Değerli okurlarım,
Bildiğiniz üzere geçtiğimiz gün Çelik-İş’in Anadolu Havacılık Şube delege seçimi yapıldı. Önceki Avrupa Havacılık Şube de olduğu gibi seçim haberini ve yapılacağı tarih, sandık vs gibi bütün diğer bilgilere en doğru şekilde ulaşarak sizlere paylaştık. Amacımız seçimlerin oldubittiye getirilerek anti demokratik yöntemlerle yapılmasını engelleyip en yüksek katılımla herkesin oyladığı demokratik yönetimlerin oluşmasını sağlamaktır.
Bu yüzden hiç kimseyle de özel bir bağ veya ilişkimin olmamasının avantajıyla özgürce yazmam mümkün oluyor.
Avrupa yakası şube seçimlerindeki şaibelerin, yani kırmızı liste adaylarının, kendilerine baskı yapılıyor diyerek seçime girmemesi veya girememesi, yani devre dışı bırakılmasına tepki olarak, Mavi listenin seçimi en azından erteletmesi ve tehdit edildik diyen bazı kırmızı liste adayları ile konuşarak kimin veya kimlerin onların seçme ve seçilme hakkına mani olmaya çalıştığına yönelik bilgimiz olsaydı, Avrupa yakası seçiminin adilane yapılmasını önleyen bu kişileri buradan tek tek isimlerini yazarak rezil ederdik.
Neyse, oldubitti artık dönüşü yok. Neyse ki Anadolu Şube seçimlerinde bu tür bir baskının oluşmamış olması sevindirici… Anadolu yakası seçimlerinde, kişilerin özgür iradeleri sandıklarda yerini buldu.
Sevgili Okurlarım;
Anadolu havacılık şube seçiminden sonra telefonum hiç susmadı. Her kesimden birçok kişi süreçle ilgili hem haber paylaşmak, hem de görüş danışmak için sağ olsunlar durmadan aradılar. Ben, kişilik yapısı olarak, her zaman özgün ve düzene aykırı bir ruha sahip olduğum için, kendime göre gördüğüm yanlışları eleştirmekten çekinmediğim gibi doğruları da alkışlamayı bilirim. Bu nedenle Anadolu Şube seçimlerinde şaibeye yönelik bir bilgi almadığımdan tüm arkadaşları canı gönülden kutluyorum.
Yavuz GÜVER dönemi, havacılık şube için maalesef üzülerek söylemeliyim ki, büyük bir hüsran ve hayal kırıklığı dönemiydi. Şube içinde gruplaşmalar çatışmalar ve koltuk savaşları herkesçe aşikâr biçimde görülüyordu. Zaman zaman işin içine ANKARA yönetimi girdiğinde taraflar ya da takımlar değişse de savaşın yöntemleri hiç değişmiyordu.
Bir yandan işverenle olan ikili ilişkiler bir yandan bir daha seçilme gayretiyle içerdeki bölünmeler bir sürü sorunu ve derdi olan Teknik A.Ş çalışanlarını sendikadan yana öksüz ve yetim bıraktı. Haklar, ne genelgede korunabildi nede mahkeme kararlarına sahip çıkabildiler.
Ne teknik desteği ne depo işçisi vb… Hepsi yalnızlığa itildi. Bu arkadaşlar, kendi yalnızlıklarında kıvrandılar. Sendikaların en önemli görevi olan işten çıkartılmaların önlenebilmesi sağlanamadı. Sadece bununla da kalınmadı. Peş peşe istifalar gelmeye başladı. Şube yönetimleri kendi içinde anlaşamayınca birbirlerine düştüler.
İstifalar ile birlikte ortaya darmadağın bir şube çıktı. Önce eğitim sekreteri istifa edip Yavuza ve yönetimine üstü kapalı biçimde bayrak açtı. Hatta bu muhalefeti Avrupa Havacılık şubesinin delege seçiminde çoğunluğunu onların oluşturduğu kırmızı listeye taşıyıp orda seçimi de kazandırdı.
