THY ÇALIŞANLARI DİKEN ÜSTÜNDE-KURUMSAL HAFIZA(1)- THY PİLOT ALIMLARINDA SİVİLLEŞME HAMLELERİ
Sektörümüzün içinde bulunduğu belirsizliğe bürünmüş ortam nedeniyle; havayolları ve havalimanları yönetimlerinin yanı sıra çalışanları da maalesef diken üstünde…
Bu zaman diliminde, herhangi bir iş koluna yönelik haber konusunda hassasiyetleri gözeterek, objektif yayın prensiplerimizden ödün vermeden haber yapmaya devam ettik. Yurt içinden fazla haber bulamayınca yurt dışı kaynaklara yönelip onlarla ilgili haberler yapmak zorunda kaldık. Yabancı havayollarında yaşanan,İşten çıkarmalar, ücretsiz izinler, şirketlerin küçülme planları gibi haberleri yayınladığımızda her nedense tepkiler aldık.
Aslına bakacak olursanız, ülkemiz ve yurt dışı kaynaklı sektörel haberlere yorum yapmadan aynen yayınlama ilkemizi eskiden de paylaşırdık şimdi de paylaşıyoruz. Bu bağlamda haber kanalımızda değişen bir durum yok. Köşe yazarlarımızın penceresinden, saygı çerçevesinde bakış açılarımızın paylaşılmasında da sakınca görmüyoruz. Şüphesiz kişisel görüşleri tenkit edebilir ve yazar ile aynı görüşte olup olmadığınızı yorumlarınızla beyan edebilirsiniz.
Anlamakta güçlük çektiğim konu, çeviri haberlere gösterilen tepki… Beni telefonla bizzat arayan kaptan dostlarım diyor ki,
“Sefa bey, siz uçuş ekibi ile ilgili yabancı olumsuz haberleri paylaştığınızda, Türk şirketlerinin yönetimleri de bu haberleri örnek alabilirler” diyerek tepkilerini dile getirmektedirler.
Havacılık sektörüne dair, an itibariyle yurt içinde yaprak kıpırdamıyorken; haber niteliği taşıyan global gelişmelerin paylaşımını / çevirisini yapmak niye bu kadar rahatsız edici?
Habercilik kültürümüzdeki objektif bakış açımızı ve duruşumuzu sergileyen bu paylaşımların hiç bir kuruma örnek olarak yapmadığımızın altını çiziyorum.
Türkiye’deki havayolları ve havalimanlarının yönetimleri, bu haberleri biz yayınlamasak da bir şekilde okumuş oluyorlar. Şirketlerin yerli ve yabancı medyayı sürekli takip eden çalışanları, bu haberleri anında yönetimlerine iletiyor. “Akacak kan damarda durmaz” atasözümüzü hepiniz biliyorsunuz. Burada ne yazarsanız yazın, geleceği ne erteleyebiliriz ne de değiştirebiliriz.
Sektör çalışanlarının hâlet-i ruhiyeleri öyle farklı ki! Köşe yazısı yazmaya ne hacet!
Neler yazılmıyor ki;
Yazının başlığından yola çıkan komple teorileri… Yorumları okuyup yorumlardaki görüşlere ithafen yorum yapmış olmak için yorum yapılıyor. Yazı içeriği falan hiç önemli değil. Birbirleri ile kapışan farklı meslek grupları arasında seviyesiz bir dolu yorumlar, gönderiliyor ve / veya göndertiliyor.(!)
Hatırlayalım… Hepinizin bildiği Atlas-zedeler ile ilgili bir haberimize 1200 civarında yorum paylaşılmıştı. Haberi bile okumadan yorumlara göz atıp gerekirse o yoruma cevap veren okuyucular var.
Neyse artık konumuza dönelim.
Şirket, sendika ve dernek yönetimleri, kendilerinden önceki yönetimlerin ne yaptığını bilmeden veya yönetim kurulu kayıtlarını okumadan icraatlarda bulunuyorlar. Bilirsiniz. Her zaman yazdığım, “Geçmişini bilmeyen geleceğine yön veremez” diye tavsiye niteliğinde bir deyişimize sıklıkla yer veririm.
