Değerli Okurlar,
Geçtiğimiz hafta yoğun bir seçim gündemini geride bıraktık. Vatandaşın hür iradesiyle tercihlerinin sandıklara yansıdığı sonuçlardan umarım tüm siyasi partiler üzerlerine düşen mesajları fazlasıyla aldılar. Yoksullaşan ve gittikçe alım gücü düşen insanlar her ne gerekçe ile olursa olsun yıllardır destek verdikleri siyasilere sırtlarını döndü, ideolojik değil stratejik tercihlerle sandıklara gitti. Umuyoruz ki tez zamanda ülke gerçek siyasi ve ekonomik gündemine döner. Vatandaşın canını acımasızca yakan bu fahiş fiyat artışları ve dengesiz ekonomik yükselişlerin bir an evvel önüne geçilir. Herkesin hayatın normal akışına döndüğü, insanların ülkesine ve geleceğine umutla bakabildiği günleri özler olduk.
Sektörümüzdeki gelişmelere baktığımızda yüksek enflasyonun olumsuz etkilediği çalışanlar yapılan toplu sözleşme, verilen ek ikramiye ve kar payları ile her ne kadar desteklenseler de yeterince memnun edilemediler. Aslında zam ve verilen ek ödemelerden çok yüksek gelir vergisi ve düşen alım gücü ellerindekini sürekli erittiği için verilen tüm destek anlamsızlaştı. Umarım bu yüksek gelir vergilerine bir an en evvel çözüm bulunarak çalışanların omzundaki bu haksız yükün hafifletilmesi lazım.
Hava İş sendikasının uzun, çekişmeli ve hatta karşılıklı ağır sözlerle iddiaların ardından araya yine hiç şaşırmadığımız ve baştan tahmin edip yazılarımızda da belirttiğimiz gibi Külliye formülü ile sözleşme süreci tamamlanmıştı. Teknik A.Ş.’ye imza parası ve verilen ilave tazminatların oranında zammın ötesine geçilememişti. Ahmet Bolat THY Teknik A.Ş.’ye toplamda verilen %64 zammı bu yüzden onlara da teklif ederek toplam maliyeti her iki sendika için aynı oranda planladığını açıkça ortaya koymuştu. Geçtiğimiz hafta THY tarafından açıklanan grafiklerine bakıldığında açıkça görüleceği üzere personel gideri giderek artmış durumda. Verilen bayram ikramiyeleri ve devam eden kâr payı düzeni de göz önünde bulundurulduğunda yönetimin personele karşı iyi niyetinin inkâr edilemeyeceği bir tablo da ortaya çıkıyor.
Önümüzdeki süreçlerde planlı ödemeler ve yatırımlar ile THY’yi mali açıdan büyük sorumluluklarla daha ağır bir dönem bekliyor. Buna karşın halen kâr payı ve dönem ortasında 6 aylık enflasyona karşı destekleyici tutum bence çok önemli. Fakat toplu sözleşme imzalanırken THY Teknik tarafına verilen sözünde yarattığı büyük bir beklenti vardı. Herkes oransal olarak %8 gibi bir fark beklerken verilen tüm ilave ödemelerin düşülüp kalan oranda bir seyyanen zam yapılması çalışanların bir bölümünde büyük bir hayal kırıklığı yarattı. Oysa sendikaya verilen sözün yerine getirilmesi ve gösterilen iyi niyetin mahcup edilmemesi gerekirdi. Öğrendiğim kadarıyla yapılan tüm çabalara rağmen %64 altında kalanlarında desteklenebilmesi için böyle orta bir formülde uzlaşılmış.
Yapılan seyyanen zamla Teknik Destek, Teknisyen ve Uzman Yardımcısı gibi iş gruplarına alınan 50 bin TL ve seyyanen zamla %64’lerin çok çok üstüne çıkılmış. Hatta yetkili teknisyenlerin iş tazminatlarından etkilenen kalemler de göz önüne alındığında ilk altı ayda ek tazminatlarla %70-80’lere varan bir ücret artışı söz konusu olmuş. Boya personellerinin kıdemleri ile terfileri %100’lerin üzerinde artışlara neden olmuş.