Ardından protokol sürecinde beyaz listedeki teşkilat sekreteri de Yavuza bayrak açtı, imzalanan protokolden dolayı hem Ankara’ya hem de aldığımız kulis bilgilerine göre Bay Yavuz’a cephe alarak istifasını sundu. Hoş istifasına rağmen görevine de devam edip yeni yönetime de talip oldu.
Bir dönem avukatlık ücretiyle başlayan kavga ve TİS süreçlerinin kapalı kapılar ardında belirli kişilerle yapılması, Yavuzun sürekli eleştiri alması üzerine, bu zat kafasına uymayan herkesi sürecin dışında tutup, her şeyden soyutlanmasıyla da mali sekreteri de isyan etti ve masadaki herkesle arası açıldı. Ankara’ya verilen istifa dilekçeleri ile yaşanan kavgalar da Sümen altı yapıldı.
Ardından, Yavuz sonrası döneme hazırlanan bu ekip Ankara’dakilerden de darbe yiyince, yeni atanmış temsilcilerle genç teknisyenler hareketini oluşturup onlar da hepsine birden isyan bayrağını açtılar. İşte bu grup, Saw’da yeşiller gurubu olarak delege seçimine girip Avrupa şubedeki gibi yine tepki oylarıyla seçimi önde kapattılar.
Aslında işin özüne bakacak olursanız havacılık şubede güçlü liderlik ve güçlü bir sendikacılık olmadığından, herkes tek bir yönetim altında bir araya getirilip bütünleştiren de olmadı.
Bu yıllar öncesinden tanıdığım, gittiği yeri batıran muhterem, Derneğinin? son başkanı, şubesinin de ikiye bölünmesine neden olarak aslında son başkanlığını yapmış oldu. Bu sorumluluğun ona fazla geleceğini tıpkı geçmişte olduğu gibi hep en güçlü taraftan olup bu işi beceremeyeceğini yüzüne gözüne bulaştıracağına adım kadar emindim.. Nitekim görüldüğü üzere yanılmadım.
Geldiğimiz son noktada bir şubeden bir sürü şubecikler çıktı. Keşke yepyeni kişilerle, sendikal işlerde hiç görev yapmamış denenmemiş yüzlerle mücadele yaşansaydı. Fakat görüyorum ki, sendikanın sabıkası kötü ve üyeleri tarafından benimsenmemiş bir geçmişi var. Hal böyleyken sendikacılık gibi tecrübe ve mücadele isteyen bir alanda kimse üstlerine güvenmeyince talip de olmuyor. Hele de bu konjonktürde hakikaten de çok zor ben de farkındayım.
Bir yandan artan enflasyon, yükselen döviz fiyatları, bir yandan eriyen maaşlarla her gün gelen zamlarla artan giderlere yetişemeyen ve üstüne de maaşı düşürülmüş öfkeli bir kitle mevcut… Bir de üstüne üstük, tüm dünyayı derinden sarsan bu pandemi döneminin etkileri eklenince çalışanların durumu çok daha kötüleşti. Herkesin can çekiştiği isyan ettiği bu zamanlarda sendikacılık ve dernekçilik gömleği giymek gerçekten cesaret ister. Bu bakımdan bu işlere talip olmuş her samimi iddiayı rengiyle tebrik etmek lazım.
Dönelim havacılık şubeye… İyi bir ekip oluşmamış kendi içinde bir sürü sorunlar ve çatışmalar yaşanmış temsil ettiği üyelere hizmetten çok, herkesin kendi derdine yandığı bir dönem geçirildi. Hiç birini tanımadığım halde herkesle ilgili kulağıma çok bilgiler, belgeler ve dedikodularla, olaylar geldiyse de ben bu işin magazinsel kısmına kulak asmayıp, gençler geçmişteki başarılarımızdan ilham alıp, güçlü bir gelecek için bir araya gelmeler için gerekenleri dilimiz döndüğünce hep anlatmaya çalıştım.