Ben aşağıda yazacağım bilgilerin günümüz şirket yönetimi, sendika ve dernek yönetimleri ve çalışanlar tarafından bilinmediklerini düşünüyorum. ( Pilot, teknisyen ve kabin memurlarının dikkatle okumalarını tavsiye ediyorum)
********
THY kokpitlerinde bir zamanlar hep asker kökenli pilotlar uçardı. Hava Kuvvetleri ile THY arasında yapılan bir anlaşma gereği, mecburi hizmeti dolan bazı pilotlar THY’na liste halinde yollanır ve THY bu pilotları alıp işe başlatırdı.
Hafızam beni yanıltmıyorsa, 1984 veya 1985 yıllarında olsa gerek… Hava Kuvvetleri ile yapılan anlaşma gereği yolladıkları askeri pilotlar için geçerli idi. Ancak mecburi hizmeti dolup THY’ye gelebilmek için bekleyen ve Hava Kuvvetlerince hazırlanan listeye alınmayan bazı pilotlar (19-20 civarında), emekli olup kişisel başvuru yapmaya başladılar. THY, kişisel başvuru yapan asker kökenli bu pilotları bünyesine alamadı. Bunları almak Hava kuvvetleri ile yapılan anlaşmaya uygun değildi. THY’de pilot olarak işe başlayacakları umuduyla kişisel başvuru yapan 19-20 pilot arkadaşımız TSK dan ayrılmış ve boşta kalmışlardı. İşsizdiler… Çok üzüntülü, sıkıntılı günler yaşadılar.
THY bir süre sonra, işsiz kalan o pilotları kokpite alamayınca farklı bir yol izledi ve onları ancak işçi kategorisinde işe alabileceklerini belirtti. Sonuç olarak boşta kalan 19-20 civarında pilot işçi kadrosu ile istihdam edildiler.
İşte bunlardan biri çok iyi arkadaşım olan rahmetli kaptan İsmail Kartaler idi. Teknik depoda işçi kadrosunda çalışıyordu. Uçak bakımlarında gereken malzemeleri ona söyler, o da depodan onları alıp, bize getirir teslim ederdi.
İsmail kardeşimiz ve diğer 19 kişinin hepsinin pilot olarak istihdam edilmeleri 1987 yılında Uçuş işletme Genel Müdür Yardımcısı Vahdet Gündüz zamanına rastlar. İsmail Kartaler, depo işçiliğimden sonra ilk olarak B707 lerde FEO (Flight Engineer Officer) olarak göreve başlamıştı. Bende B707 ci olduğumdan, yolcu ve kargo seferlerinde birçok kere birlikte uçtuk. (o zamanlar teknisyen uçuş ekibinin bir parçası olarak düşünülür ve kokpitte uçardı) Kartaler kaptan, daha sonra ikinci pilot ve kaptan olarak A340 larda uçarken rahmetli oldu.
THY kokpitteki ilk sivilleşme hareketi THY genel müdürü Yılmaz Oral zamanında başladı ve Yılmaz Oral’dan sonra gelen Cem Kozlu ile devam etti. (O zaman bu pilotlara, pilotaj eğitimini Yugoslavya’da gördüklerinden, YUGO ismini takmıştık) Bu pilot adayları, bilhassa THY Teknik’deki mühendisler içerisinden özel seçilip yollanırdı. Çok kaliteli eğitim almış bir gruptu. Asker kökenli pilotlar bir türlü sivil kökenli pilotlara alışamadılar dı…Askeri hegemonya bitmiş yerini yavaş yavaş sivil pilotlara bırakmaya başlamıştı.
O zamanki pilotlar devamlı hangara gelir ve bakımları izlerlerdi. Hiç unutmam bir uçuşumda Ömer Moğulkoç kaptan deftere arıza yazmıştı. Bir gün sonra işe geldiğimde Ömer kaptanın, hangarda beni aradığını söylediler. Yanına gittim. Bana, “Sefa kardeşim, dün yazdığım arızaya ne yaptınız bana anlatır mısın” demişti. Düşünebiliyor musunuz, kaptan izinli gününde Tach Log’a yazdığı arıza karşılığında ne yapıldığını, arızanın neden kaynaklandığını merak edip hangara geliyor. Şimdiki pilot arkadaşların, yazdıkları arızayı değil takip ettiklerini, hangara geldiklerini bile düşünemiyorum.
