featured

SHGM VİRÜSLERİ KARIŞTIRDI…

Değerli okurlar, vaka ve vefat sayılarında düşüş olduğu yönündeki açıklamalar sonrası “normalleşmeye” dönük takvim açıklandı. Üniversite Giriş sınavlarının erkene çekilmesi, turizmde bir an önce hareketliliğin başlaması amaçlanıyor. Temmuz sonunda sınava girecek öğrenciler tüm çalışma programını bu tarihe göre yapmışken ve yüzbinlerce öğrencinin hayatı bu sınava göre şekillenecek iken sınavı 1 ay erkene çekmek gerçekten son derece ilginç… Evini boyatmak için anlaşmışsın, boyacı 7 günde teslim edecek, bir sabah boyacıyı arayıp “Yarın akşam bitsin bu iş” diyorsun…Ne yapsın boyacı… Üstelik gençlerin sınavlara hazırlığı boyacı küpü de değil…
UÇUŞLAR BAŞLARKEN BELİRSİZLİK SÜRÜYOR.
Açıklamalardan anlıyoruz ki, Mayıs sonu – Haziran ortası aralığında iç hat uçuşları başlayacak. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy daha net bir tarih veriyor ve iç hat seferlerinin Mayıs sonunda başlayabileceğini ilan ediyor. İlginç… Bu konuda asıl değerlendirme yapması gereken Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulunun yanısıra Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığından değil, Turizm Bakanından öğreniyoruz uçuşların ne zaman başlayacağını… Peki havayolları ne yapıyor? Merak ettim baktım. Örneğin THY satışlara başlamış ancak rakamlar bana tuhaf geldi. 1 Temmuz tarihli İstanbul- Bodrum seferleri  için 191 TL ila 222 TL arasında… Geçen yıllara göre oldukça düşük. Acaba insanların uçak kullanmaktan korkacağı, tatil planlarını önümüzdeki yıla erteleyeceği ya da  kendi araçları ile seyahat alternatifini düşünecekleri dikkate alınarak mı belirlendi bu tarife? Diğer bir soru da, bu rakamlar uçağın tüm koltuklarının kullanılacağı varsayımı ile mi hazırlandı? Yarın devlet, otobüslerde olduğu gibi “her koltuğun yanı boş kalacak” derse bu bilet fiyatları ikiye mi katlanacak? O tarihe kadar bilet alanlardan fark mı istenecek? Uçağın tüm koltukları tamamen satılmışsa, yolcuların yarısını ayırıp ilave sefer mi konulacak? Soru çok… Ama “istim arkadan gelsin” veya “yük yolda düzülür” mantığı geçerli olursa ne gibi sürprizlerle karşılaşacağımızı şimdiden kestirmek zor. Ayrıca, uçak yolcuları için ne gibi zorunluluklar getirileceği de belli değil. Örneğin maske zorunlu olacak mı, yolcu meydana maske ile mi gelecek yoksa havayolları tarafından mı verilecek? Yolcudan yakın tarihli test mi istenecek yoksa meydanda ateş ölçülmesi ile mi yetinilecek? Salgının ülkemizdeki merkez üssü İstanbul’dan gelenler gittikleri tatil beldesinde karantinaya mı tabi tutulacak? 1 haftalık tatili olan yurttaşa “oteldeki odandan 14 gün çıkma” mı denilecek?
HANGİ COVİDLİ KENDİNİ TANITIR?
Uçak seferlerinin başlaması halinde, uçuş ekiplerinin nasıl korunacağına ilişkin belirsizlik ise sürüyor. Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü 24 Mart 2020 günü yayınladığı Uçuş Operasyon Emniyet Bülteni ile alınması gereken tedbirleri duyurdu. Bülten o günden bu yana güncellenmedi. Oysa virüsle ilgili hergün yeni bir bilgi çıkıyor ortaya… Bültende uçak yolcuları ile de ilgili çok ilginç bilgiler var ! Bir de anons metni hazırlamışlar. Anons şöyle:
