featured

“ZURNANIN ZIRT DEDİĞİ YERDEYİZ”…”SENDİKA YÖNETİMİNE HODRİ MEYDAN”

Her gün yerli/yabancı bir dolu haber atmanın yanı sıra, yaklaşan sendika genel kurulu öncesindeki yaşanan olayları anında sizlere tarafsızca ulaştırmaya çalışıyoruz. Airlinehaber olarak sadece sendikal konuları değil taşeron yapılaşmanın da yanlış olduğunu yazıyor ve taşeron kardeşlerimizin de sesi soluğu olmaya çalışıyoruz. Uçuş emniyeti içeren şikayetlere yer veriyoruz. Teknisyenlerin sorunlarına yönelik yazılar yazıyoruz. Kim dara düşmüşse biz buradayız.  Haberlerimiz ise yerli ve yabancı kaynaklı olmakta. Günde ortalama 15-16 haber atıyoruz.  Airlinehaber’e yönelik her geçen gün artan teveccühünüz, bizlerin doğru yolda olduğumuzu göstermesinin yanı sıra daha iyiye doğru kamçılıyor. Bir nevi itici gücümüzsünüz.
Airlinehaber olarak düşüncemiz, sendika gibi çalışanların emeklerini, işverenlere karşı savunan ve gerekirse çalışanlardan ve yasalardan aldığı güçle mücadele verecek olan, yasal bir işçi birliğine karşı gelmek hiç mantıklı değil. Ancak, iktidarda olan sendika yönetimi, ekmeğini işçilerden alınan aidatlarla kazanırken, görevini suistimal edecek olursa suistimal içeren olayları da okurlara (belgeli olarak) yazmak da yayıncının işi olmalı. İşte bizim yaptığımızda aynen böyle…
Mevcut Sendika yönetimi tarafından,şimdiye kadar bizlere iletilen herhangi bir bilgi, bülten, duyuru olmamıştır. Olsa idi tabii ki en azından tarafsız yayıncılığımıza gölge düşürmemek için aynen yayınlar ve hem muhalefet hem de iktidarın eşit şartlarda mücadelesini sağlamaya çalışırdık.
Seçimlerde iktidar her zaman için avantajlıdır. Çünkü senelerce örgütlenmiş, profesyonel ve amatör bir çok yöneticisi, avukatları, yayın organları ve tabii ki, maddi olanakları vardır. Muhalefet eden grup veya gruplar ise bu imkânların hiç birinden maalesef faydalanamıyor. Ceplerinden harcadıkları paraların yanı sıra, senelik izin veya mazeret iznini kullanarak mücadele sürdürmek hiç ama hiç kolay değildir. Bu bir nevi profesyonel bir futbol kulübüne karşı amatör bir kulübün maça çıkmasına benzer. Bu nedenle ben para için değil, ruhu ile idealleri ile kendinden ve özel yaşantısından ödün vererek mücadelede bulunanlara saygı duyarım. (İşte muhalif sendika grubunun durumu aynen böyledir)
Okurlarımızın ve THY çalışanlarının sendikanın yaklaşan genel kuruluna birde bu gözle bakmaları gerekiyor. Bu bir maç değil ekmek kavgası. Sendikacılık maalesef eskisi gibi değil. Aidatlar yüksek ve kontrolsüz harcamalar var. Sizler, bana ne ya ben aidatımı veririm gerisi beni ilgilendirmez. İşveren ne verirse zaten onu alabiliyoruz. Kim gelirse gelsin netice değişmez dediğinizde, maçı oynamadan kaybedersiniz. 
Türk milleti olarak her zaman zayıftan ve güçsüzden yana olan bir yapımız vardır. Sokak ortasında, bir grup tarafından dayak yiyen biri gördüğümüzde, sorup soruşturmadan güçsüzün yanında olmaya çalışmamız şöyle dursun, kavgayı ayırırken hayatını bile kaybeden bir çok insanımız olmuştur.  Çünkü yapımızda, güçlünün, güçsüzü ezmemesi gerekliliği vardır. Bizde aynı bu mantık çerçevesinde davranıyor ve kalemimizle güçsüzden yana olup dengeleri sağlamaya çalışıyoruz. Siyaseti sitemize hiç sokmadık. Çünkü okurlarımız bizi siyasi düşüncemiz ne diye değil, havacılık ile ilgili görüşlerimiz için okuyor.