Kimse kusura bakmasın ama günümüzde, uçakların bakım ve arızalarının giderildiği, büyük bakımların yapıldığı, bir nevi havacılığın mutfağı sayılan, bakım ve arızaların giderildiği hangarları görmeyen yüzlerce pilot olduğunu düşünüyorum.
Ben samimi olduğum kaptan arkadaşlara hep takılırım. “Yahu siz sokakta görüp çok beğendiğiniz ve arkasından bakıp durduğunuz bayanın makyajsız, silikonsuz, vatkasız halini hiç gördünüz mü? diye sorduğumda, o da nerden çıktı şimdi diye atladıklarında, hangarda uçağın bakım halinde adeta kovana dönmüş kabinini ve kokpitini bir görseniz, o uçağın daha sonra nasıl pırıl, pırıl uçuşa hazır olduğuna inanamazsınız diyerek takılırım.
Tabii ki eski pilot ve kaptanları tenzih ediyorum, şimdikiler teknisyeni, uçağı değil, sadece kokpiti tanıyorlar. Tekniği ve uçak bakımlarını görmemiş meraksız yüzlerce pilot olduğunu ve Pilot yetiştiren kurumların bir ikisi hariç yetersiz olduklarını düşünüyorum.
Bu hafta aslında biraz da maddi sorunlara değinecektim ama yazım inanılmaz uzar ve okumaktan sıkılırsınız diye haftaya yazmaya karar verdim.
Gelecek hafta; THY’deki Kokpit ve Kabin ekiplerinin, bir zamanlar dolar bazlı maaş almaları konusuna girerek, THY, Sendika ve dernek yönetimleri dâhil çalışanlarında kurumsal hafızalarının geçmişe de yönelmesini sağlamaya çalışacağım.
39 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Teknisyen bu uazinin neresinde hep bir ao haberler hep ordan sonra ulaşıyor bize otekelestirme yapmayın sefa bey THY teknik as de durum nedir nereye gidiyoruz size ne diyorlar paylasacakmisiniz
Hangar teknisyen arkadaşların çalışma ortamıdır. Kalkıp da hangara gidip teknisyenlere karışıp iş huzurunu kaçırmak istemem nasıl ki kokpitte benim işime başka meslek gruplarının karışmasını istemediğim gibi. Teknisyen olduğunuz için duygusal yaklaşmışsınız. Yazınızda bahsettiğiniz çok eski dönemde yıllık 400-450 saat uçuluyordu. Dört – beş bacak gibi kavramlar da türememişti. Daha geçtiğimiz yıla kadar pilotlar yıllık 1000 saat uçuş yapıyordu, yalvar yakar Avrupa’daki pilotlar EASA’ya baskı yaparak 900’e indirdiler. Türkiye’de ayda özellikle yüksek sezonda 95-100 saat uçuş yapan bir pilot kalkıp da hangara gidip arıza takibini falan yapamaz. Zaten adamın ayda 8 tane OFF günü var. Onu da uyuyarak ailesiyle vakit geçiriyor.
Bu şirkette pilotların bize bakış açısı belli zaten(ki bunda son dönemde oluşturulan teknisyen profilinin de bir miktar etkisi vardır ayrı konu)
yorumlardan ve yorumlara verilen tepkilerden anlaşılıyor.O yüzden sevgi pıtırcığı rolü yapmaya gerek yok. Sefa abi senin zamanından bu yana pilotlar statülerini koruyabildi teknisyenler bunu başaramadı yeni jenerasyon pilotlar zaten büyük bir ozguvenle o koltuğa oturuyor adam uçağı uçurup instagrama 2 3 story sallayıp tr şartlarında iyi sayılabilecek parasını alıp işine bakıyor hangarda yapılan faaliyetlerin bu adamın çok ilgisini çekeceğini düşünmüyorum herkes araba sürebilir ama bazıları için otomobil ayrı bir tutkudur o arabayı daha ayrı bir aşkla sever bu durum da buna benzer.
