TALPA ORGANİZASYON GURURLA SUNAR!

TALPA’nın yeni yönetimi geçtiğimiz günlerde icraatlarına bir yenisini daha ekledi.2000 yılından bu yana Türkiye Pilotlar Günü olarak  kutlanan 26 Nisan, son 3 yıldır Dünya Pilotlar Günü olarak kabul ediliyor. Derneğin, kamuoyunun önüne çıktığı bir vitrin aslında 26 Nisan…
Bastır parayı, izle Funda Arar’ı…
Bu yıl, yeni yönetim bir orjinallik yapmak istemiş olmalı ki, yıllardır üyelere ücretsiz olan kutlama gecesini para ile satmaya karar verdi. Airlinehaber sütunlarında okuduğunuz gibi Mart ayının sonunda  bu karar üyelere kısa mesaj ile duyuruldu.Mesajı alan üyeler şaşırmıştı. Davetiye bedeli de az buz  değildi. İki kişi 400 TL…Aziz TALPA yönetimi, bekarları adam yerine koymuyordu anlaşılan.. Ya da “bul birini   getir işte, davetiyen yanmasın” diye düşünmüş olmalıydılar..Tek gelmek durumunda olanlar ise programa 400 TL’ye katılacaklardı.. Mesajı okuyunca cidden üzüldüm. Demek ki, pilotların meslek  örgütü zor durumdaydı ve ancak davetiye satarak geceyi yapabilecekti. Oysa, gelir gelmez otopark ücretlerine kallavi bir zam yapmışlardı. Yıllar boyunca derneği ayakta tutmak için aidat ödeyen üyelerden bir de üstüne para istemek nasıl bir aklın ürünüydü, anlamak mümkün değildi. Satışlar  başladı, paralı davetiye satışından ciddi gelir bekleyen TALPA’cılar bir süre sonra hayal kırıklığına uğradılar. Dedikodulara  bakılırsa topu topu 5-10 davetiye satılmıştı. Panik başladı, salon boş kalacak,  rezalet çıkacaktı. Düşündüler taşındılar, çareyi satıştan vazgeçmekte buldular. Bunu da yine mesajla duyurdular. Peki bu mesaj atılınca ne oldu dersiniz? Vahşi batıdaki “altına hücum” benzeri, camiamızın mümtaz mensupları davetiye almak için TALPA’ya saldırdılar. Ama birçok üye “Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz? Parayla satamadınız, şimdi salonu doldurmak için figüran mı arıyorsunuz?” diyerek geceye gitmedi. Salondaki boşlukları  ise “Parayla olursa gitmem, beleş olursa giderim” diyen mesleğin mümtaz temsilcileri doldurdular.
Hayrola, ne değişti?
Peki şimdi soralım…Parayla satış kararını aldığınızda gerekçeniz neydi? Paranız mı yoktu, üyeleri bu vesile ile tırtıklamayı mı düşündünüz? Bedava yaptığınızda gerekçeniz neydi? 15-20 günde ne değişti?  Funda Arar hanım halinize acıdı da para almadan şarkı söylemeyi mi kabul etti? Ne oldu beyler,   açıklayın da bilelim !
Bir de şu Gorrion Oteli hanginiz akıl etti Allah aşkına? Mantı Yönetimi geçen yıl Dünya Pilotlar Gününü Kebapçının müştemilatında yapmıştı.Siz bu yıl seviye atlattınız, kentin varoşu sayılacak Yenbosna’ya taşıdınız. Geçen yılı saymazsak her yıl Polat, Sheraton ve Wow Otel gibi mekanlarda yapılan Pilotlar Gecesini merak ediyorum gelecek yıl nerede kutlayacaksınız? Havalimanına yakın olsun derseniz, Başakşehir, İkitelli uygun olur !
Geceye gelirsek, köy düğünü demeyeyim ama Balo ile alakası yoktu. Bu tarz balo gecelerine çocuk getirilmemesi kural iken, çoluk çocuk gelenler, marketten aldıklarını eve bıraktıktan sonra torpidodaki kravatı takıp geceye katılanlar, ne ararsanız vardı…
Yok öyle elini kolunu sallayarak salona girmek …
Bu tür gecelerde, salon girişinde ev sahibi karşılama için eşiyle hazır bulunur. Hadi bilemediniz, Başkan ve eşine, Başkan Yardımcıları ve Genel Sekreter eşleri ile refakat eder. Oysa TALPA’nın gecesinde salona girmek için dizi dizi sıralanmış Yönetim Kurulu üyeleri ve eşlerinin ellerini tek  tek sıkmak gerekiyordu. Neredeyse ayak üstü mülakat yapacaklardı. Öyle ya, Dünya Pilotlar Günü balosuna elini kolunu sallayarak girilemezdi! Garip olan salona girdikten sonra, tuvalete gidenlerin veya dışarıya çıkıp geri dönenlerin “yeni gelmiş “gibi tekrar karşılanmasıydı.
