HEM NALINA HEM MIHINA… DANIŞIKLI DÖVÜŞ MÜ?
THY VE SENDİKA SAVAŞLARI… HAVA-İŞ’DEN SLOWDOWN ALGILI MESAJLAR…
Sevgili Okurlarım;
Bende sizler gibi gündemi takip ediyorum. Bu aralar gündemin çok hareketli olduğunu söylememe bile gerek yok. Birlikte yaşıyoruz.
Tabii ki gündem deyince, sektörün en önemli oyuncusu olan THY’yi anlamayın. THY’nin dışında irili, ufaklı birkaç şirketimiz daha var. Tabii ki onlar ile ilgili güzel gelişmeleri yazarken yanlışlarını da yazmamak olmaz. Aslında ülke olarak da sektör olarak da zor günler geçirdiğimizi birlikte gözlemliyoruz. Bizim için THY neyse diğerleri de o. Çalışanlardan yana taraf olduğunu beyan eden bir haber sitesinin, çalışanların sorununu duyduğu halde sessiz kalması düşünülemez.
Bu haftaki konuma, müsaadenizle sıklıkla kullandığım atasözlerimizden biri eşliğinde başlayayım
Hani bir Atasözümüz vardır. “Büyük başın derdi büyük olur” derler ya… İşte bizim milli havayolumuz THY’yi düşündüğümde, bu atasözü yerine cuk oturuyor.
Geçen hafta, âdeta Hava-İş sendikası ile THY birbirine girdi(!) diyebilirim. Konu; Toplu İş sözleşmesinde yazan bir maddenin THY tarafından tek taraflı uygulamaya yönelik bildiri yayınlaması.
Bu haberi, Hava-Sen’in konu ile ilgili bildirisinde kısaca yorumlamıştım. Yine aynı yorumu yapacağım.
“İşveren ve sendika arasında akdedilen toplu iş sözleşmesi kararlarına uymaksızın alınan tek taraflı kararlar hukuki olmayıp, karşılıklı imza atılarak yürürlüğe konulan anlaşmaları hiçe saymak olur”
Sözleşme maddesi ne olursa olsun iki taraflı anlaşmalar yine iki taraflı olarak bozulur veya değiştirilir. Bu maddenin içeriği ne olursa olsun bu iş böyledir. Örneğin; kiracı ile ev sahibi kontrat yapıp imza altına alıyor ve sonra kiracı veya ev sahibi kontrat hükümlerinin dışına çıkıyor gibi…
Tabii ki Hava-İş sendikası bu maddenin gereğinin yapılmadığını ve tek taraflı olarak uygulamaya konmak istemesine karşı çıkıyor. Buda normal bir tepki.
Ancak;
Hava-İş bildirisinde kendini zora sokmuş. Bakın bu bildiride gözden kaçırılmaması gerekenleri sıralayıp sonra yorumluyayım.
Hava-İş sendikası hak gasplarına ilişkin basın açıklamasında, “Böylece liyakat sahibi olmayan birilerinin de hiç bilmedikleri havacılığı hala öğrenememiş oldukları, kendilerini bu makamlara atayanlarca da görülebilecektir. diyor.
Cevap; Sevgili Hava-İş liyakat sahibi olmamakla suçladığınız THY yönetimin yanı sıra siz kendinizide yazsaydınız daha objektif bir görüş olurdu. Onlar liyakat sahibi olmadıkları halde geldiler de siz liyakatli olarak mı göreve başladınız. Onlar havacılığı öğrenemedi de siz öğrendiniz mi? Onları birileri atadı bu bir gerçek. Ancak sizin seçilmenizde, Bay Hamdi’nin rolü olmamış mıydı? Muhalif delegeleri oy kullanamadan kaçırtan kim acaba? Sizce, demokratik bir seçim aşamasından sonra mı göreve geldiniz?
Şimdi, sendikanın yazdığı bildirilerle ilgili SORU ve CEVAP şıkları ile yazışmaları masaya yatıralım.
