KENDİ KURUMLARINIZI ÇALIŞTIRAMIYORSUNUZ…
ÇÖZÜM; HEP BİRLİKTE SENDİKA ÜYELİĞİNDEN ÇEKİLİP DAYANIŞMA ÖDEMEK…
Sayın okurlarım;
Geçen hafta yazdığım yazımda Hükümetin Temmuz – Ağustos – Eylül aylarında da aynı kısa çalışma döneminin devam edebileceğini söylemiştim. Bu süreç netleşti ve ilgili dönemde işten çıkartılma olmayacak. Bu tabii ki; sevindirici bir gelişme. Çünkü kısa çalışma dönemi bir kez daha uzatılmasa ve işten çıkartılma süreci başlasaydı; kimin veya kimlerin potaya gireceğini bilemiyoruz.
Umarım ve dilerim ki; pandemi hafifler hatta sıfırlanır da, hem şirketler, hem de çalışanlar rahat bir nefes alırlar.
Çalışanların psikolojileri çok bozuk… İş barışının sıfır olduğunu görmemek mümkün değil. Sitemizin yorum hanesine baktığınızda stresten herkesin birbiri ile dalaştığını rahatlıkla gözlemleyebilirsiniz. Çok uzun süreler THY’de çalışmış biri olarak bu tür bir durumla hiç karşılaşmamıştım. İşverenin de, çalışanın da işi zor. Sendika ise kendi dünyasında.
Çalışanlar bu stresle, kendilerini ilgilendiren her habere yorum yapar oldular. Yorumlar isimsiz olduğundan, çalışanların iç dünyası daha da netleşiyor. Bu stresli ortamdan bizler de nasibimizi alıyoruz. Yerli haber az olunca yabancı haberlere yoğunlaşıp diğer şirketlerdeki gelişmeleri yazdıkça hedef tahtası oluyoruz. Havacılık haberleri içinde çalışanları mutlu edecek haberler olduğu gibi, moral bozacak haberlerde olabiliyor. Şüphesiz ben kişisel görüşlerimi her hafta sizlere kendi ismimle sunuyorum. Bu görüşlerim tabii ki beni bağlar. Ancak, sitemizde yayınlanan haberlerin kaynağı biz değiliz.
Ben editör arkadaşlara, havacılık haberleri kategorilerini tarayın ve güncel konulara hitap edenleri yayınlayın diyorum. Onlar da güncel ve okunurluğu yüksek haberleri bulup yayınlıyorlar.
Toplumda uçak veya havacılık denince iki meslek ön plana çıkıyor. Pilot ve kabin memuru… Sokaktaki vatandaş size nerede çalışıyorsunuz diye bir soru sorup, siz ona THY veya bir başka havayolumuzda çalıştığınızı söylediğinizde, karsınızdaki kişi, erkekseniz “Pilot musunuz?”, kadınsanız “Kabin memuru musunuz? diyor. Çünkü onlara göre havacılık pilot ve kabin memuru demek… Teknisyen, dispeçer, hava trafik kontrolörü, mühendis, loadmaster gibi havacılığın olmazsa olmaz branşlarında çalışanların adı hiç anılmaz. Vitrinde hep pilot ve kabin memuru olunca halkımız da onlarla ilgili haberlere ilgi duyuyor.
Bu durumda haber akışları da bu mesleklere yönelik oluyor. Bu sadece bizde değil, yurt dışında da aynı… Görüleceği üzere; yabancı yayın organları da örneklemelerini havacılıkta başka branşlarda çalışanlar yokmuş gibi sadece kokpit ve kabin odaklı yapıyorlar.
Elimizdeki haber malzemesi bu olunca bizler de aynı haberleri sizlere sunmak zorunda kalıyoruz. Çalışanların stresi o kadar yüksek ki “ İşten çıkarılma, ücretsiz izin, maaşlarda kesinti vb… haberleri yapmayın” diyorlar. Psikolojileri, yaşanan bu süreçte, bozuk… İnanın ki, pilot ve kabin ile ilgili güzel bir haber bulduğumuzda zevkle yayınlıyoruz. Kimsenin bu popüler branşlarda çalışanların aldıkları ücretlerde gözü falan yok. Hele hele benim hiç yok. Diğer branşta çalışanlar sadece kendi düşük ücretlerinden yakınıyor. Onlardan alıp bize verin diyeni hiç duymadım.
Aslına bakacak olursanız, iş değerlendirmesi yapılmamış bir şirkette bu doğal. Onlarca defa yazdım. “Havacılık sektörü sadece bizde yok, yurt dışında da var.” dedim. “Onların maaşlarına değil, meslek grupları arasındaki ücret orantılarına bakın.” dedim. Hala da diyorum… Anlayamıyorlar mı, yoksa anlamamazlıktan mı geliyorlar bilemiyorum. Maaşlardaki Taban-Tavan oranının 1/7 olduğu dönemde kaptanlara devamlı gaz verip, “Hocam bu maaşa da çalışılmaz ki” dediğimizde, Onlar da “Heeee biz zam alalım siz de nasiplenin değil mi?” dediklerinde birlikte gülüşürdük.
Bu sistemde en üst düzey maaş alan çalışan, örneğin 7 TL maaş alıyorsa en alt düzeyde çalışan 1 TL maaş alıyor olacaktır. Bu uygulama THY tarihinde yapılmıştır.