Mavi giy,tak şapkayı, fırla sahneye…
Hele bir sunucu vardı ki, evlere şenlik…İşin kolayını bulmuş, “bir bayan pilot şapkası geçirdin mi  başına, ortama uygun hale gelirsin” düşüncesi ile atmıştı kendini sahneye…Herhalde para vermemek için bu hanımefendiye ricada bulunmuşlar, eee beleş sunucu da bu kadar olur. Sahnede ne yapacağını bilemeyen aradaki boşlukları doldurmak konusunda yetersiz bu hanım eski spikermiş araştırdığım kadarı ile…
“Ben Ayhan Günal olarak…”
Gecenin başlangıcındaki Başkan Ayhan Günal’ın sunuş konuşması gerçekten enteresandı. TALPA Başkanı “ben Mehmet Ayhan Günal olarak…” diye başladı konuşmasına ve salonda kendisini tanımayanlar olabileceği düşüncesi ile ismini tekrar vurguladı. Halbuki, göğüsleri elbisesinden fırlayacak gibi duran sunucu hanım kendisini sahneye davet ederken adını söylemişti. Olsun, fazla takdim göz çıkarmaz, kulak tırmalamazdı ! Türkiye Pilotlar Gününü, Dünya Pilotlar Günü olarak kabul ettiren Gürcan Mantı yönetimine bir teşekkürü çok gören Başkan Günal bundan sonra nasıl bir yönetim sergileyeceğinin de işaretini vermiş oldu !
Sahnede “akşam içtiması”
Ama beni asıl kopartan, Başkanın konuşmasının sonunda tüm Yönetim Kurulunu sahneye dizmesi idi. Başkan asker kökenli olsa “akşam içtiması” diyeceğiz ama tam tersine Başkan da sivil kökenli ! Böylece   3 aylık dönemde otoparka fahiş zam yapmaktan ve yüzlerine gözlerine bulaştırdıkları 3. sınıf bir gece yapmaktan öte icraatı olmayan Yönetim Kurulu üyeleri “Hava İş yasasını” çıkartmayı başarmış ekip gibi alkışlarla sahnede yanyana dizildiler. Sahne düzeni ilginçti. Plaket ve çiçek verilirken özellikle  arka masalar ne olduğunu anlayamadılar.THY Genel Müdür Yardımcısının konuşmasına neden gerek görüldü, anlamadım. TALPA sadece THY pilotlarının derneği mi? Onur, Atlas, Pegasus neden sponsor olmadı, onların esamesi neden okunmadı? Her sponsoru konuşturursanız o gece biter mi? SHGM Genel Müdürü bu yıl yoktu. Hava Harp Okulu Komutanı da gelmemiş, Alay Komutanı Albayı göndermişti. Ulaştırma Bakanı zaten gelmiyor. En son Ali Ziya Yılmaz zamanında gelmişti, o da yanlışlıkla…Tuna Gürel Başkanla yakın ilişkisi olan ve onun zamanında gecelere katılan Bakan Yıldırım, son katıldığı gecede Başkanın Ali Ziya Yılmaz Kaptan olduğunu görünce “Ben Tuna Gürel Başkan diye biliyordum, onun için geldim” demiş ve geceden çabuk ayrılmıştı…
Beleş atın dişine bakılmaz…
Programda Bülent Özdemir ismi vardı ama şarkıları vokalisti hanım söyledi, Bülent bey de gitarıyla  bazen de sesiyle ona eşlik etti. Funda Arar’ın konseri sırasında elektriklerin kesilmesi ise geceye tuz  biber ekti. Planlama da tuhaftı, yemeklerini yarım bırakıp piste fırlayanlar döndüklerinde soğumuş yemeklerine devam ettiler. Yemek demişken, son derece sıradan hiçbir özelliği olmayan bir menü hazırlanmıştı. Dünya Pilotlar Günü için “dünyanın” parasını aldığı tahmin edilen otel, yemeğin sonrasında bir bardak çayı bile konuklardan esirgeyerek ciddi bir tasarrufta bulundu. Bu arada konuklardan otopark paralarını almayı da ihmal etmedi… Aslında talihsizlik sabahtan başlamıştı. Taksim’deki Cumhuriyet Anıtına çelenk bırakılırken başlayan yağmur, Günal kaptanın konuşması sırasında şiddetlenmiş, çelenk devrilmiş, kürsü uçmasın diye görevliler destek olmuşlardı. Merak edenler, videosunu bulup izlesinler. Akşam beleş yemeğe hücum eden muhterem pilotlar çelenk bırakma törenine katılmayı gerekli görmemişlerdi. Hatta TALPA yönetimi bile tam kadro orada değildi. Gariptir, törenle başlayan yağmur, törenin bitimi ile sona ermişti.
Medyada “tık” yok …
Öyle ya da böyle bu 26 Nisan da geçti…Ertesi gün medyaya baktım, pilotların bu en önemli günü    sadece bir internet sitesinde haber olmuştu ! Yani sen-ben bizim oğlan eğlenmiştik, kimsenin haberi   bile olmamıştı.
Diyeceksiniz ki, madem bu kadar eleştiriyorsun sen niye gittin? Her yıl yapıldığı bilinen bir geceyi,   paralı-bedava tartışmasının içine sokan, üyelerini “çıkarcı” konumuna getirerek , eşeğini kaybettirip sonra bulduran yönetimin ve Ayhan Kaptanın konuyu gecede nasıl açıklayacağını, büyük iddialarla   seçim kazanan Günal ve ekibinin asıl görevinin dışında kalan bir organizasyonu nasıl yapacağını görmek için gittim. Bu arada hakkını teslim edelim, protokol  rağbet etmese de, kıdemli kaptanlar gelmese de, bugüne kadar gördüğüm en yüksek katılımın olduğu geceydi.Bu yönden tebrik edelim. Ama katılımın yüksekliğinden şüphelenmedim de değil.. Bu nedenle, masa planlarının resimlerini çektim bir ara inceler gerekirse ayrı bir yazı yazarım.
Ne diyelim, gelmiş geçmiş olsun. Bu da,üyelerine davetiye satarak sinekten yağ çıkarmaya çalışan, mesleğin sorunlarını bir yana bırakıp konser organizatörlüğüne soyunan taze yönetime ders olsun…