featured

THY'DE İKTİDAR SAVAŞLARI BÖLÜM 4

AĞACIN KURDU İÇİNDE OLUR!
Yeni yönetim Nisan 2003’deki operasyondan sonra ilk büyük kıyımı 2003 Kasım ayında yaptı. Yaklaşık 300 kişi kapıya konuldu. Sorun çıkmasın diye kendi isteği ile emekliliklerini isteyenlere % 20 daha fazla para havucunu da uzatmayı ihmal etmemişlerdi. Operasyonu yürüten ise THY personeline yabancı değildi. 1993’de Personel Başkanı olan Tuncer Tüzmen…10 yıllık başkanlık deneyimini, engin hukuki bilgi ve birikimini, yıllardır beraber çalıştığı, hergün selamlaştığı, sohbet ettiği mesai arkadaşları için cömertçe kullanmaktan çekinmedi.
Tüzmen bu operasyonla yeni yönetimin gözüne girmeyi başarmıştı. Yönetimin taleplerine hemen formül üretiyor, itina ile, özene bezene arkadaşlarını işten atıyordu. Peki, Sendika ne yapıyordu derseniz, tam anlamıyla uyuyordu. Yeni yönetim “yoklama çekmiş” sendikadan tık çıkmayınca tasfiyelere hız vermişti. Bu ilk operasyonu diğerleri takip etti. 2003 Nisanında 12.000 kişi ile aldıkları şirketten 10 yılda öyle ya da böyle tam 10.000 kişiyi uzaklaştırmayı başarmışlardı.
KALEM FIRLATILAN GENEL MÜDÜR
Atılanların yeri boş kalacak değildi elbette. Büyük tasfiye büyük alımı gerektiriyordu.  Tam 800 uzman almaya karar verildi. Herkes bu  listeye adamını sokmaya çalışıyordu, tabii ki yönetim kurulu da….Liste son halini aldığında Topçu ve Karlıtekin tam anlamıyla küplere bindiler. Verdiği isimlerin büyük kısmı listede yoktu. Gündoğdu’nun sırdaşı ve en yakını olan, Özel Kalem Müdürlüğü görevini gayrı resmî yürüten Yusuf Ataseven “yukarıya” çağırıldı.  Ataseven tepkileri “Abdurrahman bey’in bilgisi var.” diyerek geçiştirdi. Bu Gündoğdu da çok olmaya başlamıştı.
Topçu ve Karlıtekin için artık birlik zamanıydı. Güçlerini birleştirecek, Gündoğdu’yu yiyeceklerdi. Gerekçe tabii ki bununla sınırlı değildi. Atamalar, görevden almalar, ballı kadrolara yapılacak tayinler Gündoğdu ile malum ikilinin arasındaki ipi gerdikçe geriyordu.  Gündoğdu’nun rahat, kimseyi takmayan tavırları ikiliyi çileden çıkarıyordu. Gerilim öyle bir noktaya gelmişti ki, bir Cumartesi günü yapılan toplantıya Gündoğdu’nun 1 saat geç gelmesi bardağı taşırdı. İddiaya göre toplantıya geciken Gündoğdu salona girince hazır kıta bekleyen yönetim ve denetim kurulu üyelerinin sert bakışlarına muhatap oldu. Ama asıl tepki Karlıtekin’den geldi. İddia o ki, Karlıtekin “Bu kadar adam seni mi bekleyeceğiz?” demiş, elindeki kalemi Gündoğdu’nun önüne doğru fırlatmıştı.
UNAKITAN’IN THY’DEKİ ADAMI
Beklenen son gecikmedi. Kemal abi(Unakıtan) devreye sokuldu. Unakıtan’ın THY’deki en yakın adamı Karlıtekin’di. Rivayet odur ki, yurtdışında beraber oldukları bir çalışma gezisinde, Unakıtan otelin lobisinde sohbet ettiği yabancı bir işadamına kapıdan giren Karlıtekin’i işaret etmiş “İşte benim THY’deki adamım geliyor.”  demişti.
Nisan 2004’de yapılan Genel Kurulda Gündoğdu’nun Yönetim Kurulu Başkanlığı gitmiş, Genel Müdürlük unvanını ise muhafaza etmişti. Yeni Yönetim Kurulu Başkanı ise artık Karlıtekin’di. “Yukarıda” odalar değişmiş, Kozlu’nun odasına Karlıtekin yerleşmiş, Topçu ise Genel Müdürlük girişine bakan odaya geçmişti. İki odanın arasındaki dar ve küçük oda ise Atilla Öksüz’e verilmişti.
UÇUŞ EMNİYETİ Mİ, O DA NE?
2003 yılını SARS ve Irak savaşının etkilerine rağmen kar ile kapatan yönetim, uçuş emniyetini pek takmıyor, pilot ve kabin memurları yorgun şekilde uçuştan uçuşa koşturuyordu. Nihayet bıçak kemiğe dayandı. Hava İş fırsatı kaçırmadı ve pilot ve kabin ekiplerini organize etti. Tam 1200 imza toplanmıştı. Rahmetli Neşe Kocaoğlu’nun Kabin Hizmetleri Başkanlığına atanması ile boşalan TASSA Başkanlığına genç, tecrübesiz bir isim olan Berna Tanyolaç oturmuştu. Kabin, sendikanın gazına çabuk gelmişti. Pilotların da desteği gerekiyordu. TALPA’nın başında ise yılların kurt dernekçisi Tuna Gürel vardı. Gürel hazırlanan dilekçeyi inceledi. Üslubu sert bulmuştu. “Bunu biraz yumuşatalım, biraz da kısaltalım, ekine de dilekçeleri koymayalım.” dedi.
“TALPA VE TASSA’CILARI İŞTEN ATIN !”
Hazırlanan dilekçe Gürel’in isteği dışında ekinde 1200 şikayet dilekçesi ile Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a ulaşınca ortalık karıştı. Binali Yıldırım Genel Müdür Gündoğdu’yu Ankara’ya çağırmış ve “Bir şirketi yönetemiyorsunuz!” diye sert çıkmıştı. Gündoğdu İstanbul’a döndüğünde gecikmeden talimatı verdi “Talpa ve Tassa yöneticilerinin hepsini işten atın !”
Durum ciddiydi. Gündoğdu, dernek yöneticilerini kabul etmiyor, tüm görüşmeleri arabulucu rolüne soyunan Yönetim Kurulu üyesi emekli helikopter pilotu Atilla Öksüz yürütüyordu. Talpa başkanının durumu kurtarmak için Gündoğdu ile görüşme talebi reddedilmişti. Baskılar yoğunlaşınca Talpa ve Tassa bildiriyi geri çektiler. Böylece de işten atılmaktan kurtuldular. Talpa Başkanı bu süreçte yönetim kurulundaki aykırı seslerle uğraşmak zorunda kalmıştı. Üyelerin büyük çoğunluğu “nerden bulaştık bu işe? Taksitlerimiz, borçlarımız var.” diye yakınıyordu. Tassa’nın genç ve tecrübesiz başkanı Berna Tanyolaç ise çoktan havlu atmıştı.
AMAN HA, TARİH TEKERRÜR ETMESİN !
Bu olayı niye anlattık? Biliyorsunuz bu hafta Çarşamba günü TALPA’nın Genel Kurulu var. Pilotlar yeni başkanını seçecek. İşverenin baskısına boyun eğenlerin, işten atılma korkusu ile üyelerinin oylarına sahip çıkmayanların ister sendika ister dernek olsun, üyelerin iradesini nerelere götürdükleri ortada…Bu noktada bir uyarı da bizden olsun…Ne masaya yumruk vurmak, ne de yelkenleri suya indirip üyeyi yarı yolda bırakmak doğru…Bir orta yol mutlaka vardır. Konuşarak, ikna ederek, dik durarak da sorunlar çözülür.
Peki, pilotlarımız bunu başarabilir mi? Mutlaka başaracaklardır. Ama şu anektodu da anlatalım ki, dışarıdan nasıl göründüklerini anlasınlar….
“PİLOTLARI FAZLA CİDDİYE ALMA”
TBMM’de 2005 yılı bütçe kanunu görüşülüyordu. O tarihte aynı zamanda THY Yönetim Kurulu üyesi olan Başbakanlık Müsteşarı Ömer Dinçer kamuda emekli olduktan sonra çalışanların emekli maaşlarının kesilmesi projesini hayata geçirmeye karar vermişti. THY pilotları ayağa kalkmış ve 150’ye yakın 340 pilotunun emekli dilekçesi vermek için hazırlandıkları seslendirilmeye başlanmıştı.
Söylentiler Ankara’ya ulaşınca endişelenen Maliye Bakanına, Ömer Dinçer’in verdiği yanıt son derece çarpıcı idi. “Pilotları fazla ciddiye alma, üçü bile bir araya gelemezler.”