Hak – Adalet kavramları ve iç sürtüşmeler ancak bu şekilde bir skala eşliğinde çözülebilir. Dengeler hep aynı kalır, kimse itiraz edemez. O zamanlar, kaptan maaşının yüksek olması kimsenin umurunda olmazdı. Çünkü ücret sistemi belirli bir düzene oturtulmuştu. Durduk yere pilot veya bir başka branşta çalışanlar kaçıyor diye yeni bir ücret değerlendirilmesine gidilse aynı orantı herkes için geçerli olurdu.
Bu skalayı şart koşan ve işverene Toplu İş Sözleşmesi ile uygulatan, o zamanın sendika başkanı Zihni Barın kaptandı, kendisini rahmetle, şükranla anıyorum.
BU UYGULAMAYA KARŞI OLAN BİR ALLAHIN KULU VAR MIDIR?
Tabii ki burada suçlu pilot veya kabin memurları değil, suçlu olan diğer branşlarda çalışanlar ve sendikalar… Çünkü diğer çalışanları, haksızlıklara karşı koruyacak sözde değil, özde çalışacak ne derneği ne de sendikası yok. Bir zamanlar TASSA – TALTA – MÜH-DER ve UTED vardı. Şimdi bunlar nerede? Üzerlerine sanki ölü toprağı serpilmiş gibi dilsizi oynuyorlar. Çalışanlar derneğe sahip çıkıp da, “Ya! Dernekler üyelerinin beklentisi doğrultusunda hareket etmeli. Bu nedenle ya doğru dürüst görevinizi yapın! Ya da çekip gidin!” diyemiyor. Bu nedenle onlarda kendi çaplarında güya toplumculuk yapıyor görünüyorlar. Atılan atılıyor,satılan satılıyor. Bizim derneklerden değil karşı çıkmak KINAMA bile yok.
Yaşadığımız sürece baktığımızda, ses sadece pilotlardan çıkıyor.
Neyse yine günümüze dönelim:
THY’de şimdiye kadar yaşanmamış bir dönem yaşanıyor. İş barışı imiş, biz bir aileyiz kavramıymış hepsi bozuldu.
Ben burada suçlu olarak sadece işvereni görmüyorum. Yasalarımız işverene karşı işçilerin sendikaları vasıtasıyla mücadele etmesini istemiş olmalı ki; bunlara çalışanlar oy verip göreve getiriyor ve denetliyor(!) İşverenle mücadele edecek olan sendika yönetimleridir. Sendikanın patronları ise çalışanların ta kendisi olmalıdır. İşveren vekilleri, onları o makamlara getiren, yani atayan siyasi iktidar ne derse onu yapıyor da; siz çalışanlar neden sendikanızı çalıştıramıyorsunuz?
Çalışanların sözde seçtiği Sendikalar (aracı kurum) ise adeta kış uykusunda gibi… dolayısıyla sendika ve işveren kendi dünyasında. Çalışanlar ise kimsesiz…
THY bir karar verecek ve Hava – İş bu karar için Toplu İş Sözleşmesi’ne aykırı diyecek. Top bir oraya, bir buraya gidip gelirken THY’nin aldığı kararlar uygulama aşamasına geçecek. Buna karşı hemen Hava-İş bir bildiri yayınlayıp, yapılan uygulamanın hukuksuz olduğunu söyleyip mahkemeye başvurdum diyecek….oooo kim öle kim kala senelerce sürecek davalar bunlar. Altta kalanın canı çıksın misali, süreç işleyecek… Resmen karşılıklı oynanan bir oyun bu.
Sendika ayda 5,5 milyon TL’yi çalışanlardan alıp istediği gibi kullanacak. Bal tutanlar parmağını, çalışanlar ise avucunu yalayacak… (Bu rakam 4 yıllık süreçte 200 milyon TL eder) Bu paranın kontrolü falan yok. Genel kurula yine kamyoncuları getirip ibra olup, sendikacılığa devam ederler.
Toplum bu kadar sessiz ya, bir anda aklıma bir fikir geldi.
Hava – İş’e üye tüm çalışanlar birlikte istifa etse ve ister Hava – Sen’e geçsin ister geçmesin konu bu değil. Deseler ki; “Ya biz çalışanlar olarak ne mevcut sendika Hava – İş’ten ne de Hava – Sen’den umutlu değiliz. Bu nedenle yasalara uygun olarak ödemek durumunda olduğumuz dayanışma aidatımızı ödeyeceğiz. Bu nedenle BİRLİKTE istifa ediyoruz” Sizce ne olur? Hiç bir sendikaya üye olmayan onbinlerce kişi…Çok dikkat çekici bence...
Örneğin bugün istifa etseniz Hava – İş, 2020 -Temmuz istatistiklerinde yetkisini kaybedecek, ancak sizin toplu iş sözleşmesi haklarınız devam edecek. Kısaca çalışanların kaybı yok. Avantajınız, sendikanıza ders vermek ve Türk sendikacılık tarihine ve gönüllere altın harflerle yazılmak olacak.
Bu eyleme, ne işverenin nede sendikaların yapabileceği hiçbir şey yok, çünkü, YASAL.