Herkes çok iyi bilmeli ki, bu sektöre 40 yıldan fazlamı verdim. Her kademeden her kesimden insanla muhatap oldum. Ben, Kemal Atatürk’ün ‘’Gençler cesaretimizi takviye ve idame eden sizlersiniz. Siz, almakta olduğunuz terbiye ve irfan ile insanlık ve medeniyetin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin en kıymetli timsali olacaksınız. Yükselen yeni nesil, istikbal sizsiniz. Cumhuriyeti biz kurduk, onu yükseltecek ve yaşatacak sizsiniz.’’ Sözlerini şiar edinerek, bu ülkeyi geleceğe taşıyacakların gençler olduğuna kayıtsız ve şartsız inananlardanım.
Ama üzülerek görüyorum ki bazı art niyetli mihraklar ya okuduklarını anlamadığından ya da anlayanları manipüle etmek için beyhude çabalar içindeler. Delege seçimi haberindeki ‘’Gelen haberlere göre Yavuz GÜVER’in ekibindeki eski şube yöneticileri BEYAZ listeden girerken, mevcut şube yönetimine karşı bayrak açarak değişim isteyen yeni temsilciler ise Genç Teknisyenler Hareketi olarak Yeşil Listeden seçime gireceği belirtiliyor. ‘’
Diye yazılan haber metinini alakasız yerlere taşıyarak başka anlamlar yüklemek istemiş. Her mesleğin kendi başarısızlığını örtmek için başkalarında kabahat arayan, arsız ve saygısızlıklarına rastladığım için, onları da görmezden gelmeye çalışsam da yine de bir açıklama ihtiyacı duydum.
Beyaz listedeki başkan adayı; mevcut şube genel sekreteri, Yavuz GÜVER’in ekibindeki eski şube yöneticilerinden değil miydi? Açtım sendikanın sitesini isimleri tek tek kontrol ettim herhangi bir hata yok. İsteyen açıp bakabilir.
Beyaz listenin genel sekreter adayı, Yavuz Güver dönemindeki protokole karşı istifasını verdiği halde görevine devam eden mevcut teşkilat sekreteri değil mi? Kaldı ki mevcut şubeden mali sekreter ve sonradan atanan iki yönetici dışındaki doğal delegeler( mevcut şube yönetimi yönetim ve disiplin kurulu üyeleri doğal delege olarak oy kullanabiliyorlar). Bunlar beyaz listede değil mi?
Gelelim yeşil listeye; Mevcut yönetime bayrak açarak karsı liste oluşturanlar Yavuz Güver sonrası yeni temsilciler ve ona karsı cephe almış kişiler değil mi?
Şimdi bu kadar net bir bilgiyi başka bir yere çekenler varsa açık açık söyleyeyim. Her gönülde muhakkak bir aslan yatar. Benim gönlümde de Türk gençliği yatar Atatürk’ün dediği gibi bizim kurduğumuzu yaşatacak olan onlar.
Hiç birini tanımam etmem. Aradılar meramlarını ve niyetlerini anlattılar. Hem mevcut yönetimden hem genel merkezden yana yaşadıkları sorunları ve şikâyetlerini paylaştılar. Önceki yönetimde yaşadıkları sorunları ve karşılaştıkları engelleri anlattılar. Bende kendi tecrübelerimden onlara gerekli nasihatlerde bulunup görüşlerimi ve eleştirilerimi de açık açık söyledim. Varsa kendi seçmenlerine iletmek istedikleri bir mesaj ya da duyurularını bunu aday olan diğer bütün guruplar içinde geçerli olmak kaydıyla haber sitemizden paylaşacağımızı da söyledim.
