featured

Rusya dünyanın en güçlü bombardıman uçağını havaya kaldıracak

 

Rusya’da ilk sıfırdan inşa edilen Tu-160M stratejik bombardıman uçağının ilk uçuşunun önümüzdeki yıl yapılması planlanıyor.

Rusya’da ilk sıfırdan inşa edilen süratli, ağır silahlarla donatılmış uzun menzilli stratejik bombardıman uçağı Tu-160M’nin ilk uçuşunun önümüzdeki yıl yapılması bekleniyor. Sputnik, ‘Beyaz kuğuların’ geri dönüş hikayesini araştırarak okurlarıyla paylaştı.

Yeni donanımlar

Dışarıdan bakıldığında Sovyet yapımı uçaklardan çok farklı olmadığı düşünülebilecek olan modernize edilmiş Tu-160M’deki başlıca yenilik, 1983’te geliştirilen iki devreli üç şaftlı turbofan motorlar yerine modern, daha ekonomik ve kapasiteli NK-32-02 motorlarıyla donatılacak olması.

Güçlü motorları sayesinde Tu-160, dünyanın en hızlı bombardıman uçağı statüsünü koruyor, saatte 2 bin 200 kilometreye kadar hızlanabiliyor ve art yakıcı sayesinde avcı uçaklarından kolayca kaçabiliyor. Uçaktaki silahlarla ilgili bilgi yayınlanmasa da, saldırı donanımının eskisi gibi X-101 ve X-102 seyir füzeleri olduğu biliniyor. ‘Beyaz kuğular’ ayrıca uzun menzilli gemisavar füzeleri de kullanabilecek, güdümsüz bombalar ise Su-24 ve Tu-22 bombardıman uçaklarındaki gibi SVP-24 ‘Gefest’ tabanlı navigasyonlu bilgisayar sistemi sayesinde yüksek hassasiyetli silahlar haline gelecek.

Modernize edilen Tu-160M’ler için yeni mühimmatlar da geliştiriliyor. Geleceğe dönük geliştirilen uzun menzilli hipersonik füze X-95 ses hızını beş kat aşarak, hava savunma sistemlerinin işini çok zorlaştıracak.

Bu arada X-95 füzeleri nükleer başlık da taşıyabilecek. İçindeki güvenlik, navigasyon, hedef belirleme sistemleri ve otomatik komuta-kontrol sistemi unsurları ile donatılacak olan Tu-160M uçağının muharebe yeteneği, Rusya Savunma Bakanlığı’nın verilerine göre selefinin önceki modifikasyonlarına göre bir buçuk-iki kat fazla olacak.

En önemlisi ise Rus savunma sanayiinin bu karmaşık uçakları bağımsız olarak üretebildiğini göstermiş olması.

Sınıfındaki en iyi uçak

Tu-160, rakiplerine göre 275 ton maksimum kalkış ağırlığı ile en hızlı olmakla kalmayıp, aynı zamanda en büyük ve en güçlü süpersonik uçak olma özelliğini taşıyor. Ana görevleri düşmanın cephe arkasında ve uzak bölgelerde çok önemli hedeflerin yok edilmesi olan ‘beyaz kuğular, döner fırlatıcılar sayesinde nükleer olanlar da dahil olmak üzere 12’ye kadar seyir füzesi taşıyabiliyor.

Rus bombardıman uçakları ilk görevlerini Suriye’de yerine getirdi, Kasım 2915’te X-555 ve X-101 füzeleri ile IŞİD militanlarının tesislerini vurdu. Daha sonra Suriye’de birçok kez kullanılan Tu-160’lar Rusya sınırlarının yakınındaki tarafsız suların hava sahasında düzenli devriyeler gerçekleştiriyor.

Rusya Savunma Bakanlığı’nın verilerine göre şu anda stratejik uçak filosunda bulunan 16 ‘beyaz kuğunun’ tamamı derin modernizasyondan geçecek ve gelecekte uzun menzilli hayalet uçağı PAK DA dahil olmak üzere yeni uçaklarla birlikte onlarca yıl kullanılabilecek.

Uzun menzilli ‘hayalet’ uçak PAK DA

Yeni bombardıman uçağı PAK DA, ‘uçan kanat’ aerodinamik şemasına göre inşa edilip, ses altı hız ve uzun uçuş süresine sahip olması bekleniyor. Uçağın radar görünürlüğü seviyesinin düşürülmesi, karada yapılan bir seri test ile doğrulandı.

PAK DA’nın gizliliği sayesinde, kara hedeflerini cezasız bir şekilde vurabileceği ve düşmanın hava savunma bölgesini fark edilmeden terk edebileceği varsayılıyor. Şu anda dünyada bu niteliklere sahip tek bir bombardıman uçağı var, ABD yapımı B-2 Spirit. Ses altı hızla hareket edecek olan PAK DA, uzmanlara göre 15 bin kilometreye kadar mesafeleri aşabilecek, ayrıca radarlara görünmezliği sayesinde füzeyi fırlattığı bölgeyi en kısa sürede terk etmesine gerek kalmayacak.

Yeni motor sayesinde 30 saati bulan uçuş süresine sahip olması beklenen uçak, halihazırda Rus ordusu tarafından kullanılan Tu-95 stratejik bombardıman uçağının yerini alacak.

Bu uçaktan uçurulabilmesi planlanan insansız hava araçları (İHA), bağımsız olarak düşman hedeflerini tespit edebilecek, aralarında görev paylaşımı yapacak ve bir hedefe farklı yönlerden yaklaşabilecek. Böylelikle taşıyıcı uçağın hava savunma sistemlerinin menziline girmesine gerek kalmayacak.

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir