featured

Rus askerleri tarafından imha edilen efsane uçak mriya’nın hikayesi

 

OLEG ANTONOV VE EFSANE UÇAK MRİYA

Her şey iki süper gücün, Amerika ve Sovyetler’in uzaya hakim olma sevdası ile başladı. Eğer tasarım yapmasaydım, ressam olmak isterdim”

(Oleg K. ANTONOV)

Her şey iki süper gücün, Amerika ve Sovyetler’in uzaya hakim olma sevdası ile başladı. Amerika’nın Enterprise, Columbia, Challenger, Discovery, Atlantis, Endeavour ve Pathfinder uzay mekiklerinin yanı sıra Sovyetler’de de Buran, OK-GLI, Ptiçka, Baikal, 2.02, 2.03 ve OK-TVA adlı mekikleri yarışta öne geçmek için uzayda mekik dokudular.

Yapımına 1986 yılında başlanan ve 15 Kasım 1988’de uzaya çıkan ve önce Baikal, daha sonra da “Buran” (Kar fırtınası, boran) adı verilen mekik Kazakistan’daki Baykonur Uzay Üssü’nde 5 yıl bekletildi. 2002’de hangarın tavanı çökmüş, Energia adlı fırlatma roketi çatı altında kalmış ve bu kazada 7 işçi hayatını kaybetmişti. Karayoluyla taşınması mümkün olmayan Buran uzay mekiğinin taşınması için, havacılıkta Igor Sikorsky gibi haklı bir şöhrete sahip Oleg Konstantinovich Antonov’un şirketi 1885-88 yılları arasında, Antonov An-225 model ve UR- 82060 tescil numaralı uçağı tasarladı.

Antonov, bekleneni yaptı ve büyük bir uçak üreterek Buran uzay mekiğini uçağın sırtında taşınmayı başardı. Ancak üretimin ardından uzay programı aksadı ve uçağın yapacağı iş kalmadı. Bu nedenle uçak yeniden tasarlandı ve gövdeye bir kargo kapısı eklendi.

Bu sayede de büyük yükler taşıyabildi.

Şimdi, bu işi gerçekleştiren kuruluşun beyni Antonov’u yakından tanıyalım.

Rus havacılığına önemli katkı sağlayan tasarımcı ve planörcü olan Antonov, 7 Şubat 1906’da Moskova’nın Podolsk bölgesi Troitsa köyünde dünyaya geldi.

20 yaşında yelkenli uçak tasarlayarak tanındı.

Ardından 1924 yılında OKA-1 Golub’u (Güvercin) adlı planörü üretti.

Bir yıl sonra da Leningrad’ta hidrolik havacılık bölümü de olan Politeknik Enstitüsü’nde gemi inşaatı bölümüne girdi. Bu dönemde eğitim planörlerini üretti. 1930 yılında mezun oldu ve Leningrad’daki bir fabrikada planör atölyelerinin tasarım bölümünde başmühendis olarak göreve başladı.

Ardından Moskova’ya giderek değişik modellerde planörler geliştirdi.

Başarılı bir grafik çizerek, 1933 yılında Moskova (Tushino) planör fabrikasına baştasarımcı olarak atandı. 1923 ile 1938 yılları arasında 50’den fazla planör modelini geliştirdi. Antonov 1938 yılında A.S. Yakovlev Tasarım Bürosu’na baştasarımcı olarak atandı ve fabrikalarda çalışmalarına devam etti. Oleg Antonov, 1946’da Antonov Design Bureau adıyla kendi bürosunu kurdu.

İlk olarak 1947 yılında tasarladığı Sel’sko-Hoziaystvenniy samoliot (SHA) adlı tarım uçağının uçurmayı başardı. Bu uçak bir yıl sonra Kiev’deki uçak fabrikasında AN-2 ismiyle seri olarak üretilmeye başladı ve modellerde adının baş harfleri olan OKA yerine, soyadının ilk iki harflerin olan AN kodunu kullandı. Bu uçak günümüze kadar üretimi devam eden tek, çift kanatlı uçaktır. AN-2 uçağı Rusya’da, lisanslı olarak ise Çin ve Polonya’da da üretilmiştir. 1952 yılında Antonov’ un tasarım ofisi ve ekibi Kiev’e taşındı. Kiev’de neredeyse her şeye sıfırdan başladılar. Bu süreçte birçok yeni mühendis Antonov’un tasarım ekibine katıldı ve güçlü bir mühendislik ekibiyle yollarına devam ettiler.

AN-8 nakliye uçağının (1956), AN-10 Ukrayna yolcu uçağının, AN-12 askeri uçak gemisinin (1957), AN-14 Pchiolka’nın çok amaçlı kısa kalkış ve iniş uçağının (1958) ve dünyada ilk kez yapısında yaygın olarak kaynak ve yapıştırılmış yapısal parçalar kullanılan AN-24 yolcu uçağının (1959) projelerini yürüttü. Bu projeleri incelediğimizde Antonov’un 1950 – 1960 yılları arasında önemli işlere imza attığını görüyoruz.

1960 – 1965 yılları arasında, dünyanın ilk süper ağır, geniş gövdeli AN-22 Antei (Antheus) nakliye uçağı geliştirildi.

Uçak, 41 dünya havacılık rekoru kırdı. Antonov Tasarım Bürosu, AN-14М ve AN-28 uçakları; AN-14 (1973) uçağını geliştirildi. AN-30 hava fotoğrafçılığı uçağı da AN-24 (1967) temel alınarak tasarlandı. Benzer şekilde AN-24Т (1965), AN-26 (1969) nakliye uçakları ile sıcak ve yüksek çalışma koşulları için geliştirilen AN-32 nakliye (1976) uçakları da AN24 uçağının temeli üzerine inşa edildi.

