Sayın İnan,
Ben THY’de kaptan pilot olarak görevliydim. İki ay kadar önce 11 yıldır görevli olduğum, gerçekten büyük bir heyecan duyarak adım attığım, 9000 saat uçaklarını kurallara bağlı ve emniyetle uçurduğum bu şirketten istifa ettim. Başınızı ağrıtmak istemiyorum. Zamanınızın da kısıtlı olduğuna eminim. Ancak ilgilenirseniz istifa tecrübemi sizinle paylaşmak istiyorum.
Şu nedenlerden dolayı işimden istifa ettim:
1. Gözlemlediğim kadarıyla THY’de uçuş emniyetinin uçuş ekibine baskı ile eşanlamlı hale getirilmesi: Şirketin uçuş emniyet kültürünün modern olmaması, sağlıklı işleyen bir emniyet raporu, raporun işlenmesi ve değerlendirilmesi, geriçevrimle beraber şirketin uçuş eğitim ve uçuş operasyon birimlerine pozitif katkı sağlanması çevriminin bulunmaması. Örneğin Amsterdam kazası; kazanın üzerinden operasyonda yapılan tek değişiklik kemer ikaz ışıklarının alçalma başlangıcında (top of descent) yakılması oldu. Bence yeterli değildi. Ayrıca kaza sadece teknik bir arızadan kaynaklanmadı. Nitekim aynı uçakla (GE) kazadan bir ay kadar önce ben uçtum. Aynı arıza meydana geldi. İlgili sistemi devredışı bıraktıktan sonra Ankara Esenboğa Havalımanına gayet normal bir iniş gerçekleştirdik. Arızayı da inişten sonra uçağın teknik defterine (maintenance logbook) bizzat kendim yazdım. Gördüğünüz tek başına teknik bir arıza uçağın düşük irtifada stall olmasına neden değildir. Pekçok etkenin incelenmesi gerekliydi o kazada. Sanırım incelendi de. Ancak bulgular sümenaltı edildi. Örneğin uçağın kaptanı, öğretmen pilotun daha o geceyarısı simülatörden, sabahki sefer için yeterli dinlenme süresi verilmeden çağrıldığına kimse değinmedi. Daha da derin bir bulgu: Jump-seat’te uçan, sivil kökenli ikinci pilotun hava ve yer hızının düştüğünü farkettiği halde neden daha önce ikaz etmediğine kimse değinmedi. Çünkü bu konular şirketin boğazını sıkan iki konudur: Uçuş ekiplerinin yorgunluğu ve şirket içi/sivil havacılık çapında havacılık eğitiminin hala baskıyla ve askeri disiplinle gerçekleştirilmesi. Gerçekten yazık!
2. THY içindeki sivil kökenli / askeri kökenli çekişmesinin yabancı pilot alımı öncesinde Kpt.Plt. Süleyman Özdamar’ın yönetimde olduğu dönemde aşırı uçlara taşınması: Ben 2000-2002 yılları arasında Uçuş Emniyet Md. ve 2008 yılında Kalite Güvence Md.lüğünde görev aldım. Temel üniversite eğitimimin ODTÜ Makina Mühendisliği bölümünde tamamlamış olmam ve THY öncesinde bir süre ODTÜ Bilgi İşlem’inde veritabanları üzerinde çalışmış olmanın Uçuş Emniyet Md.lüğünde 2000 yılında yeni başlamış olan karakutu kayıtlarının bilgisayarda işlenmesi ve şirketiçi olumlu geri dönüşümünün sağlanması projesinde katkı sağlayacağını düşünerek Kpt. Plt. Nuri Sakarya tarafından görevlendirilmiştim. Aynı vasıflar nedeniyle 2008 yılında Kalite Güvence Md.lüğünde, şu anda şirketten ayrılmış olan Kalite Güvence Başkanı tarafından görevlendirildim.
Ancak Özdamar’ın görevde olduğu dönemde, benim de tanık olduğum ve maruz kaldığım şekilde, şirketiçi görevleri olan sivil kökenli pilotlara yoğun bir baskı uygulandı. Dolayısıyla göreve atanmamdan 6 ay sonra görevi bırakmak zorunda kaldım.
3. Yıllık izinler: Yoğun uçuş saatleri ve limitte planlanan dinlenme saatleri takdir edersiniz ki kalıcı yorgunluğa yol açıyor. Dolayısıyla aileyle geçirilen yıllık izinler daha değerli hale geliyor. Ancak Özdamar’ın atadığı Kaptan Pilot Geçgel’in yıllık izinleri planladığı son 3 yıllık dönemde pekçok kaptanın ve benim, yıllık izin planlaması konusunda nesnel davranılmadığını ve kanunlara uyulmadığını sözlü ve yazılı olarak bildirmemize rağmen, keyfiyeten yıllık izin verilmesi. Bu konuda verdiğim dilekçeyi de ekte gönderiyorum. Dilekçenin yanıtı tahmin edebileceğiniz gibi olmusuzdu.
