“UZAKTAN KUMANDA BOYUTUNA ULAŞAN HAVACILIK TEKNİSYENSİZLİK BOYUTUNA ULAŞAMAZ!”
İGA’DAKİ SORUNLARA GENEL BAKIŞ…
Yaşadığımız bu günlerde yeni İstanbul havalimanına geçişin sancıları hala sürüyor. Kimi çalışan, çalışma sürelerinin ulaşım nedeniyle uzadığından şikâyetçi iken kimisi de kendilerine tahsis edilen mekânın tuvaletlerinin yetersizliğinden şikâyetçi oluyor.
Bazıları ise apronda araç kullanırken kesilen cezaların neden dolar üzerinden yapıldığına tepkili. Bir zamanlar AHL’de dolar karşılığı TL olarak cezalar ödenirdi. Bu yeni bir uygulama değil. Bu nedenle şaşırmadım diyebilirim. Bir nevi kurallara uyum sağlansın diye caydırıcılık.
İGA’daki dükkân veya büroların yüksek kiralarda sunulması kazan-kazan mantığında düşünülmüş olmalı. Ancak yüksek kiralar eşliğinde kiralama yapıldığında, tabii ki kiralayan kişi de kazanmalı ki sistem yürütülebilsin. Kazan-Kazan sisteminde bu olasılık iyi değerlendirilmeli. Kirayı ödeyemeyip çıkış yapılması hem kiracıya hem de yerini kiralayan İGA’ya para kaybettirir.
İGA CEO su Kadri Samsunlu’nun finansçı olması nedeniyle yukarıda yazdığım olasılıkları iyi değerlendirip kiraları belirlediğini düşünüyorum. Aslında, kontrata ilk girişte daha düşük sonraki senelerde belirlenmiş yüzdelerle zam yapılma şartı getirilse daha mantıklı olur diye düşünüyorum. (Müşterinin ayağı alışsın mantığı)
İstanbul havalimanın da işletmeden DHMİ yine sorumlu. DHMİ’nin yetkilerini İGA vekâleten sürdürüyor. Tabii ki burada İGA yönetimi iki arada bir derede kalıyor. Hem ortakların hem de devletin menfaatlerini bir arada düşünmek zor olmalı.
Bu tür aksaklıkların yaşanacağı bekleniyordu. Acele işe şeytan karışır derler ya işte aynı böyle bir durum söz konusu. Bir havalimanının açılışı bu kadar aceleye getirilmeseydi, yaşanması muhtemel olan aksaklıklara daha çok zaman ayrılabilseydi, belki de bunları şimdi konuşmaz olurduk. Ancak, emir büyük yerden geldiği için, yapım ve taşınma sürecinin aceleye getirildiği bir gerçek. Bu nedenle aksaklıklar hala yaşanıyor.
Yaşanan aksaklıkların zamanla azala azala biteceği düşünüyorum. Ancak tam olarak tüm sorunlarından arınmış bir havalimanı için biraz daha beklemek gerekiyor.
Bu haftaki konum aslında yeni havalimanı değil. Ancak okurların en çok ilgilendiği konu yeni havalimanı olunca genel olarak bir iki cümle ile geçiştirmek durumunda kaldım. Gelecek günlerde tekrar değerlendiririz.
BU HAFTAKİ ASIL KONUMUZ; UÇMANIN ANA UNSURLARI VE UÇUŞ EMNİYETİ
Uçmanın ana unsurları dediğimizde üç şık akla gelir. Önce uçak olmalı sonra bu uçağın bakımlı ve arızasız uçmasını sağlayacak olan teknisyen ve en sonunda da bu uçağı kullanacak pilot şartı var. Bunların dışındaki görevler ana unsurlara girmez.
Bu hafta bu ana unsurlardan biri olan uçak teknisyenliğine değineceğim.
Bir havayolunun yolcuları tarafından tercih edilmesindeki en büyük kriter uçuş emniyetidir. Koltuk aralıkları, koltukların rahatlığı, ikram, uçak içi eğlence programları, internet bağlantıları vs vs vs. Bana göre fasa fisodur. Olmazsa olmazım değildir. Ben sağ salim gideceğim yere ulaşmak isterim. O kadar…
Şüphesiz, uçuş emniyetinin önceliği kimse tarafından tartışılamaz.
Peki, uçuş emniyetini kim sağlar? Tabii ki pilot ve uçak teknisyeni… Bu nedenle, bu ikili eğitimli, bilgili ve deneyimli olmak zorundadır. Bu ikilinin eğitimli, bilgili ve deneyimli olması işi çözüyor mu?
Tabii ki Hayır…
Bu ikilide oluşacak motivasyon bozukluğu ve yorgunluk gibi faktörler, pilot ve teknisyendeki bilgi ve deneyimi kullanılmaz hale getirebiliyor. THY üst yönetiminin bu konuları bilmesi gerekmez. Onlar bu konuları alt kadrolarına vermiş ve kendileri sadece bilgilendiriliyorlar. Tabii ki üst yönetimin seçtiği alt kadrolar işlerini iyi yapamıyor ve sorunlara yol açıyorsa sonunda zararı hem THY üst yönetimi hem de çalışanlar çekiyor.
30 sene hangarın içinde geçen meslek hayatımda bu kadar acemice yönetilen teknik birim görmedim. Uçuş işletmeyi bilemeyebilirim ama konu Teknik olunca kesin konuşurum.
Sakın ola ki Teknik A.Ş deki anlatacağım sorunu ücrete bağlayacağımı düşünmeyin. Ücret konusu zaten iş değerlendirmesi yapılmamış bir şirkette bilimsel kriterlere değil maalesef iki dudağın arasına sıkıştırılmış doğal bir neticedir.
Üst Yönetimin tam olarak bildiğini sanmadığım ve Teknik A.Ş yönetiminin yeterli olarak anlattığına inanmadığım bir konuya değinmeden geçemeyeceğim. Hani, hangara geldiklerinde gördükleri iş kıyafetli elleri yağlı, paslı ve oraya buraya koşuşturan kişiler var ya iste onların önemini anlatmaya çalışacağım
Bunları neden anlatma gereği duydum?
Teknik A.Ş’de huzursuzluk o kadar büyük ki, ücret bile ikinci plana kalmış durumda. Suratlar bir karış işe geliniyor ve suratlar bir karış eve dönülüyor. Motivasyonlarına 1’den 10’a kadar bir puan vermek gerekirse ben 0 veriyorum.
Uçmanın ana unsurlarından, uçak-teknisyen ve pilot üçlüsünün en mağdur ve en çok ezilen grubundan bahsediyorum.
Tabii ki bu mağduriyeti İlker Aycı görmemiş olabilir. Tekniğin toplu sözleşmesi döneminde, kendisine huzursuzluktan bahsettim ve arzu ederseniz rapor bile hazırlayabilirim dedim. İlker Bey’de verdiği cevapta “sizin görüşünüz bizim için önemlidir” diye cevapladı.
Sonuçta ne o bu konuyu açtı nede ben illa ki anlatacağım diye tutturmadım. Ben saatlerce genç meslektaşlarımla konuştum, kimseye anlatamadıkları sorunları bana anlattılar, dönen dolaplardan bahsettiler ve ben bunları dinleyip not aldım ama anlatacağım kişi bulamadım.