İlk bölümleri kaçıranlar veya tekrar okumak isteyenler için:

THY’DE İKTİDAR SAVAŞLARI BÖLÜM 1

THY’DE İKTİDAR SAVAŞLARI BÖLÜM 2

THY’DE İKTİDAR SAVAŞLARI BÖLÜM 3

 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

6 Yorum

  1. 9 yıl önce

    Dizinizin ismini böyle koyun. Ne var ne yok ortaya koyuyorsunuz. Şaka şaka keyifle okuyorum elinize sağlık

    Cevapla
  2. Ben asıl Amsterdam kazası zamanlarındaki dönen diyalogları,305 zamanındaki dönen iç konuşmaları,grev tarihinin yakın zamanına kadar olumlu giderken birden değişen bazı Parayı tercih eden arkadaşların durumlarını baz alacak bölümleri merakla bekliyoruz Sefa ağbi..

    Cevapla
  3. Bravo vallahi. Yeni yönetimler düşündün bir gün buralarda ismi Nasıl geçecek diye

    Cevapla
  4. 9 yıl önce

    TALPA’nın başına Ayhan Günal gelirse, 2004’deki facia yine yaşanacak demektir. Sıkıyı görünce tüymek bu arkadaşın doğasında var.

    Cevapla
  5. 9 yıl önce

    Aman arkadaşlar, Çarşamba günkü seçimde oyumuzu dikkatli kullanalım. Ayhan gibilere derneğimizi teslim edersek yandı gülüm keten helva.

    Cevapla
  6. 9 yıl önce

    Yusuf efendi eski guvenlikci, Gundogdu’nun da akrabasi, o sutlaninca onu yolcu hizmetleri koordinasyona once uzman sonra mudur yaptilar! 2 sene once de soylentilere gore de haci olmasini umursamadan! birine salca olunca, salca oldugunun akrabalari ahl tuvaletinde bunu baya bir dovmusler ve buralardan gitmesi icin 1 hafta muddet vermisler sonrasi malum isik hiziyla emeklilik dilekcesini verdi ve dogru Orlando’ya ailesinin yanina gitti! Atilla Oksuz’un oglu da sirkete torpille girdi kargoya alindi torpille de stockholm kargo sefi yapildi hala orda! Koskoca sirketi sozum ona bu cevahirler yonetti hala da ediyor!

    Cevapla