Türk Hava Yolları’nın 1951 sefer sayılı uçuşunda 25 Şubat 2009 saat 08:22’de İstanbul’dan havalanan “Tekirdağ” isimli Boeing 737-800 model uçak, Amsterdam Havalimanı Schiphol’a iniş yaparken düşmesinin üzerinden on sene geçmiş bulunmakta ve bu elim kaza hala ilk günkü kadar canımızı acıtmaktadır. AirlineHaber Ailesi olarak kazada hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet ve yakınlarına tekrardan başsağlığı diliyoruz..
Kaza hakkında Genel Yayın Yönetmenimiz Sayın Sefa İnan’ın NTV’ye verdiği yoruma buradan ulaşabilirsiniz.
Kaza sonucu uçağın gövdesi üçe bölündü ve A-9 otoyolunun kuzey tarafında, yola yakın mesafede durdu. THY, biri bebek olmak üzere uçakta 128 yolcu ve 7 mürettebat olduğunu bildirdi.
O zamanki Türkiye Cumhuriyeti Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, yaptığı açıklamada ilk verilere göre can kaybı olmadığını, uçağın son bakımının 22 Aralık 2008’de yapıldığını ve 2002 model olduğunu belirtti. THY tarafından yapılan ikinci bir açıklamada uçakta bulunanların 9’unun kazada öldüğü ve 50 yolcunun da yaralı olarak çeşitli hastanelerde tedavi altına alındığı belirtti.
Kurtarma ekibi en kısa zamanda olay yerindeydi. Yaklaşık 20 ambulans, birkaç helikopter ve bir itfaiye filosu da olay yerine vardı.
Bir havalimanı sözcüsüne göre Schiphol Havalimanı’na iniş ve kalkışlar ertelendi. Yaklaşık 11:15 UTC, ‘Kaagbaan’ pistinin (06/24) hava trafiğine yeniden açıldığı rapor edildi. A9 otoyolu kapalıydı. A4 otoyolu ve A13 otoyolu, acil servislerin kaza yerine ulaşması için kapanmıştı.
UÇAK PERSONELİ
- Öğretmen Kaptan Pilot: Hasan Tahsin Arısan
- Kaptan Pilot : Murat Sezer
- Öğrenci (Eğitimdeki) Pilot: Olgay Özgür
- Kabin Personeli: Figen Eren, Perihan Özden, Ulvi Murat Eskin, Yasemin Vural
YOLCULAR
Kaza saatleri içinde, Türk Hava Yolları yolcu listesini yayımladı. Hollandalı yetkililer takip eden gün uçağın Hollanda’dan 53, Türkiye’den 51, Birleşik Devletler’den 7, Birleşik Krallık’tan 3 ve Almanya, Bulgaristan, Finlandiya, İtalya ve Tayland’dan birer yolcu taşıdığını ifade ettiler. Kalan dokuz yolcunun milliyeti bilinmemektedir. Toplamda 128 yolcuya ulaşılmaktadır.
Hollanda Güvenlik Kurulu’nun yönettiği araştırmaya yardım için Türk Havayolları uzman bir ekip gönderdi. Araştırmalara esas olması için olaya tanık olan kişilerden, eğer varsa yakalamış oldukları fotoğraf ve videoları sunmaları istendi. Bununla birlikte NTSB (National Transportation Safety Board) Boeing ve Federal Havacılık Yönetimi’nden araştırmalara eşlik eden temsilci ekibini gönderdiğini bildirdi.
Araştırma raporu ve neticesi
Hollanda Güvenlik Kurulu (Dutch Safety Board) Mayıs 2010 tarihinde kazayla iligli yaptığı araştırma raporunu yayınladı. Bu rapora göre kazanın temel nedeni uçak üzerindeki iki yükseklik göstergesinin farklı değerler göstermesi ve özellikle yaklaşma esnasında otopilotun (autopilot) bu yükseklik farklılığından dolayı yanlış şekilde uçağın hızını otomatik güç verme/kesme sistemi (autothrottle) vasıtasıyla kesmiş olması ve pilotların bu durumu geç farkederek zamanında müdahale edememesidir.