Düşenin halinden düşer anlar derim ya işte onların halinden ancak ben anlarım. Çünkü 30 sene ben de onların bugün anlattıkları yanlışlıkları yaşadım ve mücadele ettim.
THY’nin patronu İlker Aycı’ya her an ulaşabiliyorken, alt kadrolarına ulaşamıyorum. Bu işte bir terslik var… Normalde benim anlatacağım sorunlar İlker Beyi bağlamıyor. Çünkü alt kadroların yapması gereken konular için yöneticiler atanmış. Kendisinin, THY, Teknik A.Ş ve bir dolu ortaklıklarında görevleri var. Bu kadar iş yükünde tek bir yere odaklanmasının zor olduğunu da biliyorum.
Ancak, atadığı yöneticiler telefonlara bile çıkmazsa ne yapılabilir? Bende mecbur kalıp THY Yönetim Kurulu başkanını arıyorum. İlker Beyin bu mütevazı yapısını ben Cem Kozlu’ya benzetiyorum. THY’nin eski yönetim kurulu başkanı ve genel müdürü olan Cem Kozlu da telefonlara anında çıkar ve dinlerdi. Yusuf Bolayırlı da aynı yapıda idi. Komplekslerinden arınmış kişilerle çalıştığım için şimdilerde zorlanıyor ve inanın ki anlam veremiyorum. Kim korkuttu teknik yöneticilerini? Yoksa çocukluklarından gelen bir durum mu söz konusu? Bilemiyorum…
Şimdi gelelim, THY’nin alt kadro yöneticilerinden şikayetlerime…
Bu iletişimsizlik içerinde, teknisyen kardeşimiz ne yapsın. Beni arıyor… Sorunundan bahsediyor. Ona müdürüne bu konuyu aksettirdin mi diye sorduğunda aldığım cevap, “kim müdürü görebiliyor ki” Sefa bey oldu. Eskiden Tekniğin kalbi hat bakımdı. Sanırım yine orası olmalı. Hat bakımda her an müdürleri, başkanları ve genel müdür yardımcılarını hatta genel müdürü görmek mümkündü. Aldığım duyumlara göre genel müdürü görmeyen birçok teknisyen var.
Bu teknisyen kardeşimiz kendi adına değil birçok arkadaşı adına beni aradı. Konu genel bir konu. İşvereni ve işverenin sendikasını bağlıyor. Ancak, her nedense bu ikiliye pek yanaşmıyorlar.
Bu arkadaş telefonda, Yeni havalimanında hat bakım teknisyenlerinin oturduğu bölümde iki tane tuvalet var sıra bekliyoruz diyor. Odalarından hiç memnun değillermiş…
Peki, size nasıl yardımcı olabilirim? Diye sorduğumda;
Sefa Bey lütfen İlker Aycı beye bu konuyu iletin diyor.” Çünkü sorunları ve dertleri ile ilgilenmesi gereken yöneticiler ortalıkta yoklar…
İşte zurnanın zırt dediği yer burası.
Şimdi işin komik yanına geliyorum. Ben verdiğim sözü tutma adına İlker Aycı Beye mesaj atıyorum ve İlker Bey yeni havalimanında Hat Bakım odasında yüzlerce kişiye sadece iki tuvalet varmış ilgilenir misiniz diyorum.
Koskoca THY’nin yönetim kurulu başkanından istediğim şeye bakın… Konu tuvalet… Ben olsam ya sefa bey bana ilettiğiniz konuya bu mu yahu derdim.
İlker Bey’de “Tabii ki Sefa Bey, yarın o tarafa geçeceğim ve ilgileneceğim” diye cevap verdi. İlginç bir durum değil mi? Diğer yöneticilerin açmadığı telefonu İlker Bey neden açıyor? Çünkü benim kişisel bir istekte bulunmayacağımı biliyor ve kendini Kaf dağında sanmıyor. Ne oldum delisi değil.
Bunları neden mi anlatıyorum?
Bunları anlatmamın nedeni, uçuş emniyetinin bence en önemli bacaklarından birini temsil eden, attığı bir imza ile uçağı sefere vermeye veya vermemeye TEK yetkili birinin, “müdürü kim görebiliyor ki” sözü zurnanın zart dediği yer.
Konuma uygun bir anekdot ile sorunu anlatayım.
Napolyon, komutanına sormuş; “Savaşı neden kaybettik?..”
Komutan titreyerek cevaplamış; “Efendim, savaşı kaybetmemizin 3 tane sebebi var!..”
Napolyon emretmiş; “Saymaya başla!..”
Komutan başlamış; “Bir, barutumuz bitmişti!..”
Napolyon konuşmayı bitirmiş;
“Yeter, öteki sebepleri saymana gerek yok, barutu biten ordu savaş kazanamaz!
İşte teknisyen kardeşimle yaptığım bu kısa konuşma tekniğin içine düştüğü durumu aynen anlatıyor.
Bu aralar teknik savaşı kaybediyor. Sorun? İlgisizlik. Sorun? Yetkisiz insanlarla yetkili insanları yönetmeye çalışmak... Karşımda Napolyon olmadığından, o komutan gibi susmayıp, fırsat bu fırsat deyip diğer şıkları anlatayım…
Kaybetme hikayesinin başlarına gitmeden bugüne gelemeyiz.
THY’nin gelmiş geçmiş en kötü yöneticisi olarak gördüğüm Bay Hamdi zamanına doğru geçmişe baktığımızda, Teknik A.Ş yi nasıl bilgisizce harcadığını görebilirsiniz.
Habom adı altında ucuz iş gücü yaratacağım diye yapılan saçmalıkla başlayan bu süreç HAK-İŞ e verilen söz üzerine kırk yıllık havacıları tavacı yapması ile devam etti.
Düşünsenize, havacılığın olmazsa olmazı olan, uçak-teknisyen-pilot üçgeninin bir bacağı olan uçak teknisyeni metal iş koluna sokuldu. Sanırsın ki THY uçak üretiyor …
Durun Bay Hamdi’nin deneme yanılma metodu bitmedi.
Aynı meslek grubunda çalışan ve birbirlerinden yetki ve sorumluluk adına hiç farkları olmayan, Hat bakım teknisyenlerini Metal iş koluna sokmayıp THY’ye yani taşımacılık iş koluna bağladıydı. (doğrusu tüm teknik aynı iş kolunda olmasıydı)
Bir zaman sonra yaptığı yanlışı anlayıp, tekrardan Hat bakım çalışanlarını Metal sektörüne soktu. (Deneme yanılma metodunu, koskoca teknik camiada deniyor).
Bu komik durumu, hat bakıma geçirilmeyen atölyeden arıza için dış göreve yollanan teknisyen kardeşimiz şöyle anlatıyordu.
“Abi, dış göreve gidince Havacı sonra atölyeye dönünce Tavacı oluyoruz.”
