Kapadokya’daki balon kazasının tanığı İbrahim Fincan, “Kalkıştan 30 dakika geçmemişti. Pilot, ‘İneceğiz, hava şartları uymuyor’ dedi. Türk yolculardan biri,‘200 TL verdim, niye iniyorsunuz’ diye tepki gösterdi. Kavga başladı. Pilotun yüzü kadına dönüktü. Kafasını çevirdiğinde ‘Tel’ diye bağırdı, ama geç kaldı” dedi
Nevşehir’in turistik merkezi Kapadokya’da yaşanan ve Fransa’nın İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Vincent Caumontat’ın hayatını kaybettiği balon kazasından yara almadan kurtulan İbrahim Fincan, o anları anlattı.
Gazete Habertürk’ten Uzay Kesmen’in haberine göre Fincan, kazanın oluşuyla ilgili çarpıcı bir iddia ortaya attı.
Kalkıştan 5 dakika sonra konsolos yardımcısının sepete çöktüğünü söyleyen Fincan, “Yanında İranlı bir arkadaşı vardı. ‘Arkadaşını kaldır’ deyince, ‘Korktu’ dedi.
Hatta ben, ‘Biz Türk’üz koruruz seni’ diye şaka yaptım. Güldüler. Ayağa kalkması için ısrar ettim. Ama ayağa kalkmadı. Normalde 40 dakika ile 1 saat arası uçuş var. Aradan 30 dakika geçmeden pilot, ‘İnmeye geçeceğiz’ dedi.
Yolculardan biri ‘İnemezsiniz’ dedi. Pilot ‘Neden’ diye sorunca, ‘Ben 200 TL verdim, niye iniyorsunuz. Bize 1 saat dediniz’ diye kadın tepki gösterdi. Pilot bunun üzerine ‘Hava şartları uymuyor, tehlikeli bir şey olabilir. İnmek zorundayız’ dedi. Pilot turu yarıda kesmek zorunda kaldı.
” ‘PİLOT TARTIŞIRKEN TELİ SON ANDA FARK ETTİ’ “
Tam inişe geçerken kadın, pilotla tartışmaya başladı. Pilotun yüzü sepetin gittiği yöne değil, kadına çevriliydi. Kadını tanımıyorum. Tartışma sırasında pilot, balonun gittiği yöne doğru baktı, yüksek gerilim hattını gördü.
‘Tel’ diye bağırdı ama geç kaldı. Balonu aşağı indirmeye kalktı. Tel, sepet hizasındaydı. Alçalmasa tel direkt sepete çarpacaktı. Yüksek gerilim hattı, pilot alçalınca balonla sepet arasındaki halatlara çarptı.
Yüksek gerilime çarptığı sırada sepete konsolos yardımcısı dışında kimse dokunmuyordu. Herkes fotoğraf çekmekle meşguldü. Sepete tek dokunan Fransız’dı.
Yüksek gerilime direk maruz kaldı. Uçuş boyunca yerden hiç kalkmadı. Yere düşmemiz en fazla 5 saniye sürdü. Çok sert çarptık. İlk ben çıktım sepetten ve insanların çıkmasına yardımcı olduk. Balondan 30 metre kadar uzaklaştık. Daha sonra çevreden insanlar ve ambulanslar gelmeye başladı. “
8 YILDA 7 KAZA: 7 ÖLÜM
Kapadokya’da 1996’dan bu yana düzenlenen balon turlarında ilk kaza 2009’da yaşandı. Son 8 yılda meydana gelen 7 kazada 7 kişi hayatını kaybetti, 117 kişi yaralandı.
2013: Göreme yakınlarında iki balonun çarpışması sonucu 3 Brezilyalı turist hayatını kaybetmiş, 22 turist ise yaralanmıştı.
2014: Göreme’de ters rüzgar nedeniyle sert iniş yapan sıcak hava balonunda 23 yaşındaki Çinli bir kadın turist hayatını kaybetti. Kazada 11 kişi ise yaralandı.
2015: Ürgüp İlçesi’nde hava muhalefeti nedeniyle balon sert iniş yaptı ve 18 kişi yaralandı.
18 Şubat 2017: Göreme’de balonun sert iniş yapması sonucu sepetten düşen Danimarkalı Benny Karl Jessen (54) yaşamını yitirdi.
9 Nisan 2017: Göreme’de sıcak hava balonu yüksek gerilim hattına çarpıp düştü. Fransa’nın İstanbul Başkonsolos Yardımcısı Vincent Caumontat (45) hayatını kaybetti. 7 kişi de yaralandı.
Sekiz kazanın üçü son dört ay içinde olmuş. Shgm uyuyor sanırım.
hep diyorum turizm ile ilgili işler her önüne gelen adamla, köyden gelmiş cahille,görmemişle,ne türkçesi ne yabancı dili olmayanla,tarihini,kültürünü bilmeyenle,kendi çıkarını ülke çıkarının üstünde görenlerle,çıkarcı,kazıkçılarla yapılamaz diye. dünyada bu kadar çok tarihi,turistik yerleri olup da kıymeti bilinmeyen başka neresi var? mesela nemrut’ta köylüler taş yapıtları kırıyorlar günah diye, olimpos’da tarihi eserler üstünde mangal yapılıyor vs. bu yerler aklı başında bir ülkede olsa senede trilyon dolar para kazanırlar. ayrıca eğer iddialar doğruysa havada kaptanla şu kadar para verdim niye iniyorsun diye tartışabilecek bizden başka hangi millet vardır? 8 yılda 7 kaza oluyor ve 7 kişi vefat ediyor buna rağmen devlet, başta trafik vs dahil hemen her işte olduğu gibi ne doğru düzgün kanun koyuyor ne denetliyor ne yaptırım uyguluyor bu da işin ayrı acı tarafı. bu olaylar yurtdışında turizmde bize rakip ülkeler tarafından aleyhimize çok güzel pazarlanıyor kimsenin umurunda değil. her işimiz yanlış,hatalı,suistimale açık ama hala akıllanmıyoruz ne yazık ki !