Aşağıda, tüm bu incelemeler neticesinde, araştırmayı yapan kurulun ilgili taraflara yaptığı önerilerin bir kısmını bulabilirsiniz
Teknik bakımdan:
- Boeing firması yükseklik ölçen sisteminin güvenilirliğini geliştirmelidir.
- ABD Federal Havacılık İdaresi (FAA) ve Avrupa Havacılık Güvenliği Ajansı (EASA) bu autothrottle ve uçuş yönetim bilgisayarının (Flight Management System – FMS) yanlış yükseklik değerlerinden kaynaklanan durumlara karşı istenmeyen yanıtlar vermesini ve autothrottle ile uçuş yönetim bilgisayarının güvenilirliğini tasarım özelliklerine göre yeniden artırılacak biçimde değerlendirilmelidir.
- Boeing, FAA ve EASA düşük hızlarda kokpitteki uçuş ekibini sesli olarak ikaz edecek bir sesli uyarı sisteminin geliştirilmesi yönünde çalışmalar yapmalı ve eğer bu çalışmalar neticesinde sistemin efektif olduğu anlaşılırsa bunu tüm uçaklarda uygulanmak üzere zorunlu hale getirmelidirler.
Operasyonel bakımdan:
- Boeing uçaklarında uygulanması gereken yaklaşmadaki tutunma kaybı (Approach to stall) prosedürünü autothrottleve trimming (ayar vermek) kullanımına göre yeniden gözden geçirmelidir.
- Türk Sivil Havacılığı, Uluslararası Sivil Havacılık Birliği (ICAO), FAA ve EASA, havayollarının pilotlarına verdikleri eğitimlerdeki yaklaşma esnasındaki tutunma kaybı problemine karşı aldıkları eğitim içeriğini yeniden gözden geçirmeli ve buna göre revize etmelidirler.
Turk Hava Yollari ve Sivil Havacilik icin bir donum noktasi olmustur, duzelmelere ragmen hala kervan yolda duzulur zihniyeti onumuzdeki en buyuk engeldir, hicbir basari tesadufi degildir, cok calisarak inanarak ama cok calisarak gelir, bu yoneticilere ragmen tek sansimiz cok ve iyi calismaktir, enseyi karartmaya gerek yok, cocuklarimiza daha iyi daha modern bir Turkiye birakmak icin yasadiklarimizdan ders cikarip hata yapmayacagiz, Allah her zaman calisanin, dogrunun, durustun yanindadir. Insallah kazada hayata veda eden insanlarimiz huzur icinde uyurlar, Allah ailelerine sevenlerine sabirlar versin diliyorum.
Diger havayollarinin yaptiklari kazalar medyada bir sure yer bulur sonra ilgililerin bilgisi dahilinde incelemeler tamamlana kadar onemini korur. Bu surec sonunda kayitlarda sakli kalir, lazim oldukca tekrar degerlendirilir. Ama artik basinla alakasi kalmamistir konunun. Her sene bu elim kazayi hatirlatmasaniz da kamoyunda milli markamizla ilgili olumsuz hatiralar artik sadece kayitlarda yerini alsa.
Marka korumak hataları, sorunları, sorumluları gizlemekle olmaz. Sorumluları sorumsuzca korumakla hiç olmaz. Kazalar olur, nedenleri incelenir, ihmali olanlar cezalandırılır. Marka bu sayede şeffaf ve güvenilir olur. Güven artarsa marka değeri artar. Yöneticileri kanunlara ve kurallara karşı sorumludur. Siz markayı değil yöneticilerini korursanız, yöneticilerin tekrar tekrar çekinmeden yanlış yapmasına olanak sağlar ve marka değerini azaltırsınız. Markalar sadece yöneticileri değildir.
pilotların sıfatları yanlış yazılmış.
Doğru söylüyorsunuz. Murat Sezer kpt değil eğitimdeki f/o pozisyonunda sağ koltukta, f/o Olgay Özgür de safety pilot olarak jumpseat te.