featured

THY'DE İLETİŞİMSİZLİK HAD SAFHADA

Değerli okurlarım;
Bir Airshow’u daha geride bıraktık. Mint fuarcılığın öncülüğünde 11. si yapılan bu fuar geçmiş fuarlara göre daha sönük geçti. Fuara katılan biri olarak bu sönüklüğün nedenini, halkın beklediği B787 gibi yeni uçakların gelmemesine bağlıyorum.
Bu fuarda Airlinehaber olarak yer aldık. Binlerce özel hazırlanmış broşür dağıttık. Bizim fuara katılma nedenimiz şirketlerle irtibata geçip onlardan reklam almak veya fuara teşrif eden bakan, müsteşar veya genel müdürleri konuk etmek de değildi.  Bizim katılma nedenimiz tamamen okurlarımızla tanışmak ve varsa, eksikliklerimizi öğrenip gidermek amaçlı idi. Bilhassa gençlerin ve THY Teknik’te çalışan meslektaşlarımın akınına uğradık diyebilirim. Binlerce broşür dağıttık. Halkımızla bütünleştik. Bu arada çokta yorulduğumu söyleyebilirim. Fuarın dört gününde de en geç kapanan stant bizimkiydi. Bilhassa fuarın son günü olan Pazar günü beklediğimizden çok daha fazla ziyaretçi akınına uğradık.
Hedef kitlemiz olarak, her zaman yazdığımız ve söylediğimiz üzere, havacılık sektöründe çalışanlar ve gençlerimiz vardı. Broşürlerimiz onlar için hazırlanmıştı.  Çünkü bizim çalışanlardan yana taraf olduğumuzu belirterek yayın hayatına başladığımızı sağır sultan bile duydu.  Tüm samimiyetimle söylüyorum ki, bu fuarda çok mutlu oldum. Para biriktireceğine dost biriktirmenin ne kadar doğru bir tespit olduğunu bir kez daha anladım.  
Malumunuz olduğu üzere, Allah’a şükürler olsun ki, tüm yaşantım boyunca maddi sıkıntı çekmedim. Bu nedenle benim hedefim, geriye kalan ömrümde, şimdiye kadar çizdiğim çizgiden sapmadan, emeklilik hobimi devam ettirmek.  Havacılık gerçekten vazgeçilemeyecek bir duygu. Yaz aylarında Avşa adasında teknedeyken bile, havacılık haberi bulduğumda hemen bilgisayarımı açıp ilgili haberi sizlerle paylaşıyor ve bundan zevk alıyorsam, buna başka ne denebilir ki.
THY ile yollarımı ayırdığım günden itibaren hiçbir havayolu ile ilgim olmadı. Hiçbir yere iş başvurusu yapmadım. Maaşlı bir yerde çalışmadım.  Sadece Airport TV de ortaklık ve yönetim kurulu başkanlığım oldu. Havacı dostlarımdan ve meslektaşlarımdan hiçbir zaman kopmadım. Öyle ki;  Denizci arkadaşlarımın sayısal çokluğuna rağmen hala tüm samimi arkadaşlarım havacıdır.
Fuarda çok komik görüntüler de vardı. Sayın bakanımız geldiğinde inanılmaz bir kalabalık peşine takıldı. Sayın bakan sektöre yabancı olduğundan adamcağız ne yapacağını şaşırdı. Herkes bir yere çekmeye çalışıyordu. Arkasında kimler yoktu ki… Müsteşarlar, genel müdürler,katılımcılar ve korumaların yanı sıra tabii ki fuarı düzenleyenler. Ziyaretçiler de bu kervana katılınca, o kısımda yürümek bile imkânsızlaştı. Bu durumu görünce bir an içimden bakan olmak zor iş diye geçmedi değil hani…
Özel yaşantısı kısıtlı. Devamlı stres altında. Ellerini cebine sokarak bir yerde rahat rahat dolaşamazsınız. Eşinizi alıp baş başa bir yerde yemek yiyebilmek bile etrafın bakışları nedeniyle zevksizleşir. Yalakalar devamlı etrafınızda. Kimin dost, kimin düşman olduğunu anlamak güç. Biri ile resim çektirseniz yarın o resim başka ellerde farklı senaryolarla kullanılabilir. El sıkışsanız birileri bunu samimiyet göstergesi olarak sunar. Nezaketen ziyaret ettiğiniz yerler sizin orada olmanızı kullanarak, nezaketen yaptığınız ziyareti menfaate dönüştürmeye çalışır. Bakın işte bakan bile bize geldi diyebilir. Unutulmamalıdır ki, bu kişiler için siz değil bulunduğunuz makam önemlidir.
Ancak; Bir gün makamınızı terk etmek zorunda kaldığınızda bir bakarsınız etrafınızda kimse kalmamış. Eski genel müdürümüz Yusuf Bolayırlı sessiz sedasız geldi sessiz sedasız gidiverdi. Candan Karlıtekin’in oraya geldiğini ve dolaştığını kaç kişi görmüş, kaç kişi kahve içmeye buyur etmiştir?
Makamınızı terk ettiğinizde bir bakarsınız ki, etrafınızda kimse kalmamış. Kısacası, zor bir yaşam. Kişisel özgürlüğünüz yok.  Ancak birilerinin bu makam görevleri yapması gerekiyor. Bu nedenle bu zorluğa tahammül ediyorlar herhalde. Allah kolaylık versin.
Neyse konumuza dönelim. Bizim hedef kitlemiz çalışanlar ve gençler olduğundan fuar çok başarılı geçti. Hiç beklemediğimiz kadar yoğun ziyaretçi akınımız oldu. Bu arada çalışma hayatımda tanıdığım ve şimdilerde önemli makamlarda bulunan, hava trafik kontrolörü iken tanıştığım Müsteşar Yardımcımız Orhan Birdal ve ilk defa tanıştığım DHMİ İstanbul Başmüdürü Timur Alp Bayrak, THY’nin eski genel müdürü Yusuf Bolayırlı ve bir zamanlar benim Genel Müdür Yardımcım olan Temel Kotil sürpriz bir şekilde standımızı ziyaret etti.
Bunların yanı sıra THY’nin iki genel müdür yardımcısı da standımız ziyaret ederek samimi bir ortamda sohbet ettiğimiz kişilerdi. Bu ziyarete şaşırmadım desem yalan olur. Demek ki hala üst yönetimden korkmadan özgür iradeleri ile davranabilenler kalmış.