Sendika; “2017 yılından sonraki süreçte FTL bahanesi ile sendikanın ve siz çalışanlarımızın birlikte kazandığı birçok hakkın gasp edilmeye çalışıldığını görmekteyiz. Biz konu ile ilgili defalarca uyarılarda bulunduk, duyurular yaptık ve sonunda hiç bir düzelme olmadığı için de kanunların bize verdiği haklar çerçevesinde sorumlu bazı yöneticiler hakkında birçok konuda yasal işlemleri de başlattık ve süreç devam etmekte.
Cevap; Sevgili sendika sen o zamanlar neredeydin? Yangın bir kıvılcımla çıkar. Sen kıvılcımı görüp neden söndürme yoluna gitmedin? Yukarıda ki bu sözle siz kendinizi suçluyorsunuz. Mahkemeye verdik diyorsunuz. Süreç devam ediyormuş? 2017 veya bilemedik 2018 yılından itibaren yaşanan hak gasplarını Mahkemeye verdiniz ise tarih ve sayı numarasını yorum olarak atarmısınız?
Sendika; “ 2017-2018 Yılı içerisinde uçak içerisinde yaklaşık 55 kabin memuru arkadaşımızın bayıldığını, kabinden ve kokpitten birçok arkadaşımızın kronik rahatsızlıklara yakalandığını ve bazılarının da lisanslarının kaybettiklerini üzülerek müşahede etmiş bulunmaktayız.”diyorsunuz.
Cevap; 2017-2018 yıllarında yaşanan bayılmalar, kronik rahatsızlıklar, lisans kayıplarını neden şimdi gündeme getiriyorsun. O olaylar yaşanırken siz yönetimde değil miydiniz?
Sendika; “Sendikal hakların muhafazası ve arkadaşlarımızın emniyetle görevlerini yaparak olabilecek muhtemel kazaların önüne geçebilmek adına, bugünden itibaren şirket genel müdürünün de 2017 yılında uygulanmasını istediği S.O.P’un (Standart Hareket Usulleri) sizler tarafından TAM ve EKSİKSİZ bir şekilde hassasiyetle uygulanmasını rica ediyoruz. Uçucu arkadaşlarımız sizler S.O.P’i tam olarak uyguladığınızda, görevlerinizi sorumluluklarınız ölçüsünde yaptığınızda birileri tarafından üzerleri örtülen, sorumluluğunuz olmadığı halde sizlere yüzlerce kat ekstra iş yükü bindirerek sizlerin tarafından çözümlenen problemler ve sorunlar gün yüzüne çıkacak ve artık gizli kalamayacaktır”
Cevap; Özveriyi bırakın denmek istenmiş ama bu yanlış anlaşılabilir. “Uçucu arkadaşlarımız sizler S.O.P’i tam olarak uyguladığınızda, görevlerinizi sorumluluklarınız ölçüsünde yaptığınızda birileri tarafından üzerleri örtülen, sorumluluğunuz olmadığı halde sizlere yüzlerce kat ekstra iş yükü bindirerek sizlerin tarafından çözümlenen problemler ve sorunlar gün yüzüne çıkacak ve artık gizli kalamayacaktır” deniyor… Gizli kalan bir durum mu var?
Ekstra iş yükü bindirilen, problemler ve sorunlar gün yüzüne çıkması ve gizli kalmayacak kelimeleri İLGİNÇ. Yani benim anladığım özveriyi bırakın deniyor. Ancak bu böyle uluorta yazılmaz ki… Kulak gazetesi ile yayınlanır. Bence acemice olmuş.
Sendika; “Sizlerden ricamız tüm arkadaşlarımızın görevlerine tam imza saatlerinde başlamalarını, uçuş öncesi hazırlıklarını, gümrük işlemleri, uçağa gitme, uçak hazırlama, security ve uçuş brifinglerini, Taksi hızlarını kendilerine S.O.P ‘de tanımlı süreleri kullanarak yapmalarını önemle rica ediyoruz.”
