THY’Yİ SEVEN GAZETECİ !
Üçüncü havalimanı sonunda açıldı. Adını ilk kez airlinehaber’de okumuştunuz, törende açıklandı. İstanbul Havalimanı hayırlı olsun. 16 ay boyunca, Atatürk Havalimanı gibi iki pistle hizmet verecek olan yeni meydanın ilk fazının 5,9 milyar euroya mal olacağı DHMİ yetkililerince açıklanmıştı. Törendeki konuşmalardan öğrendik ki, rakam 7.5 milyar euroya fırlamış. Hata payı % 25 ! Bu durumda başta açıklanan tüm yapım maliyeti de aşılmış olacak. Böylece hizmetler de daha yüksek fiyatla satılacak. Bu da bilet fiyatlarına yansıyacak. DHMİ Genel Müdürünün ifadesine göre, 45 milyon yolcu kapasiteli Atatürk havalimanı 65 milyon yolcuya ulaşmış. Bu kapasitenin İstanbul havalimanına kayacağı hesaplanıyor. İyi de, hadi THY’yi buraya angaje ettiniz. Yabancıları nasıl ikna edeceksiniz? Yol yok, metro yok, şehre uzak… Pek hesaba gelecek gibi görünmüyor.
THY NE FIRSATLAR KAÇIRMIŞ MEĞER…
Açılış törenini TV’den izliyorum. Ünlü havacılık uzmanı(!) gazeteci Hakan Çelik’i dinliyorum, gözlerim kapalı. Meğer neler olmuş neler… THY’miz vakti zamanında Austrian Airlines, Alitalia ve Polonya’nın LOT’una talip olmuş. Ancak AB üyesi olmadığımız için bu işi kotaramamış. Vah vah vah… Adam “büyük fırsat kaçmış” gibi anlatıyor. Ama Air Bosna olayını es geçiyor. Bilinçli mı yapıyor yoksa genç yaşta unutkanlık arazları mı baş göstermiş Hakan beyde? Bilemem. Ama bay Topçu zamanında THY ile ilişkilerinin hayli ilerlediği de bir gerçek. Hatta Van depreminde hatırlıyorum THY’nin Van-İstanbul seferlerinde indirim yapılmaması üzerine bay Topçu bayağı eleştiri almış, bunalınca da Hakan Çelik’i yardıma çağırmıştı. Hakan bey de 40 yıllık havacı edası ile THY’nin Van biletlerinin neredeyse akaryakıt parasına denk geldiğini iddia etmiş ve raconu kesmişti. Yıllardır bu işin içindeyim ben bile bir uçak bilet bedelinin sabit ve değişken maliyetlerinin dağılımını bilmem. Arkadaş maşallah rakamı şak diye açıklamıştı. Herhalde THY’nin zarar ettiği yıllarda zararın sebeplerini de mutlaka analiz etmiştir ! Haaa hakkını yemeyelim, bay Çelik “pilot sıkıntısına” da dikkat çekiyor. Ama bay Topçu’nun maket uçak alır gibi “ucuz bulduk aldık, krizi fırsata çevirdik.” diyerek uçak toplarken bunları kamyon şoförlerinin kullanamayacağı gerçeğini hesaba katmamasını anlatmıyor, plansız, hesapsız-kitapsız büyümeden bahsetmiyor
NE OLDU BOSNA’DA BATAN PARA?
Neyse dönelim konumuza. Be demiş büyüklerimiz? Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Gerçekten çok çabuk unutuyoruz. Çok değil 6 sene önce patlamıştı Air Bosna olayı. Dönemin CHP milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran bir hafiye gibi iz sürmüş ve Bosna rezaletini ortaya çıkarmıştı. Bay Hamdi’nin üstün ticari zekası ve fırsatçılığı ile uyanıkça bir Ortaklık yapılmıştı. Övünerek gururla anlatıyordu bu ortaklığı… Sonra ne oldu? THY’nin 2008’de ortak olduğu Air Bosna, 2009-2011 arasında tam 24.5 milyon euro zarar açıkladı. Neyse uzatmayalım, sonunda çanak çömlek patladı, THY yediği kazığın farkına vardı ve ortaklık sona erdi. ceketini alıp çıktı. Batırdığı para ise tam 19.7 milyon euro oldu. Sizin, benim paramız… Böyle bir olay batıda olsa, o şirketin yetkilileri anında kapıya konurdu. Bizde ne oldu? Herkes yerli yerinde kaldı. Örneğin THY ile Air Bosna arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlayan THY’nin Bosna Hersek Müdürü Ahmet Salih Kansu görevine devam etti. Ahmet Salih bey, AKP kurucusu ve eski milletvekili Hüseyin Kansu’nun oğlu.
44 YAŞINDA GİRDİ, 58’DE EMEKLİ OLDU…
Air Bosna Genel Müdürü olarak görev yapan Altan Büyük yılmaz ise, önce Teknik A.Ş ‘ye Genel Müdür Yardımcısı yapıldı sonra da “nerde kalmıştık?” diyerek İsviçre’ye geri döndü. Büyük Yılmaz’ın serüveni oldukça ilginç… 44 yaşında THY’ye uzman olarak giriyor. Bir süre sonra da Cenevre Satış Müdürü olarak atanıyor. Air Bosna macerasından sonra Teknik A.Ş.’ye geliyor sonra da hooop ver elini İsviçre… Zürih Müdürlüğü görevi 3 yıl sürüyor. Yaklaşık 2 ay önce de 12 Eylül 2018 günü emekli oluyor. 20-25 yıl çalıştıktan sonra emeklilik hakkı tanınmadan 40-45 yaşında yüzlerce THY emektarı işten atılırken Altan bey 44 yaşında girdiği THY’de sadece 14 yıl çalışıp emeklilik hakkı kazanıyor. Ne diyelim, helal olsun !