Az kalsın unutuyordum. THY’nin eski yönetim kurulu başkanı Candan Karlıtekin de fuarı gezerken, tam bizim standın önünde karşılaştık ve birer kahve içme imkânı bulduk. Genelde hedef kitlemiz çalışanlar ve gençler sağ olsunlar standımızı hiç boş bırakmadılar.
Fuarın son günü hedef kitlelerinin bittiğini gören bazı stantlar kapanmıştı. Pazar günü bakan, müsteşar ve genel müdürler gelecek değil ya diye düşünmüş olsalar gerek.  Tabii ki bizim hedef kitlemiz oradaydı ve onlarla birlikte olma zevkini doyasıya çıkardık.
Sevgili okurlarım; Bu yeni THY yönetimi çok ilginç kişilerden oluşmuş.
Bir basın müşaviri var ki inanılmaz biri. Hani evlere şenlik derler ya aynı öyle. İsmi Yahya Üstün. Marmara üniversitesi iletişimsizlik fakültesi mezunu olduğu söyleniyor.( Pardon İletişim Fakültesi) Benim oğlumdan küçük sanırım. ATV Avrupa kanalında müdürlük falan yapmış. Yahu Yahya Bey bu nasıl iletişim. Senin görevin İlker beyin arkasında gezmek değil. Senin asıl görevin Medya ilişkileri, basın bültenlerini yayınlayanlarla diyalog kurmak, yöneticilerle medya mensuplarını bir araya getirecek ortamlar sağlamak.
Fuarda Yahya Bey ile göz göze geldik. İnanır mısınız Adam bana öcü gibi baktı ve hemen gözünü kaçırdı. Yahu baban yaşında adamı tanıyorsun bir merhaba de, be kardeşim. Benim mi senin yanına gelmemi bekliyorsun. İlker Abin kızmazdı merak etme.  Neyse, bir gün Yahya beyciğimizi aramıştım. Bir yazım için Skylife’ın eski tarihli bir nüshası lazım olmuştu. Tarihini ve sayısını söyledim.
Cevaba bakın şimdi; “Sefa bey şu anda çok meşgulüm daha sonra konuşalım”. Tamam dedim telefonu kapattım. İnsanlık hali gerçekten meşgul olabilir. Ancak daha sonra ne arayan var ne soran.  Yahu madem o an meşgulsün sonra dönsene… “Buyurun Sefa Bey size nasıl yardımcı olabilirim” desene. Bu nasıl iletişim. Unutma ki bulunduğun makamın görevlerinden biri bu, yapsana görevini. Senden bilet isteyen yok. Senden upgrade uygulaması isteyen yok. Senden reklam isteyen yok. Nedir bu afra tafra…
Ben THY’nin bizlere yolladığı tüm basın bültenlerini basıyorum. Sen aradığında hemen ilgileniyorum. Bir nevi size yardımcı oluyorum. Sende THY ile ilgili bir konu için benim bulmamın mümkün olmadığı ama senin için üç dakikada birini görevlendirip bulabileceğin bir isteği yerine getirsene.
İlker Aycı Bey de aynı.  İlker Beyle diyaloğumuz THY’nin genel kurulunda başladı. Teknik A.Ş nin çalışanlarına verdiği 5000 Brüt ekstra ödeme konusunda sağ olsun beni mahcup etmedi ve gereken ilgiyi gösterdi. 
Bir gün yine mesaj atarak THY’nin aleyhinde seyreden ve haksız rekabete yol açan bir uygulamadan bahsettim. İlgilendi ve yurt dışında olduğunu söyleyerek geldiğimde görüşelim dedi.  Geldiğinde aradım ve cep telefonuna özel büro müdürü( şimdi başkan olmuş) Kemal Öztürk Bey çıktı. Allah, Allah dedim içimden. Ben yanlış mı cevirdim acaba diye düşündüm.  Cep telefonu kişisel olduğundan başkası neden açsın ki diye düşünerek, Pardon ben İlker beyi aramıştım dedim. Kemal Bey de İlker beyin yanında olduğunu ve şu an meşgul olduğundan telefonu kendinin açtığını söyledi.  Bende sağ olun Kemal Bey, ben İlker beyle görüşecektim dedim kapattım.
Tabii ki normal olan, İlker Beyin meşguliyeti bitince araması ama nerede… Arama konum ise şirketin menfaati ile ilgili bir görüş sunmak.
Çok ilginç değil mi? Eskiden Cem Kozlu’yu arardım. Erman Yerdeleni arardım. Candan Karlıtekini arardım. Anında telefonlarını açar konuşurlardı. (hem de o zaman THY çalışanıydım) Vallahi ben olsam uyuyamaz ve THY lehine ne olabilir diye düşünür ve hemen arardım. Anlaşılan yöneticilerin yeni versiyonları böyle umursamaz oluyorlar.
Bu yeni yönetim bu uygulamayı sadece bana yapmamış. Hürriyet’de çıkan bir haberi okuduğumda biraz rahatladım.  İlker Bey, Başbakan Yıldırımdan da bu konuda fırça yemiş. Başbakan Yıldırım’ın milletvekilleri ile buluşmasında Batman Milletvekili Ataullah Hamidi THY Yönetim Kurulu başkanını birçok kere aradığını ama telefonlara çıkmadığını Binali beye söylüyor. Bunun üzerine Başbakan Yıldırım THY yönetim kurulu başkanını arıyor ve “Kusura bakma seni rahatsız ettik ama sürekli toplantıdayım diyormuş ve arkadaşların telefonlarına çıkmıyormuşsun. Milletvekili varsa siz varsınız. Onlar olmazsa sizde olmazsınız”  demiş.     eeee Başbakan bu yani. Özel şirket değilsin ki. 
Buyurun işte yine aynı konu. İlginç ötesi bir durum. İlker Bey de basın müşaviri de aynı iletişim eksikliği içinde.  İlker Beye naçizane bir tavsiyem bu kafayla gidilirse Nisan ayındaki genel kurulda buluşup sohbet edemeyiz. İnanın ki çok üzülürüm. Aman dikkat edin kendinize. 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