Bu ana ve birçok hafif nedenden dolayı THY’den 14/08/2010 tarihinde emekliliğimi isteyerek ayrıldım. Bu konudaki dilekçemi de size gönderiyorum.
Gördüğünüz gibi, yasal yükümlülüğüm olmadığı halde, dilekçemi iki ay öncesinden verdim. Şirketin bu konuda önçalışmasını yapacağını, uçuşlarımı buna göre planlayacağını düşünmüştüm. Yanılmışım. Ağustos ayında tüm ay program dökülmüş. Düşünün, ayın yarısından sonrasında ben yokum ve o uçuşlara sürekli günlük bir kaptan ataması yapılacak. Daha da acı olan, yönetimden hiçkimsenin ayrılma nedenimi sorgulamaması, hatta öğrenme zahmetine bile katlanmaması. Lütfen yanlış anlamayın, burada kişisel bir serzeniş yok. Sonuçta bir şirketin yöneticisi, yıllardır o şirkette çalışan ve daha da uzun yıllar çalışmasını planladığı bir kaptanının gidişini sorgulamak, problemleri tespit etmek ve onları elimine etmekle yükümlüdür. Hele yoğun personel açığını hissettiği şu dönemde. Ama hiçbir yöneticinin bunu umurasamığını gördüm. Hatta bir yöneticinin ağzından şu sözleri de bizzat duydum: “Dışarıda pekçok kaptan var. Biri gider, biri gelir.”
Son olarak da zülerek söylüyorum ki THY A.O. geçtiğimiz 2 ay boyunca emeklilik ikramiyesini, uçtuğum son ayın maaşını ve hakettiğim ufak tefek paraları da yatırmadı.
Gördüğünüz gibi, büyüyen bir şirket… Ama o bir o kadar da amatörce yönetiliyor. Şirketiçi kavgalar ve uçucu ekibe yapılan baskı… Tek gözününe alınan hedef, “transit yolcuların sayısını arttırmak”. Bu hedef de 10 yıl önce Sayın Kozlu tarafından konuldu. Bunun üzerine bir taş koyabildiler mi? Yanıtı: Atatürk havalimanındaki altyapı eksikliğinden dolayı yaşanan onca gecikme, şirketiçi hızlı büyümeden kaynaklanan kaos, birtakım politikalardan kaynaklanan yönetici zaafiyeti. Lütfen yanıtını siz verin.
Evet, yabancı kaptan alarak büyüyen şirketin, bir kaptanını nasıl yabancılaştırdığını sizinle paylaştım. İster bunu kullanın, ister gülün geçin.
Saygılarımla,
Ahmet İlkay Yiğit
Kaptan Pİlot, flydubai
İstanbul
17.06.2010
26.02.2010 Boeing 737 Tip Müdürlüğüne, THY 03.2010 aylık programımı 25.02.2010 gününde aldığımda 01-14.03.2010 tarihleri arasında programıma benden habersiz dökülmüş olan yıllık iznimi gördüm. Yıllık ücretli iznimin benim bilgim dahilinde olmaksızın herhangi bir tarih arasında planlanması ve bana tebliğ edilmesi 03.03.2004 tarihli ve 25391 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmış “YILLIK ÜCRETLİ İZİN YÖNETMELİĞİ”nin 7. maddesine aykırı bir uygulama teşkil etmektedir. Dolayısıyla bu iznimin iptal edilmesini saygılarımla rica ederim. Ahmet İlkay Yiğit Sorumlu Kaptan Pilot 505260
THY A.O. Uçuş İşletme Başkanlığı’na,
20.08.1999 tarihinden itibaren Uçuş İşletme Başkanlığı bünyesinde görev yapmaktayım.
15 yıl 3600 primi gününü doldurduğumdan 14.08.2010 tarihinde emekli olmak istiyorum.
Gerekli işlemin yapılması hususunu arz ederim.
Ahmet İlkay Yiğit
Kaptan Pilot
505260
108/6 Sk. No:8/2
Metin Oktay Mah.
Konak İzmir
0533-3675004
Söylenenlere kulak vermek gerekir. Umarım üst yönetim bu uyarıları dikkate alır. Daha başarılı bir işletme haline gelmek dileğiyle.
Zaten insanları atıyolar veya istifa ediyolar neden neden diyeeee soran yokkkk yazık bu yöneticiyim diyen siyaset ten atanan insanlara bir taraftan keyif yapanlar. Bu işin biii ahııı var zaman gelirrrr amaaa haksız siyaseten kazanılmış milyonlar alındıktan sonraa. Meye yarar haaa obur dunyaaa hesappp saaa o. Başkaaa