Sakın ola ki “Sefa Bey bekâra karı boşamak kolaydır” diyerek laf atmayın. Laf atarsanız size “yapmalısınız” dediğim özverinin daha fazlasını yaptığımı bir dahaki hafta köşe yazımda okursunuz. Hemde,THY işvereninin ve o dönem ki Atilay Ayçin başkanlığındaki Hava-İş sendikası yönetiminin olmaz diyerek defans yapmasına rağmen…
Hadi diyelim ki, bu uygulamayı yapamadınız. “Armut piş ağzıma düş” diyerek haklarınızı işverenin ve sendikanın insafına bıraktınız. O halde sendikaya aşağıda yazdığım desteği yapmalarını sağlatın.
Nasıl mı?
Hava – İş biriktirmek zorunda olduğu (%10 tahmin ediyorum) grev fonunu (nasıl olsa grev yapılamıyor) çalışanların pandemi dönemindeki mağduriyetlerinin giderilebilmesi için kullansa… Şimdi diyeceksiniz ki; “Ayda 550.000 TL ne ye yarar ki?” Sendikanın personel giderlerinin dışında başka ne gideri olabilir ki? Benim tahminime göre kasalarında sadece grev fonu olarak şimdiye kadar birikmiş 15 – 20 milyon TL olması gerekiyor. Tabii ki yandaş medyasına ne ödüyor onu bilemiyorum.
Gereken kivilcim kolaylikla cakilacaktir, eminim… 1. Herkeste akilli telefon olduguna ve insanlar telefonlarinda saatler harcadigina gore, insanlara ulasmaniz, insanlarin kanalinizi birbiriyle paylasmasi cok cok kolaylasacak. (whatsapp a linki kopyala yapistir, hem gizli hem guvenli) 2. Sizin gibi birinin varligindan bihaber Y ve Z kusagi calisanlar tarafindan kesfedilmeniz saglanacak, sendikal bilgiler, haklarimiz neler yapabilecegimiz hizla yayilacaktir. 3. Videolarin izlenme, begenilme ve kanalin abonelik rakamlari size ve bize bir referans olacaktir. Zira biz de siz de “bizim” sayimizi bilmiyoruz. Youtube daki kanaliniz sayimizi ve gucumuzu bize gosterecektir. Lutfen cagimizin en populer “gruplasma” araclarindan biri olan youtube u deneyin, zamaninizin bir kismini bu ise ayirin ve binlerce kisiyi sendika kanserinden kurtaracak olusumu kurmayi bu sekilde deneyelim…
Insanlar bir aradayken bile herkes eline telefonlari alip kendi dunyasinda yasamiyor mu? Bu sebeple bireysellesmeden cikip bir grup olusturup bu kotu durumdan cikmamizi saglayacak bir sendika kurulma hareketi klasik yontemlerle zor gorunuyor. Sizin basinda oldugunuz hareketin bu isi cozup cozmeyecegi ile ilgili bir ongoru saglanmasi icin nacizane tavsiyem, youtube da bir hesap acip herseyi ama herseyi 15 dakikayi gecmeyecek videolarla anlatmak. Dunyaca bilinen TedX de konusmacilarin limiti 18 dakikadir) Cagimiz insanlari izlemeyi seviyor okumayi degil.
Selamlar Sefa bey,
Biz THY deki kaptanlar olarak, sendikal kanunlari cok iyi bilmiyoruz. Eminim cok buyuk oranda Y ve Z kusagindan olusan kabin de sendikal bilgi ve tecrube anlaminda bizlerle ayni hatta daha da kotu durumda.. Sendikal haklarin ilgili kanunlardan acilip okunmasi, ogrenilmesi hepimiz acisindan kolay degil. Bu sebeple ne yapabilecegimizi bilmiyoruz. Ornek vermem gerekirse, Hava Is sendikasina uye olan ben bu sendikadan cikarsam ve/veya baska bir sendikaya uye olursam veya hic bir sendikaya uye olmazsam ozluk haklarimda neler degisecek bilmiyorum. Bizlerdeki bu “bilgisizlik” sendikaya avantaj yaratiyor, bu durumda istifade etmelerini kolaylastiriyor ve sarmaldan cikilmasini zorlastiriyor. Her birimiz baskalarinin bizim yerimize dusunmesini tercih ediyor aman be bosver diyerek gunlerin gecisini film izler gibi izliyoruz. Filmin sonu iyi degil, biliyoruz / hissediyoruz. Devir malesef bireysellesme devri, her yerde oldugu gibi kabin/kokpitte de.
Selamlar Sefa bey,
Biz THY deki kaptanlar olarak, sendikal kanunlari cok iyi bilmiyoruz. Eminim cok buyuk oranda Y ve Z kusagindan olusan kabin de sendikal bilgi ve tecrube anlaminda bizlerle ayni hatta daha da kotu durumda.. Sendikal haklarin ilgili kanunlardan acilip okunmasi, ogrenilmesi hepimiz acisindan kolay degil. Bu sebeple ne yapabilecegimizi bilmiyoruz. Ornek vermem gerekirse, Hava Is sendikasina uye olan ben bu sendikadan cikarsam ve/veya baska bir sendikaya uye olursam veya hic bir sendikaya uye olmazsam ozluk haklarimda neler degisecek bilmiyorum. Bizlerdeki bu “bilgisizlik” sendikaya avantaj yaratiyor, bu durumda istifade etmelerini kolaylastiriyor ve sarmaldan cikilmasini zorlastiriyor. Her birimiz baskalarinin bizim yerimize dusunmesini tercih ediyor aman be bosver diyerek gunlerin gecisini film izler gibi izliyoruz. Filmin sonu iyi degil, biliyoruz / hissediyoruz. Devir malesef bireysellesme devri, her yerde oldugu gibi kabin/kokpitte de. Insanlar bir aradayken bile he
Biraz fazla para kazandığın için diğer herkesi kendine düşman sanıyorsun.Merak etme aşağıda 3000 TL maaş ile gecesi gündüzü olmayan yeri gelip yemek yiyecek zamanı bile olmayan arkadaşlarımz kendi geçim derdinden senin maaşını düşünmez. Düşsün de istemez.