Zaten bizim ülkede adı konmamış bir kast sistemi var son zamanlarda daha da belirgin hâle geldi ben hiç son dönemlerde teknisyenle ahbaplık eden pilot görmedim siz gördünüz mü o yüzden skala 7e 1 gibi muhabbettlerden rahatsızlık duymaları normal aslına bakarsanız.
Tekniğin önüne park ettiğimizde gidip bir çaylarını içmek fena olmaz, 300 küsür uçağı faal olarak tutmak muazzam bir operasyon ve emek ister saygılarımla
Sefa beyin anlatmak istediği yanlış anlaşılmış sanırım. Pilotları hangara davet etmenin nedeni hangarda çalışan teknisyenlerin hem çalışma ortamlarının görülmesi hem de organize bir şekilde arıza/bakım gibi çalışmalarda teknisyenlerin birlikte kurallara uygun nasıl bakım yaptıklarının izlenerek sıradan bir teknisyen olmadıklarını, yapılan işlemlerin önemini hissettirmek amaçlı olduğunu sanıyorum.
Aplha floor kaptanim..sizi cay icmeye de bekleriz..musait olursaniz seve seve aci kahve de ikram ederiz..sizin gelmeniz bizi rahatsiz etmez bilakis mutlu eder…
Sözüm ona, iş bilen yöneticiler tekniği AO’dan kopararak büyük başarı elde ettiler. Hem kokpit-teknik-kabin bağını, dayanışmasını kopardılar hemde arada ki iletişimi bozdular. Kokpit, tekniğin emniyetli hale getirdiği uçağı uçurarak; teknikte, pilotun emniyetli uçurduğu uçak sayesinde para kazandığını bilir ve arada kuvvetli, bozulması güç bir bağ vardır. Elbette bu bağın farkında olan arkadaşlarımız hâlâ aramızda mevcut fakat bu bağ eskisi gibi bilinç halinde değil. Dayanışma içerisindeki günlerimize hasretle; havacılıktan ekmek yiyen, havacılık aşkıyla yananlara selam olsun.
ne derseniz deyin
maaş konusunu sürekli gündemde tutmanız normal değil
airporthaber zamanlarınızda hakkınızda duyduğumuz hoş olmayan söylentileri unutmadık
Yapma be birader, adam gerçekleri yazmış diye niye abuk sabuk laflar sokuyorsun. Sen hangi gezegende yaşıyorsun? Havacılık tarihinde eşi benzeri görülmemiş bir felaket yaşanıyor, belli ki sen hala kafan kumda maaşım da maaşım diye tutturup gidiyorsun. Eğer birazcık dünya haberlerini takip ediyor olsaydın, on binlerce havacının şu anda işsizler ordusuna katıldığını da bilirdin.
Ya Sinan abi yaz bizden alsınlar pilotlara versinler. Yeter ya her gün maaşlarına laf edilmesin diye yazıp duruyorlar. Allah gözlerini doyursun. Bir uzman doktor abdede 300 bin dolar ortalama kazanırken pilot 120 bin dolar kazanıyor. Türkiye de uzman doktor ortalama 30 bin dolar kazanırken bu arkadaşlar 120 bin dolar kazanıp hala bıdı bıdı yapıyorlar. İşler iyiyken bak katara gideriz yok çine gideriz diye tehdit edip pozitif ayrışıp zam alanlar şimdi kalkmış neler yazıyorlar.
o kadar yıl oku ingilizce bil aldığımız MAYIŞ istanbul şartlarında yok oluyor.DAHA NE YAPACAKLAR ASGARİ ÜCRETLEMİ ÇALIŞALIM EYYYYYY YÖNETİCİLERRRR.KİMLEEEERRRRR KİMLEEEERLE BERABER.BEN ŞAHSIM VE KENDİM ADINA HEPİNİZİ KINIYORUM.
Ateş olmayan yerden duman çıkmazmış
Tam bir algı op. Yazan kardeşim sen ne havacısın ne de teknisyen. Sefa bey arkadaş galiba airport haberden.
