featured

İBB' den atılanlar Kamu kurumlarına mı alınacak?

İBB’ den atılanlar Kamu kurumlarına mı alınacak?
305 DEN 1301’E, İşçiler kaybetmeye devam ediyor.
Hak İş ‘de yeni dönem, ”Sınıf Sendikacılığı”.
301 SOMA ŞEHİDİNE SELAM OLSUN.
Değerli okurlar,
Geçen haftanın en çok konuşulan konusu İBB'(İstanbul Büyükşehir Belediyesi) den iş akitleri fesih edilen işçiler oldu.Kamuoyu, yazılı ve görsel basın bu konuya çok ilgi gösterdi.
Normal şartlarda işten atılan işçileri görmeyen,yazmayan bir kısım basın özellikle bu konu üzerinde çok durdu. Hatta sayın Cumhurbaşkanı bile çok uzun bir zamandan sonra işçi atılmaları konusunda açıklama yapmak zorunda kaldı ve bu işi takip edeceğini belirtti. Bu olumlu açıklamayı en üst seviyeden duymak İBB dışında ki kamu ve özel sektör de, işverenlerin iki dudağı arasında iş akitleri fesih edilen veya edilecek olan işçiler için umut vericidir.Nede olsa ”cumhur reis’in sözünün üstüne söz söylemek ve iş yapmak” öyle pek kolay değil .”İşverenler dikkat etsin bundan sonra”.
İBB’ den atılan işçilerin Kamu kurumlarında da istihdam edileceği bilgisi de epeyce yazıldı çizildi. İBB’ den atılan işçi sayısı 1301. Kamu kurumları için istihdam konusunda fazla sıkıntı yaratmaz
Ancak rakam 1301 olunca aklıma 29 Mayıs 2012 tarihinde, yapılan eylem nedeni ile iş akitleri fesih edilen ve Kamuoyunda 305 olarak bilinen THY A.O da yaşanan olay geldi. 2012  Mayıs ayında THY A.O. da grev hakkının kaldırılması için AKP İstanbul milletvekili  Metin KÜLÜNK tarafından meclise götürülen bir önerge ile Hava iş üylerinin GREV yapma hakkı ortadan kaldırılmak isteniyordu. Bunu protesto etmek için Hava iş Sendikasının aldığı karar ile işçiler  eylem yapmıştı. Eylem başarısızlıkla sonuçlanmış ve neticesinde Hava iş sürecinde önemli bir kırılmaya neden olmuştu. Ogün ben henüz THY A.O.’ dan haksız yere  işten atılmamıştım. Dış hatların tamamen polis kuşatmasındaki hali hala gözlerimin önündedir.
Türkiye  kamuoyu ve işçi hareketi bu eylemi 305 eylemi olarak tarihe not etmişti. işte THY A.O. daki 305,böyle bir olaydı.
İBB’ de yaşanan işten atılmalar konusunda en sert tepki Hak İş den geldi.Hak İş Başkanı Mahmut Aslan  Hak İş konfederasyonunda tanık olmadığımız eylemlilikler örgütlüyor.
Önce Bolu belediyesinde işten çıkarılan 97 işçinin geri alınması için Bolu’dan Ankara ‘ya altı bin işçi ile yürüyüş yaptı.Yapılan açıklamaya göre bu eylem sonuç verdi. Bolu Belediyesi bu işçileri geri işe alacak.Bu eylem sonuç verince Hak iş Konfederasyonu İBB  işten atılan 1301 işçinin işe geri alınması  için  İstanbul Büyükşehir Belediyesi önünde oturma eylemi başlattı.Sn Mahmut Aslan bir televizyon kanalında yaptığı açıklamada,” biz mağdurların,işten atılanların, boynu büküklerin yanındayız. Nerede zulme uğramış biri varsa Hak iş oradadır ve orada olmaya devam edecektir”.
Bu konudaki mücadeleyi açlık grevine kadar götürebileceğini söyleyecek kadar iddialı cümlelerde kurdu.Biliyorsunuz AÇLIK GREV leri genelde ”sol terminolojinin’‘ söylem ve uygulamalarıdır.
Sınıf sendikacılığı yaptığını savunun DİSK ve her konuda söz sahibi ve çözüm yeri olduğunu söyleyen TÜRK İş Konfederasyonuna da eleştiriler yöneltti. Onları pasif olmakla,zulüm karşısında susmakla  ve ”sarı sendikacılık” yapmakla suçladı.İşte ”Dana nın kuyruğunun koptuğu yer” tamda burası..
Kulaklarıma inanamadım,MİLLİ GÖRÜŞ GELENEĞİNE SAHİP, İŞVERENLERLE  ve DEVLET İLE ÇATIŞMADAN KAÇINAN HAK İŞ GİTMİŞ,SINIF SENDİKACILIĞINI SAVUNAN YENİ BİR HAK İŞ VE BAŞKANI GELMİŞTİ.