“ZARARI SİNEYE Mİ ÇEKECEĞİZ?”
Başlık anlamlı değil mi? Öyle ya, zarar etti isen sorumlusunu bulursun, adisyonu önüne koyarsın… Hele şirketin yarısı devlete, yarısı da yatırımcılara ait ise seni zarar ettirenden hesap sorarsın. Hamdi bey ne düşünürdü acaba bu konuda? Cevaplarınızı duyar gibiyim. THY’de bu kadar zarar yaşanmışken kimden hesap sorulmuş ki, dediniz herhalde. Hemen söyleyeyim, bay Hamdi’ye haksızlık ediyorsunuz ! Çünkü başlıktaki cümle Hamdi Topçu beyefendiye ait ! Şaka gibi değil mi? ister inanın ister inanmayın. Bakın anlatayım. Bay Hamdi, 20 Haziran 2012 günü kabin personeli ile bir toplantı yapıyor. 305 olayı taze daha… THY 305 personelini, kamera görüntüleri ile, sayın personelin ve ihbarları ile, durumdan vazife çıkaranların çektikleri fotoğraflarla tek tek teşhis edip işten atmış. Dönemin Kabin Hizmetleri Başkanı Emine Lim hanım toplantıda, Hamdi beye soruyor:
– 29 Mayıs hepimiz için üzücü bir süreç oldu. Bizler kendi penceremizden olanları biliyoruz ama bir de 29 Mayıs’ı sizin pencerenizden dinlemek istiyoruz.
Topçu başlıyor anlatmaya:
– Bütün ikazlarımıza rağmen maalesef bu üzücü kararı almak zorunda kaldık. Gerçekten bu kadar yatırım yaptığımız bu kadar personelin dışarıda kalması kimsenin menfaatine değil. Ama kural var, kurala uymadığın zaman bunun yaptırımı var. Burası halka açık bir şirket. Şimdi Amerika’dan fon yöneticisi soruyor: “Zarara uğratanlara ne yaptın?” diyor. Ne diyeyim? Sineye çektik mi? 2 milyon dolar zarar var. Burası eski şirket değil.
Demek ki neymiş? Zarara uğratırsan cezasını çekersin imiş. Güzel bir prensip. Şimdi soralım bay Topçu’ya. Sözde 2 milyon liralık zarar için 305 kişiyi işten attın da, bu şirketi 19.7 milyon Euro (bugünkü kurlarla 125 milyon TL) zarara sokanlardan niye hesap sormadın?
Yoksa o zarardan sen de mi sorumluydun?
Geçmiş ticari tecrübesi babasının bakkalında ve fırınında çalışmaktan ibaret olan bir kişinin, şirketi ve devleti zarara sokan bir macera örneğidir AirBosna…
Tekrar dönelim bay Topçu’nun açıklamasına… Neymiş, ABD’li fon yöneticisi hesap soruyormuş. Mantığa bakar mısınız? Şirketin yarısına sahip olan devletten korkmuyor da, fon yöneticisinin hesap sormasından çekiniyor.
Bu arada “burası eski şirket değil” diyerek geçmiş yöneticilere de inceden çakıyor. Ama Hamdi beyin davetine icabet eden o “eski yöneticiler” Kozlu’dan Çelebi’ye, Bolayırlı’dan Yaramancı’ya Topçu ile fotoğraf vermekte sakınca görmüyor. Ne güzel değil mi?
Aynı konuşmasında “çalışanlara prim vermek istediğini ama sendikanın buna engel olduğunu “ da ekliyor bay Topçu… Allah Allah, üyesinin fazla para almasından sendika niye rahatsız olsun ki? Boşver bu işleri de Hamdi bey, Bosna’da kaptırdığın 19.7 milyon euroyu çalışanlara prim olarak dağıtsaydın o tarihte adam başı 1000 euro para verirdin.
Daha önce de yazdım. Ben prim verilmesine karşıyım. Ne Şam’ın şekeri ne Arap’ın yüzü ! işçinin hakkını verin yeter…
Neyse, bakalım Toplu iş Sözleşmesinde neler olacak? Bekleyelim, görelim. THY yönetimi “içine kaçmış Topçu” yerine sağduyunun sesini mi dinleyecek? Göreceğiz.
5 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Hakan Çelik’i THY’ye akaryakıt müdürü olarak teklif ediyorum.
Madem zarara soktular, bu 305’den büyük kısmını niye geri aldın Hamdi beeeey?
yatacak yerin yok HT
temmuz ayinda taşeronlara zam yapmayan beyfendilerin ne demesini bekliyorsunuz ki sayin Modaretör ? :)
Teknik te sağ duyunun ala!sını aldık, bir nefes gibi içimize…
Ama orası başka tabi.