Değerli okurlarım; Bu hafta iki ayrı konuyu köşeme taşıdım. Bunlardan ilki, DO&CO’daki işten çıkartmalarla ilgili, diğeri ise İlker Aycı beyin katıldığı, “AA Finans Masası” programında İlker Beyin söylediği sözler ve bilgiler üzerine olacak.
Tarafıma gelen bir mektupta yazanlar gerçekten çok üzücü. Önce mektubu okuyalım sonra birlikte değerlendirelim.
Merhaba Sefa Bey,
Kendi adıma değil çevremdeki arkadaşlarım adına sizden bir yardım rica edecektim. Biliyorsunuz ki DO&CO dan geçen yılbaşı gecesi küçülmeden dolayı 400 e yakın fsc nin işine son verildi.Bu arkadaşlarımız da haklı olarak işe iade davası açtı.Ayrıca geçen seneki alımda THY’nin tecrübeli alımına başvurdular içerden aldıkları bilgiler doğrultusunda olumlu sonuçlandığını ama DO&CO ya işe iade davası açtıkları için alınmadıkları bilgisini aldılar.Gerekirse davalarını geri çekmeyi kabul etseler de seslerini duyuramadılar. Sonuç olarak bu kadar tecrübeli ve birden fazla lisanları olmasına rağmen önlerine engel koyularak işsiz bırakılmaya devam edildiler. Yeni açılan ilanda ise tekrar başvurmak istediklerin de daha önce herhangi bir iştirakte çalışıp çalışmadıkları sorusuyla karşılaştılar. Bu demek oluyor ki bu sefer biz sizi baştan eleyeceğiz…
Bu arkadaşlarımızın arasında evli çocuğu olan arkadaşlarımız var ve bir senedir işsizler,
THY bu insanları ilk önce alması gerekirken önlerine her yerde engel koymak için çalışıyor.
Emin olun bu arkadaşlar, alınacaklarının garantisi verilmesi durumunda hali hazırda kazandıkları işe iade tazminatlarından (yaklaşık 50-80.000 TL) vazgeçmeye hazırlar.
Sizden ricam bu arkadaşların sesini duyurun.
Kendim de havacılık sektöründe çalışan ve havacılık mezunu olduğum için oldukça üzülüyorum.
Siz bu işin peşine düşerseniz eminim ki ilanlar kapanmadan bu sorunu çözersiniz.
******
Evet değerli okurlarım gelen mektup bu. Şimdi konuyu irdeleyelim. Bu arkadaşlar DO&CO’dan her zaman sıklıkla karşılaştığımız klişeleşmiş, KÜÇÜLME VE VERİMSİZLİK sözcükleriyle işten çıkartılmışlar. Ben dahil bir çok kişiye yapılmış ve yapılacak olan işten atmayı hukuki çerçeveye sokma adımları bunlar… Bu sistem THY’de sıklıkla yapılmaktadır. FETÖ’cu denilerek çıkartılan günahsız işçilerde de aynı verimsizlik iddiası vardı. Doğrumu idi? Tabii ki HAYIR
Peki, bu beyanın işten atabilmek için düzmece yalan bilgiler olduğunu ve işten çıkartılan kişilerin, aslında verimsizlik adı altında hukuki gerekçelere sığınılarak çıkartıldığını sizler de, bizler de biliyoruz.
Şimdi asıl konu başlıyor.
Bu düzmece beyanlarla işten çıkartılan kişiler, tabii ki hemen mahkemeye başvurup işe iade almaya çalışıyor. Onlar da işe iade edilmeyeceklerini bilip sadece hak ettikleri tazminatlarını almaya çalışıyorlar. Bu da son derece doğal. Peki, THY’YE NE OLUYOR? İşten çıkartmalar DO&CO da gerçekleşmiş. Sizin verdiğiniz iş ilanları THY ile ilgili. THY bu tecrübeli kişileri neden işe almaz? Bu kişiler işlerine yaramıyorsa tabii ki almamalılar ama durum böyle değil. Mektupta anlatılanlara aynen katılıyorum. THY’nin bu işçileri işe almaması, DO&CO ya işe iade davası açan yarın bize de açar mantığında düşünülmüş olabilir.
