Tecrübe göçü yaşatmak ne kadar yerli ve milli. Pilotlar ve Kabin Memurları çok ağır şartlarda hizmet veriyor... Yer hizmetleri ve kargo çalışanları endüstriyel köleler gibi...

Tecrübe göçü yaşatmak ne kadar yerli ve milli. Pilotlar ve Kabin Memurları çok ağır şartlarda hizmet veriyor… Yer hizmetleri ve kargo çalışanları endüstriyel köleler gibi…

Değerli Okurlar,

Emirates havacılık şirketi 1985 yılında kuruldu. Pakistan International Airlines’tan personeliyle kiralanan Boeing 727 ve Airbus 300 B4 uçaklarıyla ilk olarak Dubai’den Karaçi ve Mumbai uçuşlarıyla hizmete başlayan bu genç filo; ilk beş yılında 14 uçuş noktasına çıkarak dengeli bir büyüme ve günümüzde 45 milyonlara dayanan bir yolcu taşıma kapasitesi ile dünyanın en büyük havayollarından biri olmayı başardı. Bu kısa süre içindeki hızlı büyümede büyük yatırımlar ve güçlü finansal kaynaklar kadar izlenen çok doğru ve önemli stratejilerin de payı inkâr edilemez bir gerçek.

160’ı aşkın milletten çalışanı bir arada başarı ile tutan gerekçeleri incelediğinizde, her şeyden önce dünyanın seyahat edilirken en çok tercih edilen bir havayolu olmanın yanı sıra çalışan olarak da kendini en çok değerli ve özel hissettiren sosyal ve ekonomik imkanlarıyla en fazla tercih edilen şirketlerden biri olmanın da etkili olduğu görülecektir.

Böyle bir mottoyla yola çıktığınızda dünyanın her yerinden en kaliteli ve en başarılı insanların başvurduğu bir cv havuzuyla ihtiyaç duyduğunuz her profilden seçebileceğiniz insanlarla çalışma fırsatınız olur. Aksi halde çalışan sadakati ve kurumsal bağlılığın sağlanamadığı, personelin çalışma motivasyonun desteklenemediği her modelin zamanla iflas ettiğini ve önemli bir tecrübe göçü yaşanarak büyük bir çöküşün yaşandığını görürsünüz.

Yarım asır önce büyük emek ve umutlarla üretilen BEYAZ DEVRİM aracına yakıt ikmalinin unutulup tüm dünyada büyük bir prestij kaybına ve hayal kırıklığına neden olan projede, Cemal Gürsel’in tarihe geçen o meşhur sözü gelir hep aklıma. “Garp kafasıyla otomobil yaptık ama; şark kafasıyla benzin koymayı unuttuk.” der.

Bugün yine bizlerde garp kafasıyla çok büyük havacılık filoları kurup, şark kafasıyla işletmeye çalışıyoruz. Günümüzde Türk havacılık sektöründeki çalışanların durumu incelendiğinde dünyadaki emsallerinin çok altında ücret ve sosyal şartlarda çalışmak zorunda bırakıldığını rahatlıkla görebilirsiniz. Halen havacılığı kamudaki vasıfsız bir işçi ya da yeni düz bir memur ile kıyaslayan anlayışlarla yönetildiğini üzülerek görebilirsiniz.

Pilotlara ve Kabin Memurlarına baktığınızda planlama hataları ile çalışma takvimleri, dinlenme aralıkları ile insani koşulları zorlayan çok ağır şartlarda hizmet veriyorlar. Çok basit bir otopark veya ring seferleri çözülemiyor. Her uçuşta alana girişleri ya da mesai başlangıç ve bitiş saatlerindeki şark kurnazlıkları halen herkesin midesini bulandırmaya devam ediyor. Hala fazla mesai saatlerinin hesaplanmasında dönen oyunları ve yapılan küçük hesaplarla ücretlerden gaspı asla garp kafasıyla izah edemezsiniz.