Birkaç haftadır, güçlüden yana taraf olmanın yanlışlığını yazarak işverenlere yapmayın, etmeyin diye laf sokuşturduk. THY işvereni eskisi gibi değil. Toplumsal isteklere daha saygılı ve ikna edilirlerse hayır demiyorlar. Bunun örneklerini THY Genel kurullarında verdiler. Genel kurularda yaptığım konuşmalarda,toplumsal hiç bir isteğime olmaz böyle demediler. Onlardan ne para istiyoruz nede pul. Sadece ve sadece tarafsızlıklarını istedik. Şimdilik sendikal mücadeleyi tarafsızlıkla izliyorlar.
Hatırlarmısınız bilmem.  Hani bir zamanlar kabin hizmetleri başkanı Emine Lim Hanım vardı. Emine Lim’in eskiden sendikal işler müdürlüğüne baktığını bilmeyenler çoğunluktadır. .Bir zamanlar, THY işvereni sendika ile muhataplığı bu müdürlük vasıtası ile yapardı. THY Genel müdürü Yusuf Bolayırlı sendikal işlere hiç girmezdi.  Sendikal işlerde Emine Lim’in çözmekte zorlandığı konular olduğunda ise rahmetli THY Teknik genel müdür yardımcısı Cemil Kayahan devreye girerdi. Üst yönetim, sadece toplu iş sözleşmelerinde imza atmak için sendika yönetimi ile karşılaşırdı.
Bilirsiniz, İlker Aycı ile sendika başkanının çok samimi pozlarını eleştirmiştim. Çünkü işverenlerle sendikacıların durdukları yerleri iyi belirlemesi gerektiğine inanırım. Fakat görülen o ki, çalışanlarda hala işveren seçimlere müdahale edecek gibi bir kuşku var. Bu korku,olur olmaz zamanlarda sendika yönetimi ile işverenin samimi pozlar verir olmasından kaynaklanıyordu.  Şunu tüm samimiyetimle söyleyebilirim ki bu sefer THY Yönetimi Hamdi Topçu’nun yaptığı yanlışı yapmayacaktır.
Çalışanların, işverenlere karşı tek gücü sendikaları ve dernekleridir. Sendikalarına ve derneklerine bu nedenle aidat ödemekteler.  Ancak bazı yönetimler ekmeklerini veren üyelerinden yana tavır koyacaklarına, işverenin amaç ve isteklerine göre ekmek yedikleri zümrenin aleyhine çalışabiliyorlar. Bu yapıya kim dur diyecek? Tabii ki çalışanlar. Kimden destek görecek? Aidat ödediği STK’ lardan. STK’larla sorunlarını çözemiyorlarsa o zaman dernek ve sendika yönetimlerini değiştirmelidirler. Bunu da yapamıyorlarsa ezilip giderler…
Bugünlerde zurnanın zırt dediği yerdeyiz. Güçlü bir sendika yönetimimiz yok. Güçlü dernekler yok. Sendika yönetiminin şaibeli giderleri ellerde dolaşıyor. Bu konuda cevap bile vermiyorlar. (Ki anında yayınlarız) Güven tamamen bitmiş durumda ve yeni bir seçim var. İşte Zurnanın zırt dediği bu noktada gereken yapılmalı.  4 yıllık uzun bir süreci kendi lehinize veya aleyhinize çevirmek ellerinizde.
Hatırlarsınız; “Karakolda başlar kayyumda biter” başlıklı bir yazım vardı. Karakol aşaması bitti şimdi Kayyum aşamasına az kaldı.Bu gidişle bu seçim normal bitmeyecek gibi görünüyor.  Sendika yönetimi aleyhine bir dolu dava açılmış. Tüzüğe ve kanunlara uymayan bir dolu işler yapılıyor. Hepsine tutanaklar tutulmuş.
Bakalım seçimde bu kadar şaibeler dillerde dolaşır ve cevap bile verilemezken nasıl ibra olunacak?
Kamyoncuyu, taksiciyi bilmem ama havacılar bu gidişata kesinlikle müsaade etmeyecektir. Her ay verdikleri aidatın hesabını soracaklardır.
Değerli okurlarım;
Tarafımıza yollanan banka kayıtlarında, çikolataya verilen paraların çok olduğunu yazdık. Anında mahkemeye verdiler. Tatlıbal’ın THY’ye girmeden önce Ankara’da MADO’nun şubesini açtığını ve kapattığını yazdık ve MADO için dondurmacı dedik mahkemeye verdiler.  Neymiş efendim; Dondurmacı denilerek koskoca sendika başkanına hakaret ediliyormuş. Hayda….
