Meslektaşımız Tuna Beken’in B777’de iş kazası nedeniyle hayatını kaybetmesinden sonra yazdığım yazılar,iletiler ve video röportaj’dan sonra ailesi tarafından da arandım ve onlara her türlü bilgilendirmeyi yapacağıma söz verdim. Bu kazanın neden olduğunun yanı sıra kazayı tetikleyen başta THY’nin hormonlu büyümesinin getirdiği alt yapı yetersizliğinin ( deneyimsel eksiklikler,mesai,çalışma şartlarının ağırlığı,vardiya sisteminin getirdiği sorunlar,yöneticilerin yukarıdaki amirlerinden korktuklarından iş çabuk çıksın diye sarıldıkları HADİ-HADİ-HADİ nidaları eşliğinde uyguladıkları KIRBAÇ SİSTEMİ) ) teknikteki tezahürü konusunda bu işi ve bakım çıkışlarını senelerce yürüten biri olarak son derece deneyimli olup, oluşan kazayı gözümde aynen canlandırıp bir çok platformda konuştum ve yazdım. Tabii ki hala konunun takipçisiyim.
THY şimdiki hızıyla yukarıda parantez içinde yazdığım sorunlar çözülmeden büyümeyi sürdürecekse, iş kazası olmama ihtimalini sıfır görüyorum.
Hangarın içini bilmeyen,çelik kapıların ardında uçak teknisyen ve adaylarının nasıl bir koşuşturma içinde olduğunu görmeyenlere bu kazanın neden ve nasıl oluştuğunu anlatabilmek zor değil, imkansız. Benimle röportaja gelen gazetecilere bile çalışma koşullarını ve kazanın nasıl oluşmuş olabileceğini çok zor anlatabildim. Tabii ki onlarda anladıkları kadar okurlarına anlattılar.
Sizlere son gelişmeleri anlatayım.
İlker Aycı ilk başlarda kaza ile ilgilendi ve rahmetli kardeşimizin cenazesine kadar gelip ailesine taziyelerini sundu. Bende oradaydım ve onu gördüm. Kalkıp ta yanına gidecek değildim ya…Konu ile ilgili görüşlerimi daha sonra ilettim.
İlker Aycı’nın bu kaza ile ilgili verdiği emirleri duydum ve takdir ettim. Bu konuyu ne yaparsanız yapın aydınlatacaksınız dediğini sizlerle paylaştım.Teknik A.Ş tabii ki bu emirden sonra tüm B777’ci uzman teknisyenlerini topladı ve fikirlerini aldı. Bu da yetmedi Boeing’le temasa geçildi ( bunu da sizlere duyurdum) Boeing uzmanları gelmiş. Yaptıkları incelemede henüz resmi rapor çıkmadığı halde görüşlerini belirtmiş ve şimdiye kadar bu tür bir olayın hiç bir şirkette olmadığını ve hidrolik basınç altındaki sistemin ancak kokpitten ( bende aynı fikirdeydim) kumanda verilmesi ile oluşabileceğini söylemişler.
Cenazede çok kısa da olsa Teknik A.Ş. Genel Müdürü Ahmet Karaman ile hem başsağlığı dilemek hem de kafamı kurcalayan soruların aydınlığa kavuşabilmesi için görüşmüştüm.Sıradan bir gazeteci olmadığımı bilen Ahmet Karaman bey konuyu daha detaylı anlattı.Olayın oluşumunu anlatırken Ahmet Bey, “kokpitten mi yerden mi kumanda almış henüz bilemiyoruz” dediğinde, Boeing’in bu sisteme kumanda verebilmek için neden kokpit dışından da kumanda verilebilmesini sağlamaya çalışsınlar ki diyerek bu olasılığı düşünmediğimi belirtmiştim. Bu bilgilendirme devam ederken,Ahmet Bey uçakta temizlikçilerin de olduğunu söyledi. Son aldığım duyumda ise uçakta temizlikçilerin yanı sıra kabinin arka tarafında çalışan ve bakım çıkışındaki bazı kabin içi eksikliklerini tamamlamaya çalışan kabin içi teknisyenleri de varmış.