Tehdit mi ediyorsun… hem de isimsiz olarak. Maaş konusunu ben hiç gündeme almadım. Benim gündeme aldığım iş grupları arasında sabit bir oranti olmasıdır. Yukarıya zam verildiğinde gruplar kendi puanı neyse ona göre hepsinde artış kaydedilirdi. Bu sistemi ilk defa Hava-İş başkanı Zihni Barın kaptan yapmıştı. Sistemin adı:1/7 idi. O zamanlar herkes tavan ücretin artmasını isterdi.Çünkü bilirlerdi ki en üst düzey maaşlar arttıkca alt iş gruplarına da yansıtılacak. Ayrıca malum site zamanında duyduğun söylentilerin mutlaka ispatıda vardır. Yaz bakalım…Gerçek ismini kullan ki inandırıcı olsun ve senin beni tanıdığın gibi bende seni tanımış olayım. Bekliyorum…Sefa İnan
Sefa Bey lütfen teknisyenlere de değininiz biraz. Turkish Technic teki durum nedir nereye gidiyoruz. Ayrıca teknisyen eğitimindeki ve pilotluk eğitimindeki arkadaşlarımızın durumları hala meçhuldür. Lütfen bunları da yazın…
Bilal Bey’in son açıklamasındaki bazı satır arası cümleler düşündürüyor acı reçetenin zemin hazırlığı mıdır diye ..Yüksek gelir seviyesine sahip çalışanlar belki sallanacak ama esas alt gelir sahibi çalışanın Allah yardımcısı olsun şu dönemde zaten çoğu borç içinde ve asgari şartlarda hayat sürüyor..
Sefa bey, siz bir medya organini temsil ediyorsunuz. Medyanin bugunun toplumlarinda yasama yurutme yargidan sonra gelen dorduncu guc oldugunu bilmemeniz olanaksiz. Uluslararasi kaynakli havayolu calisanlarinin is kaybi veya maas azaltilmasi konulu haberler, her ne kadar bizdeki sirket yoneticileri tarafindan zaten biliniyor olsa da, bu haberlerin bir medya kurulusunda yayinlanmasi demek, dorduncu guc olan medya tarafindan sirket yonetimlerine cesaret vermek ve calisanin durumu kolay kabullenmesine yol acarak direncinin kirilmasina sebep olacak tesirler yaratabilir. Bu gorusum oteki internet haber siteleri icin de gecerli ancak 2006 dan beri takip ettigim, cok sevdigim, saygi duydugum, surekli calisanlarin yaninda olan birinin yukarida ifade etmeye calistigim durumu gorememesi beni ve benim gibi dusunenleri daha cok uzmus bulunuyor.
Sayın okurumuz şüphesiz her haberi ben girmiyorum. Editör arkadaşlar her nedense başka haber siteleri ile rekabet ettiklerinden ne bulurlarsa koyuyorlar. Kendilerini ikaz ettim. Haberler yalan değil ancak düşünülen ama netleşmemiş haberleri yapmamak daha uygun olur düşüncesindeyim, saygılar
Sefa bey, yayınlanan bazı haberler dışarıdan alınmış magazin haberler. Bu kadar tepkiyi ben dahil şu nedenlerle aldınız:
1. Bu siteyi kaliteli bulduğumuz için izliyoruz. Kalitesiz, Magazin haberlere tepki bundan
2. Kopyala yapıştır haberlerinin içeriği öyle olmayabiliyor. Özellikle son zamanlarda arttı. Örnek: XXX şirketi bilmem kaç çalışanını işten çıkartmayı planlıyor haberi. Şimdi daha çıkartma yapılmamış, planlama. Sonra çıkartma değil, personele çok iyi şartlarda teklif yapılmış. Ayrıca maaş haberleri de öyle; bakıyorsunuz XXX şirketi çalışanları maaşlarının yüzde bilmem kaç azaltılmasını kabul etti. Haber bu kadar fakat o şirkette çalışan arkadaşınıza soruyorsunuz, diyor ki: evet şirket bunu bir kısım çalışana geri ödemek kaydıyla teklif etti ama sendika başka sosyal haklar ve eşit dağılım karşılığı kabul edeceğini beyan etti. Haberinizde bu yok. Bunun gibi haberlerin iyi araştırma yapılarak yayınlanması gerekir.