25 Yorum

  1. 8 yıl önce

    Sefa bey öngörünüze katılıyorum. Bu kafayla gitmeye devam ederse, bu arkadaşın da genel kuruldan önce istifasını alırlar.

    Cevapla
  2. 8 yıl önce

    Doğru ya doğru yaşananlar böyle ise haklısınız. Her kes görevini bilecek. Yoksa işte böyle rezil ederler insanı

    Cevapla
  3. 8 yıl önce

    Şahane bir yazı olmuş. Şu adamsendecilik anlayışından kurtulamadık. Saygı ayrı bir konu, ancak burada gösterilen saygı değil menfaat adına yanaşmak olsa gerek. Bence menfaatini düşünerek yanaşmak tam tersine bu durumdan nemalanmak olur ve bu durumun kesinlikle saygı ile bir ilgisi yoktur. Ben de havacılık tutkunu ve fuarda bulunan biri olarak, stant ziyaretini gözlerimle gördüm, açıkçası böyle bir ziyaretin yapılması beni halk olarak farklı bir görüşe sürükledi. Havacılık sitelerinin amacı bence iş ilanlarını yayınlamak, firmaların güncel durumlarını haber yapmak ve şirket ayrımı yapmaksızın tüm aksaklıkları yanlış giden ayrıntıları doğru ve dürüst şekilde yazabilmektir.