Çalışana sürekli baskı ve mobbingi bir başarı kamçısı olarak gören, onları ağır ve haksız yaptırımlarla sürekli tehdit eden bir anlayışı nasıl çalışan sadakatine ne kadar referans olarak gösterebilirsiniz ki… Tüm dünyada havacılık kuralları zaten belli. Herkesçe kabul edilip ilan edilmiş otoritelerin güncel kural ve kararları yeniden icat etmek gibi bir derdinizde yok. Sadece işleyişi kolaylaştırın yeter. Bu kurallara uyarak işini yapmak zorunda olan insanları motive etmeniz veya kendilerini değerli hissettiren insan odaklı bir yaklaşımınız, belki tüm sürecin daha fazla huzur ve güvenlik içinde yürümesine yardımcı olabilir.

Yer hizmetlerine ve kargo operasyonlarına baktığınızda, daha ağır ve zor şartlarda endüstriyel köleler gibi çalıştırılan ne sendikal hakları ne de sosyal hiçbir ayrıcalığı bulunmayan enflasyon + ceo merhameti kadar ücret ve şartlarda çalışan on binlerle karşılar sizi. Yıllarca taşeron firmalar üzerinden çalıştırılıp şimdi şirketli köleliğe ikna edilmiş binlerce geçim sıkıntılı insanın umutsuz bekleyişinden başka bir tablo göremezsiniz. Aldıkları maaşlarla büyük şehirlerde ne bir kira ne bir mutfak masrafı vb. temel faturalarını dahi karşılayamayan ek işli, bol giderli adeta kadrolu bir marabalık düzeniyle karşı karşıya kalırsınız…

Teknik desteği, teknisyeni ve mühendisi ile bakım operasyonunu yürütenlerin hali daha da komik ve acınası durumda… Her toplu sözleşmede, hatta her insan kaynakları yöneticisi değiştiğinde bile denek fareler gibi ücretiyle, sosyal imkânlarıyla sürekli oynanan, daima geri saran, hiçbir artısı olmayan, hatta THY’nin 2. sınıf çalışanı muamelesi ile deneme tahtasına dönen 10 bini aşkın asık ve öfkeli insan silüeti görürsünüz. Ya sürekli bakım yetkileri ile oynanır, ya tecrübe kayıtları ile şantaj görüp yahut sürekli işiyle veya skalalarıyla tehdit edilirler. Sürekli üzerlerinden yapılan her yenilikte büyük zarar ve ziyanları kaçınılmaz bir menüye dönüşmüş kurbanlık bir sınıf gibiler. Asla sözlerine ve samimiyetlerine itibar edilemeyecek kişilerin yönettiği binlerce mutsuz, huzursuz ve isyankâr mavi yakalılar bırakırlar hep geriye… Sürekli itibardan değil, teknisyenden, mühendisten ve uzmandan tasarruf ederler. Kul hakkı girerek hep adaleti ve gayreti empoze ederler. Resmi veya dini bayram vb. demeden fazla mesailerinden yıllardır çalıp, skala intibakı ile maaşlarını düşürülüp, genelge ya da yeni kural ve sınavlarla maymuna döndürüp binlerce insana adaletten ve liyakatten de dem vurmaktan utanmazlar.

Sivil havacılık otoritesine dönüp baktığınızda yurt dışına akan milyonlarca dolarlık lisans ve kurs paralarının yönünü ülkemize çevireceğine buna her uygulamasıyla çanak tutan bir düzen görürsünüz. Yurtdışında müfredata uygun sıradan bir teknik lise mezunu bile koşullarını sağladığında çok kolayca aldığı lisansı bizimkiler Kaf dağının ardına çıkarıp imkânsız hale getirmeyi başarı ve kalite sanıyor. Hal böyle olunca aracıların, simsarların eline düşüp gayrı meşru ya da tartışmalı durumlarla lisans arayışına girenleri avlamayla da iyi polis oynanıyor. Gelecekle ilgili mutlaka yeni bir sistem kurulmalı. Eğitiminden, müfredatına ve sınav yapan kuruluşlarına kadar her aşaması mutlaka gözden geçirilerek sektörün önünü açacak ve nitelikli elaman ihtiyacını karşılayacak bir düzen kurulmalı.