Ben şahsen MADO’yu dondurmacı olarak bilirim. Adı üstünde, MA-DO (Maraş Dondurması)Gerçekten de güzel dondurma imal ediyorlar. Bunun neresi hakaret. Ben dondurmacıya dondurmacı derim arkadaş… Birde çikolata konusu var. Neymiş efendim, biz Pelit pastanesinden alınan faturalara çok yüksek bulmuş ve bu kadar çikolata sizi şeker hastası yapar demişiz.
Sendika,mahkemeye verdiği dilekçede, Pelit pastanesinin, çikolatanın bir kilosunu 69 TL ye satarken sendikanın bu çikolataların kilosunu 16 TL den aldığını yazmış. Bayat mıdır nedir? Yani bayat bile olsa yine de ucuza almışlar. Vallahi bravo derken birde baktım ki bizim elimizdeki belgelerde, her nedense,2015 yılının Temmuz- Kasım ayları arasında 450.000TL lik Pelit pastanesine ödeme yapıldığı görünmekte. Buna ne demeli?
Madem 450.000 TL lik çikolatayı kilosu 16 TL den almışsınız, o halde tam 4 ayda 28 ton çikolata almış olmanız gerekiyor. Bu da tam 3 kamyon çikolata eder. KİM YEDİ BU ÇİKOLATALARI! Ayrıca bu çikolataları getiren kamyoncuları delege yaptınız mı? 
İşte böyle eften püften konularda mahkemelere koşan sendika yönetimi, kendileri hakkında akçeli belgeler, banka kayıtları elden ele dolaşırken ve bizde bu belgeleri görüp nedir bu harcamalar diye sorgularken ve tabii ki bu suçlamalar karşısında mevcut sendika yönetimin ne cevap vereceği beklenirken, neden mahkemeye gitmez? Anlayan beri gele…
  Sükût İkrardan gelir derler… Bu atasözümüz doğru mu acaba? Doğru ise, genel kurulun karşısına nasıl çıkacaksınız? Mümkün mü bu? Genel kurulun kamyoncu delegeleri bile şaşırır kalır ve kamyoncu dediğimiz ve aslında o mesleğin erbabı olan, alın terleriyle para kazanan kişiler bile bu rezaleti görünce oy bile veremez,genel kuruldan çıkar giderler.
Sevgili Hava İş yönetimi; Bize tam yedi tane dava açmışsınız. Bu günlerde sekiz olsun diye her gün postacıyı bekler oldum. Sayenizde vaktim hareketli geçiyor. Emekli olduğumda, “Sefa Bey siz hareketli adamsınız,emekli olduğunuzda canınız sıkılacaktır” diyen bir Müdür arkadaşıma buradan seslenmek istiyorum.  Sağ olsunlar beni hiç yalnız bırakmıyorlar. Malzeme bol…
Sevgili Sendikacı arkadaşlar; sizlerin hiç birinizi sokakta görsem tanımam. İnanır mısınız resimlerinize bile bakmıyorum. Açtığınız davalardan pek bir netice alınmaz. Alınsa bile tazminat davaları bana koymaz. eee hamama giren terler değil mi ama…
Birde bu akçeli şaibeler için bizi mahkemeye verin ve bizde mahkemeden resmi olarak 4 senelik tüm banka kayıtlarını isteyebilelim. Üyelere hepsini yayınlayalım. Ne dersiniz? Mesela Pelit pastanesine 450.000TL lik ne gideri yapmışız diye sorun. (tarihlerini yukarıda verdim) İtiraz edin.Yapı Kredi bankasını mahkemeye falan verin. 4 ayda 28 ton ne almışım Pelit’den diyin. Yanlış yazmış olabilirler.  Hadi bakalım rastgele…
NOT/ Geçtiğimiz günlerde Atatürk havalimanına inişte kırım geçiren özel jet’in neden kırım geçirdiği konusunda NTV’yi arayarak görüş belirtmek isteyen haber sitemize bir tavsiye:  TV kanallarının, bu tür kazalarda danışacakları kişileri vardır. Ajandalarında bu isimler mevcuttur. Onlar sizleri aramadan, siz onları aradığınızda belki telefonla sizi yayına alırlar ama komik kaçar. Çünkü böyle durumlarda onlar devamlı arar bizler kendimizi naza çekeriz.  TV’lere çıkarak ahkam kesmek istediğinizde,siz en iyisi beni arayın yardımcı olayım.
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