    Cevapla
  4. 8 yıl önce

    AirlineHaber sitesini birkaç aydır takip ediyorum, sektörel haberleri birçok mecrada okuyabiliyorum fakat şirket analizleri ve sektörde yaşanan aksaklıkları başka bir mecrada göremiyorum. Bu nedenle de Sefa Bey’e teşekkür etmek gerek diye düşünüyorum çünkü THY’nın mali borçda olduğu ilk AirlineHaber tarafından yazıldı, bu yazılmasa idi halk olarak havacılığımızın güncel durumunu bilemeyecektik. İkinci olarak havayolu şirketleri tarafından işten çıkartmalara farklı yorum getiren ve buradaki haksızlığı gözler önüne serip belki de yüzlerce çalışanın rızk borcunu AirlineHaber’e borçluyuz. Üçüncü bu haberi sonradan farketsem de 5000TL’nın alınma hikayesi ve bu öneriyi genel kurulda sunabilme ve binlerce teknisyenin bu haktan faydalanması, bu durum için de teknisyenler AirlineHaber’e borçlu. Türlü türlü analizler, farklı güncel konular olumlu ve olumlu görüşler daha ne olsun ki.

    Cevapla
  5. 8 yıl önce

    İlker efendi,basın müşaviri ve diğerleri hayatları boyunca her işlerini torpille yaptırdıkları,thy’na da tepeden inme gelerek,emek,çaba harcamadan(pardon torpil yaparken,yaptırırken çaba harcıyorlar tabii!) makam sahibi oldukları için onlardan böyle ciddiyet,iletişim,kibarlık,medeniyet beklemeniz yanlış olur.

    Cevapla
  6. 8 yıl önce

    Sefa bey değerlendirmeniz için teşekkürler. Sizin yaptığınız değerlendirme yazıları çoğu haberden çok daha keyifli oluyor. Nihayet birisi bu basın müşaviri meselesine dikkat çekti.
    Bu arkadaş kimdir, hangi yeteneği, becerisi bu işe getirilmesine yol açmıştır aklım almıyor gerçekten. Biliyorsunuz, basın müşaviri dediğimiz kişi, yönetim kurulu başkanı ve genel müdürden sonra şirketin en önemli kişisidir. Her türlü krizi, yönlendirmeyi organize eder. Bu kişinin özellikle tecrübeli olması, sektörü tanıması, bunun yanında medya dünyasında ağırlığı olan biri olması beklenir. Neden mi? Tabii ki kriz dönemlerini gerektiği şekilde yönlendirilerek.
    Bakın THY gibi bir markanın üçüncü adamı bu makama nasıl gelmiştir, bu şirket liyakata aykırı birçok atama görmüştür ama herhalde bundan büyüğünü görmemiştir. Mezun olalı birkaç yıl olmuş, nerede ne iş yaptığı şüpheli olan bu kişi milyar dolarlık şirketin zirvesine nasıl getirebilmiştir.
    Kendisinin twitter adresinden bahsetmek dahi istemiyorum. Kimsenin siyasi görüşünü karıştırmıyorum. Ama bu mevkilerdeki insanlar siyasi holiganlık yapmamalı. Ama o bu kritere de uymuyor.
    Ali beyin oturaklılığı yanında o kadar boş kalıyor ki. Kendisi göreve geldikten sonra onlarca olay oldu, hangi birisinde olayları doğru yönlendirdi şüpheliyim. Basın müşarivi dediğin kişi, herkesi tanıyacak, herkesle kontakta olacak. Gerekirse lobi faaliyeti yapacak. Örneğin bir kriz anında şirketin adını, sanını koruyacak. Ama yok işte olmuyor. Taşıma suyla değirmen dönmüyor. Yüzünde bir karış sakalıyla birilerinin arkasından ayrılmıyor ama gerçekten iş yapıyor merak ediyorum. THY’miz bu gibi kişilerin tekelinde olmamalı. En azından yandaşta olsa işini layıkıyla yapacak birileri olmalı böyle pozisyonlarda.
    Bitirmeden, aylardır ikinci plana ittirilen Temel Kotil ile ilgili de bir değerlendirme yazmanızı rica ediyorum.
    İyi çalışmalar.