Lakin elimizdeki mevcut iş gücünü ve tecrübeyi sürekli yok saymak, onları Emirates, Katar, Lufthansa gibi çalışanına daha çok değer veren şirketlere kanalize edip tecrübe göçü yaşatmak ne kadar yerli ve milli. Bu şekilde sektörü tıkamak başta Türk havacılığına ve ülkenin yeni yüzyılına ihanet olmaz mı? 30 yıllık lisansı olan tecrübeli ve yetkili insanları yeniden sınavlarla prosedürlerle yorup yıpratmak, yetkileri ve ücretleri ile sürekli taciz etmek çok büyük bir haksızlık değil mi? Bu şekilde uzun vadede dünyada uçak bakım sektöründe büyümeniz, daha çok bakım hizmeti vererek başarılı bir rekabeti sağlamanız mümkün mü?

Çalışanları nitelik yerine niceliğe boğarsanız, sektörde yakında eli tornavida tutan, task okuyabilen iş yapan yetkili cs de bulamayacaksınız. 800 değil 1800 uçağınız olsa, onlarca hangar ve bakım üssü kursanız neye yarar? İşler prosedüre uygun yapılıyor mu diye sorgulayacağınıza, 30 yıldır bu işi yapan, sektörünüze para kazandıran insanları sorgulayan ve kendi geçmişiyle çelişen bu anlayışa ne demeli…

Havalimanı işletmelerine baktığınızda hala servis kazalarında can çekişen işçileri, yemekhaneden zehirlenen personeli ya da bitmek tükenmek bilmeyen gerginliklere mahkûm edilen insanları görürsünüz.

Koca Devlet Hava Meydanlarında taşeron olarak çalıştırılan yüzlerce personelin halen yol yemek harcırah gibi temel sorunlarını çözemeyen şark kafası işte. Asıl işin yaptırılarak çantacı firmalara köle edilmelerinin ayıbı yetmez gibi bir de dış görevlere kendi düşük maaşından harcayarak çalışmak zorunda bırakılan mağdur emektarlar görürsünüz… Devletin yetkisi ile devletin vatandaşına, kendi çalışanına nasıl göz göre göre haksızlık edildiğine bakakalırsınız. Aynı yemekhanede ya da aynı şirkette farklı muamelelerle insanları rencide ederek gelişmek mümkün mü?

Bu insani ve ahlaki çizgileri ihlal eden, sürekli çalışanını değersiz ve mutsuz hissettiren şark kafasıyla garp başarısını yakalayabilir misiniz? Çalışanın işe katkısını verimini değil maliyetini dert edinen bir anlayışla dünya ile rekabet edebilir misiniz? Mutsuz yüzlerle, insanları mutlu eden bir hizmet verebilir misiniz? Açıkçası bugüne kadarki karnenizin hep kırıklarla dolu olduğunu görüyorum. On binlerce çalışanınızın vicdanında açtığınız derin yaraların sıcaklığını kendini ülkesinin dışına atmak için kıvranan binlerce insanı görüyorum. İltica, sığınma, geçici çalışma vb. ne ise ülkeden tecrübeli iş gücünün kaçmasına neden olan bakış açıları görüyorum. Kalbiyle dili ayrı konuşan, yüzünüze gülen ama arkanızdan saplayan, hak hukuk tanımayan, yazılı da medeni, pratikte vahşi bir zihniyetle yaşıyoruz…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Öne Çıkan Yorumlar

  1. 1 yıl önce

    Emirates vb şirketleri işin içinden gelen profesyoneller olması gerektiği gibi yönetiyor bizdeki gibi torpil,
    liyakatsizlikle makam sahibi olanlar değil. Ayrıca sömürü,mobbing,baskı, işsizlikle tehdit, hak,hukuk tanımama,
    adil olmama, ben yaptım oldu sistemini oluşturanlara çalışanların çoğu oy verdi yani kendileri de bu rezil sistemin yaratılmasında ve yaşatılmasında vebal sahipleri ve birlik olup da tepki de vermiyorlar o yüzden boşa ağlamasınlar. Bu kafayla daha çook yetişmiş,kalifiye insanımız kaçar gider maalesef.