“Sayın Yolcularımız,
Solunum yolu enfeksiyonuna neden olan koronavirüsü hakkında sizi bilgilendirmek istiyoruz. Ateş, öksürük, nefes darlığı ve solunum güçlüğü şikayeti olan yolcularımız, lütfen kendinizi kabin ekibine tanıtınız. Bu şikayetleri olan yolcularımızın, diğer yolcularımızın sağlığı için, yolculuklarına devam etmemesi rica olunur.
Ayrıca son 14 günde uçuşların durdurulduğu ülkelerde bulunmuş olan yolcularımız Türkiye’ye alınmayacaktır.
Uçuş sonrası 14 gün içinde ateş, öksürük, nefes darlığı ve solunum güçlüğü belirtilerinin yaşanması halinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının 112 Acil Sağlık Hizmetleri’ni arayarak seyahatleri hakkında bilgi vermeleri, diğer yolcularımızın ise kendi ülkelerinin konsoloslukları ile irtibat kurmaları gerekmektedir. Dikkatiniz için teşekkür ederiz.”
İlginç bir metin.. Uçak içi anons dediğine göre yolcular uçağa alındıktan sonra yapılması planlanmış. Kapılar o sırada kapalı mı belli değil. Şimdi, sayılan belirtisi olan yolcunun kendisini tanıtabileceğini düşünebiliyor musunuz? O yolcuyu uçaktan indirseniz bile diğer yolcuların tamamı da kapılara koşar ! Metinde karantinadan falan da bahsedilmemesi dikkat çekici. Uçuş sonrası 14 gün içinde sayılan üç belirtinin yaşanması halinde 112’yi arayın denilmiş. Yani yurtdışından gelen yolcuların ellerini kollarını sallayarak yurda girişlerinin ve evlerine gidişlerinin önü açılmış. Yabancı uyruklu yolcular için önerilen yöntem ise şahane… Hastaneye falan gelme, konsolosluğunu ara ! Sanki konsolos diplomat değil, tıp doktoru… Peki konsolosluğu olmayan turistler ne yapacak, belli değil…
İYİ Kİ, BU TEDBİRLERLE UÇUŞ YAPILMIYOR !
Bültenin sayfalarında ilerleyelim… COVID-19 Olduğu Tespit Edilen Yolcuları Taşımış Uçuşlardaki Uçuş Görevlilerine Yönelik Takip Önerilerine göz atalım. Bu başlık ikiye ayrılmış. Birinci ihtimal olarak Uçak içerisinde şikâyeti olmayıp uçuş sonrasında SARS-CoV2 pozitifliği saptanan yolcuları taşıyan uçak mürettebatı ele alınmış. Bu uçakta pilotlar yolcu kabinine girmedi ise, görevlerine devam edebileceklermiş. Peki hasta yolcu ile temas eden kabin memuru kokpite girdiyse ne olacak? Cevap yok. Kabin personelinin tamamından ise, 14 gün içinde ateşlerinin çıkıp çıkmayacağını gözlemeleri istenecekmiş. Ancak bu sürede uçmaya devam edeceklermiş! Karantina falan hak getire… Hasta Yolcuyla ilgilendiği belirlenen memur veya memurlar ise, 7 gün boyunca kendilerini izlemeleri şartıyla evde izinli sayılacaklarmış. İyi de bundan şirketlerin haberi var mı acaba? Semptomu olmayıp yedinci gün testi negatif olan kişi çalışmaya başlayacaklarmış. Temastan sonraki 14. güne kadar ateş takibi yapılacakmış. Nasıl, bilim insanları 14 gün kuluçka süresi diye yırtınıyor, SHGM “7. Günde test yaptır, negatif çıkarsa uçabilirsin” diyor…
SHGM SARS’TA KALMIŞ !
