featured

İnsanlar Nasıl Yönetilir

Eylül 2005 sayımızı okuduysanız, Şirket yönetimine,sendikamıza,Medyanın bazı yazarlarına ve sivil havacılık genel müdürlüğüne yönelik yazdığım eleştiri yel bakış dikkatinizi çekmiştir.
Eleştirilere maruz kalan kurum veya kuruluşlarımız,kendilerine yapılan bu Eleştirileri yapıcı olarak kabul etmek olgunluğunu göstermektedirler.
Çünkü şunu bilmektedirler ki, UTED yönetimi ve üyeleri olarak bizler bağcıyı dövmek değil üzümü yemek isteyen bir camiadır.
Genelde, seçilerek gelenler seçmenlerini tenkit etmez ve onları eleştirmezler..oy kaybı olma ihtimali yüksek, Risk içeren tenkit içerikli yazılardan veya konuşmalardan kaçınırlar..suç hiçbir zaman seçmene veya çalışana yüklenmez..
Peki, herkesin elestrildiği, herkesin suçlandığı bu günkü ortamlarda herkes haksız bizler mi haklıyız.. Birazda bunu irdeleyelim isterseniz. Seçimle gelenin,atanan kişiden daha az saygı gördüğü , kişilerin toplumsal mücadele yerine,bireysel çözüm arayışları içersinde bulunduğu bir ortamda bu tür görevleri üslenenlerin zorluğunu takdir edersiniz.
Sizin haklarınızı arasın diye oy verdiğiniz,seçtiğiniz kişilerin yaptırım güçlerinin,yaptığınız toplumsal destek paralelinde güçlü olacağını da biliriz ama yinede onlardan destek yapamasak bile harikalar bekleriz.. Bu arada boş durmaz atama ile gelenler yanlış bile yapsalar,kendi getirdiklerimizin bizlerin menfaatine geliştirdiği fikirleri onlara karşı savunmaz,Bireysel çıkarlarımız doğrultusunda günlük,hatta anlık yaşarız..
Nedir bu ikilem diye düşündüğünüzde,bu yapımızı etkileyen faktörlerin korku, beklenti ve gelecek içerikli olduğunu kolaylıkla görebiliriz. Sadece bizde değil ,Toplumun her kesiminde bu yapıyı görmek mümkündür. Şöyle ki, pahalılıktan dert yanan, piyasada her şeyin yükseldiğini haksız kazanç elde edildiğini savunan bazı esnaf bile eline imkan geçtiğinde ,tenkit ettiği diğer esnaf gibi davranmaktan kaçınmaz..
Faiz geliri haramdır diyenlerin bankalarda faizde paraları olduğu,Toplumculuk adı altında sendika ağalığı yapıldığı, Hükümeti temsil eden kişilerin bile zaman, zaman şaibeli davranışlar içerisinde olup yargılandığı bir toplumda yaşıyoruz. Ve bu kişilerden oluşan bir toplumun ne kadar başarılı olacağını kestirmek güç olmasa gerek..

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 8 yıl önce

    Rüşvet, yancilik, cep doldurmak ve simsarlikla ahlaki değerleri en dibe vurmuş olan Şark Kurnazı toplumumuzun içine düştüğü durumu çok güzel açıklayan bir yazı. İşini adam gibi yapmak yerine cebini doldurmanin derdinde olanlarin toplum içindeki nüfusa orani o kadar aşırı fazlalasmis ki, bunun toplumsal bir çöküşe gittiğini artık hiç kimse sorgulamiyor ve görmüyor. Farkındalık bazen en büyük nimettir!

    Cevapla