Birlik olunsa neler olur neler..
Ama bizi bu korku öldürecek, korkarak yok olacağız. Hava iş ‘ın yap(ma)tiklari ortada. Sadece işverenle anlaştı. Bazen de iyi polis-kötü polis oynandı. Denenmisi denemeyi bırakalım artık. Aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek niye
Tek umut Hava- Sen dir. Ben kabin amiriyim. Dönem arkadaşlarımla topluca geçen hafta Hava-sen e geçtik. Tüm kabini oraya bekliyoruz, çalışmalara başladık. Tek umut kabinde…Kabin akıllıdır, kabin dürüsttür…
Hava-İş e ders vermeye ve Türk sendikacılık tarihine altın harfle kazınmaya +1 …. hadi sen de …
Sendıkanın yetkisini düşürelim son 1 ayımız istifa edelim dayanışma ile kalalım bır kez birlik olalım . İnanın thy nin de sendikayı salladığı yok artık. Thy sallamıyor bız çalışanlar kör sağır deli para veriyoruz e adam ne yapsın o da verdiğimizi yiyiyor hesap sormuyoruz ki. Şimdi ayağa kalkma zamanı bir kez de koyun olmayalım ya bir kez aslan olalım . Bakın havasen e geçelim demiyorum sadece istifa edelim aynen benim bu gece yapacagım gibi gururla
HAVAİŞ BİTMEZSE BİZ MAFİŞ!!!
Ne kadar doğru yazı.. en çok ,hepsınden istifa edin havaişde yetkisini kaybetsin bır duvara toslasın bölümünden etkilendım . Gerçekten yeter be arkadaşlar en azından ıstıfa edelim dayanışma ile kalalım ama su tosunu ve ekibibini doyurmayalım artık . Doğru yapacak şovunu mahkemeye gıdıyorum diye pazar mesai yol paralarında da gitti bız daha şimdiden unuttuk onları . Ben şimdi istifa ediyorum en azından kendi şerefimle yüzleştim yazında sefa bey sağol varol
Tik tak tik tak tik
Nerde bizde o yurek Yardan Cayacak
Heeep kose bucak
Bu Camia nin Toplanmasi sart aklini basina almasi ve gelecegini bugun den öte tutmasi Yarin icin Istifa etmesi sart Yaziniz ve Cesaretiniz icin Tesekkurler Sefa bey
Serkan aycı’dan temin edilen başta maskeler olmak üzere diğer medikal malzemelerin haberini yapacak mısınız sayın inan?
Eğer 5000 kişiyi işten atmayı düşünüyorlarsa, hele ki kıdem tazminatlarının da üstüne yatıp bunu kotaracaklarsa, ve 5000 kişi ağzını açıp bunu sineye çekecekse, hele ki dünya konjonktüründe herhangi başka bir iş kolaylığı olmadan, limon bile satmanın bedelini ödeyemeyecekken bu kitle örgütlenmeyi beceremiyorsa, sesini duyurup, hakkını arayıp, kendisinden yıllardır çalınanları geri alamayacaklarsa, gidip İŞİD’e falan yazılıp paralı asker bile olabilirler. Örgütlenemezler ama çete falan kurup mahallede haraç üzerinden yaşayabilirler. Ya da iktidarın Hamidiye alaylarına yazılıp laik orta sınıfın kalan ufacık mal varlığını yağmalamayı düşünebilirler. Yani kuyunun dibini göremiyorum,sen görüyorsan iyi, bize de ilham olursun belki. Bu buhranın sonu bireyin kaosu.
THY çalışanlarını bölmek çok kolay. Yeri uçucuya karşı kışkırt, tamam,onun gözü şunun kazandığı parada. Yoldaşlık bilinci farklı gruplar arasında birlik sağlayabilirdi. Demir yumruk olup haklarını geçirir, memnun mesut yaşarlardı. Meslek şovenizmi gibi komik zaaflara düşmezlerdi. Biz bu birliği, yoldaşlığı vaktiyle yaşadık ve kah darbelerle, kah zorbalıkla önümüz kesilse de bozmadık, yılmadan dayandık. Genel kurul kürsüsünde neoliberal politikaların sendikaları yok edeceği konuşmamı vaaz gibi dinleyip, boşver diyenler bugünlere baksınlar. Yırtınmıştım, eğitim, sendikal eğitim, bilinç eğitimi yoksa sonumuz kötü diye. Uç sen zamanında Hava İşten istifa ettirilmiş 2000 hostesi tekrar üye etmek için canımı dişime taktım ve yıktık darbe yönetimini.Ben iki kere atıldım biliyorsun. Grev sonrası benimle birlikte 900 kişi daha atılmıştı.Bu kitleyi geri almak yoldaşlık gereği yoksa çökeriz dedim ve güne baktık. Hava İş sarı ineği vere vere sonunda kesimhaneye gitti.Güne baka baka gün bitti. Yok!