İşin üzücü yanı, bu arkadaşlar, kazanacakları %100 olan davadan bile vazgeçeceklerini söylemişler. Çok üzücü ama gerçek… Anlayın insanların ne durumda olduklarını…
Sevgili THY yönetimi yaptığınız uygulama adil değil, profesyonel hiç değil. Sizler duygularınızla hareket edemezsiniz. Sunduğunuz işe giriş kıstasları uyuyorsa almanız gerekir. Veya işe girmek için müracaatlarda, “bir başka işten verimsizlik adı altında işten çıkartılanlar (ki, bunun gerçek olmadığını herkes biliyor) bu işe başvurmasın” diyin. İnsanların işsizliği ile dalga geçmeyin, onları boşa umutlandırmayın. Zamanlarını harcamayın. Hiç ama hiç yakışmıyor bu güzide şirkete ve şirketin yöneticilerine… Bu mektubu ve benim görüşlerimi okuyun ve sadece EMPATİ yapın yeterli…En kısa zamanda adil olan yolu bulacağınızdan eminim.
*********
. THY YÖNETİM KURULU BAŞKANI AA FİNANS MASASINA KONUK OLDU
THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı söz konusu açıklamalarında “2018’e dair istihdam olarak planlamamız şu anda ana kademede yaklaşık 3 bin, iştiraklerle bakıldığında 3 bin 500. Benzeri bir şekilde gitmesi halinde bunun 7 bine çıkacağını öngörüyoruz.” ifadelerine yer verdi. Aycı, bunu hangi şartlar için söyledi, bilemiyoruz.
Ancak 2017 yılında 325 olan uçak sayısının 2018 yılında 323 olacağını (yani iki uçak daha az) borsaya bildireli henüz bir ay bile olmadı.
Uçak sayısı artmayacağına göre; Bu ilave personel istihdamı mı yoksa işten çıkaracaklarınızın yerine yeni alım mı? Uçak başı çalışan sayısını artırma operasyonu mu? Maliyetler mi yükseltilmek isteniyor, anlamış değilim. Belki, Aycı kendisi beni aydınlatır.
Ben yinede bu 7 Bin kişi istihdam konusunu merak ettim. Gazeteciler bu yeni istihdam nereye yapılacak diye sormadı. İlker Aycı’da meydanı boş bulunca,adeta One Man Show yaptı.
Ben bu yeni istihdamları yakinen takip edip siz değerli okurlarımı bilgilendirmeye çalışacağım.
2017’yi başarıyla kapatacaklarını dile getiren Aycı, “Her şey tozpembe değil. Dünyada önemli kur oynaklıkları var ve bu bölgemize yansıyor. Biz de bunu bir biçimde yönetiyoruz ve bilançonun, kur etkileri hariç bakıldığında, faaliyet karımızın rekor olduğunu görüyorsunuz. Bu anlamıyla faaliyet karının ortaya çıkması hepimiz açısından yüz güldürücü.”
Aycı’nın görüşlerine aynen katılıyorum ama şu cümlesini anlayamadım. “Dünyada kur oynaklıkları var ve bu bölgemize yansıyor” ile ne demek istenmiş olabilir) Dünyada olan şeyin bu bölgeye yansımamasını mı bekliyordunuz. Yoksa biz dünyada yaşamıyor muyuz? Dünyada olan her şey tabii ki bizi de etkiler. Ve yine Aycı bunu bir biçimde yönetiyormuş. O bir biçim dediği nedir açıklasa da öğrensek. Kısaca hedge konusunda iyi değildik deyin, olsun bitsin.
Bir biçimde yönetiyoruz dediğiniz konu, THY sunumlarında ve finansallarında var. O biçim dediğiniz sistemle, kaç yüz milyon dolar zarar yazıldı biliyorsunuz. . (Bilmeyenler için, işte burada mevcut)
Siyasette seçimler yaklaştığında, siyasiler meydanlara iner ve yapacaklarını anlatırlar. Yerli otomobil, yerli uçak vs. THY’de genel kurul yaklaşırken radyo ve TV’lere ye çıkıp büyük, büyük cümleler kurup reklam yaparlar. Bu reklamlar Hamdi Topçu’yu THY’nin başında tutmaya yetmemişti. Bizden hatırlatması.