Avrupa havacılık şube seçiminde de her iki kesimin kitlelerine iletmek istedikleri mesajları da bana aktardıkları gibi okurlarıma sundum. Önceki seçimde işveren ve Genel Merkez darbesiyle üyelerin iradelerine darbe vuruldu. Bununla ilgilide tüm düşüncelerimi ve eleştirilerimi en ağır biçimde yazarak, yaşanan haksızlıkla ilgili düşüncelerimi de sizlerle paylaştım. Şimdi tüm bunlara rağmen aynı kişilerin aynı İP NO ları üzerinden sanki farklı farklı kişilermişçesine saçma sapan yorum yaparak bilgi kirliliğine ve zihin karmaşasına niyetli kuş beyinlilere göz mü yumalım.
Gece olmasına rağmen gelen yorumları onaylamakla kalmayıp birde onlarla sürtüşmeye bile girdim. Malum konuya farklı bakıyoruz. Ben geçmişteki sendikacılığı da yaşamış olduğumdan bana göre yanlışları yazıyorum. Siz benim bakışımla değil kendi bakışınızla yorum atıyorsunuz. Tabii ki farklılık oluşacaktı… Oluştu da…
Gençlerin özellikle yeni dinamik bir ekiple genç hareketi oluşturup yola çıktıklarını, aralarında geçmişten aynı görüşte oldukları çok az kişinin olduğu ve kimsenin hiçbir koltuğa talip olmadan sadece delege çoğunluğunu hedefleyerek, seçilen delegelerle yeni yönetimi belirleyeceklerini açık açık beyan ettiler. Umarım bunu becerir ve Yavuz Güver döneminden daha beter bir dönem yaşatmazlar.
Bana kalırsa beyaz listenin çok oy almış, rağbet görmüş donanımlı arkadaşlarınızdan istifade etmelisiniz. Onları da yanınıza alıp tam bir kardeşlik hukuku içinde gerçek mevzilerinize geri dönmelisiniz. Çünkü önünüzde çok önemli bir Toplu İş Sözleşmesi var. Birlik içinde olup sizi yine darbe yemek istemiyorsanız oraya oturacak kişilerden çok, sizi temsil edecek ruha odaklanın ve bir an önce ana mevzunuza dönün.
Düşürülen Ücretleri telafi etmeye, hak kayıplarınızı gidermeye harcayın enerjinizi. Yoksa birlik olamazsanız geçmişteki örneğinde gördüğümüz gibi Genel Merkez istediği gibi herkese rağmen istediği karara, uygun gördüğü yerde imzayı koyuyor. Bari bu defa kendiniz kullandırmayın…
Son olarak unutmayın ki; Toplu iş sözleşmelerinde işveren ve sendika yönetimi birlikte oturup imza atıyorlar. Şube olarak sizleri toplantıya almak mecburiyeti yok. Sizler sorunlarınızı seçtiğiniz delegelere ve Şube yönetimine, delegeler ve şube yönetimi de sizlerden aldığı istek ve önerileri toplu iş sözleşme masasına götürmek zorundadır.
Eskiden sendikal süreçlere derneklerde katılırdı… Son senelerde derneklerin çok fazla pasifleşmesi, sürece katkı sağlamaz oldu. Hâlbuki ben her zaman dernekçiliği sendikanın üstünde görürüm. Sendikanın alamadığı birçok hakkı alan bir derneğin başkanı olarak bunu iddia etmekte sanırım haklıyımdır.
Şubelerin ve sendikaların hepsinin üstünde ya konfederasyonları ya da siyasi irade vardır. Yani Sendika yönetimi direk olarak sorunlarını ancak bağlı oldukları konfederasyona iletebilecekken, derneğin böyle bir hiyerarşiye uymak zorunluluğu yoktur. Bizim zamanımızda alınan hakların çoğunun ve en önemlilerinin dernek sayesinde olduğunu defalarca yazdım. Ayrıca dernekçilik de sendikacılık da riskli işlerdir. Bizdeki dernekler yardım derneği olmayıp mesleki derneklerdir. Hamama giren terler derler… Atılırsın da satılırsın da…
Beyaz Liste veya Yeşil Liste farkı yok. Seçilen şube yönetimi kimi seçtiyseniz, sorunlarınızı yukarıya aynen aktarmak ve çözüm bulunmasını sağlamak zorundadır. Sözleşmenin iyi veya kötü geçmesi seçtiğiniz kişilerin ve dolayısıyla Şube’nin genel merkez ile genel merkezin de işveren ile ilişkilerinin güçlülüğüne bağlıdır.