3. Tüm teknik bizim kardeşimizdir. Hepsine sevgiler, saygılar.
Maalesef şu anda ülkemizde bütün pilot ve teknisyen arkadaşlar gözlerini ve kulaklarını dünya gerçeklerine kapamış vaziyetteler. Halbuki o görmek istemedikleri gerçekler bugün yarın mecburen önlerine konulacak. Beyler kendinize gelin artık, eski düzen bitti. Kazanmayan bir şirket, eski ücret düzenini hangi mantıkla ve nasıl devam ettirebilir? Böyle bir dünya var mı? Ben de isterim ki bir elim yağda, bir elim balda devam edeyim. İyi ama biraz empati yapalım bakalım böyle bir düzen mümkün mü? Farz edin ki Sefa bey veya başkaları buradan her gün pilot ve teknisyenler aynı maaşlarla devam etmeli diye haber yaptı. Bu neyi değiştirir? Mümkün mü eski düzenin devam etmesi? Biraz silkelenin, kendinize gelim, dünyayı iyi takip edin. Dünya da havacılıkta neler oluyorsa burada da aynısı olacaktır. Kabul edip, etmemeniz hiçbir şeyi değiştirmez. Adamlar dünyada olup biteni yazıyor diye onlara kızacağınıza teşekkür edin ve çıkarın at gözlükleri artık dünyayı takip edin.
Sizin gibi baba kaptanlara sevgimiz sonsuz. Allah sağlık sıhhat versin hocam
Sefa bey… Havacılık sektöründe ki Bu olumsuz haberlerin peş peşe yapılması çalışanlar adına malesef karamsar havanın dahada kasvetlenmesine sebep olmuştur..
Haber neyse onu yayınlıyoruz. Bakın iyi haber de olunca ona da yer veriliyor. Bence çalışanlar doğal olarak hassas. https://www.airlinehaber.com/air-canada-isten-cikarilan-personeli-ise-geri-alinmasi-icin-aciklama-yapti/
Bence bu tip ısmarlama gibi görünen haberlerle bildiğiniz kötü senaryolara çanak tutuyorsunuz. Yarın birgün eğer olursa işten çıkarmalar, ücret kesintileri vs. başladığında bunu yaptığınız haberlerle normalleştirmiş olacaksınız. Ben son zamanlarda artık siteye girmemeye başladım bu sebepten ötürü. Bilerek ya da bilmeyerek; netice olarak emekçinin aleyhine iş yapıyorsunuz. Bu kadar senelik takipçiniz olarak bu yorumu yapmak haddim olduğunu düşündüm. Saygılar.
Sefa Bey bence de her pilotun hangarlara gidip uçak bakımlarını arada bir izlemelerinde yarar var, ancak bu, yönetimin teşvik ve plânlamasiyla olur.Bu uygulamanın pilotlara bir angarya değil bilakis hoş geleceğini düşünüyorum.Bu güne kadar yönetimler pilotlara hangar ziyareti planladı da pilotlar ret mi etti?
Sefa Bey sitenizi ve yazılarını zevkle takip ediyorum, ancak sitenizin teknik ve tasarım olarak eksikliklerinin olduğunu düşünüyorum.Kusura bakmayın ama siteniz hem görsel, hem de teknik olarak çok kullanışsız,bu konuda çevrenizde güvendiğiniz kişilerle anket yapıp görüşlerini almanızı tavsiye ediyorum.Saygilarimla.
Haklısınız.Aslında nereden baksanız 5-6 senelik site…Değişiklik zamanı geldi. Araştırıyorum. Sizinde önerileriniz varsa almak isterim. Malum açık fikirli ve eleştirilere gelen bir yapım vardır.
yazinizi genellikle okudum.. lakin sizinde isin mutfaginin disinda oldugunuzu dusundugum bir husus var kusak farki sizin zamanininizla simdiki kusak cok farkli dusunce yapisinda bunu 2 3 donem sonra farkedecektirler… ve pilot teknisyen kavgasindan ziyade yonetimsel bir mevzu bu kalife ucak teknisyeni istihdami yerine mevlana sozu misali ne olursan ol gel yaparlarsa olacagi bu biri 7 biri 70 alirsa ki sofor ile usta arasindaki oran bile bu degildir …kimsenin hakki kimsede kalmaz…
Sadece Kaptanlarımız icin değil kabin memuru arkadaşlarımız icinde hangar ve atölye ziyaretleri planlanabilir. Sonuçta her uçuşta onlara verilen uçak onların iş yeri, ofisi vs. onların çalışma alanlarının faal ve güvenli olmasını nasıl sağladığımızı, neler yaptığımızı görmek, öğrenmek onların en doğal hakkı bence. Umarım yöneticilerimiz böyle güzel bir etkinlik düzenler. Herkese selamlar, sevgiler. Bizler yerde olsakta gönlümüz gökyüzünde, sizlerle…
Sitenin son zamanda yayınladığı haberleri okuyunca psikolojim ve morelim bozuluyor. Bundan sonra sitenizi ziyaret etmeyi düşünüyorum çünkü çalışandan yana olan düşüncenizi kaybettiğinizi düşünüyorum. Saygilarimla..