    Cevapla
    • 8 yıl önce

      Cok guzel bir yazi olmus sizi tebrik ediyorum. Fakat bu sadece basin musaviri icin degil Ilker beyin getirdigi tum kisiler icin ayni durum soz konusu: KGBT genel mudur yardimcisi, kurumsal iletisim baskani bayan mesela… Biri sadece system admin den oteye gidememis birisi, digeri ise nisanlanacagim dedigi sevgilisi…. THY tecrubesiz kisiler ve carpik iliskilerin oldugu bu tur kisilere teslim edilmesi ulkemiz ve kurumumyz adina cok cok buyuk kayip. Bu kadar kotu ve carpik iletisimin oldugu ortamda olayin icinde Feto teroristlerin bulunmamasi imkansiz gibi…..

      Cevapla
    • 8 yıl önce

      bırakın çoçuğu kıra döke öğrenir işi,birkaç senede

      Cevapla
  7. Abi ellerine sağlık.Bazı insanların nasıl o makama geldiğini çabalamadan sizde görmüş bulundunuz.Hiçbir background yokken atv-thy diye gökten inen taşlar bu ülkenin güzel insanlarına yazık ediyor.Bir operasyon dalgası gelecek fakat kim kiminle ne şekilde o pozisyonlara geldiğini,20-30 uçagin ground edilecegini,kokpit ekiplerinde temizleme yapılacagını,şirketin düzelmesi için bir dizi çalışma yapılacagını ve buna ragmen şirketin durumunu toz pembe görmüyorum.Ilker beyinde pek bu işi idare edebildiğini krizi avantaja çevirme durumunuda göremiyorum zaten çok öngörülü olabilseydi çarşambanın gelişi salıdan belliydi ve onu görürdü.Sorunlar daha yeni başlıyor,siparişleri ötelemek bir nebze rahatlatabilir fakat sorun çözülemesse uzun vadede durumumuz swiss air’den beter olacaktır.

    Cevapla
  8. 8 yıl önce

    Asil kurumsal iletisemeyen baskanina da bir el atsaniz Sefa bey… tum sirket illallah demis halde hanimefendicigimizin egosundan,havasindan… odasina tuvalet yaptirmak istemesinden baslayalimda su an kurumsal iletisimi birbirne katmasina kadar.. yanindaki cahil cuhela akil aldigi ergen usagi ile bir Ilker Ayci usakligi da cabasi.. kimsenin sesi cikmiyor bu zata karsi hayretler icindeyiz.. bu kadinin vicdansizligi ve zalimligini herkes ogrensin

    Cevapla
  9. 8 yıl önce

    “Onurlu”, “haysiyetli”, “iş bilen” kişilerin yapacağı görevlere bu tip cahil-cühela, yalaka tipleri koyarlarsa olacağı da budur!

    Cevapla
  10. 8 yıl önce

    İşiniz gücünüz yok mu kuzum sizin ?yapıcı eleştiriymiş gibi yazıp duruyorsunuz buralara tüm kıskançlıklarınızı..

    Cevapla
  11. 8 yıl önce

    Tum gercekler bu kadar guzel mi anlatilir. Bu zatlarin Nisani gormeyecegini ben de umit ediyorum. Thy miz baska turlu duzluge cikamiyacak…

    Cevapla
  12. 8 yıl önce

    Iktidar Savaslari yazi dizisinde Ilker ve ekibi nasil anlatilacak cok merak ediyorum. Simdiden bu yazi yayinlansa muthis bir yazi olurdu.

    Cevapla
  13. 8 yıl önce

    Sefa bey hurriyetteki haberin linkini verebilirmisiniz. Saygilar.

    Cevapla
  14. 8 yıl önce

    Ilker beyin kuyrugunda eskiden Abdulkerim Cay olurdu, sonra sakal birakti. Sonrasinda kuyruga Yahya takildi ve o da sakal birakti. Bundan sonraki kim olacak dersiniz, tabiki sakal birakmayi dusunen bir sakalsiz olacaktir. Bu arada “DARBE” oncesi baslayan “sakal birakma durumu” ayni sekilde devam ediyor. Inanc disinda baska sebepler aklima gelmiyor degil hani..

    Cevapla
  15. 8 yıl önce

    Gecen sene Antalya zirvesinde Ilker beyin Temel beyi kucaklamadaki samimiyeti (samimiyetsizliği) ve niyeti ortaya çıktı. Bu durum aynı sekilde ilker’in ekibindede aynı şekilde ortada. Amaç THY ye birsey katmak degil, nemalanmak… Cumhurreisimiz bu kişileri izlemektemi çok merak ediyorum. Eğer bilgisi yoksa vah ki vah THYmize.

    Cevapla