Bu rezaleti nasıl bir beyin üretmiş olabilir ki. (tahsili, lisansı, yabancı dili, mesleği ve yaptığı işin aynı olmasına rağmen bazılarını ulaştırma iş kolunda bazılarını metal iş koluna sokmayı düşünmek bile hastalıklı bir beyin ürünü olsa gerek… İşi bilmemek demek…
Siz koskoca Teknik A.Ş’ye ikide bir deneme yanılma metodu uygularsanız olacağı bugünkü motivasyonsuz teknisyen ve kendini THY’nin dışında gibi gören bir camia ile karsı karsıya kalırsınız. Kısaca uçuş emniyetinin olmazsa olmazı olan pilot ve teknisyen ikilisinin biri kayıp oldu. Kendilerini sahipsiz olarak gören bir grup oluştu. Sanırsın THY’li değiller… aidiyet duyguları bayağı hasar görmüş.
Gelinen son durumda; Bir zamanlar, Türkiye’deki özel havayollarından herkes THY ye geçmek isterken, şimdilerde, THY Teknisyenleri özele veya yurt dışına gitmeye çalışıyor. Aldığım bilgi doğru ise bir grup anlaşmış bile… Bu ters akım sizlere neyi anlatıyor? Özel havayollarından THY’ye geçişin durması ve tam tersi özele kaçışın başlaması bana, orada bir şeylerin yanlış gittiğini gösteriyor.
Teknik A.Ş yönetimi her nedense teknisyen düşmanı gibi davranmaya devam ediyor. Sanırım teknisyenin lisanslı ve imza yetkili olması buna karşın yönetimdeki hiç birinin imza yetkili olmaması rahatsızlık vermiş olmalı.
THY Tekniğe baktığımda bürolarda çalışan 300’ü aşkın mühendis vardır. Bunların uçak imalatı, uçak dizaynı yaptıkları yok. TUSAŞ, TEI gibi kurumlarımızda tabii ki mühendis ön plandadır. Öyle de olmalı. Uçak yapımında çalışacak kadronun, havayolu işletmeciliği yapan THY’de ne işi var? Sanırım yanlış yere geldiler…
Hangi mühendisin lisansı var? Hangi mühendisin, uçak üzerinde imza yetkisi var? Lisans alabilirler mi tabii ki alabilirler ama işlerine gelmez. İklimlendirilmiş odalarında oturmak ve orada çalışmak varken ne işleri var karda, yağmurda, çamurda tulum giyerek çalışmanın dimi ama…
Pilotların başında pilot var. kabin memurlarının başında ise kabin memuru, mühendislerin başında mühendis, doktorların başında doktor, polisin başında polis, askerin başında yine asker vb… varken siz kalkıp yetkili imzaya sahip (pilotla eşdeğer imza ) lisanslı ve içlerinde birçok mühendislik tahsili ile aynı olan 4 yıllık üniversite öğrenimi gördükten sonra lisans alabilmek için sanki doktora tezi verecek gibi uğraşan ve İngilizceye vakıf teknisyenleri neden kendilerinden biri ile yönetmeyi düşünmüyorsunuz? Bu şoven yapılanmanın nedeni var mı?
SHGM mecburi tuttu diye hat bakımda uçak teknisyenine bir iki tane sembolik nöbetçi müdür kadrosu açıp diğer yerlere mühendis doldurmanız yerinde mi?
Arıza durumunda kaptanın karsısına kim geçiyor? Teknisyen… Uçak yabancı bir ülkede kaldığında, tekrar uçabilir duruma getirmek için oraya kimi yolluyorsunuz? Teknisyeni…
Neden? Çünkü hem arızayı giderecek hem de yetkili imzasını altına koyabilecek kişi sadece teknisyen de ondan…
Bakın size ne anlatacağım;
1986 veya 1987 yılında Airbus A310-300 kursu için Toulouse’daki Airbus tesislerine gittiğimde hangarlara girip çalışmaları izledik. Hatta ilk defa teknisyenler için özel yapılmış bir simülatör bile gördüm. Dikkatimi farklı renkli iş kıyafetleri ile yani tulumlar ile çalışan kişiler oldu. Bu iki renk iş tulumunun anlamı ne? Turuncu tulumlular teknisyen beyaz tulumlular ise mühendis kökenlilermiş.
Her ikisi grup beraber çalışıyordu. Yani beyazlar beyazlarla turuncular turuncularla değil. İşte oradaki mühendis ile bizim mühendisler arasındaki fark. Bu yanlışta mühendisler suçlu değil, suçlu olan mühendis arkadaşlarımızı yerinde kullanmaya çalışmayan Teknik A.Ş yönetimidir. Mühendis arkadaş tek başına ben atölyede, teknisyenlerle birlikte çalışacağım der mi? Üniversiteden direk gelip kendine bir masa bulup oturan mühendis uçağı nasıl tanıyacak ki? Yazık ediyorsunuz yazık bu mühendislere…
Teknik A.Ş ye gelen mühendislerin kimisi mühendislik müdürlüğünde kimisi farklı masa başı işlerde çalışırken, hepsinin gözü Teknik A.Ş de bol miktarda bulunan müdür kadrolarında…
Hadi diyelim ki bunların hepsi müdür oldu işi kim yapacak. Müdür olunca uçak üzerinde çalışmak için imza yetkisi var mı, arızayı yapıp kapatabiliyor mu? Hayır.
Bu arkadaşların birçoğu torpillerinin gücü nispetinde, şimdiden müdürlük beklentisine girmişler bile. Mühendis kadrolarımızdaki elemanların, hangarda teknisyenlerle birlikte çalıştığını gören varsa bana bildirsin lütfen.
Genelde bürolarda çalışan bu arkadaşların görevi sadece yapımcı firmalardan gelen yayınları, servis bülten ve AD’leri tercüme edip, bakımda kullanılır hale getirmek midir? Bu iş için mühendis olmak mı gerekiyor? Bu görevi SHYO mezunu, dil bilen teknisyen yapamaz mı? Kurallar bunu yapmanıza engel mi oluyor? Tabii ki Hayır.
Peki Neden? Üretimi kısıtlı olan ülkemizde maalesef işsiz mühendis çok. Birçok mühendis pilot olma sevdasıyla THY’ye başvurmuş durumda. Mesela THY Genel müdürü Yusuf Bolayırlı ile hemen hemen aynı dönemde işe başladık. Yusuf bey mühendisti. İş kıyafetini giyip teknisyenlerle birlikte çalışırdı. Ne oldu? Bir yerimi eksildi…
Uçak üzerinde yıllarca teknisyen olarak çalışan kişinin, uçağa el değdirmemiş, tüm çalışma hayatı bürolarda geçen mühendisten, daha yararlı ve kullanışlı Bakım Kartı, TYE yazacağına eminim. Zira Bakım Kartı’nın, AD’nin, TYE’nin nasıl olması gerektiğini en iyi bilen onlardır.
THY üst yönetimi; ya bu gerçekleri anlamıyor veya üst yönetime bu konu doğru aksettirilmiyor. Sanırım, tekniğin yöneticileri sorunları yukarıya taşımıyor veya korkudan iklimlendirilmiş odalarından çıkmak istemiyorlar.
