featured

Türkiye, sadece Avrupa'nın 'low cost' firmaların uçtuğu bir ülke olmamalı!

Posta gazetesi yazarı Hakan Çelik Air France’ın İstanbul uçuşlarını kaldırarak, İstanbul’a yeni düşük bütçeli  firması ‘Joon’ ile uçma kararı alması üzerine, bu hafta önemli bir konuya dikkat çekerek, Avrupa ile olan ilişkilerimize değindi ve Türkiye’nin sadece low cost firmalarının uçtuğu bir havalimanı olmasının turizm için  tehlikesinden bahsetti.
İşte o yazı:
“Fransız Havayolları Air France Mart 2018’den itibaren Türkiye uçuşlarını durduruyor. Şirket bundan böyle yolcularını alt markası olan Joon ile taşıyacak.
Air France, havacılığın kurallarını yazan dünya devlerinden biridir. Havacılık kültüründe de iz bırakmış bir kuruluştur. KLM ile evlilik gerçekleştirdikten sonra Avrupa’nın en büyük havayolu haline geldi.
Bu nedenle Air France’ın kararı beni çok şaşırttı.
Nüfusu 20 milyona dayanan ve havacılıkta çok önemli bir merkez (hub) haline gelen İstanbul’a uçuş yapmamayı stratejik ve ticari olarak açıklamak güç.
İstanbul Air France’ın en kârlı hatlarından biri olmayabilir ancak Türkiye ve Fransa gibi iki büyük Avrupa ülkesinin ulusal havayolu kuruluşlarının birbirlerinin şehirlerine uçmaması anlaşılır gibi değil.
Küresel pazarda çok başarılı olan Türk Hava Yolları (THY) bütün yabancı şirketler gibi Air France’ı da zorluyordu ancak İstanbul hattının kapanacak olması sadece rekabetle açıklanamaz.

Bir süre önce de Alman Lufthansa Grubu bünyesinde bulunan İsviçre Havayolları (Swissair) ve Avusturya Havayolları (Austrian) İstanbul uçuşlarını durdurmuştu. Hatta Lufthansa kendisi açısından çok önemli olan Münih-İstanbul hattını kapatmıştı.
Oysa her yıl daha fazla Türk vatandaşı havayollarıyla seyahate katılıyor. Türkiye’den Avrupa ve bağlantılı hatlara ilgi büyük. Toplam pazarın büyüdüğü şu ortamda Swiss ve Austrian’ın da Türkiye’den çekilmesi düşündürücü. Geçen sene Kanada Havayolları ondan önce de ABD merkezli Delta Türkiye’ye uçmama kararı almıştı. İsrailli EL AL ise güvenlik beklentileri karşılanmadığı için uçuş yapmıyor.

Türkiye, yeni havalimanı ile İstanbul’u dünyanın en önemli havacılık merkezlerinden biri hâline getirmek istiyor. Bunun için Türkiye’de kayıtlı havayolları kadar yabancı şirketlerin uçuş adetleri de belirleyici olacak.
Hükümet Swiss ve Austrian’dan sonra Air France’ın da İstanbul uçuşlarını neden durdurduğunu iyi analiz etmeli.
Kalite ve güvenliği temsil eden bayrak taşıyıcı şirketlerin uçuşlarını kesmesi Türkiye’ye seyahat etmeyi planlayan yüksek gelir grubundan ziyaretçilerin kararlarını etkileyebilir.
Türkiye’nin sadece low cost (düşük bütçeli) havayollarının uçtuğu bir ülkeye dönüşme riski turizm açısından dikkatle izlenmesi gereken bir gelişme.
Türk Hava Yolları kalite, marka algısı ve güvenlik konusunda gurur verici bir seviyede ancak rekabet yolcular kadar THY için de gerekli. (Posta)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 7 yıl önce

    Hakan bey olayın geçmişini araştırırsanız farklı olduğunu göreceksiniz.Air Frence İstanbulda rekabete dayanamadı ve tutunamadı.Klm i aldıktan sonra binlerce kişiyi işten çıkardı.istanbul ofisinin yüzde sekseni azaltıldı .Thy nin sefersayıları ve diğer şirketlerin sefersayıları ve kalitesi karşısında eridi.burdan airfrance ile parise giderken kalite ve ikramı karşılaştırdığımızda bir daha o şirketi kullanmazsınız.joon belki fırsat olur onlar için.onlar uçmasa da ki doluluk oranları çok düşüktü kendi şirketlerimiz günde 10-15 seferlehizmet veriyor.kendi beceriksizlikleri diyebiliriz.joona hayırlı olsun.

    Cevapla