Peki, Uçuş sırasında ateş ve/veya solunum bulguları (öksürük/nefes darlığı) gelişen yolcu varlığında süreç nasıl yönetilecek? SHGM, Pilotların olağan dışı bir durum varlığı nedeniyle yolcu kabininde bulunmaları gerekmedi ise risklerinin olmadığını ve çalışmalarına devam edebileceklerini söylüyor. Yolcunun test sonucu çıkana kadar yolcuyla ilgilenen kabin personelinin evde izinli sayılacağı belirtilmiş. Diğer personel için ise herhangi bir tedbir önerilmemiş ve uçmaları uygun görülmüş. Anlaşılan, hasta yolcuyla ilgilenen kabin memurlarının diğer arkadaşlarına bulaştırma riski önemsenmemiş.
Yolcunun test sonucu pozitif çıkarsa, temastan itibaren 7 gün süreyle ilgili personelin uçuşuna izin verilmeyeceği belirtilen bültende Evde izole olarak semptom takibi yapılacağı, ilgili kabin personelinden 7. gün SARSCoV-2 testi çalışılacağı, Personelde 7. günden önce semptom çıkması durumunda testin hemen yapılacağı eklenmiş.
Yapılacak teste dikkat ettiniz mi? Corona virüs için Covid 19 kodlaması yapılarak ve PCR isimli testin yapılacağını kundaktaki bebeler bile öğrendi ama bizim SHGM 2003’te kalmış ! Anlaşılan 2003’teki SARS Cov için hazırlanmış olan bülteni değiştirerek günümüze ve covid 19’a uyarlamış. Ama bunu yaparken de bazı yerlerde SARS’ı silmeyi unutmuş. Ciddiyete bakar mısınız? Böyle mi koruyacaksınız uçuş ekiplerini?  Kargo uçuşlarının ise en az sayıda personelle yapılması ve personel sayısının 2 katı kadar koruyucu malzeme verilmesi istenilmiş. İyi de bir cerrahi maskenin en fazla 2 saat kullanılabileceği açıklandığına göre 10 saatlik bir uçuşta 2 maske ile nasıl idare edecek personel? Dönüş bacağını saymadım bile… Bültende ayrıca son 14 gün içerisinde yoğun yerli vaka görülen ülkelerden gelen uçuş mürettebatının tüm önlemlere uyduğunu resmi beyan etmesi halinde uçuş sonrasında evine gidebileceği de belirtilmiş. Gerçekten çok merak ediyorum, böyle bir ülkeden gelen kaç kişi 14 gün öğrenci yurdunda karantinayı göze alarak samimi beyanda bulunabilir? SHGM böyle de, havayollarımız nasıl zannediyorsunuz? Mesela THY, uçuş ekiplerinin uçuştan hemen önce ateşini ölçüp kandaki oksijen oranına (satürasyon) bakmakla yetiniyor. Bu konuda HAVASEN’in yaklaşık 1 ay önce önerdiği tedbirleri ise dikkate alan yok maalesef. Operasyonlar başladığında, uçuş ekipleri anlaşılan kelle koltukta uçmaya devam edecek. Kaybettiğimiz havacılık çalışanları da ders olmamış sektöre…
Bitmedi, SHGM’miz yolcuları da unutmamış. Covid 19 semptomları gelişen yolcu ile aynı uçakta seyahat eden ve yolcunun iki ön, iki yan ve iki arka koltuklarında oturan yolculara da ulaşılarak 14 gün evde izole olarak takip edileceğini belirtmiş. Eğer risk böyle ise havayolları yandı ! Demek ki yan koltuğu boş bırakmak yetmeyecek, bilet alan her yolcunun arka ve ön sıraları da boş bırakılacak. Biliyorsunuz otobüslerde yan koltuğun boş bırakılması kuralı Eylül ayına kadar uzatıldı. Aynı tedbirler havacılıkta uygulanırsa işimiz zor görünüyor.
19 Mayıs günü Samsun’da Milli Mücadelenin ilk adımını atarak ülkemizi bağımsızlığına kavuşturan, çağdaş, başı dik bir devlet kuran büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve silah arkadaşlarını minnet ve rahmetle anıyor, aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun…