Bunun yanı sıra tüm özel havayollarında yönetici, müdür, başkan hatta genel müdür seviyesinde teknisyenler çalışırken, THY’de teknisyen kökenli vardiyasız çalışan müdür var mı? Bir ara bu konu çok dillendi ve THY hat bakım vardiya müdürlerini SHY-145 gereği olarak zorunlu olarak teknisyen kökenli yaptı ama bu sefer 4 vardiya müdürünü yine mühendis kökenli bir başka müdüre bağladı. Anlayacağınız illa da mühendis olacak. Kısaca hazzetmiyorlar veya korkuyorlar bunlar teknisyenden.
Bu şoven yapılanma bildim bileli THY de hâkimdir. Beyaz yakalı gelmiş beyaz yakalı gidecek olan mühendis yöneticilerin aralarına teknisyen almak istemedikleri kesin. Eskiden iki tane teknisyen müdürlük yapardı. Üstelik bu iki müdürün de yüksek tahsili yoktu. Başarılımı idiler derseniz, hem de çok başarılı idiler diye cevaplarım. Çünkü uçağı ve olası arızalarını çok iyi bilir ve müdahale ederlerdi.
Kısaca; Uçak teknisyeninin eğitim seviyesi ve lisan bilgisinin yükselmesine rağmen, sadece THY’de olmak kaydı ile, teknisyenden müdür yapılmamasını siz neye bağlayabiliyorsunuz?
Sonuç olarak;
Yazıma dikkat ederseniz; “mühendis arkadaşları atın, onların yerine teknisyen çalıştırın” demiyorum. Sadece bu iki meslek grubuna eşit olanaklar sağlayın. Mühendisleri de masa başında harcamayın. Bazılarını indirin hangara, hat bakıma… İşi öğrensinler. Aynı Airbus da gördüğüm gibi teknisyenlerle birlikte çalışsınlar, sanal değil gerçek uçağı yakından tanısınlar. Deneyimlerini log’a geçirip zaman içinde sınavlara girerek lisans alıp imza yetkileri olsun. Uçaktan ve teknisyenden korkmayın. Mühendislerinizin de geleceğini karartmayın.
Değerli okurlarım; Yazımı benim UTED başkanı olduğumdan itibaren birçok kere kulandım ve yazdığım bir cümle ile bitirmek istiyorum. Bazılarına biraz söven gelecektir ama ben öyle inanıyorum. Seneler sonra tekrar aynı ifademi sizlerle paylaşıyorum.
“Uzaktan kumanda boyutuna ulaşan havacılık, Teknisyensizlik boyutuna ulaşamaz” Bu söylemim sizce de %100 gerçek değil mi?
Buraya kadar okuduysanız bravo diyorum. Bazı konularda yazmaya başladım mı duramıyorum. Hepinize iyi haftalar diliyorum.
56 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Sefa abi devletimiz sirketimiz var olsun herdaim yanindayiz yeni havalimani boyle sikintilar olucak katlaniyoruzda ama bize koyan kimsenin ilgilenmemesi cozum uretmemesi heleki sendikanin hic ilgilenmemesi.en basiti ya wc lerde pecete yok gunlerdir yemekhanelerde tgs pufur pufur sigara iciyor icerde.ring servisleri metrobus gibi millet birbirini eziyor icerde.Ceyrek gece kalkmasi gereken servisler 30 dk gecikmeli kalkiyor hergun evlerimize gecenin bi saatinde variyoruz.ama ne derdimizi anlaticak biri var ne dinlicek biri var hergun duzelicek umuduyla bekliyoruz bugunde biter diyoruz
ulan wc buldunda tuvalet istiyosun. adam peceteye takmıs ya
Sefa abi ucreti zami gectik artik temizlik istiyoruz hijyen istiyoruz guzel yemek istiyoruz ring servislerinde kucak kucaga gitmek istemiyoruz servislerin zamaninda kalkmasini evlerimize erken varmayi istiyoruz 40 50 dk servislerin kalkmasini beklemekten bezdik.birinin bizleri hervardiyada toplayip sikjntilarimizi dinleyip not alip ust yonetime iletmesini istiyoruz
Sefa bey ne yazık ki lisans alıp uçak üstünde çalışmayı downgrade olmak olarak görüyorlar. Ayrıca yukarıdan baskı yerler ve bunu yapmazlar. Arada level farkı görüyorlar. Siz mühendis arkadaşlara yazık etmeyin derken onlar o şekilde çalıştırmayı aşağılamak olarak görürler.
ASG binasından hangara ringle gidiyoruz. Oradan da yemekhaneye aynı şekilde. Molalarımız yolda hiç oluyor. Eskiden vardiya başlamadan bir bardak çay içip iki kelam ederdik. Şimdi işe zor yetişiyoruz. Şirket ancak servis saatini öne çekmekle yetiniyor sorunlarımız görmezden geliniyor. Yolla birlikte 12 saat çalışır hale geldik yeter ben bıktım usta.
Sadece molalarımız hiç olsa iyi mola diye birşey var mı burada ? yönetici ofisi senin yanında çay ocağına oturup dinleyebileceğin yeterli sayıda sandalye yok alan yok alan yani burada çalışan hakları hiç edilmiş uçak bakım çıkış slotlar daraltılmış eşek gibi çalışacaksınız deniyor yemeklerde motor çalıştırma çaylarda uçak karşılama daha hangi haksızlıktan bahsedelim 10m2 yeşillik alanı teknisyene çok görmüşler alın işte hangar yaptık çalışsanıza demişler yazık İdare edeceksiniz diye söylenmişti idareyi biz değil siz yapacaksınız yapamıyorsanız istifa edeceksiniz işte okadar.
Akraba, eş dost ve çevresini kollayan kayırmacı kültürü çoğaltan zihniyetler, toplumda güvensizliğe yol açar.
Bu ülkenin, liyakatli insanlara her zamankinden daha çok ihtiyacı var. Malesef beyin göçüde bu yüzden oluyor.
Bu durum Kuran ı Kerim de açıkça belirtilmesine rağmen kimsenin umrunda değil.Menfaat için geleceğimiz elden gidiyor.
“Haberiniz olsun! Allah size; emanetleri ehline vermenizi ve insanlar arasında karar verdiğiniz zaman adaletle karar vermenizi emrediyor. Gerçekten Allah size ne güzel öğüt veriyor! Şüphesiz ki Allah,işitendir,görendir.”.(4/Nisa,58)
Söylenecek çok şey var. Geçen hafta yemekhane de aldığım çorba, tatlı ve yoğurtta kıl vardı. Oradaki sorumlu, ortamdan olduğunu söyledi. Bende önerilerde bulundum!!!!
Kapıdan geçip ring servise biniyorum, gidiyorum çalışma vaktim gelmiş, yemek arası geliyor servise bin yemekhaneye git, geri dön bir saatten fazla geçmiş. Dinlenme aralığı yok. Yemekten sonra insan 20 dk falan oturup çay içince rahatlıyor.
Hangarın kapıları iki taraflı açılıyor, içerisi rüzgar tribünü gibi oluyor. SMS e yazdım, alakalı bir kere mail attılar başka yok, kapılar hala açık.
Dışarısı zaten rüzgarlı.
ASG kapısındaki tuvaletler fena kokuyor.
Servisler 40 dk geç kalkıyor. Yol 1 saat sürüyor. Eve gitmek sabah 9 u, öğlen 5’i gece 1 i buluyor.