Sefa, bahsettiğim dönem bir araya gelerek kurduğumuz dernekler birliği ve işverenin bizi pusuya düşürdüğü o grev oylaması idi. Grev kırıcılığı faslı 90’lardaki grev esnasında yapılan, o başka. Benim sözünü ettiğim 1992-93’te, grev oylamasında kırıcılık yapan özellikle o dönemin uçucularıdır. Sonuna kadar direnen derneklerine karşı 1000 oy farkla “greve hayır” çıktı. Oy süresini yasal olmayan biçimde 24 saate çıkarıp yatıdaki ekipleri pass çekerek oy kullandırdılar. Toplu sözleşme sonrası alacakları bordroları gönderip manüpüle ettiler. Ve “greve hayır” çıkınca işveren kozu eline geçirdi. Bin bir güçlükle bir önceki toplu sözleşmede geçirdiğimiz uçucu mesai hakları uçtu gitti. Yani kitle olarak uçucular para karşılığı haklarını sattılar, tabi bizi de sattılar, TALPA başkanı, TASSA yönetim kurulu işten atıldı. Bir sene TASSA’da direndik. Korkudan kimse kapıyı çalmadı. Yani kitlenin bilinci ve biat eğilimi kaderini belirledi,dna’yı kaybettiler. Neyse, dinozor kaldık. Kurtulduk.
Yazlık tişörtleriniz bu sefer tam bir jokeye göre oldu arkadaşlar çok yakında dağıtımına başlanacak.30derecede yıkayın sakın daha sıcakta yıkamayın yoksa biliyorsunz fosforları sökülüyor.kalite bizden sorulur arkadaşlar jokey cs lerim benim
sevgili uçak teknisyenleri benim bmw 7 serisi eskidi biraz.neredeyse bir senelik olacak. bana yenisini alırmısınız. iki milyon tl’ye aranızda toplayın borusana gidip sipariş vereceğim.malum zam geldi. eskisini 1.3 milyona almıştım şimdi 2 olmuş kerata. neyse 5 te olsa sorun değil.parasını siz veriyorsunuz zaten
öptüm. başkanınız.
Arkadaşlar dünya düzdür boşuna uçaklarla giderken yuvarlakmış gibi algı yapılıyor bizlere.nasa denilen şey tamamen yalan.dünyanın bize gösterilern tüm fotoğrafları birbirinden farklı ve yalan dünya üzeri kubbe şeklindedir bilin istedim cahiller
D ekibi keşke devir yapsada kutuya atsak:)))
Bunlarin üstüne üstelik böle bi zamanda her vardiyada doktor olması gerekirken sadece 7/3 te doktor var 3/11 23/07 çalışmasında ve hafta sonu çalışmasında doktor yok yanı THY ne yapmaya çalışıyor bir doktor maasinami kaldı
Yani sözüm ona, biz bizi çok iyi tokaylıyoruz zaten. Ne sendikaya ihtiyaç var, ne de art niyetli yöneticiye.
En kötüsü de her geçen gün arkadaşlığı, meslektaşlığı, en önemlisi insanları sevmeyi unutuyoruz.
Hiç umudum yok ama umarım her şey daha iyi olur.
Sefa bey,
Bu günlerin gelişi belliydi. Çok uzak değil. 10 yıl kadar önce, sendikanın imzaladığı bir sözleşmeden sonra, şu anda kendisini hak savunucusu ilan eden bir zat-ı muhterem, bütün genel MD. Yardımcılarını arayarak, “Farkları erken yatırıyprsunuz, bu kadar erken yatırırsanız sendika seçimlerinde yönetimi deviremeyiz” diye çalışanların alın teri üzerinden siyaset yapıyordu. Kim olduğunu siz de çok iyi biliyorsunuz.
Yine bir zamanlar teknisyen derneği başkanlığı yapmış başka bir zat-ı muhterem, parayla EASA lisansı satarak, teknisyenliğin şu anda düştüğü duruma zemin hazırlamıştı. Sonra aynı kişi dönemim YK başkanının emriyle sendika seçimlerine aday olmuş, havasını almıştı. Aynı kişi şu anda taknikte örgütlü sendikanın şube başkanı. Bu kişiyi de çok iyi tanıyorsunuz.
Cesur yazınız için teşekkür ederim.
Bir pilot olarak, özellikle hava kuvvetlerinden gelen kaypak kaptanların duruş gösterip havaiş’den ayrılacağına olan inancım sıfır. Adamlar öyle kaypak ki, önce bi millet geçsin bakarım diyolar, kendi meslektaşlarını sipher olarak kullanıyorlar. Karaktersizlik diz boyu.
Yorumlarda “Bakan kısa çalışma ödeneğinin devam etmeyeceğini söyledi.” denilmesi üzerine editörden “Cumhurbaşkanı başka bakan başka konuşuyor” açıklaması gelmiş. Cumhurbaşkanı bu konuda hiçbir açıklama yapmadı ki. Kabinenin toplandığı gün NTV muhabiri uzatılacağını söyledi ve bu konu yayıldı gitti. Yetkili ağızlardan uzatılacağına dair hiçbir şey duymadık. Tek kaynak NTV muhabiri. Daha sağlam bir kaynak biliyorsanız söyleyin biz de bilelim.
Sendika artık elini taşının altına koysun anladık hakkımızı savunamıyor bişi yapamıyor,, bari ödediğimiz aidatları maaş olarak versin çalışanlarına bunu damı yapamıyor. 10 senedir sendika aidatı ödeyenler var…
Kanun nizam yasama yürütme hak hukuk ve standartlar… Sen ne yaparsan yap ne söylersen söyle, mesaj açık ve net.