YAZARIN TÜM YAZILARI İÇİN TIKLAYINIZ…
Evet anadolu şubesi seçimi gençliğin azmi sonucunda galip geldi. Sırada inşallah genel merkez yönetimi var. Önceliğimiz pandemi öncesi maaşlar ve üzerine eklenecek zamlar.. 2. Ve en önemli diğer husus ise ‘Teknik Destek Personeli’nin acilen Teknisyen statüsünde değerlendirilmesidir. Bizler teknik destek personeli olabiliriz fakat en az teknisyen kadar çalışıyoruz. Bu konuda ayrımcılığın önüne acilen geçilmeli.. değerli teknisyen abilerim ve sendikacılar rica ediyoruz bize anlayış gösterin. Gün artık birlik günü, bize destek verin birlik olalım her şey gönlümüzce olsun. Saygılar.
sefa abi yazılarını daha kısa ve öz yazsan acaba okurların ne düşünür?
Bu kısaltılmış hali:) Yazdığım konuya kendimi kaptırınca yazı uzuyor sonra da nereyi kısaltayım diye düşünüp duruyorum. Masaüstünde okumaya çalışın.
Kardeşim siz bu konuyu bilerek gelmediniz mi? Neyin tatavasını yapıyorsunuz? Kabul etmeseydiniz o zaman? Yapılmasın kardeşim teknisyenlik zaten ayağa düşmüş. Bu kadar basit olmamalı. İngilizce desen yok. Tek dertleri para (haklılar) ama bu işin bir prosedürü var zaten çalış 5 yıl sınavları ver sonra olacaksan ol. Gözünüz yemiyor sonra başka şeylere laf atıyorsunuz. Sınavları bilerek zor soruyorlar vs… zor olsa da geçen var. Demek ki o kapasitede değilsin. Sendikanında hiç derdi değilsiniz onu da bilin. Bu iş kolunu onlar çıkardı zaten
Arkadaşlar zaman birlik olma zamanı.Birbrimizi sorgulama zamanı değil.Hak kaybı varsa istenir herkesin hakkı istenir
Teknik destege laf atan andavallar bizim zamanımızda da haboom vardı. Uygulama aynı adı degişti. Adamlar haklı hak arayanın hakkına çökünce sana daha çok mu para verecekler.
Sefa abi, dün Ahlde yemekleri protesto amacıyla çoğu arkadaşımız yemeğe gitmedi. Haberini yapicak mısın bu durumun ? Daha fazla kitleye hitabı açısından
Çare belli kardeşlerim, Birleşik Metal-İş
Hay başlayacağım sizin tdp muhabbetinize . Ne kadar vasıfsız adam var hepsi tdp , sivil havacılık mezunu adam ile kendini bir tutma hevesin nedir senin arkadaşım ben anlamıyorum . Şu maaşın bu şekilde düşmesinin en önemli nedeni bu tip hiç bir vasfı olmayan , sıfır ingilizce, sıfır bilgi ile sektörün kamburu olan tiplerdir . Al bunları at işten hem kalite yükselir hemde maaşlar . İngilizce sınavını 5 kez geçemeyen teknisyen gördü bu gözler . Sen o kartı okuyup nasıl uyguluyorsun be adam yazık gerçekten çok yazık …
bu şirkete birleşik metal iş gibi sendikalar giremez.bunun mümkanatı yok.kafanıza sokun.
esb komple beyazlistede herkes birlik oldu
Ankara da yahya abi yeşiller için delege adayı topluyor . istanbul da da halim sefa toplamış. Bu adamların ortak özellikleri mevcut sendika temsilcisi olmaları. Ama aralarında bir fark var. Yahya abi beni yunus değirmenci aradı, “yeşil liste için adam bul” dedi diyor. Halim sefa biz gençlik hareketiyiz, yeniyiz demişti. komediye bak…
yunus değirmencinin esb de has adamı var ama o adam temsilci olacak.yahya ile iletişimini kesti çoktan…yahya beyaz, halim sefa yeşil liste için uğraşıyor…esb line beyaz için revz. yeşil için kosturuyor anlican
Esb de beyaz liste kaybedeceğini anlayınca yahya yeşil listeden diye dedikodu yaymaya başlamışlar. Yeşil yanacak yollar açılacak inşallah.