Sefa bey gerçekten sorun çok. Kesinlikle hazır olmayan bir yere geldik. Atatürk havalimanını mumla arıyoruz.
Olur da bir gün işi ehline bırakırlarsa herşey daha güzel olabilir. O kadar haklısınız ki. Müdür teknisyeni görünce pislik görmüş gibi davranıyor. 2. Sınıf insan muamelesi görmekten bıktım. Umarım bir gün kuyruklarını sıkıştırıp af dilerler. Başlarını elleri arasına alıp düşünürler. Lise mezunu kabin memuru ile 5 yıllık fakülte mezunu 15 yıllık teknisyen aynı parayı alırken pas bilette önüne geçiyor. Akıl almaz şeyler. Yazacak çok şey var ama hayırlısı ne diyelim
Sefa abi vardiyamiz bittiğinde servisin zamanında kalkmasını istiyoruz servis sorumlulariyla tartışmak tan bıktık adamların tek dediği mail atın başka birşey yok en az 30 dak geç kalkıyor.Zaten uzun yol geliyoruz eve gitmemiz geçikiyir.
İnsan kaynaklarında mühendis çalıştırılirken mühendis kökenli arkadaşlar uzman çalıştırılıyor bu sirkette dahası uzmanla mühendisi yan yana koyup aynı işi yaptirip neyse..( teknisyen teknik destek misali ),
ikinci bir konu mühendis lisans almak ister mi demissiniz? Çok güzel demissiniz de izin veriliyor mu sanıyorsunuz buna bir sorun derim izin verilmiyor maalesef.
Üçüncüsü de mühendis leri teknisyenlerden soyutlayarak mesafe koyulmaya çalışılıyor.
Buradaki teknisyen arkadaşlarin kalitesini tartismiyorum( konuşmayı bilmeyeni de var kimin dayısının oğlu bilemem) ama mühendisleri gomerken işi öğrenmek için yirtinan ve uzman adı altiyla firma ya kusturulen arkadaşlar olduğunu da unutmayalım ..
Sefa bey yazınız için teşekkür ediyorum.Yusuf Beyle beraber uçak başında birebir çalışıp kendini kanıtlayan müh.arkadaşlardan Sn.Nazım Gümüşhaneli,Sn.Ruşen Ölçer,son zamanlarda hatırladığım Sn.Mehmet Taslak.Hatırlamadığım ama sayıları da 10 geçmeyen müh.arkadaşlarımızda vardı ama malesef mevcut kadro içinde
Bu sayılar çok yetersiz.
Selamlar saygılar.
Yaşlısınız, görmüşsünüz eskileri . THY geçmişiniz de eski. THY ilk hangarında ve ikincisinde kaç WC vardı. Ağlanıyor muydu insanlar, Yazıyı oraya kadar okuduk bravoyu da aldık ama sizin ağzınız da kalabalıktır. Konuşmaya başlayınca durmaz. Keşke 2 yazı halinde 2 konu işleseydiniz BAY BAŞKAN. Daha iyi anlaşılırdı.
Thy’nin ilk hangarında ve yeni hangarında kaç kişi çalışıyordu kaç uçak vardı bilmiyor musun da millete ağlanıyorlar diye laf söyleme haddinde bulunuyorsun.
Kaçan kurtulur.MCC ve işbilen arkadaşlar aklınız varsa kaçın sizin yaptığınız işin karşılığı şuanki aldığınız maaşın minimum 2 katı.Qatar,emirates gidebilen gitsin,en kötü pegasus ve corendon var.Hat bakımdaki arkadaşlar giderse şirket o zaman anlayacak teknisyenin değerini.Tekniğin çöküşü yakındır.Belkide devlet diyecek ki bakın zarara uğruyoruz hadi bi şu şirketi katara satalım :)
Sefa Abi , kalemine sağlık , biz maalesef artık bu şikayetlerimizi yüksek sesle bile dile getiremez olduk. Sizin gibi büyüklerimize çok ihtiyacımız var . Teknik feryat ediyor, daha anlatılacak o kadar şey var ki duysanız şok olursunuz , mesaiye kaldığında sendikal hakkı olmasına rağmen yemeğe gittiği için ” haysiyetsizlik , onursuzluk , haram para kazanmayla ” suçlayan yöneticilerimiz var bizim , bir teknisyenin değeri 13 Tl lik tabldot yemek kadar yok artık teknikte . Daha neler neler var . Bu çalışandan nasıl aidiyet beklersiniz artık , yöneticilerimiz sadece ego ve teknisyeni değersizleştirme peşinde , sürekli aşağılama hor görme, mobbing , piyasa biraz hareketlensin bakalım kaç kişiyi tutabilecekler ellerinde , (tabi kaliteli teknisyenlerden, yoksa kalifiye olmadığı halde “bir şekilde” yetkilendirilmiş önüne gelen her kartı mühürleyen ” noter ” arkadaşlar hep onlarla , çünkü minnet var arada , win-win durumu ,
Başimizda ki yonetim yuzunden teknisyenler kaçiyor ki siz neyden bahsediyorsunuz.Bir tane muhendisi atelye şefi yapmişlar , ‘3 yilda teknisyen mi lisanslanirmiş yaa ‘ bana lisansli teknisyen degil lip skin bükebilecek qmstr lazim diye dolaniyor ortalarda.Bir tane de ekürisi var orda şef olmadan olmadan gayet normal muhabbet edilebilir bir insanken şef olduktan sonra teknisyenlere tepeden bakmaya başlamiş biri.Bu insanlarin tutumu yuzunden yapisal atelyesinden çok degerli bir vardiya şefi dahil 5 kişi ayrildi bu sene.İki tane çok degerli kompozitçi arkadasimiz ayrildi.Teknisyene sümükmüş gibi bakarlar 3-11 mesaisine 11-07 mesaisine adam birakmazlar ama yurtdisindan saati bilmem kaç euroya adam kiralarlar.hangarda ki işler yapisallik olunca da adam saati yetistiremiyoruz derler.Yetismez tabi ki.Siz elinizde ki adami tutacaginiza o adam gitsin diye elinden geleni yapiyorsunuz.Teknisyenlere hakarete varan laflar ediyorsunuz.Ben niye kalayim ki bu sirkette.Muhendis sizin ustunuz diyor utanm
Muhendis benim ustumse eger gelsin muhurlesin karti itemi kapatsin, gelsin degistirsin o parcayi.Ne demek muhendis lisans alsin ? Siz kafayi mi yediniz sefa bey? Bu meslek sagdan soldan gelenlerin toplama kampi ,is edindirme yeri degil.Bunu sizin bilmeniz lazim.Paşam sicacik koltugunda oturucak saat acicak 3.000 euro vericek lisansini alicak.Hadi ya ? Ben eşsek gibi dersime calisicam sirkette sinavlari vericem sonra beyimiz izin verirse gunde 1 saat çalisip logbook doldurucam.Beyimiz izin verirse type kursuna gidicem , tekrardan izin verirse gunde 4 tane type logbook u icin is bulucam da falan filan
Çok başarili, liderlik vasfi olan yoneticilik yapabilecek teknisyenler var.Alin getirin mudur yalin.Bu sirketi kalkindirsinlar.Teknisyenin halinden teknisyen anlar.muhendis teknisyene teknik destek verir hic bir soz hakki yoktur.Ama skalada hic bir zaman teknisyen muhendisi yakaliyamaz.Zannedersin uçak release eder.