2007 yılıydı sanırım B-Kapısından THY genel müdürlüğe ”Grev, Grev” diye yürümüştük. O zamanki başkan imzalarsam şerefsizim demişti.Sonra bir baktık aynı gün 18:30’da sözleşme imzalanmış o gün sendikaya ve sendikacılığa olan tüm inancımı kaybettim. Sonrasında bir uçuşta 3 aylık hostesin 10 yıllık lisanslı teknisyen olan benden fazla maaş aldığını görünce ücret adaletine de olan inancım kalmadı.
Şimdi mi ne yapıyorum kendi yoluma yabancı şirkette devam ediyorum.Soranlara da eski THY’li diyorum.
3 aylık hostes 10 yıllık yetkili teknisyenden fazla maaş alamaz, yavaş sallayın, hatta fazla alamamayı bırakın yaklaşamaz bile, ya sizde bir sorun vardı ya da cidden sallıyorsunuz…
Tech001 ‘e
Tabiki istediğine inanabilirsin ancak son aldığım maaşın bordrosunu hatıra olarak hala saklıyorum istersen sana da gönderebilirim.Havacılıktaki tecrübeni bilmiyorum (benim 20 yıl bitti ) ancak 2003,2004,2005 de teknikten kaç tane lisanslı teknisyen istifa etmiş bir araştır bakalım.
Amacım THY’yi kötülemek değil burada bizzat yaşadığım bir durumu söylemektir.
Biraz cesareti, biraz uçak teknik bilgisi ve biraz da ingilizcesi olanları zaten yollarını kendileri çizdiler.
sefa bey, altta da yazılmış ama gözden kaçtı sanıyorum. önemli olduğu için hatırlatmak isterim, çünkü makalenizin içeriği bu halde yanlış oluyor; değişmeli. Kısa Çalışma Ödeneği uzatılmadı. Sadece işten çıkarma yasağı uzadı. KÇÖ ile ilgili bakanın açıklaması var.
Bilal bey henüz netleşmedi. Cumhurbaşkanı başka bakan farklı konuşuyor. Sanırım Haziran sonuna doğru netleşir. kırk kafadan kırk ses çıkıyor hala
Eylem keşke yapılabilse herkese iyi ders olur ayrıca yasal da ama iktidar bunun önüne geçmek için kanun çıkartamaz mı? Nasılsa birisi ol dedi mi akla,mantığa uygun olsun,olmasın herşey oluyor…
Paralar üst üste jenga yığılıyor üst üste jenga jenga
Kisa calisma odenegini hukumet uzatti. Acaba thy tekrar yararlanacak mi bu sistemden merak ediyoruz acikcasi.
Yer kontrol uçağımızın çekim işlemi bitmiştir thy vale teknik iyi günler diler
Sefa bey, niceleri, sendikacı, TALPA’cı, TASSA’cı hak yolunda işten atıldı. Hava-İş’çi diye işçilere kök söktürüldü. 90’larda siz UTED Başkanıyken yeterli desteği verdiniz mi? Hepiniz tırnakları içe çekip meydanı işverenlere bıraktınız. Canım onlar da aşırıydı deyip kayıpları sineye çektiniz. Meydan savaşları kaybedildi, mevziler hep kolpalara terk edildi. Onlarla iyi geçindiniz. Politik hevesler insana çok gerdan kırdırır. Ama tarihini bilmeyen, tarihi unutturulmuş THY’cilere seslenince kolay. THY emekçisinin mücadele tarihi Tekel’e, Paşabahçe’ye, Zonguldak ve Aliağa’ya fark atar. Grevleri, protestoları zorludur. Evet, çok ağır baskıyla geldiler üzerimize ama işçiyi satın da aldılar. Yüksek bordrolar postalayıp grev kırıcılığı yapmalarını sağladılar. Siz de boyun eğdiniz. Toplum tüketim sığlığına oturdu ve zamanla THY emekçisi olma kimliğini terketti. Bu sığlık 30 sene devam etti, şimdi kimse eskilere plaket falan vermiyor,hatırlamıyor.Şimdi bırakın çözümlerini kendileri üretsinler.
Zerrin hanım merhaba. Yorumunuz için teşekkürler. arada sırada kendini hatırlat bize:) O tarihte ben UTED başkanı değildim. 1990 yılındaki UTED Genel kurulunda YETER ARTIK diyerek kendi isteğimle görevi Zeki Türker’e bırakmıştım. Meftun Yurdakulun genel müdür yardımcısı olduğu dönemden bahsediyorum. İşverene faks çekenlerin dönemi… Yazdığınız her satırda ki bilgiler doğrudur. Benim yerime gelen Zeki kardeşimiz o grev kırıcılığı döneminden sonra Singapura tayin oldu ve İki senelik dernek başkanlığı dönemi henüz bitmemişti. Bu nedenle dernek başkansız kaldı. Bu nedenle UTED üyeleri olağanüstü genel kurul yaparak beni tekrardan UTED in başına getirdiler. Hatırlatayım dedim. Ali Gülçiçek lede konuştum teyit etti bilgileri. Kendine iyi bak SEFA İNAN
Sendikadan istifa edip maraba konumuna gelmek bu düzenin destekçilerine yakışır. Zaten gittiği yer orası. Dünya havacılığı ücretleri maraba düzeyine indirmek konusunda hevesli. Yani öyle yediye bir oranlar falan değil, orantısız keyfi oranlar tartışılıyor. Yani sivil havacılık normları da kamyonculuk normlarına indirilmiş durumda. Bir adım ileride kıdem tazminatları Türkiş nazına niyazına gelmeyip kaldırılınca, ücret pazarlığı yapan taşaronlardan farkı kalmayan sendikaların tarihe karışması an meselesi. Kurumlar insanların sırtında yükselir. Senin tabanın beş kuruş için birbirini yolar hale gelmiş, kendini tüketime vurmuş, ruhunu satmış ise, sendikaya ya da derneğe ne gerek var? Bunları köşe kapmak için araç olarak görürler. Hani bir gün kendileri ele geçirirlerse bir güzel nemalanırlar hevesiyle elde tutarlar. Yoksa hepsi siyasi bir kuyruğun peşinde iş sahibi olmuş bu bindirilmiş kıtalardan öyle işçi sınıfı bilinci falan beklemek dinazor rüyası. Bunlara taşaron ver, yeter.