Engelliyim thy teknik den 39 yaşımda işten atıldım MİKAİL AKBULUT uzun seneler uçak bakım teknisyeniydim son senelerimde hastalanınca eskisi gibi çalışamadım daha zor bölüme gönderildim ceza gibi atılma korkusuyla engelli rapor cıkardım verimsizmişim MİKAİL AKBULUT hem maaşımı yetkimi düşürdü hem işten atmaya çalıştı vekiline attırdı hastayken
yahya abi ye sorun bakalım hangi listedenmiş ? hangi listeye çalışıyormuş ? açık açık değirmenci beni aradı dememiş mi ?
Arkadaslar SAw da yapılan algı esb da da yapılıyormuş lütfen dikkat edin.yillarca koltukta oturup birşey yapamayan kişiler algı yaparak kazanacağını sanıyorlar çünkü geçmişte yaptıkları iyi birşeyleri yok…SAw yeşillendi sıra Esenboğa da inşallah…
Bu şirkete girerken teknisyen olarak aliniyorsunuz denipte sözleşme anında tdp olarak teklif edildi bilmem bunu biliyor musunuz. O insanlar aylarını verdi maaş almadan. Ne yapsalardi bırakıp gitseler miydi. O insanların cebinde parası olmadığını bildikleri için son dakikada teknik destek olarak sizi alıyoruz ister kabul edin ister etmeyin diyerek yol verdi bu şirket. Kimsenin hakkı kimsede kalmaz. Benim kundakdaki bebeğimin hakkı ne bu şirketteki yalaka yöneticilere kalır nede TDP nin aldığı üç kuruş maasda gözleri olan sizlere kalır. He bu arada vasıfsız eleman dersiniz TDP lere köpek gibi calistirirsiniz bütün isleri yaptırırsıniz mühürü oturduğun yerden sen basarsın parayı sen alırsın ve adamın aldığı paraya laf edersin karaktersiz insan. Onlarında geçindirmek zorunda olduğu ailesi evi var. Kendini insan yerine koyup birazcik empati yap be. Hayvanca düşünme. Biraz ağır oldu ama diğer arkadaşlar kusura bakmasınlar artık.
Sevgili Halim kardeş sana geçtiğimiz hafta buradan bir kaç soru sordum cevap alamadım . 1 – genel merkez destekli seçim çalışması yaptığın doğrumu 2- yeşil listenin içinden aday olan arkadaşlar senin genel merkez destekli çalışma yaptığını biliyormu 3 – muhalifim diyorsun neye muhalifsin . Mevcut şubeye muhalifim diyorsun neden baştemsilcilikten istifa etmedin ? 4 – Yunus değirmenci seni seçim akşamı kaç defa aradı
dolar 9.50euro 11.08altın gram 548daha bir şey demiyorum %30 eksik maaşa çalışıyoruz,her şey %50 artmış durumda kümülatif farkı alabilecek yönetici vardır elbet.biletler dövizle satılıyor, maaş tl ödeniyor.Pes.
Yeşil in başkan adayı kendi sandığından delege bile seçilemeyen bir abimiz olmuş. Vekil olamayanı başbakan yapacaklar. 74 delegen 1 tane aday bulamadınız mı? O seçimde 1 tane oyum var. Yeşilden seçildim ama kimse kusura bakmasın. Yunus yalakası birisine vermem.