Yeni baslayam memur uzman muhendis hepsi teknisyenden fazla aliyor bu sirkette.Gidin uçak uretin kardesim burda isiniz ne .İsletme mezunu ingilzice bilen adam da yapar sizin isinizi
Her 3 ayda bir 100 tane kiralik yunanli,filistinli alin bu sirkete.Sizi ilah etsinler .Bu zihniyetin urunu bu.Ama elinde ki 10 senelik adami halen daha teknik destek kadrosunda calisitirip 3 kurus para versinler .adam 10 bin tl ye baska sirkete gidince de bunlar hain desinler bizi yari yolda birakti desinler.Çok az kaldi, bu sirkette ki teknisyenler gidince muhendisleri indirirsiniz asagiya onlara ariza cozdurursunuz
Muhendis bulursan yaptirirsin. Muhendislikte tecrubeli adam kalmadi su an hepsi istifa etti gitti. Degerli olan cok eskiler bile dayanamayip istifa etti gitti.
Sefa abi agzina sağlık. Suan bunu okuyan yönetici yoktur .Ama okuyorsaniz bu yorumu es geçmeyin sefa abi sokmuş çıkarmamış belki biraz rahatsız olur da dicem ama işte şovenlikte üstünüze yok bundan rahatsız olamayacak kadar ahmak ve aşşaliksiniz lafa gelince en kral thy’li sizsiniz ama icraatta ‘0’ .Size tavsiyem teknisyen kardeşler bu sokuklarla zaman kaybetmeyin…
Tam bir duayen makalesi. Süper ten point
Daha işi öğrenmeye çalışan biri nasıl uzman olabiliyor? bu sadece istihdam yaratmak için uydurulmuş bir sistem. Bir teknisyenin yetişmesi 10 yıl alıyor, o 10 yıl da kan da var göz yaşı da var alın teri de var. o 10 yıllık adama bile sorsanız, “Uzmanım” demez, bu sistem değişecek, elbet değişecek, teknisyen hak ettiği itibarı alacak, saygınlığını ispatlayacak. sadece bunun ne zaman olacağı, bizim sabır taşımızın daha ne kadar dayanacağı ile alakalı. Tüm Teknisyenleri, Teknik destekleri, Arka atölyeleri, işinin hakkını veren Mühendisleri, hatta tüm THY teknik çalışanlarından(taşeron dahil) her kim işini layığıyla yaptığını vicdanen hissediyorsa hepsini birlik olmaya davet ediyorum. “Lider olmadan nasıl birlik olunur?” diye merak edenlere söyleyeyim, yanınızda çalışan arkadaşınıza sebepsiz bile olsa gülümseyin, moralini yükseltin. herkes bunu yapsın. O lider içerden doğacaktır.
“Bir söyle, bin ahh işit kase-i fağfur’dan” sözünü bilir(mi)siniz. Sefa bey bir söylemiş, dertli uçak teknisyenlerinden bin Ahh işitiyoruz haklı olarak. Bana göre “uzman”, bir konu üzerinde artı eğitim alıp sınavlarla bunu kanıtlayan kişidir yani, Lisanslı Uçak Teknisyeni’dir, gerisi boş uzmanlıktır. Birlik diyorsunuz. Sizin bir derneğiniz var; UTED. Bazılarınız üyesi bile değil. Üye olanlar da 2-3 yılda bir yapılan Genel Kuruluna bile katılmaz, sonuç; HÜSRAN. Yüzlerce üyesi olan bir derneğin Genel Kurulu 20-30 üye ile yapılması kabul edilemez. Birlik halinde derneğinizi destekleyerek onu güçlendirin ve sorunlarınıza çözüm önerileri getirerek işinizi derneğinizle halletmeye bakın.Sendika bu sorunlarınızla ilgilenmez. Tek çözüm yolunuz birlik olup derneği yüreklendirmek. Dernek yönetimi de arkasında birlik halinde üye desteği görmezse güçsüz ve eli-kolu bağlı kalır. Ezilmekten kurtulmanız için “Ağlarım, göz yaşımı silen yoktur” şarkısını söylemekten vazgeçin, birbirinizi sevin, anlayın
Arkadaşlar siz kendinize kıymet ve değer vermezseniz ne müdürün ne şefin değer verir çok bekleriz bize değer versinler diye.
Özellikle yetkili arkadaşlar her önünüze geleni mühürlemeyin mühür sizin gücünüz ve namusunuz.Tabi sen mühürlemezssin arkadan aman efendim canım efendim diyen arkadaşın mühürler sen göze batarsın.
Tamam değiştiririz de hukuki yanı bize kullanamazsın bunu bilin. Yorumu biz atmıyoruz okur atıyor.Biz nereden bilelim kimin ne olduğunu
yeni havaalanında malesef hat bakım unutulmuş. ne doğru düzgün tuvaletimiz ne de araç park edecek yerimiz var. sigara içme alanı bile yok etrafı tellerle cevrili 5 m2 lik bir alan yaptılar. (utanmasalar teknisyene kabuklu yemiş vermeyin yazacaklar uzerine). depo gibi bir alanı alın burda çalışın işte diyerek vermişler işin kötüsü daha sonra taşınırız diyebilecegimiz bir yer de yok malesef.. vardiya devrinde aracı bulunduğu yerden çıkartmak 20 dk suruyor. yeni havaalanıymış ta cok buyukmus te falan da filan hepsi fos
Abi o kadar haklısın ki
(Allahın adaleti şaşmaz) teknisyen başteknisyen şef müdür herkes görmek istediği yerden bakıyor taşeronu köle gibi kullanıyorlar baskı altına alıyorlar yapılmayacak işi zorla yaptırıyorlar o garibimde evinin kirasını verecek hasta çocuğunu doktora götürecek hepsini sineye çekiyor..ALLAH BÜYÜKTÜR.
Servis bülten ve AD’leri tercüme edip, bakımda kullanılır hale getirme işini çok rahat yapabiliriz okuldan neyin ne olduğunu bilerek geliyoruz terimlere hakimiz zaten komik gerçekten muhendis dediğin adam tasarlar üretir bizim stajyer gencler bile bunlardan daha hakim uçağa bu kafayla devam edin yeni gelen genç kadro lisansını alınca basıp gidecek burdan şafak sayıyor.