18 Yorum

  1. 7 yıl önce

    Ülkenin en pahalı pastanesi. Bir kilo madlen cikolata 125 TL ye satılıyor.Alooo ne 16 sı ya.

    Cevapla
  2. 7 yıl önce

    Güzel makale. Ne denebilir ki…Gerçekler ortada delege bu yönetime nasıl oy verecek bende merak ediyorum.

    Cevapla
  3. 7 yıl önce

    Ben pek yorum atan biri değilimdir. Yanlış yazarsam affedin ama temsilci maaşları dendi,avukat paraları dendi. Bunlar gerçek mi yoksa. Baksanıza sefa Bey yanlış sa mahkemeye verin demiş. Bir bildiği olmalı. Sendika bu suçlamalara cevap vermezse işi çok ama çok zor olacaktır

    Cevapla
  4. 7 yıl önce

    Çikolatalardan sana göndermedilerse çok ayıp etmişler.

    Cevapla
  5. 7 yıl önce

    sendika gerçekten çikolata dağıttımı? Ben izindeydim sanırım.

    Cevapla
  6. 7 yıl önce

    Hahahhaha Sefa Abi bayılıyorum uslubuna, kıvrak zekana, ti’ ye alışına sen çok yaşa :) KİM YEDİ BU ÇİKOLATALARI koptum :)

    Cevapla
  7. 7 yıl önce

    Kamyoncular yemistir cikilotalari.
    Dondurmayida sweethorney :) yalamistir

    Cevapla
  8. 7 yıl önce

    Olum ekmaginen yiyin len

    Cevapla
  9. 7 yıl önce

    Yazı çok ciddi bir yazı.Geyik muhabbeti yapmayın. Ne deniyor anlamaya çalışın.

    Cevapla
  10. 7 yıl önce

    Bu yazıdaki iddialar mutlaka belgelidir. Ancak burada Pelit pastaneside zorda kalabilir. Para aklama gibi bir durum söz konusu olmuş

    Cevapla
  11. 7 yıl önce

    bizim topluluğu anlayamıyorum ya. şaibeler havada uçuşuyor ve hala thy veya bir başka yerden delege yapacak kişi bulabiliyorlar. Çıtası çıkmış bu işin veya nemalanma var

    Cevapla
  12. 7 yıl önce

    hastasıyım dedeeee :-)

    Cevapla
  13. 7 yıl önce

    yeni seçimlerden sonra bu yönetim kalırsa ben sendika üyeliğimi sonlandıracağım. 200 lira eksik maaş alırım ama verdiğim aidatların bu insanları ihya etmesini istemiyorum. zaten hak felan hiçbir şey kalmadı. herkese aynısını tavsiye ederim. uçuş işletmeyi kaybedince kuşa dönen sendika bakalım ne yapacak.

    Cevapla
  14. 7 yıl önce

    Bu kadar belgeye bu kadar iddaya rağmen kimse kılını kıpırtatmıyor olacak şey değil.İŞ yine thy çalışanlarına düşüyor bunlara geçit vermeyeceğiz.

    Cevapla
  15. 7 yıl önce

    Atilay Ayçin İdaresinden sendikayı devraldıklarında, bir sürü şaibe yaydılar ortalığa…2 kez Yeminli Malimüşavirlik firmasına incelettiler o dönemin hesaplarını. Birşey çıkmadı…40 Bin liraya yakın inceleme parası ödediler bir de…İktidara gelirken delegelerini konaklattıkları Akgün Otelin 27 bin liralık faturasını Tüm Sivil Havacılar Derneğine ödetmişlerdi…O hesabı nasıl kapattılar acaba? Pelit Çikolataları ile olmasın sakın? Bu arada, Mado dondurmalarını ben de çok severim…Şu an ki Havaiş Muhasebe Müdürü de eski bir Mado’cudur…Başkanın hemşerisi….Acaba Havaiş MUhasebe Müdürü ile bir roportaj yapsanız? Neler anlatabilir size? Ne tür bilgilere ve işlemlere ortak ortak olduğunu, onun da yargılanabileceğini, SMMM belgesinin iptal edilebileceğini de söyleyebilirmisiniz kendisine….Sendika yönetimi bütün şaibelerine karşı dava açarak kendini aklamaya ,” haksız suçlamalara karşı dava açtık” demeye ..çalışıyor..Kendilerini aklama yeri bu davalar değil elbette… Kendilerini aklama yeri Genel Kuruldur….Tabii Damperli Kamyoncuların Genel kurulda değil….

    Cevapla
  16. 7 yıl önce

    Birgün herkes yargılanacak sevgili arkadaşım…

    Cevapla
  17. 7 yıl önce

    Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi, yakıtı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyun.

    Cevapla
  18. 7 yıl önce

    Pelit çikolata fabrikasi sendikalimi acaba bilen söyleye bilirmi

    Cevapla