Bu açıdan bakınca THY Teknik A.Ş. deki yetkili teknisyenlerin istifalarının ve düşük ücretlilerin göz önünde bulundurulduğu bir sözleşme yapılmış. THY A.O. tarafı ise hiçbir kalemde ilave bir artış almayarak baz ücrette aldığı zamla THY Tekniğin gölgesinde kalmamak için çok çabalamış. Görünürde aldıkları zam oranı 6’şar aylık dilimlerde avantajlı gözükse de ücret sepeti genişletilen yetkili teknisyen ve teknik destek personelinin ileride çok daha avantajlı olacağı gerçeğini de göz ardı etmemek lazım.
Umuyoruz ki baba ocağı olan Teknik A.Ş. deki kardeşlerimizin de aralarındaki oluşabilecek farklar ilerleyen 6’şar aylıklarda eriyerek ücret oranları eşitlenip ayrıca elde ettikleri ilave tazminatları da yanlarına kar kalarak uzun vadede avantajlı olurlar.
Sorumluluk sahibi tüm makamların ağızlarından çıkan laflara dikkat etmeleri ve verdikleri sözleri her ne pahasına olursa olsun tutmaları gerekir. Yıllardır alınan zam ve dağıtılan kar paylarında sürekli ikinci sınıf muamele gören Teknik A.Ş. için bu kez tabular yıkılmalıydı. Sizi sosyal medyalardan döven söven değil uzlaşmaya çözüm üretmeye çalışanlara, pandemi hastalık dinlemeden en zor günlerinizde görevden kaçmayanlara hak ettikleri değerin verilmesi gerekirdi.
Dünyanın kaderi bu sevenle… söven aynı muameleyi göremez. Ben yumuşatıyorum ama anladınız siz onu… Toplamda kazançları daha yüksek olsa bile ben biraz da baba ocağı olduğu için Teknik A.Ş.’ye yapılan hiçbir haksızlığı asla içime sindiremiyorum… bu da böyle biline…
Herkese sağlık ve huzur dolu bayramlar diliyorum…
Hemen anlatayım. Öncelikle thy teknikte maaşlardan asıl memnun olmayan kesim yetkili teknisyenler. Çünkü türkiyede olup başka şirkette çalışan teknisyenlerden az kazanıyorlar. Az dediğim öyle %10 falan değil. Bazı şirketler iki katını veriyor. Şöyle söyleyeyim hani prim verdik diye ortada dolaşıyorlar ya onları dahil edince bile maaşlar piyasaya göre aşağıda kalıyor. Yani teknisyen prim falan almıyor. Bu yüzden fırsatını bulan teknisyen kaçıyor. Kısacası ahmet bolattan isteğimiz şirketin anahtarı değil piyasa şartlarında maaş.
Yüreğinize sağlık yazınız için. AO ile teknik arasındaki makas farkı daha da açıldı. Teknik yöneticisi Mikail Bey ”fazla umutlanmayın” demişti AO’ ya her ne kadar %64 oranında zam yapılsa da tekneye yapılan ek ödemeler var demişti fakat gözden kaçırdıkları bir mesele var. Teknik personele yapılan ödemelerde hala vergi dilimleriyle yarıya yakın maaş kesintisi oluyor. Yatırılan parayla net yatan maaş bir olmuyor. 12 ayda farklı 12 farklı maaş. Bazen sormadan edemiyoruz. Bizim maaşımız ne kadar. AO tarafı gibi vergilerin bir kısmını şirket tarafından karşılanmalı.
Sanane sen kimsin milletin parasında gözün var troll.bıkmadınız başkasının maaşına laf etmeye.teknik çalışanlar sizin giblerden kurtulmak istiyor