Aslında pompaları çalıştırarak hidrolik tazyik vererek ilgili actuatörde kaçak aramak için flapların yanına giden Tuna Kardeşimizin kokpite bir teknisyen bırakması gerekirdi.Birini bıraktı mı ,bırakmadı mı bunu bilemiyoruz.
Bakım çıkışlarında sıklıkla karşılaştığımız bir başka olasılık ise başka bir sistemde (elektrik-elektronik) işlem yapması için kokpite girmek zorunda olan farklı bir teknisyenin hidrolik tazyiki verildiğini bilemeden çalışırken elinin veya kolunun lövyeye dokunması da bu kazayı oluşturmuş olabilir. (Malum bakım çıkışlarında sadece mekanik teknisyenlerin yanı sıra elektrik/elektronik teknisyenleri de çalışır ve kendilerine ait işlemleri yaparlar.)
Bu olasılığın yanı sıra, kabinde temizlik işlerini yapan işçi arkadaşlarımızında,uçağa hidrolik tazyiki verilmiş olmasını bilmeden pilot koltuğuna oturup fotoğraf çektirme,selfie yapma isteği veya kokpitteki kumanda ve switch lere bakarken lövyeyi sağa sola oynatma ihtimalini de hesaba katmalıyız. Bu tür durumda lövyeye dokunduğunuzda 3000 PSI’lık bir tazyikle aileron,flaperon ve spoiler birlikte hareket ederek, sıkışma meydana gelmiş de olabilir.
Boeing ilgili sisteme yerden kumanda verilmiş olamaz dediğine göre bu olasılıklardan başka bir şey akla gelmiyor. Eskiden benim çalıştığım yıllarda bile kameralarla hangi uçak nerede onu önümüzdeki monitörden görebilirdik. Hangarın, içi ve dışı kameralarla izlenirdi. Kazanın olduğu saat ve dakika belli olduğuna göre o anda en azından uçağa giren çıkan oldu mu bu bilinebilir. Uçağa giren çıkan olmadıysa, bu kaza uçak içinden biri tarafından kasıt olmaksızın,yanlışlıkla,bilinçsizlikle yapılmıştır.
Bu olay istenilerek olamayacağına ve bu tür bakımlarda uçağın içine giren çıkan belli değil ise, yani kimin eli kimin cebinde olduğu bilinemiyorsa burada öncelikle bakım organizasyon kültürüne bakmak lazım. Önüne gelen uçağa girip çıkabiliyorsa burada kişilerden ziyade başı boşluk olduğunu ve bu başıboş çalışma sistemi daha emniyetli hale getirilmediği takdirde her an böyle bir acı olayın yaşanması mümkün.
İş güvenliği ile ilgili videolar gösterilmesi,hangarın her yerine Önce Emniyet,önce İş güvenliği vb…yazılar koymakla iş bitmiyor. Acele işe şeytan karışır derler ve Teknik A.Ş. her zaman aceleyle çalışır. Çünkü herkes bir üstünden laf yememek ve aferin almak için yarış halindedir. Teknik A.Ş nin hangarlarının yanında MNG nin ufak hangarı vardı. Şimdi Onur Air aynı hangarda çalışıyor. gerçi Onur Air bu hangarı aldıktan sonra çalışma sistemini görmediğimden onlara laf atmak olmaz.Ancak hangar MNG deyken sıklıkla oraya gider, uçakların adeta birbirinin içine geçmiş şekilde nasıl bakım yürütüldüğünü gözlemler ve kaza olmamasının şans olduğunu düşünürdüm.
MNG deki bakım mantalitesi Teknik A.Ş ye yansımış olmalı. THY/Tekniği karma bir yönetim yönetiyor. Ahmet Karaman hariç diğer genel müdür yardımcıları THY kökenli değiller. Hamdi Topçu nun yandaş politikaları THY’nin en güçlü birimi Teknik A.Ş yi mahvetti de diyebiliriz.
İlker Aycı ne yapıyor? İlker Bey mutlaka bu kazanın oluşma koşulları ve suçun kimde olduğunu araştırtıyor ve bir dolu brifing alıyordur. Sevgili İlker Bey; THY’de kimse suya sabuna dokunacak laf etmez. Ne diyeceklerini sanıyorsun ki? Bu tür araştırmalar farklı gözlerle,emir komuta zinciri altında olmayanlarla yapılmalı. Sen yine yöneticilerinden bilgi al ama birde farklı kişilerin de görüşlerini almalısın. Tabii ki samimiysen.
NOT/ Boeing ekibinin başındaki kişi uçak teknisyeni imiş.Bizden birileri yardım istese, hemen oraya işi bilsin bilmesin,lisansı olsun olmasın mutlaka mühendis başkanlığında ekip yollarız. Sanırım Boeing bu işi bilmiyor olmalı:)
15 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
mühendislik başkanlığı zorunuza mı gidiyor anlamıyorum? çok zor bir şey değil ya gidin 4 sene okuyuverin, bitsin bu sıkıntı.
dört seneden fazla okuyan teknisyenler var:) Mühendislik başkanlığı tabiki olmalı ama lisanslı yetkili ve deneyimli teknisyenlerin yapması gereken işlerde değil.
Ya Kardeşim bir laf yerine bu kadarmı güzel oturur.Tebrikler
İşi bilsin bilmesin derken ne kastediyorsunuz. İşi bilmeyeni kim neden böyle bir olaya bilirkişi yönlendirsin. Mühendislik başkanlığında bahsettiğiniz tüm teknisyenlerin hocam diye peşinden gezdiği çok değerli kişiler var. Teknisyenliği iyi öğrenmişsiniz ama mühendisliğin M sini bilmiyorsunuz atıp tutuyorsunuz.
THY’de bir gece çalışma ve bakımı izleme fırsatım oldu yakın zamanda, o kadar dikkatsiz çalışılıyor ki burda nasıl kaza olmaz insanlar çok dağınık dediğimi hatırlıyorum, çok geçmedi bu güzel kardeşimizi kaybettik. Her uçağın bakım olsun olmasın yalnız CS ler eşliğinde açılıp CS ler eşliğinde uçağa alınıp yine CS ler eşliğinde uçağın secure edilip kapatılması gerekir. Maalesef TK’da elektrik bile verebildiklerine şahit oldum, salonun lambasını açar gibi. Bakımın detaylarıyla planlanması takibi ve onayı tamamen lisanslı arkadaşların takibi ve sorumluluğunda olmalıdır. Arda kalan mühendis te olsa araç operatörü de olsa Teknik bölüm için teferruattır. Bütün kontrol CS ler üzerinden olmalı ki bu tür kazalar olmasın, ölümcül olmadığı için duymadığımız nice maddi kayıpların da olduğunu öngörmek zor değil. THY bunu sağlayamadığı sürece (CS maaşlarını ve çalışma şartlarını düzeltmeden bu imkansız, çünkü bir kabin amirinin dahi daha iyi maaşlar aldığını duymuştum) yeterli ve gerekli kaliteye ulaşamaz, yaklaşamaz hatta. Sefa abiye katılıyorum, İlker beyin samimiyetinden bahsediyorsa haklıdır belki ancak bütün yönetimi değiştirmekse gereken yapılmalı, şu aşamadan sonra ne kadar düzeltir bilmem ama zihniyeti değiştirmeli ve CS leri ağır yükümlülük ve sorumlulukları gereği mekanikleri sevk ve idaresine yardımcı olacak şekilde yetkilendirmek, onore etmek ve motivasyonu üst düzey tutmak şart. Gencecik bir canın kaybından dersler çıkarılması herkes için olması gereken inovasyonel tetkiklerin ve akabinde reformların hepimize hayırla dönmesi dileklerimle..
mng teknik tarihinde hiçbir ölümlü yada ağır yaralanmalı bir iş kazası olmamıştır.mngteknik lowcost olabilir ama thy tekniğin tüm easa yetkilerini kaybettiği günlerde easa teşekkürle ayrılmıştır tesislerden.