  2. 1 yıl önce

    Valla dostum bir sen yoksun senelerini veren. Yeter artık bu teknik destek olayları. Kimse c/s lerin durumlarını sektöre göre düşük maaşlarını konuşmuyor

  3. 1 yıl önce

    İnanın bunlar yüzünden ülkemden soğudum. Yaptığım işten aldığım maaştanda artık tad almıyorum. Uğradığım haksızlıklıllar sürekli üst yönetimin, özelliklede bu alçak insan kaynaklarının işçiye kastını düşmanlığını içime sindiremiyorum. Her gelen üzerimizden silindir gibi geçiyor iş yaptık diyede yönetim kurulunu kekliyorlar. Bu koltuklar sizede kalmaz nasıl ki can şaşmazı fazıl çiftçiyi Y.A. şerriyle hangarlar yad ediyorsa H.efendi ile Yamağı A.Ö. da bol bol yad edicek. Z. hoca da senee hayal kırıklığı oldun. Yeni işe aldığın bebelere eskileri dinlemeyin deyip suç bastırmaya çalışsanda gerçekleri herkes zamanla görecek. Siizn süslümanlığınızı zamanla anlayacaklar

14 Yorum

  1. Bir allahin kulu cikipta shgm ye su soruyu soramiyor..hicbir kanun geri donuk isletilemez..yayinlandigi tarih itibari ile gecerlidir..kaldiki karma sinav(dunyada hicbir ulke sivil havacilik otoritesi bunu yapmadi)yapilacak sinav o kadar illegal ki sonuc alamiyorsunuz itiraz edebileceginiz merci yok..hicbir sey yok..ama kalirsaniz hayatiniz bitiyor..keskin bir kilic…simdi insan soruyor kimin akliydi nereden cikti bu sinav mevzu..her turlu genelge once ornek yayinlanir sonra da yorumlara gore duzenlenir sisteme sunulurdu..nereden uretildi bu garabetin gerekcesi neydi..uluslararasi kanunlar crs duzenlenmesini yetkileri tanimlamisken adama sormazlarmi eskiye donuk ne yapacaksiniz diye..neyse bikac kisi cikar simdi korkuyormysun der.yahu ceza illegalse niye korkayim..

    Cevapla
  2. 1 yıl önce

    Apron da dolly yok 200 yada 300 tane dolly gelsin artık ake akh bulunmuyor yetişemiyoruz bu bagajlar bu şekilde daha çok kalmaya devam edecek teshisat yok sahada ayrıca istanbul havalimani personel i ile başka ilde 3 tane uçak yapan personel aynı maaşı aliyor kıdem parasi komik rakamlar yeni giren eleman 10 yıllık adamla aynı parayı aliyor bunlara lütfen bakiniz

  3. 1 yıl önce

    Emirates vb şirketleri işin içinden gelen profesyoneller olması gerektiği gibi yönetiyor bizdeki gibi torpil,
    liyakatsizlikle makam sahibi olanlar değil. Ayrıca sömürü,mobbing,baskı, işsizlikle tehdit, hak,hukuk tanımama,
    adil olmama, ben yaptım oldu sistemini oluşturanlara çalışanların çoğu oy verdi yani kendileri de bu rezil sistemin yaratılmasında ve yaşatılmasında vebal sahipleri ve birlik olup da tepki de vermiyorlar o yüzden boşa ağlamasınlar. Bu kafayla daha çook yetişmiş,kalifiye insanımız kaçar gider maalesef.

  4. 1 yıl önce

    İnanın bunlar yüzünden ülkemden soğudum. Yaptığım işten aldığım maaştanda artık tad almıyorum. Uğradığım haksızlıklıllar sürekli üst yönetimin, özelliklede bu alçak insan kaynaklarının işçiye kastını düşmanlığını içime sindiremiyorum. Her gelen üzerimizden silindir gibi geçiyor iş yaptık diyede yönetim kurulunu kekliyorlar. Bu koltuklar sizede kalmaz nasıl ki can şaşmazı fazıl çiftçiyi Y.A. şerriyle hangarlar yad ediyorsa H.efendi ile Yamağı A.Ö. da bol bol yad edicek. Z. hoca da senee hayal kırıklığı oldun. Yeni işe aldığın bebelere eskileri dinlemeyin deyip suç bastırmaya çalışsanda gerçekleri herkes zamanla görecek. Siizn süslümanlığınızı zamanla anlayacaklar