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

24 Yorum

  1. 5 yıl önce

    SARSCoV-2 virüse verilen isimdir, Covid-19 ise hastalığın adıdır. Aynı HIV virüsü ile AIDS hastalığı gibi. Bültende kullanılan ifadeler bu açıdan değerlendirildiğinde, sayın yazar SHGM Sars’da kalmış eleştirisinde haklı görünmüyor.

    Cevapla
  2. 5 yıl önce

    Artık seçim yapma zamanı! Sana destek olan ne bir devlet yok, politika yok. Seçimi insan kendisi yapacak. Bana göre 3 seçenek var, 1) “ben öyle ya da böyle uçarım, işimi kaybetmektense bu riski göze alırım”
    2) ” ben bu şartlarda uçmam, bu riski göze alamam, yoluma başka türlü bakarım”
    3) “ne bu şartlarda köle olucam, ne de işimi bırakıcam, savaşıcam, olması gerek. Düzen için, suistimalleri de önlemek adına, bu süreçte birlik olup hem daha akılcı ve risksiz şartlarda uçucam hem de virüs bahanesi ile iyice hakkımın sömürülmesine izin vermicem”
    Birini seçin işte…

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      4. seçenek: İşletme yöneticilerine, İK yöneticilerine yalakalık yapacağım, hem işimi kaybetmeyeceğim, hem de olabildiği kadar az uçarak riski minimize edeceğim.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Üçüncü seçenek onurlu ve şerefli insanların tercihidir. Bu girdaptan birleşerek, birlikte hareket ederek çıkabiliriz.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      En uygun ve geleceğe yönelik olan birlik olup,mücadele etmektir,ortadan kaybolan bşk.ı olan hava iş i bırakıp,kurtulmak,bağımsız olmak,ama tüm kokpit olarak,sonra onlar düşüneceklerdir,şu andaki işi oluruna bırakma yolu köleliğe giden yoldur,biline

      Cevapla
  3. Bu tedbirler çocukları şekerle kandırmak gibi olmuş, bunu yazanlar bu uçuşlarda uçmayacaklar galiba. Bu anons yapılmadan önce tedbir alınması lazım. Yazıda da belirtildiği gibi, uçağa binebilen hasta bir yolcuyu tespit etmek de, uçaktan indirmek de çok zordur. İn dediğinde yüzüne tükürür, al sana bela, bulaşı, hastalık. Neredeyse her gün uçuyorsun, bu 14 gün ne zaman başlayacak. Uçanlar her gün 14 gün mü sayacaklar? Aileleri ne olacak? Çok soru var.

    Cevapla
  4. 5 yıl önce

    Valla herşeyi eleştriyoruz kardeşim. Hiç kimsenin bi fikri yok ama her konuya bi eleştirisi var. Öyle veya böyle hayat bi şekilde başlayacak. Kabin ekibi de Tgs de yolcuyla temasta kalabilecek herkes gerekli önlem alacak. Ne olsun uçuş olmasın kargo yapalım sadece herkes maaş mı alsın. Öyle bi dünya yok. Zaten öyle bi ekonomimizde yok. Gerçeğe dönelim işten mi çıkarsın oda olmaz en iyisi çalışalım gerekli tedbirleri alarak. Kim açıklama yapmış beğenmeyiz sanki evde oturup du ben bi açıklama yapayım diyor. Konuşulmuş birisi çıkmış açıklamış işte. Ne yapılsın istiyorsunuz. Haber sitenizde her konu tam mı. Sizde bir sürü eleştiriye maruz kalıyorsunuz. Yani uzun lafın kısası yapıcı eleştiri yapın yakıcı değil. Eleştirmek güzeldir ama zarar vermeden. Ülkedeki herkes daraldı bunaldı, havacılık çalışanları olarak sizde biraz yapıcı haber yapın insanlara moral verin bi çocuğa annen öldü demekte annen melek oldu demek aynı anlama gelir ama çocuk için farklı sonuç doğurur. SAYGILAR

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Doğru yazmış arkadaş. Yarın havacılık sektöründe işten çıkartmalar başladığında -İşten atıldınız- yerine -bundan sonra özgürsün, her gün kalkıp işe gelmek yok, öğlene kadar yat, sonra çık dolaş, temiz havanın, güneşin tadını çıkart, çocuklarınla ilgilen, bi daha mı geleceksin dünyaya?- diyelim. İnsan Kaynakları birimi not alın bunu.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      ‘Ekonomimizd’e yazılmaz ‘ekonomimiz de’ yazılır. Ayrıca para olsun ölümüne giderim diyen bu anlayışın umarım genel tabloyu yansıtmıyordur.Seni okuyan işveren yarın hiçbir önlem almadan da uçmaya zorlar seni.

      Cevapla
  5. 5 yıl önce

    Çok fena çuvallamışsınız. Zaten virüsün adı Corona değil sarscov2. Lütfen araştırıp yazı yazın.