Cevap; Benim anladığım, özveriyi kaldırın ve imza, gümrük işlemleri, taksi süreleri vb… Acele etmeyin tam süresi içinde bitirin denmek istenmiş. Bu tür istekler kulak gazetesi aracılığı ile iletilir. Bizim ve yolcuların duyması gerekmez ki… Hani sözüm meclis dışına…”Isıracak köpek dişini göstermez” atasözümüzü size hatırlatayım dedim.
Bunları bırakıp ilk başa dönelim. Siz ey sendika yönetimi nasıl seçildiğinizi hatırlayabiliyor musunuz? İşveren destekli bir liste ile seçime girip kazandığınızı bilmeyen mi var.
THY yönetimi havacılığı burada öğrendi bu doğru da siz nerede öğrendiniz? Gerçekten havacılığı bildiğinizi falan mı sanıyorsunuz?
Siz ey sendika yönetimi; Sizin ve Hava-Sen sendikasının kurulma aşamasında ki süreci herkes gibi bende yakinen takip ettim. Yazdık çizdik. Tarafıma yedi defa mahkeme açtınız sonuç sıfır.?
Neden mi? Çünkü haksızdınız. Beni bezdirmek için davalar açtınız ama gördüğünüz gibi bezmedim ve tam tersi sizi bezdirdim.
Kusura bakmayın ne zamandır sizi eleştiremedim. Bu demektir ki kayda değer bir çalışmanız olmamış. Neyse şimdi iktidar elinizden gidiyor diyerek bir şeyler yapma gereği duydunuz. Öncelikle GÜNAYDIN… İşte her zaman böyle aktif olun. Yağmasanız da gürleyin ki bize de yazı malzemesi çıksın.
Sevgili Hava-İş yönetimi; şimdi eğri oturun ve doğru konuşun…
Şimdi laf attığınız İşveren olmasa idi siz yönetimde olur muydunuz? Hava-Sen sendikasını nasıl provoke ettiğinizi hatırlamıyor musunuz? Şu anda beğenmediğiniz ve sözde dalaştığınızı tahmin ettiğim işveren olmasa, Hava-İş de birkaç tane pilot temsilciden başka kim kalırdı dersiniz? Hava-Sen nedenli işten atılanlara bıyık altından gülmekten başka ne yaptınız. İlker Aycı beyin koluna girmiş fotoğraf kareleri paylaşarak işveren destekli olduğunuzu ima ettiğinizi unuttunuz mu?
Hava-Sen nedenli işten atılmalar ve işveren baskısı devam ederken, İşverene, bu bizim sendikal mücadelemiz, bırakın biz iki sendika arasında taraf olmayın ve üyeye müdahale etmeyin diyememenin yanı sıra bıyık altından gülerek izleyen sizler değil misiniz?
Şimdi de birde bakarsınız ibre terse dönmüş ve Hava-Sen güçlenmiş diyelim. … Sevgili Hava-İş sendikasında kaç tane pilot veya kabin memuru kalır dersiniz? Tahmininiz var mı?
SlowDown la tehdit eder gibi algıladığım sendika bildirisini işveren de benim gibi algıladıysa iş kötü. Şimdi karşı girişim olarak işten atmalara başlarsa ne yapacaksınız? B planınız var mı? Üyeniz sizi destekleyecek mi? Teknik A.Ş ‘de sadece sendikadan istifa etmek istediler diye işten atılanlar için toplum hiçbir şey yapamadı. Sizinkiler yapar mı? İşten çıkarmalar başlarsa, Ölen ölür kalan sağlar bizim mi diyeceksiniz.