Çalışandan yana olmak tüm dünyada yayınlanmış haberleri yapmamak değildir. Yayın politikamızda işimize geleni yayınlamak gelmeyeni yayınlamamak gibi bir ikileme düşmeyiz.
Diger yorumlarda yazildi mi bilmiyorum ancak uzun zamandir bir pilot ucus gorevinde degilse havalimani apron bolgesine gecemiyor. Hangarlarda apron bolgesinde olduguna gore bos gununde gelmesi kural olarak mumkun degil. Gorevde iken ise zaten 1 saat turn around ile ucuyor onu birakin ekip aracina beni hangara gotur desen izin almadan goturemez. Su anki konjonkturde boyle bir siteminiz var ise yerinde olmadigini belirtmek isterim. Yoksa eminim her pilot hangar calismalarini deneyimlemek ister veya teknik birim ile daha cok etkilesimde olmayi.
Sefa abi çalışma yoğunluğunda bir de gidip pilota laf anlatamam. Pilotla teknisyenler arasında pek sorun yok zaten. Çoğu pilot teknisyenin öneminin farkında. Farkında olmayan ise yöneticiler. E yönetici de seni değersiz görünce boş beleş adamların gözünde bile değersiz oluyorsun. İşin komiği ise çoğu yöneticinin nasıl o mevkilere geldiği belli :)
yönetici dolu kardeşim yemeye geldikleri için işi bilmelerine gerek yok biz köleyiz onlar yönetici birde çete gibi olduklarından kimse karışamıyor ortalık yüzlerce müdür bünlerce şef var hiçbiri işi bilmiyor birbirlerini atadılar bir şefin yerine üç dört şef atadılar lüzumsuz yere vardiya yok şefi var cart şefi curt şefi hatta iki üç title sahip olanlar bile var israfın bini bin para
Asıl emektar sizlersiniz kardesim vasıfsız olanlarda belli
diğer işci çıkaran firmalara bakın bakalım kaç euro maaş alıyorlar dünyada aylık 300 – 350 dolara kalifiye elemanlarını çıkaracak hiçbir havacılık firması olmaz.
THY ‘de Kaç Başkan ve Müdür Var ? Maaşları Ne ? Kaç Başkan yardımcısı var ? Maaşları Ne ? Kişiye özel kaç tane yeni başkanlık ve müdürlük açıldı ? Son 3 senede kaç kişi nasıl Müdür , Başkan yapıldı ? Yurt dışında toplamda kaç Müdür kaç Şef var ? İşin komik yani yurt dışında toplam istasyon sayısından çok Müdür var bazı istasyonlarda şefler kargo muhasebe satış operasyon diye ayrılıp 4 er kişi şef yapılmış ? Cemaatler şirketin birimlerini nasıl pay etmiş ? Kaç kişi yurt dışı göreve kaç defa gitmiş hangi 5 yıldızlı otellerde kalınmış ne kadar harcırah alınarak kaç para fatura edilmiş ? Mevki almak için bağış adı altında kime ne kadar para akmış ? Tüm bunlara dur diyecek işi bilen biri olsa idi şirket değil 2 ay 2 sene uçmasa personeline takır takır normal maaşını ödeyebilirdi ? Saygılar
Sonunda denilenler oldu. Teknik’te sene sonuna kadar çift maaş aylarındaki primler kaldırıldı. Bu fırsatı tepmediler anında kestiler maaşları. Hayırlı olsun!
bugüne kadar aldığınıza şükret çıkarılmadın nankörlük yapma