Anlamıyorum misal NDT ye malzeme mühendisi adamı alıyorlar okulda bu işin eğitimini almış sivil havacılık mezununa yok çekiyorlar bakım planlamada bizden bir adam dahi gormedim bu gune kadar itu odtu gibi top üniversite mezunları hariç onlardan daha yüksek puanlarla girdik biz bu bölüme çoğu arkadaşımızın ingilizcesi de gayet iyi uçak bilgisi desen ikiye katlar ama maraba muamelesi görüyoruz is kıyafeti giyip yağa yakıta bulanmak hiç sıkıntı değil gocunan da yok yalnız bu tavır çok canımızı sıkıyor klimalı odalarda takılan çay çorba yapan adam sahada yıpranan adamdan daha iyi alıyor lise mezunu hostes benden önce biniyor uçağa anlat anlat bitmez sirkete aidiyet duygusu motivasyon mu bekliyorsunuz şimdi bizden
Mühendislik lisansım var, uçakta uçağa değecek şekilde hayal etmiştim ancak kesinlikle uçağa yollanmadım. Çok ama çok kez denedim ancak yol vermediler. Bu da bir gerçek. Teksisyenler konusunda çok haklısınız.Saygılar
Belli ki Sefa Inan mühendislikten hiç birşey anlamıyor, anlamazda bu kafayla. Teknisyenin yeri ayrı mühendisin yeri ayrı. Çamuru at izi kalsın. Burada bir çatı altında çalışanların hepsi değerlidir. Teknisyenleri de aşağılayan falan kimse yoktur. Hepsi kıymetlidir. Yapıcı olalım biraz Sefa Inan. Ağaca bakmaktan ormanı görmüyorsun. Saygılar.
Dünyada kabul görmüş Uçak Bakım Mühendisliği ünvanını burada Uçak Teknisyeni diye adlandıran ve bunda ısrarcı olan yönetim zihniyeti, size bu yorumu yaptırma cüretini sağlıyor ya ben de buna tutuluyorum. Saygılar benden.
Anlatırsanız memnun olurum. Benim gibi diğer arkadaşlarda anlamış olur. Mühendisliğin işletmeci firmalarda olmazsa olmazlığı konusunu tabii ki.. Ayrıca burada mühendislik düşmanlığı yapılmıyor. Aksine mühendislerimizin aynı Airbus da olduğu gibi çalıştırılması arzu ediliyor. Sefa İnan
Anlatırsanız memnun olurum. Benim gibi diğer arkadaşlarda anlamış olur.
Sefa Bey, bir teknik aş çalışanı olarak bugüne kadar yaptıklarınıza saygı ve hürmet duyuyorum. Ancak, düşülmemesi gereken bir tuzağa sizin elinizle itiliyoruz sanki. Bu şirket personeli daha önce çok bölünme parçalanma yaşadı. Daha fazlasına gerek yok. Teknisyen de mühendis de aynı bütünün parçasıdır, aynı amaca hizmet etmektedir. İklimlendirme konusuna çok takılmanızı anlamıyorum. Atölyelerde de iklimlendirme mevcut.
Sefa Bey bir muhendis olarak , tecrubeli ve basarili teknisyenlerin idareci olmamalarini elestirmenize katilirken, 4 yillik lisans okumus arkadaslarij muhendis kadrosuna gecirilmemelerini kesinlikle elestirirken (sendika ne ise yarar)
Muhendisler ucaga inmiyor vs konularina keske girmeseydiniz diyorum. Ucak sistemleri muhendisleri dunyada gecerli meslek ; sirketten cok kisi istifa etti avrupada uzakdoguda,boeing de , airbus ta ise girdi, lufthansa var , rusyaya giden bile var , bunu da yazi yapin muhendisler niye gidiyor diye lutfen.
Benim dusuncem sirket teknisyenlerin onunu kapatip sadece lisans almalarini istiyor , yetismis teknisyeni muhendislik baskanliginda idari kadrolarda harcamak istemiyor.
Bu iyi birsey ama o zaman niye degersiz hissediyoruz , niye hela yok bu sirkette diyeceksiniz ; ben de degersiz hissediyorum, yani teknisyene has degil bu durum. Pilot ve hostes degerli. Muhendisi uzman aliyorlar bu ayip birsey.Uzman ne?
Sefa bey herşeyi çok doğru ve çok güzel yazmışınız.Şuanda teknik aş. tam bir çiftlik oldu.masa başından iş yapanlar dünyayı kurtardık zannediyor.planla(ma) da çalışan bir angut B777 uçaklarında yakıt olmadan hidrolik verilmiyeceğini bilmeden sanki uçağı kendisi icat etmiş gibi” HİDROLİK İLE YAKITIN NE ALAKASI VAR A330 LARDA çok rahat verilebiliniyor. ” deme cürretini kendinde bulabiliyor kör cahil.Bu zaatı karaktersizler hatta AMM i başka bir şey zannettikleri için ‘yakıt panelleri açıkken neden elektrik verilemiyor’ diyerek hesap sormaya kadar gidiyorlar.Geçenlerde bir mail attılar tam bir trajedi komik.’ ‘ beyaz yakalılar 22 NİSANDA YIILLIK İZİNli MAVİ YAKALILAR da uçaklarda bir fiil çalışacaklar.Bu ayrımcılığıda başlatan erdem koç adında bir uçak bakımbaşkanı.Şuanda teknisyenlerde özveriyi ve aidiyet duygusunu tamamen bittirdiler.Bu durumda yediği kaba s… bizler değil tamamen teknisyen sırtından geçinen bu asalaklar.biz teknisyenleri tamamen değersizleştirmek için çabalıyorlar
tip kursunda bir muhendis arkadas vardı 4. ders tekrarından sonra kursu bıraktı.
ubb’de bir teknisyen var, surekli karti yanlis muhurluyor.
Ayiptir sefa bey ayiptir.Neymis ilker bey telefonlarima cikiyo alt.kadrolar bile kraldan cok kralcilik yapiyo.soyle mutavazi boyle mutavazi .1 sene once toplantilarda sizin bir tane sendikaniz var o da havaistir.havasene gecenler sonunu iyi dusunsun diyen plato mu.teknikteki emekcilerin haklarini gasp edip dayanisma aidati verenlere imza parasini odemeyen hipokrat mi.Eyyamcilik bu sizin yaptiginiz.Havasene gecti ve insanlar da gecsin dedigi icin 16 kisiyi performans dusuk diye isten cikarilma kararini imamoglu mu verdi.Kim verdi bu kararlari kim.
Konuları karıştırmışsınız. Hava sen i her zaman destekledim. İlker aycı nın yanlı olduğunu defalarca belirttim. İyi bir yönetici olduğunu değil insani yapısını ön plana çıkartıyorum. Tekniğin yöneticileri telefonlarını açmazken onun açmasını takdir ediyorum. Teknik Aş yi yaptığı toplu iş sözleşmesinde tenkit etmek sendikacılığı öldürdünüz diyen de benim. Thy genel kurullarında en sert tartışmaları yapanda benim. Teknik A.Ş ye neden 5000 tl vermiyorsunuz diyerek 5000 TL leri İlker Aycı’dan söz alıp dağıtılmasını sağlayan da benim.
Ancak insani yapı ile yöneticilik yapısını ayırt edebiliyorum. Siz ise karıştırıyorsunuz. Teknik yönetimine attığım laflar İlker aycı ya gitmiyor mu? Baş aktör ilker aycı değil mi? Bu kadar saf mı zannediyorsunuz İlker Aycı’yı? Yazıyı dikkatle bir defa daha bu yorumdaki ifadeler eşliğinde okuyun bakalım bu sefer satır aralarında yatan laf sokmaları anlayabilecek misiniz. İlker aycı teknik yönetimini baştan sona değiştirmedikçe teknik daha kötüye gider.