SKPK ve S.O.P kurallarını hatırlatarak yapmak istediğiniz ve maalesef medya aracılığı ile tüm kamuoyuna hatırlattığınız, özveriyi bırakın uygulamasını, slowdown yapmayı anımsatır gibi anlaşılabilecek tavsiyeleriniz biraz tehlikeli. Ben sendikanın bu sözlerini özveri yapmayın olarak algıladım ama başkaları nasıl algılar bilemiyorum.
Sonuç olarak; Sendika toplu İş sözleşmesinin tek taraflı bozulmak istenmesine karşı çıkmakta haklı.
Konu, THY geri adım atmazsa uyuşmazlığa ve iş mahkemelerine gidecek gibi görünüyor. Teknik A.Ş’de toplu iş sözleşmesi bitip imzalandıktan sonra, işverenin tek taraflı yayınladığı GENELGE gibi, hatta bire bir aynı durumla karşı karşıyasınız.
Özçelik İş, işverenin tek taraflı yayınlayıp uygulamaya koyduğu GENELGE’ye itiraz ederek konuyu mahkemelere taşıdı.
Teknik A.Ş ile Özçelik İş sendikası arasında yaşanan GENELGE süreci bakın nasıl işlemişti..Sizinki de aynı olacaktır.
Teknik A.Ş’nin toplu iş sözleşmesi bittikten sonra tek taraflı toplu iş sözleşmesini dışında bazı hakları geri almak için yazdığı GENELGE hafızam beni yanılmıyorsa 1 Ocak 2016 tarihli idi.
Özçelik İş sendikasının, mahkeme kanalı ile GENELGE davasını kazandığı tarih ise 2019 yılı Mayıs ayı. Bu geçen sürede Teknik A.Ş Genelge mağdurları eksik maaş aldı. Dava sendikaca kazanıldı ve farklar alındı. Dava açılıp kazanılıp yargıtayca onaylanan süreyi hesapladınız mı? İşte sizin genelge davasıda en az bu kadar sürer. Belki de Genelge konusu ilk yapılacak toplu iş sözleşmesine sarkabilir. Kim bilir belki de sendikanın genel kuruluna…
Airlinehaber in arama butonuna, GENELGE, TEKNİK yazın tüm süreci ve genelgelere karşı düşüncelerimi ve sonucu okuyabilirsiniz.
Birde bakarsınız ki bu dava yeni sözleşmeye veya sendikanın genel kuruluna kadar uza”tıl”mış… Burası Türkiye her an her şey olabilir. Teknik de yaşanan GENELGE krizi ile bu aynı konu…Farkı yok.
Bu sorun yani İşverenin tek taraflı Genelge yayınlaması, bağırıp çağırmakla çözülecek gibi görünmüyor.
Az kalsın unutuyordum. Yazımı bitirip yayınlamaya hazırken, bir pilot arkadaştan telefon geldi ve bana “Sefa bey, THY ile Hava-İş arasında ki bu atışma bana Danışıklı Dövüş gibi geldi dedi”. Ben pek sanmasam da neden olmasın diye içimden geçirdiğim bir gerçek. Olur mu? Neden olmasın ki…İlk defa rastladığım bir konu değil ki…
Arkadaş bu düşüncesinde haklı ise o zaman iş bitmiş demektir. Bu dövüş senaryosu gerçekse iyi kurgulanmış. Biri bağıracak çağıracak diğeri sessiz kalıp uygulamasına devam edecek. İşveren yazdığı bildiri aynen uygulayacak.
Çalışanlar sendikaya yönelik tepkilerine karşı, Sendika yönetimi mahkemeye verdik ya daha ne yapalım diyerek topu taca atacak…
Bunlar benim düşüncelerim. Peki, siz ne diyorsunuz?
NOT/ 06/01/ 2020 tarihli Genel müdürlük önü toplantısında kimseye ne video nede fotoğraf çekmesine müsade etmeyin. 305 olayına dönmesin bu toplantı
( Birde havacı olacaklar. Hava durumuna bakmadan toplantı günü seçmişler.)
40 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
16 yıldır THY deyim böyle güzel bir mesaj görmedim.Ama ucu açık boş ümitler iki dönemdir hava iş başkanlığa bakan Tatlıbalın bu işi üstleneceğine kanaat getiren varsa buyursun gitsin arkadaşlar.Bu şahsın bizi nerede nasıl satacağını hesaplayan varsa bende geleceğim söz.
Pazartesi sende gelecekmişim basın açıklamasına ,eminmisin? Hasta nasta oldum genel sekretere yıkmada işi
Çok güzel değerlendirme. Tek kelimeyle bravo. Bende danışıklı dövüş
Sefa bey tekniğin genelge konusu ile aynı ise yandılar. en az 2 sene beklerler.
2 mi ? 3 yıl sevgili gardaşım
Tatlıbal Başkan olmuşşşş tatlı tatlı konuşuyor,yaban arısı bal arısına dönüşmüş birden, bu hayra alamet değil.Ağzından bal akıyor ama koçunda iğnesi hazır. aman haaa nezaman nerde ne yapar bilinmez, tecrübeyle sabittir.
Basganım hiç merak etmeyin ben yarın geleceğim,yarın uçuşum var kalkışlar 18 e tam üstünüzden geçecek gibi ayarladım endişeniz olmasın. Basgan sende orda olacan demi lan, gandırma bizi.
Konuyu evveliyatınızı bilmesem, yaptıklarınıza şahit olmasam bu zekayı yutacağım inanın.Ama kim inanır size siz bugüne kadar yaptıklarınızla inanırlılığınızı yitirip meşruriyetinizi kaybetmiş durumdasınız, lütfen Sefa Beyin dediği gibi ufacık bir onur kırıntınız kaldıysa istifa edersiniz.
Helal bu adam zeki adam erken seçimin kokusunu aldı bizim safa atladı, vayyy neler gördü bu gözler.Aklına başka bir açıklama gelen varsa yazsın.
Sefa bey yine gündemi yakaladınız. Rauf beyle siz aynı konuyu işlemişsiniz. Tüm samimiyetimle söylüyorum ki iyi ki varsınız. Deneyimli kalemleriniz bize ışık tutuyor. Sağlıklıyla kalın
Anlaşılan THY nin yayınladığı yeni talimat geçerli olacak. Mahkeme aşaması çok uzun süre alır. O zamana kadar kim öle kim kala. 2020 zor geçecek anlaşıldı. Danışıklı Dövüş diyen arkadaşlar yanılıyorlar. THY hava iş in bu yönetimini, danışıklı dövüş için partner yapmaz
Teknik AŞ nin metal iş koluna geçirileceği zaman hava işten vay işte OY KAYBETMEKLE akıllanmadınız mı tarzı bir mail gelmişti. Sonrasında metal iş koluna geçtik. Aaa bi baktık tatlıbal kaybolmuş ortalıktan. Tıpkı o mail gibi bu da danısıklı bir dövüştür. BENCE BİZ SENDİKA MENDİKA VS DİYEREK YANLIS YERLERDE SONDAJ YAPIYORUZ. Sorunun kaynagını yanlış yerlerde arıyoruz
Tutmayın Küçük Enişteyi Bırakın Gitsin . KÖRLER SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR . Sendika ve THY İnsan Kaynaklarının ortak tiyatro gösterisi olacak…Aklı başında hiç bir çalışan bu komedi şovuna inanmadı zaten…Bir an önce kurtulun bu THY yönetiminin güdümünde olan Hava-İş sendikasından…Bu arada Sendika ile gizli anlaşmalı kaybedilen ve kaybedilecek hiç bir hak geri gelmeyecek…Çok önceden planlandı bu oyun…Binlerce çalışanın hakkını gasp ettiler ve etmeye devam ediyorlar…Aldığınız aidatlar haram olsun sizlere.
Sefa bey yine boşa atmış gidiyo.
Yahu Yanlıbal birader, bırak artık bizim sırtımızdan ağalık yapmayı da o, sendika ağalığı yapmaya başladığın günden bugüne iyice semirttiğin yerlerini kaldırıp yanına da son seçimlerde devşirdiğin kamyoncu delegeleri alıp bir icraat yap bakalım kolkola sırıtarak poz verdiğin İlker abine karşı da görelim. Boş yapma artık, niyetin ve yüreğin varsa icraatini ve rengini görelim. 6 senede sapsarı oldu Hava-İş sayende.
Thy teknik iyileştirme yapacak mı? ne düşünüyorsunuz arkadslar. enflasyonla mı yetineceğiz.
Babayı yapicak bize elimizdeki almasında
Sefa Bey,
Hava-iş’e saydırmışsınız, sonuna kadar haklısınız ama çalışanın hakkını gasp eden şirkete en ufak bir eleştiriniz olmamış.
Yazıya başlarken “ Çalışanlardan yana taraf olduğunu beyan eden bir haber sitesinin, çalışanların sorununu duyduğu halde sessiz kalması düşünülemez.” demişsiniz.
Burada çalışanın asıl sorunu şirketin çalışanın emeğine hukuksuz bir şekilde el koyması. Hava-iş’e cevap yetiştireceğim derken asıl sorunu es geçiyorsunuz maalesef
Özelleştirme idaresinde bulunan şirket, ticari düşünüp işveren olarak masraflarını kıstı. Sorun, şirketin sınırsız kar etme amacına karşı sosyal adaleti dengeleyecek bir sendika olmamasıdır.
Sayın yorumcu lütfen yazıyı dikkatle okuyun sanırım acele ile satır aralarını okuyamamışsınız. Yazının başında Hava iş haklı diyorum. Tek taraflı yapılamaz diyip kiracı ev sahibi ilişkisini dile getiriyorum. Tekniğin genelgesi ile aynı diyorum. Danışıklı dövüş suçlaması getiriyorum. Kısaca haksızsınız diyorum. Siz ne denecekse yazın ben ilave edeyim.Sefa İnan
Arkadaş sendikalar tamam şöyle böyle de çalışan kesimde kıçının korkusundan önüne gelen anketi doldurmaktan korkuyor. Sen anketi bile dürüstçe dolduramayacak korkaksan elinden herşeyini alırlar ve sende bir b.k yapamazsın kardeşim.
Simdi bunu yazarken Berlin m1 tramvaydayim. Tam olarak kristal gecede yagmalanan yahudi varliklarinin bulundugu bir sokaktan gecerken okudum. Bu da bana ister istemez dr. goebbels’in “gereksiz kuruntulari birakin, bizi alman halki secti. Bir bedel odenecekse bunu onlarin odemesi adildir” sozu geldi. O bedelin izleri bugun hala Berlin’in her kosesinde gorulmektedir. Yatilarinizda kaldiginiz otele yurume mesafesindeki zafer anitinin kaidesinde dahi sarapnel ve mermi izlerini gorebilirsiniz. Kilise camlarindan disari yukselen yangin izleri ya da evinden cikarilip oldurulen her yahudinin isimlerinin yazili oldugu kaldirim taslari da buna dahildir.
Turkiye ile isim bittigi icin kimseye kizgin ya da kirgin olusum bana bunlari yazdirmadi. Kaldi ki oyle hislerim de kalmadi. Yalnizca bunun geri dondurulemez oldugunu soylemek ihtiyaci hissettim.
Bunu biz istedik bedelini de odeyecegiz. Belki 100 sene sonra bunlari hatirlayacak bir toplumumuz olursa biz de “bir daha asla” diyebiliriz.
Hislerini çok iyi anlıyorum.En iyisini yapmışsın yapacak birşey yok milletin çoğu celladına aşık,bedelini de hep beraber ödüyoruz da kimin umurunda?70 yıldır Türkiye’yi yönetenler koltuk için kutsal değerleri kullanarak toplumu cahil bıraktırdı,doğru düzgün eğitmedi,aydınları,ülkeyi ve toplumu gerçek anlamda kalkındıracak, yetiştirecekleri ezdi,sindirdi,yobaz,gerici,sahte milliyetçilere boyuna prim verdi sonuçta da 17 yıldır ülkeyi yöneten parti başa geldi ve ekonomik,sosyal,toplumsal,etik, ahlaki,kültürel her yönden sona gelindi,hal ortada.Yaratılan şark kurnazı,paraya ve çıkara tapan,neme lazımcı,şükürcü,tepkisiz,sorgulamaz, umursamaz,biatçı insanların çoğunlukta ve her daim yönetimde olduğu,torpil,hemşehricilik, yandaşçılığın normalleştiği,eğitim, adalet,eşitlik,güvenlik,liyakat,bilimkavramlarının bitirildiği bir ülkeden ne beklenir ki? Nerede rahat ve mutluysan orada yaşa,burayı da düşünme 100 değil 500 sene geçse de ‘bir daha asla’ diyecek bir toplum olmamız çok zor maalesef.
Simdi bunu yazarken Berlin m1 tramvaydayim. Tam olarak kristal gecede yagmalanan yahudi varliklarinin bulundugu bir sokaktan gecerken okudum. Bu da bana ister istemez dr. goebbels’in “gereksiz kuruntulari birakin, bizi alman halki secti. Bir bedel odenecekse bunu onlarin odemesi adildir” sozu geldi. O bedelin izleri bugun hala Berlin’in her kosesinde gorulmektedir. Yatilarinizda kaldiginiz otele yurume mesafesindeki zafer anitinin kaidesinde dahi sarapnel ve mermi izlerini gorebilirsiniz. Kilise camlarindan disari yukselen yangin izleri ya da evinden cikarilip oldurulen her yahudinin isimlerinin yazili oldugu kaldirim taslari da buna dahildir.
Turkiye ile isim bittigi icin kimseye kizgin ya da kirgin olusum bana bunlari yazdirmadi. Kaldi ki oyle hislerim de kalmadi. Yalnizca bunun geri dondurulemez oldugunu soylemek ihtiyaci hissettim.
Bunu biz istedik bedelini de odeyecegiz. Belki 100 sene sonra bunlari hatirlayacak bir toplumumuz olursa biz de “bir daha asla” diyebiliriz.
Yüzde 25 zam kesinleşti arkadaşlar bordrolarınıza bakabilirsiniz yarından itibaren
Yalancının a….
Bold pilot geliyor sol kulvardan bolt pilot geliyor ve kimin kazandığına çelik iş sendikası karar verecek sayın seyirciler
Herkes haddini bilsin f…cü yaklaşımlarda bulunmayın kimseye zam mam yok dağılın
Bu zat kendini torpille thy’ye sokup şef yapan sonrasında sendika seçiminde rakipleri tehditle sindirerek sendika başkanı yaptıran,eşini de doğum iznindeyken müfettiş yapan thy yönetimine tepki verebilir mi verse bile gerçekçi,inandırıcı olur mu? Ayrıca kendisi thy şefken işten atılanlar aleyhine mahkemede tanıklık yapmadı mı? Eski başkana hesap soracaktı ne oldu niye soramadı ve onu passat’a binmekle suçluyordu kendisi daha lüks arabaya binmiyor mu? Hani sendika gelir,giderini üyelere açacaktı ne oldu? Beraber kolkola poz verdiği Thy ykb’si işten atılanların sosyal hakları için açtığı ve kazandığı davanın kararını tanımıyor,fetocuların ve akpli thy yönetiminin mobbingleriyle işten atılanların haklarını yiyor,pas biletlerini vermiyor,kendisi bunlar için ne yaptı? 305 kişiyi geri aldıracaktı o da unutuldu gitti. Hala mahkemeye gideceğiz bilmem ne diyor. Gitsen ne gitmesen ne? Bu iş danışıklı döğüş kim ne derse desin. Çalışanlar da birlik olsun adam gibi tepki versin yoksa iş zor.