Yahu ne utanmaz, arlanmaz, terbiyesizsiniz. O kadar karaladiniz bahaneye bak… koltuk sallanıyor serhat efendi beyaz listeden de arkadaşlarım ile kolkola seni uğurlayacagiz, hatta şirkette ilk günün için kokteyl duzenlecegiz, bekleniyorsunuz hangara, yeter çok uzak kaldık…
Halim bugün toplantida bir aydır tanidigim adamı baskan adayi yapiyorum dedi tabi herkese yönetim de olmak isteyen varmi diye sordu devaminda kibarca siz baskan olmazsiniz baskan olmanin gerektirdigi vasıflari anlatti sonrada bir atölyeden kişiyi başkan adayim bu dedi onuda kibarca millete dikta etti işin garibi kimse itiraz etmedi veya edemedi..isin garibi hemen alkisladilar destek verdiler ve hiç kimse bu adamı tanımıyor du bile biraz sorgulayin lütfen kim 1 aydir tanıdığı adami ikikere muhabbet etti diye aday baskan adayi yapar… Tebrik ederim saw ucak bakım o kadar gucumuze ragmen yine icimizden bir baskan cikaramadik ben oy vermiyorum 74 eksi 1 simdiden yazın
Seçim sonucu ESB de yeşillendi… hayırlı olsun…
Avrupa da yapılan seçimde teknisyenleri tdplilerin sattığını hatırlatmak isterim.
Kardesim bir itirazin olduda biz mi duyamadik bugun topanti tum delegelere ve delege adaylarina açıktı ayni zamanda adaylik icin sende cikip konusabilirdin ve biz senide desteklerdik neden cikmadin veya neden itiraz etmedin gercekten merak ediyorum. Anti demokratik bir durum olmus gibi lanse ediyorsun ama herkesin fikrine acik bir ortamda bu secim yapildi.
Ne tdp karin agriniz varmis ya sizin o bunu satmis bu bunu satmis sayin teknisyen kardesim bu sirkette 6 kisiyi kovdular gecen yillarda bu arkadaslar teknisyendi sen cok durust bir adamsin belliki neden teknisyen kardeslerinin hakkini savunmadin bu adamlar 2 sahit ile mahkemelere cikti birakin bu icten bolunmeyi tdp teknisyen veya baska birsey hepimiz ayni gemideyiz kimse kimseden ustun degil.
Komponentin gücü adına .başkan adayımız komponentten arkadaşımız oldu
Okan bizim atölyede çalışıyor efendi birisi ama maalesef bu süreçte kukla olarak kullanılıyor . Yedek yönetimi öğrenmek lazım . Kendisine sorduğumuzda yedek yönetimde kim var diye “ bilmiyorum “ cevabını aldık . Bir Başkan adayı yedek yönetimi bilmezmi? Ve çok enterasan bir şey söyledi “ yunus değirmenci beni 15 gündür arıyor , ısrar ediyor . 3-4 gündür kapımda yattılar , eşimide ikna ettiler “ diyor :)) Arkadaşlar anlayacağınız pandoranın kutusu açıldı ve boş çıktı . Oynan tam bir yunus ve Ferhan oyunu . Allah sizi bildiği gibi yapsın
Eğer bu metini Serhat yazmadıysa ben dünyanın en şerefsiz insanıyım
Evet anti demokratik bir ortam vardı baskan adayi olmak istiyomursun diye sorulmadı yonetim kadrosuna talip olan varmi diye soruldu aradaki farkı anla hepiniz alkislarlen ben niye itiraz edip günah keçisi olayim sizlerde gözünüzü açın .. adam aziyla diyoki oy bile istemedim kimseden başıni agritmamak için hiç hir muhalig harekette bulunmamis hiç bir şey yapmamış gittim müdürüm den izin aldim diyo .. bu müdürler milleti zorla çekilişe üye yapti azıcık matematik lütfen parçaları birlestirin.. bu güne kadar delegeler arasindan secicez demekoratik bi sekilde denirken şu anki durumda başımıza başkan atadilar bu aynı sey degil benden oy istenirken bu sekilde istenmedi.. ben vermicem arkadaş siz gidip nereye veriyorsaniz verin ben kendimi kullandirtmicam vicdanim rahat olacak en azından..