Uçak motoru yapımına öncü olabiliriz gibi sözler için henüz çok erken. Yerli araba yapılabilmesi için üç babayiğit bulundu ama uçak motoru yapabilmek için yüzlerce babayiğit bulunsa bile henüz alt yapı olarak yeterli değiliz. Belki,Türkiye olarak 50 sene önceki gelişmeleri önemseyip devamını getirebilseydik, işte o zaman bir şeyler olurdu…
Maalesef birkaç fırın ekmek daha yememiz lazım… Dünya’da tek başına, ticari uçaklara yönelik motor yapabilecek ülke sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Hele önce şu üç babayiğidin yapacağı yerli arabayı bir görelim… Bu yerli arabanın, motoru yerli mi yoksa yabancı mı olacak onu bir inceleyelim. Bence 3 Babayiğidin yapacağı aracın motoru yerli olmayacaktır. Bu nedenle önce elektrikli araç yaparlar diye düşünüyorum. THY/Teknik A.Ş motor yapımında öncü olamaz ama en azından uçak motoru için kurulmuş olan TEI ye ortak olma veya destek verme yolunu seçebilirler. THY, nasıl olsa uçak motoru yapacak değil ya…
Bu arada Galley ve Koltuk yapımı nasıl gidiyor? Henüz rekabetçi ortamda satış yapıldığını duymadım. Umarım en kısa zamanda bu girişimimiz rekabetçi ortamda kabul görür ve satışlar başlar.
THY 2017 yılını başarılı geçiriyor. Sn Aycı başarının sebeplerini sıralamış. Maşallah hepsi de yönetim odaklı. Buda şu demek oluyor ki, yarın kötü sonuç açıklanırsa, yine her şey tabii ki yönetim odaklı olacaktır. Bu iddialı sözleri bir yere not almakta fayda var. Genel kurullarda lazım oluyor…
Değerli okurlarım;
Senelerdir THY’nin her üç aylık bilanço dönemlerini inceler yayınlarım. Yani THY şu kadar kar veya zarar etti diye yazıp geçmiyorum. Örneğin, THY 3 çeyrek sonuçlarını açıklar açıklamaz 2017’nin 3.çeyrek bilançosunu, 2016’nın 3.çeyrek bilançosu ile birlikte değerlendirerek, geçen seneye göre nerelerde kar veya zarar edilmiş gözler önüne serdim
Bu bilançolarda bazı performans parametre kısaltmalarını anlayamayan birçok okurum için açıklama yapma gereği duydum. Umarım faydalı bir bilgilendirme olur.
Performans parametreleri
Havayollarının performansına ilişkin değerlendirme yapılabilmesi için bir takım parametreler belirlenmiştir. Bu parametreler şu şekildedir;
Faaliyet Performansı Parametreleri
- Arz Edilen Koltuk Kilometre (ASK)
- Ücretli Yolcu Kilometre (RPK)
Finansal Performans Parametreleri
- Arz Edilen Koltuk Kilometre Başına Gider (CASK)
- Arz Edilen Koltuk Kilometre Başına Gelir (RASK)
Bütünleşik Faaliyet Performans Parametresi
- Yük Faktörü (ASK/RPK)
Bütünleşik Finansal Performans Parametresi
- Gelirin Gideri Karşılama Oranı (CASK/RASK)
ASK
Yolcu kapasitesinin bir ölçütüdür. Uçağın dolu ya da boş olmasından bağımsız olarak toplam koltuk sayısının toplam uçulan mesafeyle çarpılması ile elde edilir. Yolcu taşıyan havayolları için üretimin temel birimidir. Bir havayolu firmasının arz ettiği koltuk sayısı, o havayolunun ne kadar mesafe yolcu uçurabileceğini gösterir. Kapasite ölçütü olması dolayısıyla havayolunun gerçekte taşıdığı ücretli yolcu kilometre (RPK) ile karşılaştırılarak, kapasitesini ne kadar iyi kullandığına ilişkin bilgi edinmede yardımcı olur.
RPK
Havayolu endüstrisinde yolcu trafiğinin bir ölçütü olarak kullanılır. Toplam yolcu sayısının bu yolcuların taşındığı mesafeyle çarpılması ile elde edilir . ASK ile birlikte kullanıldığında havayolunun kapasite kullanımıyla ilgili bilgi verir. Mali yönden başarı ya da başarısızlığın bir ölçütü olmamakla birlikte, doluluk oranının belirlenmesinde kullanılabilir. Bu nedenle havayollarının performansının değerlendirilmesinde önemli bir unsurdur.