  5. 1 yıl önce

    Ben shgm nin kötü niyetli olduğunu düşünmüyorum sadece düzeltilmesi gerekenler var onları da duzelteceklerdir. Ki yönlendirmelerinize katiliyorum. Yapılması gerekenleri kendinizce siralamissiniz ve her biri de dogru

    Cevapla
  6. 1 yıl önce

    Sefa bey,

    Bir sonraki yazınızda lütfen teknik destekden – teknisyene geçiş sınavlarında yapılan harf düşürmelerini konuşun. 4,5 yıllık tdp yim 6 ay sonra A harfine geçecektim, teknisyene geçiş sınavı yüzünden a0 teknisyen oldum. Ve şimdi tekrar A1 olabilmem için 2025 mayıs ayını beklemem lazım. Lütfen bu konulara değinin. 4,5 yılım çöpe gitti.

    Cevapla
    • 1 yıl önce

      Valla dostum bir sen yoksun senelerini veren. Yeter artık bu teknik destek olayları. Kimse c/s lerin durumlarını sektöre göre düşük maaşlarını konuşmuyor

      • 1 yıl önce

        Biz CS ler için bir şey dedik mi? Kötü bir şey? Yetti artık tdp olayı ne demek? Altında çalışan elemanları böyle mi aşağılıyorsun sen. Siz de birlik diye bir ruh yok ki konuşasınız.

        Ben burada tdp nin de, teknisyenin de, cs in de hakkını aramak için yorumlar yazdım. Demek ki yazmamak lazımmış. Birbirimize karşı düşman olalım olur mu? Uçağa çıktığında nrc verdiğin tdp ve teknisyen işini yanlış yaptığında ağlama o zaman. Tdp 20 bine çalışıyor bu ülkede. Temizlikçiden az maaş alıyor. Taşeronların ikramiyesinden az ikramiye alıyor.

        Sen CS olarak tdp nin de hakkını savunman lazımken bencillik yapıyorsun.

        Cevapla
        • 1 yıl önce

          İyi de sen bu tdp şartlarını bilerek girmedin mi işe ? Ben tdp lere tü-ka demiyorum ki.sadece biraz geçmişe bak senin o cs in verdiği işi yanlış yaparım cs de bulgu yer yetkisi alınır cs liği düşer diye düşünüp aba altından tehdit ettiğin o cs de zamanında habom olaylarında çırpındı senelerini verdi. Ayrıca sen sen diyorsun ki bak cs in verdiği işi yanlış yaparsam yetkisi düşer. Mantığın bu ise zaten senden tdp de olmaz teknisyen de olmaz. Sana verilen o 20 bin bile fazla bu düşünceyle.

          Cevapla
          • 1 yıl önce

            Anladığım kadarıyla seni de yardımcı teknisyen diye habom da istihdam etmişler.Öyle yada böyle CS olmuşsun ve diyorsun ki TDP ler şartları bile bile işe başladı.Şirket habomcu olarak bana kazık attı benden sonra ki daha da beter olsun diyorsun

            Cevapla
            • Yorumlarımdan bunu çıkardıysan senin okuduğun okulda tahsilinde bir problem var.

    • 1 yıl önce

      YAZIKLAR OLSUN YA. TEKNİK DESTEKLER ZATEN TEKNİSYEN OLAMAMALI

      Cevapla
  7. 1 yıl önce

    Hocam yine harika bir yazı elinize sağlık. Ama hala sesimizi duyan yok, teknikte herkes yurtdisina bir şekilde gitmenin fırsatını kolluyor.

    %41 uygulanan maaş zammi ile vergiler yüzünden nette bu orani göremiyoruz. Cebimize giren kaşıkla artarken, cebimizden çıkan miktar kepçeyle artıyor.

    Otorite zamaninda yaptigi kendi hatalarinin faturasını bize ödetiyor. Mng Teknik ve Thy Teknigin sınav yetkisini aldığında 2 yıl boyunca düzenleme yapmaması ve karşılığında özel kuruluşlardan modul sınavı almak bizim suçumuz mudur? O kuruluşlara yetkiyi veren kimdi?

  8. 1 yıl önce

    İdarecilerin de SHGM nin de iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Gerçekten neye hizmet ettiklerinden emin değilim.