İSKENDER ÇARKCI VE HAVA SEN.
TATLIBAL ÇOK TATLI..
2020 ZOR GEÇECEK.
Değerli okurlar,
Sendikal Mücadelenin yerlerde süründüğü 2019 yılını açlık sınırının altında bir asgari ücret açıklaması ile geride bıraktık. İşciler mücadele etmek yerine beklemeyi,sendikalar ise işcileri örgütlemek yerine hükümetin ve işverenin ”jest”lerine bel bağlayınca ”acı”son kaçınılmaz oldu.
Bu hafta bizim özelimizde (Havacılık da) önemli gelişmeler yaşandı.THY işvereninin TİS ihlali,buna karşı Hava iş Sendikasının yıllardır uyuduğu kış uykusundan uyanması, Hava Sen sendikası Genel Başkanı İskender ÇARKCI’nın ayrılması, önemli gelişmelerdi.
Öncelikle İskender Çarkcı’dan başlamak isterim.2013 Yılında THY A.O. Yönetiminin desteği ile Sendika seçimini kazanan Ali Kemal Tatlıbal ‘a karşı 2017 yılındaki genel kurula ”Zeytin Dalı ” Grubunun başkan adayı olarak sendikal çalışmalara başladı.İskender Çarkcı Kaptanı ben daha önceki yıllardan da tanırım.Sendikal Konulara mesafeli, işci mücadelesini ”işveren ve sendika arasındaki tatlı bir rekabet ” olarak tarifleyen; yürümek ,slogan atmak, 1 mayıs işci bayramını kutlamak gibi işci eylem ve etkinliklerini yanlış bulan ve katılmayan bir arkadaşımızdı. Atilay AYÇİN’ e duyduğu tepki nedeni ile sendika üyesi bile olmadı uzun süre. Ancak 2013 yılından sonra sendikanın el değiştirmesi ile yaşanan huzursuzluk,(Özellikle Kabin ve Kokpit personeli)İskender Çarkcı yı sendikal mücadele verilmeden sorunların giderilemiyeceği noktasına getirdi.Onun deyimi ile ”Beni kim itti arkadan”diye güldüğümüz meteforlara bile konu oldu bu süreç.
Zeytin Dalı grubu ile başlayan mücadele ,2017 Kasım ayında Hava iş Sendikası Genel Kurulunda yaşanan anti demokratik tutumun da (Kamyoncu Delegeler) etkisi ile Hava Sen Sendikasının kurulma mücadelesi başladı. Sendikanın kurulması ve kısa sürede ilgi ile karşılanması ,Hava Sen kurucuları ile kokpit,kabin personeli Hava sen üyelerinin işveren tarafında işten atılmaları ile sonuçlandı.
İşverenin Hava Sen’e saldırısı, amatörce bir araya gelmiş, daha önce hayatlarında hiç sendikacılık yapmamış Hava sen yönetimine ve Başkanı İşkender Çarkcı ya oldukça zor günler yaşattı.Bu zorluklar onun önemli hatalar yapmasına da neden oldu.
Ancak bilmenizi isterimki,yanlışı ve eksiği ile hala ayakta durmaya çalışan Hava Sen diye bir sendika var ise bunda en büyük pay İskender Çarkcı’nındır. Kısa bir dönem birlikte çalışma imkanımız oldu.Sendikal bakış ve mücadele anlayışımız büyük oranda uyuşmadı İskender kaptanla. İskender Çarkcı kendisini bir sendika lideri veya başkanı olarak görmedi. Daha çok bir komutan refleksi ile hareket etti.Bu da doğaldı o bir askerdi. Öyle yetişmişti.
Çalışanların, İşveren ve Sarı Sendika tarafından cendereye alındığı bir dönemde, özellikle uçucular üzerindeki baskılara karşı ”Gövdesini” taşın altına koyan Kaptan Pilot İskender ÇARKCI Havacılık çalışanları için tarihe geçmiştir. Bazen cesur bir davranış ve ahlaklı bir duruş bütün hataları affettirebilir. Çarkcı Kaptanın ayrılmasından sonra Hava Sen yeni başkanı ve yönetimi bu geri gidişi tersine çevirebilecekmi, göreceğiz.