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Çok bilmiş Selim. Virüs SARS ailesinden ama adı Covid 19 olarak konulmuş. Senin ailende iki tane Selim var mı örneğin? baban veya kardeşlerinden biri de Selim mi? Aç TV’leri bak hergün onlarca profesör konuşuyor bir tane Sars cov 2 diyen var mı? Sağlık Bakanı bile covid 19 diyor.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Sevgili çakma doçent kaptanım COVID hastalığın adı. SarsCov2 virüsünün neden olduğu hastalık. Açılımı da (Co)rona (Vi)rus (D)isease’dir. HIV virüsünün neden olduğu AIDS hastalığı gibi. Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın.

      Cevapla
  6. 5 yıl önce

    Ya İngilizce seviyen literatür taramak için yeterli değil ya da araştırma yapmadan, dünya örneklerine bakmadan yazıyorsun. Uluslararası Virüs Sınıflandırma Komitesi (International Committee on Taxonomy of Viruses) tarafından SARS-CoV-2 şeklinde adlandırılmıştır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de Covid 19’a sık sık SARS-CoV-2 şeklinde atıf yapıyor. Özetle Covid19 = SARS-CoV-2 Öyle bebekler bile biliyor gibi mübalağa kullanıp SHGM’ye yüklenmeden önce araştırma yap.

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Takıldığın yere bak Airbus’çı. Yarın bu yetersiz önlemlerle adını tartıştığın virüsü kapar, yakınlarına da bulaştırırsan senin mezartaşına SARS COV2’den Niyazi oldu yazarlar. Yazıda ne anlatılıyor sen neresinden tutuyorsun? Bu bültendeki kurallarla uçulamaz anlamadın mı? Daha çok young’sın biraz yaş alınca (bu arada Covidden gitmezsen) anlarsın.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      SHGM’de mi çalışıyon Airbasçı?

      Cevapla
    • Evlat, anlaşılan doktorsun. Bence pilotluk yerine asıl mesleğini yap. Literatüre çok hakimsin. Yazık oluyor sana.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Young arkadaş, konuyu sulandırma. Yazıda; önerilen önlemlerin yetersiz ve bu salgınla ilgili yeni saptamalara uygun olmadığı belirtilmiş. Bu önlemlerle uçmanın pilot ve kabin memurlarını riske edeceği söylenmiş. Bu önlemleri yeterli görüyorsan bunları açıkla biz de rahatlayalım.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      İşte bu kafa, her koşulda uçarım diyen kafadır. Canlarını, ailelerini düşünen titizlenen, kaygılanan meslektaşlarını zor durumda bırakacak gamsız, vurdumduymaz kafadır. En tehlikelisi de bu kafadır.

      Cevapla
  7. 5 yıl önce

    14 günlük karantina süresinin 7 güne indirilmesini hangi bilimsel veriye ve kaynağa göre belirlediniz?İnsan canı bu kadar ucuz mu?

    Cevapla
  8. 5 yıl önce

    Yazıyı okuyunca bültene baktım. Kimi yerde SARS COV2 diyor, kimi yerde COVİD 19 diyor. Karantina sözü geçmiyor, Akciğer Tomografisi hiç yok. Son 1 ayda ortaya çıkan yeni belirtiler olan koku ve tat kaybı da yok.Adet yerini bulsun diye yazmış koymuşlar işte.

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Testlerin doğruluk oranının % 60-%70 olduğu gerçeğini tüm bilim adamları kabul ediyor. Bu yalancı pozitiflik konusunda bir değerlendirme yok bültende.

      Cevapla
  9. 5 yıl önce

    çok doyurucu olmuş, yazıda belirtilen ayrıntılar dahilinde uçak yolculuğu sağlık sınırlamalarına uygun şekilde Y A P I L A M A Z !!!

    Cevapla
  10. 5 yıl önce

    Sars-Cov2 zaten Covid19 adıyla bebeklerin bile öğrendiği virüsün adı .

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Bültende en az 20 yerde Covid19, 2-3 yerde de Sars cov yazıyor. Madem ikisi de aynı her yerde Sars yazsalardı???

      Cevapla