Sefa ağbi seni uzun yıllardır tanırım. Charter dan gelen bir Tk kaptanıyım muhteşem yazmışsın. Bence şu sendika işine bir el at ağbi bize cesur yürek bir başkan lazım. Hazır önümüzde zaman varken bu fikri demlendirelim.
Sayın kaptanım; Öncelikle nazik yorumunuz için teşekkür ederim.Ben artık adayım diye ortaya çıkıp taraftar toplayacak aşamaları geçtim. Bu tür oluşumlar bir grup tarafından organize edilir. O grup işin mimarı olur. Tasvip ettiklerini kişi veya kişilere teklif götürürler. Süreç böyle yürümeli. Bana bu tür teklifler senelerdir yapılıyor. Sen ortaya çık abi gerisini bize bırak demekle hiçbir aday ortaya çıkıp risk almaz. Zamanında Atilay Ayçin de bu sistemle ortaya çıkmıştı. Hiçbir zaman ben adayım dememişti. Ona inanan ve güvenen insanlar onu oraya taşıdılar dı. Mevcut durumda THY’de kimse taşın altına elini koymuyor ve biri çıksın onları çeksin istiyor. Kişisel menfaat düşünmeyen biri olarak ben neden bu işe el atayım ki. Bana derseniz ki, bu Hava İş i devirmeye çalışıyoruz bize yardımcı ol. Zevkle yardımcı olurum. Başkan olup olmamak şart değil. Önemli olan hizmet etmek ve yanlışlar içinde olduğundan emin olduğum mevcut sendika yerine, başka bir yönetim,göreve getirmektir. Siyasetde de durum aynı. Liderliğe aday olunmaz lider gösterilirse değeri olur
Sefa Abi, “kişisel menfaat düşünmeyen biri olarak ben bu işe neden el atayım ki” demişsiniz de, bizim sizi isteme nedenimiz kişisel menfaat istemeyen, meslekten gelen, tecrübeli bir kanaat önderi olmanız. Siz neden isteyebilirsiniz? Türk Havacılık tarihine adını altın harflerle yazdırıp onbinlerce kişinin hayır duasını almak için. Abi sonuçta biz sana başımıza geç, 20 sene kal demiyoruz ki, 1 dönem başkanlık yapıp bizi küllerimizden yeniden yaratsan biz zaten uçmayı biliyoruz, gerisini hallederiz. Biz soğuk bir sis bulutundan ibaret değiliz abi, biz elektrik yüklü bir bulutuz, bizlere şimşek çaktıracak Snelman gibi bir öndere ihtiyacımız var.
Sayın sefa inan sizi yıllardır takip eder ve tanırım.Kaleminin güçlü fakat geçmişte ve gelecekte hiç sorumluluk almadınız.Hep eleştiri hiç elinizi taşın altına sokmadınız.
Sevgili yorumcu; madem beni yıllardır takip ettiğinizi iddia ediyorsunuz.O halde benim UTED de 20 sene civarında başkanlık yapıp bir çok ekstra haklar aldırdığımı da biliyorsunuzdur. Bumudur elini taşın altına sokmamak. Ben teknisyendim ve elimi 20 sene taşın altında tutmanın yanı sıra teknisyen arkadaşlara inanılmaz paralar kazandırdım. Şimdi gördüğünüz gibi emekliyim. Ancak bu yaştan sonra ben adayım diye ortaya çıkacak değilim. Ancak çalışan kesim elini taşın altına koyarsa bende duramam ve yardımcı olurum. Bundan daha net bir cevap olabilir mi? Sefa İnan
Sefa abi yine vurdu gol oldu …
Sesimiz olduğun için teşekkürler…
Pilotlara ve kabin memurlarına karşı olan cinsiyetçi yaklaşımınızdan dolayı sizi kınıyorum. Halkımız sizin gibi zihniyet sahibi medya mensuplarından ötürü öyle düşünür. Bahsini bile yazıda geçirmemeniz gerekir ama normalleştirmeye devam! Ayrıca takmışsınız yine 1/7 maaş oranina. Bilmezmisiniz ya da bilmezden mi gelirsiniz burası Türkiye, dediginiz oranlama gelirse kimsenin maaşı artmaz, aksine çok olanınki eksilir oranı tutturmak için. Yani yine gaz alayım derken boş konuşmuşsunuz. Uçucu personel yemiyor artık bunları. Yorumumu da işinize gelmediği için yayınlamazsınız ya ben yine de bu sayede sizin ve editör efendinin fikir ve konuşma özgürlüğüne bakış açısını görmüş olurum.