Gelelim Hava İş ve Ali Kemal Yanlıbal Meselesine,
Sarı sendikanın ,Gürbüz başkanı kış uykusundan uyandı diyeceğim ama hiç umudum yok doğrusu.Yaptığı basın açıklamasını kendi sesinden dinledim.Bu kadarmı ”İNANÇ”sız yapılır bir açıklama. Arkadaş, sendika başkanı elbisesi giydirilmiş bay PİNOKYO gibi.Yalan gırla,riya dizboyu, iNANÇ sıfır. Ses tonu, ilkokul beşinci sınıf müsamere çocuğu. Duruş ergen delikanlısı. Etrafı ise şemsiyeli ”yaldırma” ile çevrilmiş. Dahasıda var ama dilim varmıyor söylemeye. Ya..sen işverenin desteği ile oraya oturdun. Bunu MARS ta bile duvarlara yazmışlar.LECH WALESA(Polonya İşci Lideri) MEZARINDAN ÇIKIP YANINA GELSE SENİ TEMİZLEYEMEZ. 2013 Sekiz Aralıktan bu yana ”TATLI” uykudasın. 6 yıldır THY de Ve Türkiye de işci sorunları ile ilgili bir cümle etmedin, şimdi kalkmış Hava iş Üyelerine beni destekleyin diye çağrı yapıyorsun.Buna kendin de inanmıyorsun. Senin eline okuma metnini kim tutuşturdu bilmiyorum.Ancak farkındamısın bilmem,epey ”iri” laflar var içinde. Yenilir yutulur gibi değil.
Kısaca bazılarını hatırlatayım,tarihe not düşelim böylece.
1-GÖREVDEN ALINAN BAZI YÖNETİCİLERE GİZLİ GÖREV ADI ALTINDA ÖDEMELER YAPILIYOR.
2-MESAİLERİ KALDIRDILAR, İKRAMİYELERİ DE KALDIRACAKLARMI?
3-BAKKAL YÖNETİR GİBİ ŞİRKET YÖNETEN BASİRETSİZ YÖNETİCİLER!
4-GENÇLİĞİNDE HELALİ HARAMI BİLEN BAZI YÖNETİCİLER VARDI, BUNLAR ŞİMDİ BİLMİYORLAR,DIŞARIDA NUMARA YAPIYORLAR.
5-MİLYARLARCA EURO’ LUK EVLERDE OTURAN YÖNETİCİLER VAR!
6-BAZI BASİRETSİZ YÖNETİCİLER YÜZÜNDEN BURADAYIZ.
Açıklamanın en göze çarpan maddeleri bunlar,diğerleri biraz çeşni gibi.
Şimdi Kamuoyu adına sormak da bizim hakkımız.Kim bu basiretsiz yöneticiler.Gizli ödeme alanlar kim.? THY yi Bakkala çevirenler kim.?Helal ve haram üzerinden numara yapanlar kim.? Milyarlarca euro luk evlerde oturanlar kim.?Seni meydanlara çıkartan basiretsiz yöneticiler kim.?
THY nin tek sorumlu kişisi bizim bildiğimiz Sayın İLKER AYCI’dır.Ancak sen İlker AYCI ya tek kelime söylemiyorsun.Söylediklerin onun dışındaki yöneticileri işaret ediyor.
Ben de bu basın açıklamasını Hava iş üyelerinin haklarını aramaktan ziyade , birileri THY de operasyon yapacak, startı da sen veriyorsun diye yorumluyorum. Halının altına süpürülenler ortaya dökülecek galiba. Yada kooperatif de işler karıştı iyice.
Ancak İkramiyelerin kaldırılma meselesi var ki burası ilginç .”Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşürmek”diye buna denir işte. Neden dillendirdin şimdi bunu.?
Değerli Sivil Havacılık Çalışanları 2020 yılı büyük işci kitleleri için artık ”DİP” dir. 35 Yıldır Sendikal mücadelenin içinde olan biri olarak bunu kesinlikle söyleyebilirim.Eğer bu ülkede 10 milyona yakın ücretli, açlık sınırının altında bir ücrete mahkum şekilde 2020 yi geçirmeye zorlanıyorsa ”zurnanın zırt dediği yer ”deyiz demektir. Bu durum sadece açlığa mahkum edilenleri değil,buna seyirci kalanlarıda yakacaktır. İşçileri yalanları ile oyalayan sendikalar ve onların yöneticileri de artık bunun önünde duramazlar.Deniz bitti.
Türk İş’ in 2020 asgari ücret açıklamasında masadan kaçar gibi ayrılması biraz da bundandır.Bir şey yapacaklarından değil tabiki . İşciler kapıya dayandığında söyleyecek sözleri olsun diyedir. Bilmeleri gereken bir şey var sendikacıların,işciler kapıya dayanmış ise, söz bitmiştir.
İşçiler kapıya dayanacakmı hep birlikte göreceğiz.
Saygılarımla.
18 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Ali Kemal Yanlıbal’ın çalışanların parasıyla giderek şişen göbeğini artık giydiği yelek bile örtemiyor! Cumaları sendikaya 300 metre mesafedeki camiye bile ancak silahlı korumalarla gidebilen bir sendika başkanından ne bekleyebilirsiniz ki? 2017 seçimlerinde çalışanların büyük çoğunluğunu oluşturan Uçuş İşletme seçimlerinde büyük hezimete uğramasına karşın diğer yerlerde onlarca paralı fedaiyle, tüzüğe aykırı seçimlerle gayrı etik bir şekilde seçimleri kazanıp kamyoncu delegelerle bir dönem daha sendika ağalığı yapma fırsatı yakaladı. Bir an önce Seçkin Koçak başkanlığındaki Gava Sen çatısı altında toplanılması şarttır.
peki butun bu olanlara ragmen, neden hava is halen ayakta? hersey gun gibi ortadayken bu sendikadan istifa dahi etmeyen calisana ‘kendi dusen aglamaz’ demezler mi?
Sendika başkanlığı sonradan bir kıyafet gibi kesilip biçilip giydirilecek bir kıyafet değildir.Sendika başkanı mücadele ruhlu,işçinin ruhunu pisikolejisini anlayan, işçi gibi düşünebilen, işçiye kendi dilinden konuşurken, bir bürokrat ilede fikir müzakeresinde bulunabilecek,presentabel bir yapısı olması gerekir.Bakın şimdi Hava-İş başkanına takdiri size bırakıyorum.
Güzel yorum. Tabii ki bu yoruma destek yapmak lazım. Bir çok yazımda kösele kramponla cim sahada oynarsanız kayar ve düşersiniz derim. Aynı bakış ile tam tersi Plastik kramponla toprak sahada top oynarsanız yine düşersiniz mantığı ortaya çıkıyor. Bu mantık çerçevesinde sizin bir başkanda olması gerekenleri incelediğimizde Tatlıbal’ın ne plastik kramponu nede kösele kramponlu ayakkabısı olmadığını biliyoruz. Bu benzetmem de işveren çim sahada işçi ise toprak sahada oynadığını varsayıldığında, Tatlıbal’ın her iki sahada da ayağı kayıp düşeceği gerçeği ortaya çıkar. Sendika başkanı aynı sizin değindiğiniz gibi işveren ile aynı platformlarda görüşüp konuşabilecek seviyede ve bilgide olmasının yanı sıra işçi ile görüşürken de işçinin beklentisi ve duygu ve düşüncelerini çok iyi kavrayabilen biri olmalı. Bu vasıfların olmadığı bir başkan işverenin oyuncağı olur. İşçiye ise hiç bir hak alamaz. Çünkü işveren cim sahada iken o sahaya kösele kramponla gidecek ve kazançlı cıkamayacaktır. Sefa İnan
Bu tür işverence damdan düşme getirilen şahıslar arasıra yağmadan gürler.Ama beceriksiz olunca pot kırar eline yüzüne bulaştırır kastı aşan şekilde ağzından laf kaçırır.Şimdi pisliğinizi temizleyin,Sayın Cumhuriyet Savcıları lütfen Sarı Başkanın söylediği milyon Euro’luk ev konusunu araştırınız bakalım daha ne yumurtlayacak.
Milyar Euro değerinde evlerde oturan yöneticiler,Ali kemal TATLI Neden suç duyurusunda bulunmuyorsun,
peki sen hangi evde oturuyorsun,Altındaki araba kaç para,aylık kazancın ne kadar,yanında gezdir diğin korumalara kaç para veriyorsun,
seni koruyanlar hangi gurubun elemanları yada üyeleri.Sen işçinin parası ile bunları yapıyorsun,
Neden sendikanın aylık gelir ve giderini üyelere açıklamıyorsun.Bu koca lafları ederken aynı soruları da sana soranlar olur diye düşünmedini,
Ergen delikanlı SENDİKA BAŞKANI..
Yani biri amatör diğeri karikatür iki sözde sendika başkanı sayesinde THY de sendikal kazanımlar hızla tükenmekte diyorsunuz. Bir olumsuz faktör de ben ekleyeyim. Artık sendika üyelerinin önemli bir kısmı da sendikal bilince sahip değiller. Sendikal mücadeleye inanmıyorlar. Çünkü,işlerini tarikat ve parti referanslarıyla,elde ettiler.Bu yüzden iktidara yani THY yönetimine karşı hiç bir ciddi mücadeleye destek vermezler,veremezler.Bunlar sendikacılığı komünistlik, teröristlik olarak gören proto-tipler Asla olmaz ama, başlarındaki karikatür, sendikacılığın gereğini yapmaya çalışsa bile, arkasında korkmayan, ciddi ve inançlı bir sendikal eylemci grubu bulamaz.
Tatlıbal sendikanın adının sarı sendikadan arındırılabilmesi için senin yapacağın tekşey istifa.Basın bildirisine katılımdan çıkan sonuç sana güvenin olmadığıdır.Çünkü bugüne kadar işçiye yapılan haksızlığa ses çıkaramadığın gibi zaman zaman işverenin yanında oldun.Örnek mi? 211!!!
Ali bey,Tatlıbala demediğini bırakmamışsın,haklısın.Ancak sizinde tanıdığınız ve namuslu insandır,haram yemekten korkar dediğiniz birisi var orda BİRCAN Efendi.Onu ve onun gibiler bu olanlara ses çıkarmayıp alkışlıyorlar buna ne dersiniz.
Belirttiğiniz şahıs, thy de çalistiği dönemde tam da bir işveren yalakasıydı, bunu herkes bilir.Her dönemin adamı olmayı, heralde karekteri sayesinde, başarmiştir. Herkese gülen ve yapmacık içten davranışlarla samimi olmaya çalışan ama herkesin de arkasından konuşan bu şahsiyet, hacca bile gorev yazdirip gitmistir. varın siz karar verin, ne kadar haram yiyip yiyemeyeceğini.
Bu sendika başkanı emanetçisi değilmiydi 211 masum kişi işinden ekmeğinden olduğunda hukuki destek vermeyeceğiz açıklaması yapıp kendi üyelerini sendikaya almayan daha sonrasında geçen toplu iş sözleşmesinde yalandan 211 kişi ile ilgili yönetimle görüşeceğiz diyen ve buda yalan çıkan sana kim inanır.Koltuklargeçicidir gün olur devran döner inşallah bizim yaşadıklarımız sende yaşarsın kuru ekmeğe muhtaç kalırsın.
Ali Gülçiçek
Ali abimiz yine dokturmussun. Çay koyduk yeniden başlıyoruz desene
İşverene yaptığı suçlamalar ilginç,
Gizli maaş alanlar var ne demek.Buna suç duyurusu yapılmalı,savcılar göreve.
Geçen bir kaptanımız, Alikemal var sen işine git yazmış, çok haklı sen kim, bizi temsil etmek kim, senden olsa olsa Recep İvedik tabiriyle Karaambar Kamyoncular Derneği başkanı okur.
Sendika başkanı işci gibi düşünen,işci gibi konuşabilen gerektiğinde en kılas ortamda yemeğe çıkıp muhatablarıyla bir konuyu tartışabilecek kılasta olmalıdır.Malesef Hava iş başkanı basın açıklamasında iki kelimeyi bir araya getirememiş,kıyafet olarak işciyle bir olup bir yağmurluk giyeceğine kaşmir paltosuyla, şemsiyesini mikrofonunu işciye tutturan mayfa fedayisi kılığında basının önüne çıkmıştır.Kılas yerde görünme konusunu siz değerli okuyuculara bırakıyorum.
Yanlıbal,daha iyi tarif edilemezdi vallahi.”Marsda adını yazmışlar duvarlara, İŞVERENCİ….
Bizim milletimizdeki bu gereksiz şükürcülük oldukça hiç bir şey olmaz.özellikle asgari ücretlide.