Dünyadaki en tehlikeli havaalanlarını sizler için derledik.
1. Toncontin Airport, Honduras
Hem pistin kısa olması, hem de dağlar yüzünden piste sadece tek bir açıdan iniş ve kalkış yapılabilmesi bu havaalanını tehlikeli kılıyor.
2. Juancho E. Yrausquin Airport, Saba Island
Juancho E. Yrausquin Havalimanı, Karayip adası Saba’nın Hollanda Antilleri’ndeki tek havaalanı. Burası piste ulaşabilmek için zorlu şartlar altında uçuş yapan tecrübeli pilotları ile tanınıyor. Uçuş uzmanları, küçük ada Saba’nın büyük kısmını kaplayan Juancho E. Yrausquin’in dünyanın en tehlikeli havaalanlarından biri olduğu konusunda hemfikir. Tehlike, havaalanının konumundan kaynaklanıyor. Yüksek tepelerle ve deniz kenarındaki uçurumlarla kaplı piste ulaşmak uzmanlık gerektiriyor. Ancak tüm bu zorlu şartlara rağmen havalimanında bugüne dek hiç büyük bir kaza yaşanmadı.
3. Ice Runway, Antarctica
Antartika’daki üç pistten biri olan Ice Runway – Buz Pistinin diğerlerine göre farklı bir yeri var. Tamamen buzdan oluşan iniş pisti tüm yıl boyunca Antartika’da araştırmalar yapan biliminsanlarına hizmet veriyor. Büyük kargo uçaklarının rahatlıkla inebilmesi için mesafe tanımaksızın uzatılan pistin en büyük handikapı ise hava koşullarına göre buzda oluşabilecek çukurlar ve çatlaklar. Uçakların buza ya da kara saplanmaması için dikkatle incelenen pist dünyanın en tehlikelileri arasında yer alıyor.
4. Narsarsuaq Aiport, Greenland
Grönland’ın en uç noktasında bulunan Narsarsuaq Havaalanı’nda gerçekleşen her uçuş tehlikeli bir macera tadında. Bu maceranın başrolünde ise üzerinde buzdağlarının yer aldığı, oldukça yüksek ve kimi zaman “u” harfi gibi kıvrılan fiyortlar var. En geniş yeri yaklaşık 2 km olan bu fiyortlarda uçmak gerçekten de çok tehlikeli. Atlantik Okyanusu’nun dengesizliğinin de pilotların işini zorlaştırmada etkisi oldukça büyük.
5. Gustav III Airport/ St. Barthelemy, Fransız Antilleri
650 metrelik küçük bir pist. Pilot ise bu küçük pistin yalnızca bir kısmını görebiliyor. O da Calveire Tepesi’nin tam üzerine geldiğinde. Üstelik bu andan itibaren uçağın hızını düşürmek ve pist başına inmek zorunda. Eğer inişi yapamayacağına hemen kanaat getirip de inişten vazgeçmezse kendini St. Jean Plajı’nda bulur ve bu da sonu ölümle sonuçlanabilecek bir kaza demek. Burnunu aşırı derecede aşağı vererek bir dalış hareketiyle iniş yapması gerekiyor. Pistin plaja doğru olan kısmındaki %3’lük eğim, türbülans ve yan rüzgarlar pilotun işini iyice zorlaştırıyor. İniş gerçekleştikten sonra ise pistin kısa olmasından dolayı pilotun frenlere iyice asılması şart.
6. Courchevel Altiport / Fransa
Alpler, dünyanın hava koşulları en hızlı değişen dağ kuşaklarından biri. Burada bulunan tüm altiportlar da iniş ve kalkışa izin vermeyen eğimli tepelere inşa edilmişler. Meydana gelen kaza sayılarına baktığımızda, tehlikenin boyutunu hemen kavrayabiliyoruz. İşte bu altiprotların en tehlikelisi de Courhevel Altiport’u. Pilot, iniş sırasında hızını düşürecek olursa, o anormal yokuşu mümkün değil çıkamaz. Dolayısıyla pilotun piste çok hızlı yaklaşması ve tepe noktasına ulaşana kadar hızını kesmemesi gerekiyor. Pistin uzunluğu 537 metre ve kalkış sırasında pilot pistin yalnızca 100 metrelik kısmını görüyor. Üstelik o noktadan sonra uçuştan vazgeçme gibi bir durum söz konusu bile değil.
7. Paro Airport, Bhutan
Sık dağlar yüzünden bu piste yaklaşmak o kadar zor ki, tüm dünyada sadece 8 pilot bu piste iniş yapma yetkisine sahip.
8. Madeira Airport
Portekiz açıklarında küçük bir ada olan Madeira’nın havaalanı 200 sütunla destekli 2 bin 700 metrelik bir viyadük gibi. 1977 yılında pist çok kısa olduğu için gerçekleşen kazadan sonra biraz daha kolon ekleyip pisti uzatmışlar. Ama hala tepelerin arasından dar ve kısa piste iniş yapmak oldukça tehlikeli.
9. Barra Airport, Scotland
Dünyanın tek ticari kumsal havaalanı olma özelliği taşıyan Barra Havaalanı, çok uzaktan görülebilen tabelalarla belirlenmiş 3 piste sahip. Ancak, havaalanın yer aldığı Barra Adası, yeryüzünün en ilgi çekici doğa olayına ev sahipliği yapıyor; gelgit. Gelgit, günde iki kere havaalanın pistlerini kaplıyor ve inişi neredeyse imkansız hale getiriyor. Çoğu zaman bir göle iniş yapıyormuşsunuz hissi uyandıran pistlere inen uçaklar, suları yararak ilerliyorlar ve sert zeminin de etkisiyle yavaşlıyorlar. Burada kazalara sebebiyet veren en büyük sıkıntı ise, kum zeminin iniş takımlarının içine batacak kadar çamur olması. Barra Havaalanı için bir pilot şu ifadelerde bulunmuş; “Eğer üzerinde dolaşan martıların ayaklarını görebiliyorsanız iniş serbest.”
10. Lukla Airport/ Nepal
Lukla Havaalanı, Everest ana kampının hemen altında bulunuyor. Dünyanın en ağır hava ve coğrafi koşulları bu havaalanında toplanmış gibi. 450 metre uzunluğunda kısacık ve aşırı eğimli bir pist, yan rüzgarlar, türbülans, sis, çok az görülebilen coğrafi şartlar, sadece tek yönden iniş ve kalkış yapma zorunluluğu gibi pilotun işini zorlaştıracak her şey bu havaalanında mevcut. İniş kadar kalkış da oldukça zor. Çünkü kısa ve aşağı doğru eğimli olan pistte bir de arka rüzgarlar meydana geldi mi, tehlikenin boyutu iyice artıyor. Tüm bunların yanı sıra, coğrafi özellikler havaalanına navigasyon sisteminin kurulmasına da izin vermiyor. Yani anlayacağınız her şey pilotun görüş açısına kalmış durumda. Zaten kazaların asıl nedeni de, Lukla Havaalanı’nda hiçbir uçuş yardımcısının bulunmaması ve buna eşlik eden ani değişen hava şartları.
Güzel derleme olmuş, enteresan içeriklerin bir arada sunulması etkileyici oluyor. Emeğinize sağlık
Dünya sıralamasına girer mi bilmem ama Trabzon Havaalanı’na inişin de son derece zorlu olduğunu biliyorum. Üstelik iniş sırasında yolcular, pencereden uçağın kanadını denize değecekmiş gibi gördüklerinden zaman zaman bazı yolculardan çığlıklar kopuyor.