Kafan güzel tavlacı. Yazıyı yarın bir daha oku.
oo.. Trolmüş bu.. : )
“Tavlacı” başlıklı yorumun sahibi beğenileri kendi yapıyor. Bir anda beğeni sayıları değişti:)
okuduğunu anlamaya çalış
Tavlacı değil taklacı bu
Pazar geceleri buraya gelirim.
Yazılanlardan cımbızla çekerim.
Yorumlarımı kendim beğenirim.
Tavla oynamayı ben çok severim.
Bodrum’un öğle sıcağında rakı içme bir daha
Dini imanı para olduğu icin bu arkadaşın sadece 1e 7de maaşı düşecek diye tirsiyo, yazının tek orasına takılmış, yüzde elli zam aldığında kimse gik demedi, ya gerçekten iğreniyorum sizin bu paraya tapma durumunuza, ama bazı pilotlarda var bu, camianın içinde olan biri olarak para hırsı ve cimrilik ayyuka çıkmış durumda ne yazikki. Merak etmeyin pilot da çok artık o maaşlarıniza elleyecekler bir şekilde…
Abi,yazı çok güzel de..gençliğinmi aklına geldi?yürekmi yedin?Dediklerin çok doğru da nerde personelde o göz?,Selam ve saygılar..
Sefa bey,
Salgın zamanı şu denmez de daha iyi bir ifade bulamadım:
Hay ağzını öpeyim :)
(Yanlış anlamayın yazınızın samimiyetine binaen yazıyorum)
Okurken gözlerim yaşardı. Özellikle neden sitenizde pilot ve kabinle alakalı haber yapıldığını samimi ve doğru bir şekilde anlatmışsın. Özellikle şu cümle vurucu “Vitrinde olan pilotlar ve kabin çalışanlarıdır. ” . Malum sitedeki gibi pilotlara pandemik diyerek hakaret edip kendinizi haklı göstermeye çalışmamışsınız.
Şu beğenmeyenler 1 kişi aslında. Nedense “tavlacı” başlıklı yorum sahibi gibi.:)
Güzel bir öneri olmuş. Lakin bu konuda çok şey söylendi ve bu adımın atılacağına dair ümidimiz kalmadı. Kabin, Kokpit, yer personeli fark etmez, işinden, aşından, maddi, manevi haklarından vazgeçmek pahasına adım atmayan, başkaları risk alsın ben ufak çıkarlarımın peşindeyim diyen ezikler ne bekler? Onlar için üzülmeye değer mi? Kimse başkasını suçlamasın, herkes aynaya baksın ve ben ne yapıyorum, ne yapmam lazım desin.
Sefa Ağabey, yine güzel yazmışsın. Ama 5000 Pilotun 4bin küsürü halâ Hava-İş’te. Yani seslendiğin adamlar pek adam değiller. O yüzden yaptığın çağrı maalesef cevapsız kalmaya mahkum. Hepsinin kendine göre bir mazereti var. Kimi diyor ki “hava-sen ne yaptı?” Kimi diyor ki “ben enayi değilim, 5000 Liramı alırım keyfime bakarım”, kimi de “şimdi geri dönüp para alacağım, sonra tekrar Hava-Sen’e döneceğim” Bunlar yaşadığımız örnekler. “Adam değiller” derken bunlardan bahsediyorum. Bu işi saçma bir şekilde ‘siyasi’ olarak değerlendiren bir grup da mevcut aramızda. Yani iş pilotlar tarafında oldukça umutsuz. Kabindeki birçok çocuk çok daha inançlı ve bilinçli. Umarım onlar tarafından dediğin gibi bir hamle gelir de pilotlar biraz cesaretlenir. Kendisini adam yerine koymayan kimseleri başkası da adam yerine koymaz. Sen peş peşe 7 gün boyunca uçurulmayı kabul eden bir tarafta duruyorsan, mesleğinin ve lisansının kıymetini bilmiyor, hak kayıplarının daha da fazlasını hak ediyorsun demektir.
Sefa bey, kısa çalışma ödeneği uzatılmadı. Çalışma bakanımız Zehra hanım NTV deki röportajda uzatılmayacağını anlattı. Bilginize.
Muhteşem bir yazı.
Kimsenin daha önce söylemeye cesaret edemediği doğrular.
58 yaşında bir kaptan olarak Sefa beye teşekkür ediyorum.
Oldum olası bu sendikacılar bu paraları bizden alıyor . Peki bu paralar nereye gidiyor . Resmen olay sunun özeti legal bir şekilde haraç toplayıp , çalışanın parasını alan bir kurum. Hiç fayda görmedim , ayrıca şirketin direk söz hakkı olduğu da çok belirginken . Şirket de ne için sendikalaşma var ki ? Zaten zammı şirket belirliyor . Hakkı şirket belirliyor . Sendika da emme basma tulumba misali herşeye evet diyor . Bence böyle bir şirkette sendikanın varlığı da yokluğuda bir . Paramı onlara vereceğime fakir fukara ya veririm . Hiç değilse bir işe yarar o para .
Peki nasıl olacak? Çelik iş nasıl def edilecek?
Eski Sefa İnan geriye mi geliyor. Bu ne güzel makale böyle doğruya doğru ne diyimki