CASK
Arz edilen koltuk kilometre ve ücretli yolcu kilometre parametreleri kapasite ve trafik açısından önemli bilgiler sunsa da havayollarının mali performansıyla ilgili bilgi vermez. Bu nedenle “Arz Edilen Koltuk Başına Gider (CASK)” mali performansın belirlenmesi açısından önemli bir unsurdur. CASK bir koltuğun uçabilmesi için ne kadar harcama yapıldığını ifade eden birim giderdir. Birimi cent olup toplam işletme masraflarının ASK’ya bölünmesi ile elde edilir. Genel olarak iki havayolunun masraf karşılaştırması yapılması amacıyla kullanılır. Düşük CASK değeri havayolunun kara geçmesinin daha kolay olduğu anlamına gelir. Ancak düşük CASK değeri karlılığın bir göstergesini oluşturmaz.
RASK
CASK değeriyle ifade edilmiş olan birim giderin değerlendirilebilmesi için birim gelir bilgisine de ihtiyaç duyulur. Bu kapsamda “Arz Edilen Koltuk Kilometre Başına Gelir (RASK)” havayollarının birim geliri olarak ifade edilir. Birimi cent olup çeşitli işletme gelirlerinin ASK ile bölünmesiyle elde edilir. Teoride CASK sabit bir değerken, yüksek RASK değeri havayolunun daha karlı olması gerektiğini gösterir.
Yük faktörü (RPK/ASK)
Arz edilen koltuk kilometre’nin ücretli yolcu kilometre’ye bölünmesi ile elde edilen yük faktörü havayolunun uçuşlarındaki “doluluk oranı”nı ifade eder. Havayolunun uçuşlarında koltuklarının yüzde olarak ne kadarını doldurduğunu ifade etmesi dolayısıyla performans için önemli bir kriterdir. Özellikle uçak sayısı fazla olan havayollarının ASK ve RPK oranlarının yüksek çıkması nedeniyle, bu oranların birbirine bölünmesi ile elde edildiğinden, faaliyet performansının bulunması konusunda boyutsuz bir parametre olarak en kesin ortalama sonucu vermektedir.
Gelirin gideri karşılama oranı (RASK/CASK)
Arz edilen koltuk kilometre başına giderin arz edilen koltuk kilometre başına gelir’e bölünmesi ile elde edilen gelirin gideri karşılama oranı kârlılığın önemli bir ölçütüdür. RASK ve CASK parametrelerinin sayısal değerlerinden bağımsız olarak birbirlerine olan oranını göz önünde bulundurduğundan gelirin giderden yüzde olarak ne kadar büyük olduğunu göstermesinden dolayı önemli bir finansal göstergedir. Özellikle uçak sayısı fazla olan havayollarının CASK ve RASK oranlarının yüksek çıkması nedeniyle, bu oranların birbirine bölünmesi ile elde edildiğinden, finansal performansın bulunması konusunda boyutsuz bir parametre olarak en kesin sonucu vermektedir.
Sonradan havacı böyle oluyor işte. Allah bilir yakınlarına “ya bu uçaklar nasıl uçuyor ya?” diye de soruyordur.
Fena sallamış İlker bey. Uçak motoru yapımında öncü olabilirlermiş. Yuh yaaa. Almanya bile tek başına uçak motoru yapamıyor. Bu nasıl bir bilgi. Analiz programında dikkat ettiyseniz yanına halkla ilişkilerden Yahya beyi almış. Bari işi bilen birini alsaydın da komik duruma düşmeseydin.
Doğru teşhis koymuşsunuz. THY personel çıkartacak. Bu nedenle bayağı kıyım var görünüyor. Alacağı kişileri bu çıkarttıklarının yerine koyacak
Maaşı alırken iyi, şirket dara düşünce 400 kişi birden 50.000 lira tazminat alsa ne eder? 20.000.000 tl Daha vefalı çalışanlar istemek suç mu? Ekmek yediği şirket dara düşünce bir tekme de ben vurayım ben paramı alayım da ne olursa olsun demiş kişileri bir zahmet almasınlar. Kusura bakmayın.
Bilgilendirmeler için teşekkürler