Antonov ailesinin uçakları; Kiev, Kharkiv, Irkutsk, Voronezh, Ulyanovsk, Novosibirsk, Arsenyev, Dolgoprudnyi, Omsk, Taşkent, Ulan-Ude, Mieleс (Polonya), Shijiazhuang ve Nanchang’da (Çin) gibi değişik üretim tesislerinde üretildi. Oleg Antonov’un rehberliğinde 1982 yılında geliştirilen son uçak 150 ton kargo taşıyabilen AN-124 Ruslan’dı. Hayatı boyunca birçok ödüle layık görülen Antonov 4 Nisan 1984 tarihinde geride büyük başarılar bırakarak hayata veda etti.

Antonov Tasarım Ofisi’nin belki de en önemli başarısı, 285 tonluk ağırlığıyla dünyanın en büyüğü olan ve bir seferde en fazla kargoyu taşıyan Mriya (Hayal veya Rüya) adı verilen ve planlanan ünite teslim edilmediği için sadece bir adet üretilen Antonov AN 225 tipi uçaktı. Bu uçak, her biri 229770 Newton itme kuvveti uygulayan altı adet Lotarev D-18T turbofan motora sahipti.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra, 1994’te hangara çekilen ve ilk uçuşunu 21 Aralık 1988 tarihinde yapan AN-225’in, 253 ton ağırlığında 4 tank taşıma, 187,6 ton mono blok kargo taşıma, 42,1 metre uzunluğunda yük taşıma gibi başarıları bulunmaktadır.

250 ton maksimum yük kapasitesine sahip olan ve saatte 850 kilometre hıza ulaşabilen Mriya adlı dev uçak 12 bin metreye yükselebiliyor, 200 ton ağırlıkla 4 bin kilometre mesafe katedebiliyordu.

84 metre uzunluğunda, 88 metre genişliğinde ve 18,1 metre yükseklikteki uçağın rahat bir şekilde inip, kalkması için 3 bin 500 metrelik bir piste ihtiyaç duyuluyor. AN-225 uçağı bir seferde 280 ton yakıt alabiliyor ve bir saatte 18 ton yakıt tüketebiliyordu.

Uçağın maksimum menzili 15 Bin 400 kilometre olup, maksimum kalkış ağırlığı ise 640 bin kilodur. Herkes bu uçaktan bir adet daha olduğunu sanıyordu, ama ne yazık ki sadece gövdesi var. Antonov şirketinin bir yöneticisi ikincisini yapmak en büyük görevimiz derken Mriya dünyanın en büyüğü olmayı sürdürüyor ve seferden sefere koşturuyordu. Bu seferlerden birinde İstanbul Havalimanı’na yakıt ikmali için gelmiş ve görenleri şaşırmıştı.

İşte, dünyanın bu en büyük uçağı olan AN-225 Rusya ile Ukrayna arasında çıkan savaşın kurbanı oldu. Hostomel (Kiev-Oblast) Antonov Havalimanı’nda bekleyen dev uçak, kıskanç Rus askeri komuta kademesinin anlamsız emriyle bombalanarak kullanılmaz hale getirildi.

Ukrayna’nın Ankara Büyükelçiliği bir tweet atarak olayı şöyle dile getiriyordu.

“Dünyanın en büyük uçağı Mriya (Rüya), Kiev yakınlarındaki bir havaalanında Rus işgalciler tarafından imha edildi. Uçağı yeniden inşa edeceğiz. Güçlü, özgür ve demokratik bir Ukrayna hayalimizi gerçekleştireceğiz.”

Bu haksız işgalde Ukrayna halkını yerinden yurdundan eden Rusların bir uçağı intikam alırcasına bombalamaları gerçekten anlaşılmaz bir durum.

Son Dakika Havacılık Haberleri | Türk Hava Yolları, Pegasus, Sunexpress, Corendon, Havacılık, Havayolları, Havalimanları, Havaalanları, THY, Hostes, Pilot, Uçak, Kabin memuru, SHGM, DHMİ MUSAALIOGLUBIYOGRAFIÇünkü bu uçak sivil bir hava aracıdır ve de askeri amaçla kullanılmamaktadır. Dünyanın ilgisini çeken, iniş ve de kalkışları sosyal medyada büyük beğeni toplayan dev uçağın yeniden beş yılda uçabilmesinin faturası 3 milyar dolarlık bir harcamayla mümkün diyenlere inanmak istiyor ve bu sevimli devin yeniden uçmasını, savaşın da bir an önce bitmesini temenni ediyorum.

Gözümüz ve aklımız sende haydi uç Mriya. Hayalimizi rüyamızı gerçek eyle.

Barış içinde bir dünya dileğiyle.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarım (M.A.).

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

2 Yorum

  1. 3 yıl önce

    Bu güzel An-225 yazınız için teşekkürler Musa bey, kaleminize sağlık. 14 ana iniş takımı, 32 tekerleği, devasa boyutları ve sevimliliği ile tüm dünya havacılığının kalbinde yer bulan Mriya-Rüya uçağa çok yazık etiler. An-225’in Ukrayna tescilinde olmasına karşın o bir Rus uçağı idi ama, Ukrayna’da kalmasını hazmedemediler sanırım. Savaş sona erse bile, Ukrayna’nın savaş nedeniyle batık ekonomisi 3 milyar dolar bulup yeniden üretilmesi neredeyse imkansız gibi. Sadece gövdesi olan ikinci uçağın da imha edilip edilmediğini bilmiyoruz. Yedek gövde kurtuldu ise bir şans var demektir. Tekrar teşekkürler Musa bey.

    Cevapla
  2. 3 yıl önce

    Beğenerek okudum.Teşekkür ederim Musa bey

    Cevapla