THY için Business Class koltuklarını geliştirmeye başlayacaklarını belirten Kibar Holding CEO’su Tamer Saka “Hem koltuk hem de eğlence sistemi yolcuyu tanıyıp kişiselleşecek” dedi.
Geçtiğimiz hafta Almanya’da Dünyanın en büyük ticari araç, lojistik ve mobilite fuarlarından olan IAA Hannover gerçekleştirildi. Bu yıl 66’ncısı düzenlenen fuara 52 ülkeden 2000 şirket katıldı. Sektöre yönelik 332 yeniliğin dünya çapında ilk tanıtımının yapıldığı fuarda Türkiye’den de Assan Hanil, ‘hava süspansiyonlu sürücü koltuğu’nu (Air Suspension Driver) görücüye çıkardı.
Kibar Holding bünyesinde bulunan şirket fuarda ayrıca binek otolarda iç ve dış donanıma yönelik ürünlerinin yanı sıra Airbus ve Boeing için geliştirdiği uçak koltuklarını da sergileme fırsatı buldu.
Kibar Holding CEO’su Tamer Saka, etkinlik esnasında açıklamalarda bulunarak ekonomi sınıfı için ürettikleri koltukların yanı sıra yakında yüksek teknolojili Business Class koltuklarını da geliştirmeye başlayacaklarına işaret ederek “Bunun kararını aldık. Yedi yıl içerisinde mevcut 8 milyar dolarlık uçak koltuğu pazarının yüzde 10’unu hedefliyoruz. Bizim bu konudaki ortağımız THY için geliştireceğimiz business class koltukları yolcuları tanıyacak. Tüm koltuk ve eğlence sistemi hiç el sürmeden yolcunun kişisel tercihlerine göre kendiliğinden yapılanacak” dedi. Saka bu alanda atılacak adımların ‘Smart Konsept’ projesi kapsamında gerçekleşeceğini sözlerine ekledi.
Assan Hanil Genel Müdürü Okan Gedik ise 60 kişilik Ar-Ge kadrosuyla dünya çapında rekabet gücüne sahip tamamen yerli tasarımlar geliştirdiklerini söyleyerek “Yüksek teknolojili küresel koltuk sektörünün yüzde 10’unu hedefledik. Tanıtımını yaptığımız hava süspansiyonlu sürücü koltuğu için daha şimdiden dünya devleri bizimle temasa geçti” dedi. Gedik, uçak koltuğu da dahil sektörde önemli bir oyuncu olduklarına işaret ederek sözlerine “Konuyla ilgili 18 fikri mülkiyet hakkı alınmış teknolojimiz var. Geliştirdiğimiz üründe kendimizden yenilikler yer alıyor.” şeklinde devam etti.
Okan Gedik, tanıtımı yapılan ‘hava süspansiyonlu sürücü koltuğu’nun tamamen yerli tasarım olduğunu belirtti ve “Ürünün geliştirilmesi için 13 mühendis 3.5 yıl süresince çalıştı. Yaklaşık 500 parçadan oluşuyor” dedi.
Uçak koltuğunda da Ar-Ge çalışmalarının önemine işaret ederek “Kompozit malzemelerle ağırlığı düşürmek istiyoruz. Zira 1 kg ağırlık uçaklara yılda 2500 $’lık yakıta mal oluyor” şeklinde konuştu.
Tamer Saka, Türkiye’nin ülke olarak Sanayi Devrimi’ni kaçırdığını ancak Endüstri 4.0 ile yepyeni ve çok daha hızlı bir trenin perona girdiğini hatırlatarak “Bu yeni teknolojilerin sadece kullanıcısı değil aynı zamanda da geliştiricisi olacağız. Bu yıl sonunda İzmit’te ambalaj şirketimiz İspak’ın yeni fabrikasını açacağız. Bu fabrika Endüstri 4.0 tekniklerini kullanacak. Ayrıca Endüstri 4.0 teknolojisi üzerine tamamen Türkiye’ye yönelik özel servisler geliştirmek için bir ABD’li teknoloji devi ile de temas halindeyiz” dedi.
Saka, hedeflerinin küresel çapta rekabet gücüne sahip ürünler geliştirmek olduğuna işaret ederek sözlerine “Ülke olarak katma değeri yüksek ürünler geliştirmeliyiz. Hedefimiz artık otomobil elektroniğine girerek yeni oluşan teknolojilerde söz sahibi olmak. Bu çerçevede sadece otomobiller için değil tüm akıllı çözümler ilgi alanımıza girecek” şeklinde devam etti.