hiç sorguladınızmı THYteknik neden MNG tekniği satın almak zorunda kaldı,kara kaşı kara gözü içinmi yoksa thy’nin sahip olmayı beceremediği easa yetkileri içinmi.
yaklaşık 80 cs birleşme nedeni sebeb gösterilerek işten atıldı,atıldı da ne oldu piyasada kapışıldılar,thy tekniğin kapalı kapılarının arkasında (TT ve habom tesisleri)neler döndüğünü tüm sektör biliyor.
allah tüm thy teknik teknisyenlerine sabır versin.yükleri çok ağır.
Çok haklısınız, Mng iken bırakın ölümlü iş kazasını ağır yaralanma bile olmamıştı ve gerçekten de o denetlemede bize teşekkür edildi. Bence keşke Mng mentalitesi gelseydi de TT’de şu andaki mentalite olmasaydı. Sefa bey sizin zamanınızdaki bakımlarla şu andaki bakımlar arasında emin olun fark vardır.
mng low cost bakım mantık ve kalitesizliği,sistemden eksik kişilere bağımlı bakım mantığı malesef seviyeyi dahada düşürdü, teknik a.ş de herkes uçağa çıkar bakım sırasında dahil kimse boardmene söylemez, uçak bakımda bu sorumluluktan kaçar ilginç bir şekilde devlet kurumu mantığı bakımdaysan tabili sorumlusu sensin uçağı senden izin almadan çıkmamalu uçağa kokpite, malesef bölümler hep birbirine atmaya çalışır bu tür konular yıllardır çözülmez çözücek ciddi idealist bir idareci başa gelene kadar, kültür değişmeden şirkete avrupadan dökümansız iş yapmayan ve alttakine yaptırmıcak 50 tane cs alıp hem takviye hemde şirket kültürünü değiştirmeden bu düzen değilşmez
Mng nin bakim mantalitesin burdan iyi bu sabah yine a bakima gitseydiniz 3 a bkim bi line olduğunu görurdunuz
Davanin seyri ne durumda bilmiyoum ama flap kumanda kontrol mekanizmasini sende.bende biliyoruz spoiler ler.gibi degildir..birinin flaplari kapamasiveya acmasi icin hareket.vermesi.gerekli.kaldiki teknik olarak hidrolik verilip toplanir acilirken call horna basariz ki millet sesli.ikaz i anlasin..
Teknik olarak kornaya basarsın da bunu bilmeyen ne yapsın. Flap kapatması veya açması şart değil .Flaperon aileron kumandası ile de çalışabiliyor. Sen lövyeyi hidrolik tazyik varken sağa sola kırarsan aşağıya kumanda yollamaz mısın. Flap kumandasına dokunmak şart değil.
Kazaya sebep olan yüzey flap değil, flaperon. Hem aileron hem de flaplarla beraber duruma göre kumanda alır. Ayrıca flap gibi yavaş değil çok hızlı çalışan bir yüzeydir.
Olan oldu,giden gitti.Bu kaza;bundan sonra olmaması gereken durumlar için acı bir tecrübe olmalı.Sanırım sıkı disiplin kuralları gelecek,umutluyum. Konu dışında kalan bizlere verdiğiniz detaylı bilgi-yazı için “çok açıklayıcı”demek farz.Kaleminize sağlık.
Sefa Hocam, kazanın hemen sonrasında kokpitte güvenlik etiketlerinin asılıp asılmadığına bakılmamış mı? Ayrıca temizlik ekibinin kokpite girmesi yasak değil mi?
Etiketten haberim yok. Ancak temizlik ekibinin kokpite girmesi her zaman yanlıştı. Ancak içeride kimse olmayınca meraktan içeriye girmesine ne mani olabilir ki. Bizim zamanımızda da sokmazdık ama bir dolu giren çıkan yinede olurdu. Burada sigara içilmez yazısının altında sigara içenlerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz.