featured

THY Teknik A.Ş. de Ücret Erozyonu ve Havacılık Sektörü Normale Ne Zaman Döner?

Değerli Okurlarım;

Bu haftaki yazıma başlamadan önce 31 Ekim 2020 Cumartesi günü yaşadığımız 6.6’lık şiddetli deprem nedeniyle başta güzel İzmir’imiz olmak üzere tüm ülkeme geçmiş olsun derken hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, geride kalanlara başsağlığı ve sabırlar, yaralı olanlara acil şifalar diliyorum. Deprem bizim coğrafyamızda kaçınılmaz bir kader. Deprem değil, çürük binalar öldürür. Umar ve dilerim ki, tüm binalarımızı deprem dayanaklı, yönetmeliğe tam uyumlu şekilde yaparız.

 Bu haftaki bilimsel konuma girmeden önce bir bilgi aktarmak istiyorum. Bu haftaki asıl konum olan havacılık sektörünün ne zaman normalleşeceğine yönelik görüş bildirmeden önce mevcut krizin çalışanların ekonomik durumlarını ne ölçüde etkilediğini gösteren bir bilgi aktarmak istiyorum.

Arşivlerimi karıştırırken THY’den aldığım son maaş olan 2005 Aralık ayı bordromu gördüm. Bu bordoroda 10-3-0 kadromun karşılığı aldığım ücreti, bugün alınan ücretlerlerle mukayese ettiğimde bakın ne çıkıyor?

Aylık maaşım (ikramiye ve mesailer hariç) 4.240 TL… Merkez bankasının 2005 Aralık verilerine göre, 1Dolar = 1.35 TL… Bu kur hesabıyla maaşımın Dolar karşılığı 3.143 USD imiş. Bu rakamı günümüz USD kuru ile karşılaştırdığımda son maaşımın 26.000 TL değerinde olduğu görülmekte. (İkramiye, fazla mesai, uçuş parası hariç olduğunu tekrarlamak isterim) İşte pandemi krizinin çalışanları getirdiği nokta budur. Umar ve dilerim ki, bu kriz bir an önce biter ve çalışanların bu kayıpları göz önüne alınarak iyileştirmeler yapılır. Tabii buna bir de, 15 yılın Toplu İş Sözleşmeleri ile alınamayan refah payı artılarını koymak lazım.

Ancak, IATA ve ICAO verilerine dayanarak yazdığım bu haftaki konumu okuduğunuzda krizin maalesef 2023 yılına kadar sarkabileceğini göreceksiniz.      

Sorumuz şu: Havacılık endüstrisi normale ne zaman döner?

Sivil Havacılık Endüstrisi, dünya çapında ekonomik kalkınmaya değer sağlayan diğer ulaşım modelleri arasında en önemlisidir. Ki bu önem Covid 19 Pandemisinden dolayı çok büyük ekonomik kayıpları içeren bir sonuca ulaşmıştır. Bu pandemi, dünya çapında GSYİH büyümesini etkileyen en kötü kriz haline gelmiştir.

Geçmiş yıllarda yaşanmış krizlere bir göz atalım;

1972 Petrol Krizi, 1982 İran-Irak Savaşı, 1990-1991 1.Körfez Savaşı, 1997 Asya Krizi, 11 Eylül 2001 İkiz Kule Saldırıları, 2004 SARS Krizi, 2008-2009 Finansal Krizi olarak sayabiliriz.

Ancak bu kriz diğerlerinden çok farklı. Tüm dünyada 65,5 milyon doğrudan ve dolaylı havacılık çalışanının istihdamı, havaalanı operatörlerini, havayollarını, hava seyrüsefer hizmet sağlayıcıları gibi iş alanlarını böylesine derinden etkileyen bir kriz daha önce yaşanmamıştı.

Ayrıca bu istihdam örneklerine ek olarak; dolaylı istihdam örneklerinden yakıt tedarikçileri, inşaat şirketleri, uçak şirketleri tedarikçileri ve daha pek çoğu kapsam içindedir. Mevcut Covid-19 krizi, sivil havacılık endüstrisini devlete uygun düzenlemeleri hızlı bir şekilde uygulamak için de zorlamıştır. Bu zorlamanın sebebi, yolcu talebindeki önemli düşüş nedeniyle uçakların yarısından fazlası 4 aydan daha uzun bir süre boyunca uçuşlara gönderilememesinden kaynaklanmaktadır.

Havayolları, kriz döneminde küresel düzeyde çalışmalar gerçekleştirirken hayatta kalmak için alternatif, hızlı ve etkili kararlar için çalışmaktadır. Bu doğrultuda, Uluslararası Hava Taşımacılığı Birliği (IATA) tarafından da bazı rakamsal açıklamalar yayınlanmıştır.

IATA’nın yanı sıra, Uluslararası Sivil Havacılık Örgütü’ne (ICAO) üye olan devletler, finansal kararlar, krediler ve vergi iadesi gibi konular ile ilgili, sivil havacılığı teşvik etmek için önemli bir misyona sahip olduklarından çalışmalarına devam etmektedirler. Ki burada IATA ve ICAO’nun çeliştiği bazı noktalar da bulunmaktadır.

IATA son zamanlarda 2,7 milyondan fazla doğrudan havacılık çalışanının riskli seviyede olduğunu belirtmektedir (IATA, 2020). Covid-19, Mayıs 2020’nin sonunda 8,6 milyondan fazla vaka ve 450.000’in üzerinde ölüm ile 200’den fazla ülkeyi etkilemiştir. Mayıs 2020’nin sonunda, Avrupa Kıtasında 1,4 milyondan fazla, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1,3 milyondan fazla, Güney Doğu Asya’da 60.000’den fazla, Doğu Akdeniz’de 190.000’den fazla ve Afrika Kıtasında 20.000’den fazla vaka ortaya çıkmıştır. Tüm bu rakamlar, Covid-19’un aslında dünya çapında bir salgın olduğunu göstermektedir.

Tüm bu bilgiler ışığında IATA’nın verilerine baktığımızda, Ocak 2020’de sivil havacılık endüstrisinin etkilenmediğini görmekteyiz. Her ne kadar ilk Covid-19 belirtisi 23 Aralık 2019 tarihinde Wuhan Kentinde görülse de dünyayı ve dolayısıyla sivil havacılığa etkisi Şubat 2020’de belirgin bir şekilde ortaya çıkmıştır.

Bu haftaki IATA’dan elde ettiğim veriler doğrultusunda sivil havacılıkta yolcu taşımacılığının toparlanma sürecine ilişkin tahminde bulunmak istiyorum. Öncelikle yolcu taşımacılığından bahsetmemin sebebi kargo taşımacılığının Covid-19’dan çok etkilenmediği için toparlanma yönündeki görüşlerimi yolcu taşımacılığı için yapmayı uygun gördüm.

IATA’ya göre Dünya toplam 6 ayrı bölgede gösterilmektedir. Bu bölgeleri Afrika, Asya Pasifik, Avrupa, Latin Amerika, Orta Doğu ve Kuzey Amerika olarak sayabiliriz. Öncelikle Şubat 2020’den itibaren süreci incelemeye başladığımızda, Asya Pasifik Bölgesinde gelir getiren koltuk km’nin %41,3, arz edilen toplam koltuk km’nin de %28,2 oranında değer kaybettiğini görmekteyiz. Bu verileri şöyle de yorumlamak mümkün. Şubat 2020’da Şubat 2019’a kıyasla Asya Pasifik Bölgesinde ya da bu bölgede başı çeken ülke olan Çin Halk Cumhuriyetinde toplam yapılan yolcu taşımacılığı %28,2 oranında düşmüş olup, bir diğer tanımla önceki yıl aynı döneme göre %71,8 oranında yolcu taşımacılığı gerçekleştirilmiştir.

Mart 2020’ye geldiğimizde hepimizin bildiği üzere Covid-19’un artık tüm Dünyayı etkisi altına aldığını görmekteyiz. Mart 2020 verilerini Mart 2019’a göre kıyasladığımızda tüm Dünyada toplam uçuş sayısının %36,2 oranında düştüğünü görmekteyiz. Özellikle 10 Marttan itibaren yayılma oranı tüm dünyayı etkilediği için, Mart ayının ikinci yarısı çok daha kötü sonuçları ortaya koymaktadır.

Nisan 2020’ye geldiğimizde, neredeyse tamamen durma noktasına gelmiş bir tabloyu görmekteyiz. Nisan 2020’de tüm dünyada toplam uçuş sayısında %87 oranında bir düşüş olduğu ortaya çıkmaktadır. Özellikle Avrupa ve Latin Amerika Bölgelerine baktığımızda bu oran yüzde %90’ların üzerindedir. Avrupa Kıtası için %94,9 ve Latin Amerika için %94’lük düşüş oranları karşımıza çıkmaktadır.

Mayıs 2020’ye baktığımızda çok düşük oranlarda bir toparlanma görüyoruz. Bu durumun sebebi Mayıs ayının son günlerinde uçuşların yavaş yavaş başlamasıdır. Mayıs 2020’de tüm dünyada %86 oranında bir düşüş görmekteyiz. %1’lik oran artışını Asya Pasifik ve Afrika Bölgelerinde küçük çapta toparlanmalar ile açıklamak mümkündür. Asya Pasifik, Mayıs ayında Nisan ayına göre %82.5’luk düşüşten %77.6’ya, Afrika ise %88.4’lük düşüşten %79.9’luk oranlara yükselmiştir. Ancak Avrupa ve Latin Amerika Bölgeleri Mayıs döneminde de, tıpkı Nisan döneminde görülen düşüş gibi, %90’lık değerlerin üstündedir (Avrupa %95.5 ve Latin Amerika %93.8).

Haziran 2020’ye baktığımızda tüm dünyada %80.1’lik bir düşüş yaşanmıştır. Bu durum Haziran ayında tüm seferlerin, 2019 Haziran dönemine kıyasla %20 oranında yapıldığını göstermektedir. Ancak bu toparlanma süreci Avrupa ve Latin Amerika Bölgeleri için geçerli değildir. Çünkü Avrupa Bölgesindeki %90, Latin Amerika’daki %89’luk düşüş oranları halen bir ivme yakalayamamıştır.

Temmuz 2020’ye baktığımızda ise, dünya genelinde da %70.1’lik bir düşüş yaşanmıştır. Bu nedenle Temmuz dönemi yavaş yavaş pandeminin etkisinin azaldığını göstermektedir. Çünkü Temmuz ayında geçmiş yıl aynı döneme göre toplam uçuş sayısı 1 ay içerisinde %20’den %30’luk orana çıkmıştır. Ki burada bir diğer önemli olan konu, Avrupa Bölgesindeki uçuşların %27.3’lük seviyeye ulaşmasıdır. Bu nedenle de Temmuz ayında en büyük yükseliş trendine ulaşan kıtanın Avrupa olduğunu söylesek pek de yanlış olmaz.

Ağustos 2020’ye baktığımızda dünya genelinde  %63.8’lik bir düşüş yaşanmıştır. %6.3 lük bu artış Haziran ve Temmuz ayları arasındaki gibi %10 olmasa da bir toparlanmayı işaret etmiştir. Ağustos döneminde özellikle Kuzey Amerika, Avrupa, Asya Pasifik bölgelerinin neredeyse %40’luk uçuş sayılarına çıktığı gözlemlenmiştir. Ancak Latin Amerika ve Orta Doğu ve Afrika Bölgeleri halen %25’lik uçuş sayılarının az da olsa altında kalmışlardır.

2020 Eylül ayı için raporlar muhtemelen 2 veya 3 Kasımda yayınlanacaktır. Ancak şu anki tabloya baktığımızda Mayıs ayından itibaren sırasıyla %5.9, %10 ve %6.3’lük yükseliş trendleri gördüğümüz için ve an itibariyle tüm dünyada uçuş seferlerinin neredeyse %40 seviyesine ulaşması ki bu oran Eylül ayında %40’ları da muhtemelen geçecektir.

Ancak tüm bu oranlar son 3 aydaki ivmeye göre belirlenmiştir. Ki burada havayollarında her zaman üçüncü çeyreklerin en çok kar getiren dönem olduğunu da unutmamak gerekir. Burada iş amaçlı (business) ve tatil amaçlı (leisure) yolcu ayrımının yapılması da gerekmektedir. Özellikle pandemiye rağmen artışın yaşandığı 3 aylık periyodda hem vakalar düşmüştü, hem de tatil amaçlı yolcular ağırlıktaydı. O nedenle bu ivmenin 2020 yılsonuna kadar %50 seviyesine gelmesini beklemek, iyimser bir senaryo olacaktır.

Ancak yolcu taşımacılığı ne zaman 2019 seviyelerine ulaşır sorusunun cevabını tam olarak vermek imkânsız olsa da iyimser bir tablo olarak, Nisan 2021’de Covid-19 aşısının piyasaya sürülmesi ve 1 sene içerisinde %60’lık kritik durumda olan tüm insanlara ulaştırılması durumunda, 2022 yılında büyük bir artış sağlanabilir.

Bu nedenle, 2019 yılı ile kıyaslandığında, 2020 yılında %50, 2021 yılında %65, 2022 yılında da %80’lerin üzerine çıkan bir yolcu sayısı ile karşılaşabiliriz (Özellikle 2022’nin üçüncü ve dördüncü çeyreğinde artış miktarı iyice yükselebilir, ancak yine de 2019 yılının birebir yakalanması zor gözüküyor). 2023 yılında ise, yani yaklaşık 2 veya 2,5 yıl sonra, sivil havacılığın eski ivmesini tam olarak yakalayabileceğini söyleyebilmek mümkün.

Buradaki önemli konu vaka artışından ziyade aşının tüm dünyada insanlara ulaştırılması ve aşıdan beklenen faydanın gerçekten sağlanmasıdır. Ancak böyle bir durumda sivil havacılık eski dönemlerine tam anlamıyla dönebilir.

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

20 Yorum

  1. 3 sene önce

    Merhaba sefa abi . İşverenin şubeyi protokol öncesi ikna etmek için toplantıya çağırıp imza için ikna etmeye çalıştığı söyleniyor . Tehdit etmiş galiba imza atmazsanız görevden alınırsınız dediği ve sonrasında . Genel merkezinde bu olaydan sonra havacılık şubeyi görevden alacağı söyleniyor .

    Cevapla
  2. 3 sene önce

    Merhaba Sefa abi Fazıl beyin sendika şube yönetimini protokole imza atması için yalvardığı söyleniyor ..Bilgisi  olan varmı ?

    Cevapla
  3. 3 sene önce

    Yok sefa bey, siz en iyisi ip adresimi bloklayın bir sonraki yazılım iyileştirmesinde. Böylece tek tek yorum silmek sizi yormaz :)

    Cevapla
    • Yönetici 3 sene önce

      KOMİKSİN:)

      Cevapla
      • 3 sene önce

        Burası bir haber sitesi, siz ise amatör dahi olsanız bir gazeteci, bir yazar, bir editorsunuz. Bu yaptığınız bana değil, hobi dahi olsa mesleğinize saygısızlıktır. Bu ülkenin bu halde olmasının da sebebi tam olarak bu eylemdir. Lütfen düşünce özgürlüğünün önüne bir duvar da bu site örmesin ve lütfen hakaret ya da iftira olmayan yorumlarımı yayınla.

        Cevapla
      • 3 sene önce

        Sefa Bey trol yorum atanlarla uğraşmayacak kadar profesyonelsiniz. bu tipler her yerde var. Ben verilen bilgileri kont ettim ve başarılı buldum. Akademik bir formatta hazırlanmış gibi. Tebrik ederim

        Cevapla
        • 3 sene önce

          Hasan bey, kalibrasyon atölyesi şefisiniz sanırım. Hangi istasyonda çalışıyorsunuz acaba ? Bir de kontrol ettiğiniz referans kaynakları da bizimle paylaşabilir misiniz acaba ? Maksat haftalık yayının bilimsel olarak desteklenmesi, bir hipotezden kanuna dönüşmesi.

          Cevapla
  4. 3 sene önce

    Mükemmel bir analiz olmuş!, görünmeyeni görmüş olduk sayenizde!, tebrik ederim… veriler arasında boğulduk boğulmasına da bu veriler tam olarak ne işimize yarayacak orasını ben pek kestiremedim. Bir hafta bu verileri araştırıp, derleyip toparlamanıza da üzüldüm açıkçası… haşmetli, işe yaramayan gelişmeleri halka müjde olarak sunan, veri bakanımız gibi verilerle masal anlatmak yerine; biz yetişkin kitlelere Sait Faik’in Abasıyanık romanından hayatın acı gerçeklerine dair kesitler paylaşırsanız daha sürükleyici olabilir haftalık yayınlarınız. Ve Türk dizi sektöründeki gibi merak noktasında sonlandırırsanız yazınızı, bir sonraki hafta yazınızın gelmesini iple çekebiliriz belki.

    Cevapla
  5. 3 sene önce

    Tahminlere dayanan yazı olmamış. Dünya genelinde kim ne durumda incelemediğiniz için haber havada askıda. Neden yabancı kaynaklara dayalı haberiniz yok? Avrupa, USA, Japonya ne durumda? Araştırma da yok, bilgi de, yazı da….. Böyle havacılık haberciliği olmaz!

    Cevapla
  6. 3 sene önce

    Aşı bulunursa hava yolu şirketleri 1-1.5 yıllık dönemde kargo taşımacılığından ciddi bir gelir elde eder. Bu da hava yolu şirketlerinin çok daha kısa sürede toparlanmasını sağlar. Öyle umut edelim.

    Cevapla
    • 3 sene önce

      bir 787′ bir şehre yeter bir para bırakmaz aşı dediğin adam başı 5ml su.

      Cevapla
  7. 3 sene önce

    Ölmek ya da imkan varsa yok olmak istiyorum. Hiç bir umudum kalmadı. Bu düzende bana yer yok.

    Cevapla
  8. 3 sene önce

    Böyle iddialı tahminleri yazıya dökmeden önce araştırma yapmak gerek. Siz hiç okumaz mısınız? Dünya haberlerini incelemez misiniz? Yazık! https://www.aa.com.tr/en/economy/air-travel-2021-revenues-could-fall-nearly-in-half/2022453

    Cevapla
    • Yönetici 3 sene önce

      Sayın yorumcu; Dikkat ederseniz ben Mayıs ayı sonuna göre vaka sayılarını verdim. Ayrıca bahsettiğiniz dokümanda Yolcu trafiği oranı şu an itibari 2020 yılında %66 lık bir yolcu düşüsünden bahsediliyor. Bu döküman yayınlandığı zaman %34 lük yolcu trafiği oranı şu an itibarı ile %40 a çıkmıştır.
      Ayrıca,2021 yılının ilk yarısında bazı karantina kuralları geliştirilebilir denmiş. Ancak bu bir tahmin olup,2021 de aşının çıkabilme ihtimaline göre yorumda bulunulmuş. Sizin verdiğiniz döküman AA nın dır ve resmiyeti yoktur.

      Cevapla
  9. 3 sene önce

    Thy teknik dahada beter olsunlar. Suluk gibi emiyorsunuz thy yi. Thy nin sirtina yuksunuz.

    Cevapla
    • 3 sene önce

      Neye dayanarak bunu diyorsun

      Cevapla
    • 3 sene önce

      Haklısın Thy Thy tekniği sülük gibi emiyor. Hem %30 kestiler hem tam zamanlı calıstırıyorlar. Keşke bizde sizin gibi 3 gün işe gelsek %30 kesintili maas alsak.

      Cevapla
    • 3 sene önce

      Bindiğin arabanın bakımlarını yaptırma, oturduğun eve yatırım yapma, hatta sen var ya evlenme, evlendiysen çocuk yapma. Hepsi sana yük.

      Cevapla
    • 3 sene önce

      Sende kesin şu ekmek su dagıtan ama bi iş yaptığını sanan tayfadansın anlaşılan boş beles kardesim ;)

      Cevapla
    • 3 sene önce

      Haklısın akıllı kardeş bu uçaklar bakımsız uçsun, arıza çıkınca tek motorla filan uçsun hem az yakar ?

      Cevapla