Kardesim yalan soyluyorsun baskan adayi olmak isteyen ciksin kendini tanitsin dendi yapma. Sen simdi diyorsun ki bir oy bile isteyemedi basini agritmamak icin sen kendinle ayni goruste 60 kisinin icinde yorum yapacak cesareri bulamiyosun gunah kecisi olmamak icin ve bu konuda bu adami elestirebiliyosun pes dogrusu.Mudurumden izin aldim demedi mudurumle istisare ettim dedi ben mudurunu tanimam ama bunda sorun nerede var ?anlamadim daha tecrubeli oldugu kesin belki aralarinda abi kardes iliskisi var belki cok samimiler mudurunle iyi olmak bu sirkette ya yalaka olmak yada ondan korkmak oldugu icin boyle dusunuyosun ama herkes insan herkes arkadas,dost olabilir.. Daha dune kadar halimdi yunusun adami sonra yunus ankaradan atacak dendi sonra baskalari oldu baskan secildi kimsenin haberi olmadan sen ac gozunu kardesim anladik inanmiyosun anladik korkuyosun ama biz kormayanlarin yolundan cekil vicdaninla basbasa kal.
Ben mi korkuyorum buyrun korkak olmayanlar herkesin içinde okana sorun yunus seni aradimi baskan ol diye bakalim ne dicek neyse yolunuz açık olsun insl sizin dediginiz gibidir ben haksiz cikarim yeter ki calisanlar kazansin baskan olmak isteyen varmi diye sormadi sen yalan soyluyorsun asıl yonetimde olmak isteyen varmi diye sordu aynı şey degil bunlar
hala sendika gak guk yok saçma sapan isimler yok bilmem ne. ne saf adamlarsınız. sizin tek seçiminiz var o da 2023 yılında. gerisi hikaye.yok o gelecekmiş yok bu gelecekmiş.istersen ebu zer’i getir sendikanın başına siyasal islamcılara karşı hiçbir şey yapamaz ikinci haftasında fetöcü ilan edilir. yerine bilmem ne bakanının yeğeni getirilir.
Beyler gayet muazzam gayet başarılı gayet şeffaf gayet istikrarlı bir şekilde yeşil liste ilerliyor. Cekemiyorsaniz çeken bir yere geçin. Hehehe
Sevgili delege kardeş muhalifiz diyorsunuz şeffafız diyorsunuz :) halim sefanın Ferhan ile ve arkada planda yunus ile irtibatta olduğunu biliyorsunuz değilmi :)neyse yeni görevlerinizde şimdiden başarılar. oyunu görünce acaba buradan ne yazacaksınız merak ediyorum.
Herkes birbirine çamur atma derdinde. Eskiler çıkmis bunlar şunun adamı diyor. Sanki eskilerden bir hayır gördük de ! Bizim delegelerden de delegenin seçtiği yöneticiden de tek beklentimiz, kayıplarımız telafi edilmediği takdirde ‘arkadaslar bizler sadece birer piyon olarak seçilmişiz ve bu sebeple görevlerimizden istifa ediyoruz.’ demeleridir. Delege bizim bir etkimiz yok der. Delegenin seçtiği şubeyi aşamiyoruz der. Şube genel merkezin önüne geçemiyoruz der. Genel merkez şirkete lafimiz geçmedi der. Ulan biri de çıkıp demiyor ki biz bu koltukları ne halt yemeye işgal ediyoruz? Bu paraları çoluk çocuğumuza nasıl yedircez? İnanın delege seçimlerinde iki lafı bir araya getiremeyecek, sırf aidat ödememek için aday olanlar var. Ve yine ne hikmetse delege seçilenler atölyelerde sevilmeyen adamlar genel olarak ! İnsanlarda artık umudun zerresi kalmadı. Ne söylenecek söz ne yapılacak bişey kaldı. Allah sonumuzu hayr etsin.