Hat bakım ve kabiniçi hiç bu kadar mutsuz olmamıştı:((ne huzur kaldı ne gülen yüzler..mutlumusun Whitecloud’lar.
Çok değerli ağabeyimiz,ne güzel noktalara değiniyorsun,sağolsunlar arkadaşlarımız da konuyu dile getirmişler ama artık bunu daha büyük mecralarda hatta görsel basında dile getirmek lazım.Sizin gibi bu mesleğin duayeni veÜlke’de uçak teknisyenliği dendiğinde ilk akla gelen isimlerin THY’deki bu tehlikenin direk uçuş güvenliğine etki edeceğini ve özellikle hatbakım gibi birimlerin tecrübesiz insanlarla yönetilmemesi ve bunların biran önce thy’den uzaklaştırılması gerektiğini Türkiye’ye duyurmak lazım.Çok değerli abilerimiz onlar yüzünden şirketten ayrılıyor yada görevden alınıyor,en çok fayda görülecek bizim gibi apronda ter döken teknisyenler küstürülüyor,görmezden geliniyor.
Bizim işler süper sorun yok ylamaya devam sorunsuz devam
Çok değerli Sefa abimiz, tespitlerinizin çoğu yerinde ve sektör için çok değerli. Yeni havalimanına gittiğimde gördüğüm şey sadece mutsuzluk oldu. İdari yönetimi akıllı fakat fikirsiz olup aciziyetini teknisyene yükleyen saw base personeli olduğuma ilk kez şükrettim. Yeni meydanda insan yokmuşcasına, insan faktörünün havacılıkta bir değeri yokmuşcasına inşası ve operasyonu, sadece teknisyen değil tüm personeli kahretmiş durumda. Oradaki arkadaşlar gördüm ki bazen gülüyor. Neye gülüyorlar; farelere, yemeğe ring araçlarıyla gidip yemek molasını yolda harcamalarına, körükteki uçağa gidince merdiven istemek zorunda kalmalarına, uçak indi diye park pozisyonuna gittiklerinde yarım saat uçağın taksi yapmasını beklemelerine. Ekip terminaline ulaşabilmek için kestirme yol yapmak mümkünken 15dk dolanmalarına ve daha bir sürü saçmalığa. Ağlanacak haline gülüyor kısacası insanlar.
Sefa Abi, yurt dışında CS ve SS olan personel licensed B1/B2 engineer olarak geçiyor. Yanılmam mümkün olsa dahi Fransa’da ki durumu yanlış değerlendirmiş olabileceğinizi düşünüyorum. Bizlere müşteriler gelip kendi prosedür eğitimlerini anlatırken bizlere engineer olarak hitab ediyor. Yurtdışı iş ilanlarına bakacak olursanız Licenced Engineer veya Certifying Engineer olarak başlık atarlar. Uçak bakımında mühendis olan teknisyen dir. İmza sorumluluğu olan kişidir. Türkiye de bakım sektöründe çalışan ofislerde mühendislik genellikle yoktur. Teknik anlamda kısmen bilgi sahibi oldukları için mühendisler bu pozisyonda çalıştırılır. Aslında İngilizce bilen ve teknik bilgisiyle yorum yapabilecek çoğu kişi bizdeki mühendis unvanlı koltukların yüzde seksenini sorunsuz doldurabilir. Mühendisin hazırladığı AD kartlarda dahi ciddi hatalar bulunuyor ve bu mühendis pardon diyip işine aynen devam edebiliyor çünkü alınacak yetkisi yok. Onun hazırladığı kartı uygulayan teknisyenin yetkisi alınabiliyor.
yanlış anlamışsın.Ben mühendis ve teknisyen bir arada çalışıyor dedim. Bir arada çalışması mühendislerin işi öğrenmesi açısından. Konumuz mühendis arkadaşlarında hangara inmesi ve birlikte çalışma ortamı sağlanıp teknisyenin ne iş yaptığını ,arıza yı nasıl çözdüğünü bizzat gözlemlemesi
hayatında uçağa sadece yolcu olarak binmiş, hangar kötü kokuyor diye odasından çıkıp hangara girmemiş kişiler saw’da qm’leri mülakat yapıyor (önceden birilerinden aldığı kağıtta yazılı) soruları soruyor. Yeterli görmezse teknisyenin yetkisini alıyormuş hanımefendi. Sağolsun başkanımız ve müdürümüzde buna öncülük ediyor kendi personelini ezdirip uçakdan bihaber kişilere ego malzemesi yapıyor. bu olay sadece qmlerlede kalmayacak c/s ve s/s leride bu kişiler mülakat edecek. şaka gibi sefa abi şaka gibi hangarın hali acınacak haldeyiz…
bu teknisyen milleti duzelmez baksan cogunun babasindan torpilli baba yardimiyla bir yerlere gelmisler. ingilizce desen bir cogu para verip belge alma peşinde. yani tek kelime ile rezillik.
3000 euro para basıp 6 ay da lisans alanlara Hakk’ın adaleti geldiğinde ne cevap verecekler bakalım böyle bir düzen varmı arkadaş ingilizce yok parayla lisans alıyorlar ve en sevilenler bu adamlar ben hakkımı helal mi edeceğim 5 yıl oku modülleri shgm den zorla/çalışarak/kafa yorarak geç adamlar parayı bassın geçsin likayat sıfır.BU kişiler çok kolay thy nin beleş parasız modül sınavlarına bile girmiyorlar giriyorum takır takır geçiyorum.Likayat yoksa alma lisansı kardeşim bizim suçumuz 5 sene okumak mı.okuduk neden değerimiz yok.ALLAH c.c bu liyakatsız yöneticilerin hesabını ve bizim haklarımızı gasp eden herkesin hesabını mahşerde görecek.bekleyin bakalım bizde bekliyor olacağız.şunun şurasında yaşasam 40 yıl sonsuzluk karşısında bir saniye kadar sonra görüşürüzzz byeeeeeee
Sefa abi konuyu açık açık anlatmışsın ama thy nin içinde çıkar koltuk sevdası çok dönmekte şef başteknisyen olacak kişiler bile yukarıya yakın kişilerden seçiliyor gerçekten elini taşın altına koyan insanlar bazı birimlerde baş teknisyen yapılıyor. Sebebi de el mahkum ve bu insanlara hiçbirşey diyemiyorlar ama yakınlıktan gelen insanlar her türlü kontrol edilebiliyorlar. Onlar da aman bana laf gelmesin diyerek aşağıdaki teknisyenin hakkını savunmak yerine yukarıya durumu daha farklı aşağıya durumu çok daha farklı anlatıyorlar. Müdür ve teknisyen arasındaki köprüler her şekilde tıkanıyor ve bunu yapanlar teknisyenler. Şeflere ve başteknisyenlere söylenen durumlar hiçbir şekilde müdüre iletilmiyor ve kendileri bir kaç saat bekledikten sonra ben müdürle konuştum olmaz dedi diyerek hatta daha bunun için ısrar edilmesi durumunda kişiler başka türlü yaptırımlar ve sürgünlerle tehdit ediliyor. İş durumunda görev ve sorumluluklarını çok iyi bilen kişiler de var koltuk sevdasına kapılanlar da.