Teknik AŞ genelgesi ocak 2017 değil ocak 2016 yayınlandı
Hafızanız biraz zayıflamış
Boş konuşur konuştuğunu sanır.
Çok teşekkürler hafızamı yerine getirdiğin için.
Nasrettin hocanın meshur fikrasini bilirsiniz thy yonetiminin hicmi sucu yok?bir sonraki yazinizi merakla bekliyorum
Onlar işlerini yapıyor.
Bu çıkış tabii danışıklı dövüş. Bizlere ne vaatler verildi toplu iş sözleşmesi öncesinde. Olmazsa olmaz maddemizsiniz hepiniz işe iade olacaksınız gibi gibi. Geçmişte bir çok örnek zaten var. Tamamen güvenilirliğini kaybetmiş bir yapıdır. Herkes allaha emanet çalışıyor. Bugun gelinen noktada işsizlik zor bunların gazına kimse gelmesin arkasına döndügünde yanında ne sendika olur ne mesai arkadaşları
Anlaşılan Bu sene İkramiye vermeyecek şirket.. İyileştirme zammı da yalan oldu. Şirket küçülmeye gidiyormus. durum felaket gibi yorumlar yapılıyor. umarım doğru doğru değildir.
Bu Afşin Yelok en son yapılan Abant toplantısında biz kabin memurlarının önünde resmen kendi meslektaşlarını şikayet etti… Kaptan arkadaşlarının farkında olmadıklarını, kokpit ekibi durumu destekleyici olsa herşey farklı olurdu, ne yazıkki bu duruma konuştuğum kaptan arkadaşlarımda görüyorum gibi ilginç ithamlarla bizi kokpit ekibine düşman etmeye çalışmıştır… Kaptanlar la konuşmasam inacak kadar oldum ama gördüğüm tek şey daha 2 gün önceki toplantıda bu Afşin Yelok un Tatlıbalın bayrağını taşıması, sorulan sorulara şark kurnzası gibi çok güzel çevirip soruyu unutturarak soruya cevap vermemesiydi.. Hava iş benim için bitmiştir… Ha bu arada Bi gün önce Tatlıbal gelecek denmişti ama ne tesadüfi, buda sorulduğunda herkesin Abanta geldiği yoldan o gelememiş, (oglum ödevini yaptınmı, hocam elektrikler gitti
Sefa bey merhaba,
İnanın uçucular olarak çok yıpratıldık,bu olayların ve yapılanların bizlerin moralini ve motivasyonunu ne kadar düşürdüğünü bilemezsiniz.Yaptığımız işin ne kadar meşakatli olduğunu herkes biliyor,bir de bu tartışmalar ve menfaat çatışmaları bizleri oldukça yaralamaktadır.Şirket imzaladığı sözleşmeye sadık olsun,Thy gibi büyük bir şirkete bu tür ayak oyunları hiç yakışmıyor ve şirketin bu tür ufak hesaplarla itbarını kaybetmesi kimin işine gelir merak ediyorum.Bugün sözleşmesiz uçuşlarını yapan charter şirketleri bile bu tür işlerden uzak duruyor.Unutulmasın ki çalışanı mutlu olan şirket kazanır
Dünyada 10 yılda havacılığa Türkiye ve THY damga vurdu. VAY CANINA!
Bir yazıyı basmak için o konuya inanmak gerek! Siz köşe yazılarınızda, havacının, teknisyenin vb. haklarını savunurken, nasıl ezildiğini anlatırken ….. nasıl oluyor da böyle bir yazıya yer veriyorsunuz? kendi kendinizle ters düşüyorsunuz Sefa Bey!
Sayın yorumcu haberi biz yazmadık. Her görüşe saygılıyız. Duygularımızla yayıncılık yapmıyoruz. Kimse de yapmamalı