Türkiye de yaşanan siyasal gelişmeler bir yana,sendikal anlamdaki mücadele seçenekleri ve sözcülüğü konusunda da yeni gelişmeler olacak gibi görünüyor.”Ayakların baş olma”hikayesinde roller değişebilir mi zaman gösterecek.
2011 yılında 150 bin civarında olan üye sayısını 2019 yılına gelindiğinde  700 bin civarına çıkaran bir konfederasyon için muazzam bir örgütlenmeden çıkan sonuç bu olsa gerek.
Bizde bu muazzam örgütlenmeyi alkışlıyoruz elbette.Ancak ortada bir terslik var gibi,
ORTALAMA HER YIL 1800 İŞÇİ İŞ KAZALARINDA HAYATINI KAYBEDİYOR,GÜNDE 5 İŞÇİ İŞ KAZALARINDA KATLEDİLİYOR.
SON 5 YILDA 5 MİLYON KİŞİ İŞİNİ KAYBETTİ
SON 5 YILDIR İŞÇİLER ENFLASYONUN ALTINDA SÖZLEŞMELERE MAHKUM EDİLİYOR.
SON 15 YILDA ÖZELLEŞTİRİLEN KURUMLARDA, BİNLERCE İŞÇİ İŞİNİ KAYBETTİ VE BU KURUMLAR DEĞERİNİN ÇOK ALTINDA SATILDI.
SİGORTASIZ VE KAYIT DIŞI İSTİHDAM DA PATLAMA YAŞANIYOR.
RESMİ KAYITLARA GÖRE İŞSİZ SAYISI BEŞ MİLYONA YAKLAŞMIŞ DURUMDA,
AÇLIK SINIRI 2.385.-TL,YOKSULLUK SINIRI 6.653.-TL(MEMUR-SEN 2019 AĞUSTOS AÇIKLAMASI)
ASGARİ ÜCRET  NET 2.020.-TL
Bu tabloya baktığımızda HAK İş konfederasyonumuzun BİR UZUN YÜRÜYÜŞ YAPMASI GEREKİR, aslında.Güzergahı ben vereyim. Edirne den Kars’a doğru.Tabi en büyük soru kamuoyu nezdinde şudur.TÜM BUNLAR YAŞANIRKEN HAK İŞ Neredeydi ve ne dedi?
Ve bir eklemede bizden olsun.İşten atılan herkesin dostuyuz diyor Hak iş başkanı, Ben buna inanıyorum ve çağrım şudur.THY A.O ve İBB’ den atılanların istihdamı konusunda adım atarsa bence olumlu olur. Hak iş buna vesile olabilir. Bu durumda bize de şunu hatırlatmak düşer.Hava Sen sendikasına üye oldukları, kuruluşunda yer aldıkları için haksız sebepler ile işten atılan Pilot ve Kabin memuru arkadaşlarımızı da geri alsınlar.Belki o zaman vicdanları biraz rahatlatmış oluruz.THY A.O. Yönetim kurulu başkanı İlker AYCI da geçmişte yaptığı hatasını telafi etmiş  olur böylece.
Değerli okurlar,işçilerin kimin zamanında işe girdiği, hangi sendikaya üye olduğu,etnik kimliği,dünya görüşü ve inancına göre değerlendirilmesi bu ülkenin bütünlüğüne ve iş barışına yapılacak en büyük kötülüktür.
Sendikasına göre işçi ayrımı yapmak öncelikle kurumların kendisine zarar verir.Bugün belediyelerde yaşananlar bunun sonucudur.Biz bu filmi her siyasal iktidar değişiminde yaşamaktayız.Eğer bir siyasi partiye üye olmadan işe girilemiyorsa, bunun hesabı işçilere çıkarılamaz.
Sendikaların ve sendikacının  çıkmazı işte buradadır. İŞÇİ ÖRGÜTLENMESİNİ ;SİYASİ PARTİ,DİNİ İNANÇ,SİYASİ GÖRÜŞ ÜZERİNDEN YAPTIĞINDA acı son kaçınılmaz olacaktır.Tek seçenek Devletten,Sermayeden,Siyasetten bağımsız, işçi iradesine dayanan örgütlenmelerdir.
SON ON YILDA İŞÇİLER SÜREKLİ KAYBEDERKEN,BİR KONFEDERASYON ÜYE SAYISINI 150 BİNDEN 700 BİNE NASIL ÇIKARMIŞTIR. İŞÇİLERİN BU HALİ NEDİR. NEDEN BU KADAR FAKİRLEŞTİLER.
ve son söz; 
13 Mayıs 2014 tarihinde SOMA da 301 maden işçisi şehit olduğunda TÜRKİYE İŞÇİ SINIFI sokaklardan evlerine bir daha dönmemeliydi.Bugün işten atılmalara karşı verilen mücadele haklıdır. Ancak 301 madenci Soma  da  göçük altında kaldığı gün HİÇ BİR SENDİKACI BİR DAHA KOLTUĞUNA OTURMAMALIYDI.
Yaşananlar, bunca acı ve sömürüye sessiz kaldığımızdan olmasın…
SUSMA…
saygılarımla.
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

11 Yorum

  1. 5 yıl önce

    Yine nereden nereye gelindiğini ve ne yapılması gerektiğini çok güzel izah eden bir yazı.

    Cevapla
  2. 5 yıl önce

    Ayaklar Baş olmaz,böyle gelmiş böyle gider.Bu Fırıldak sendikacılar işçileri kandırır boşuna yorulmayın sn.yazar

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Yazar’ın işi yazmak sendikacını’nın ki kandırmak. herkes işini yapıyor. Biz işçiler beceremedik işimizi yapmayı…
      Elinize sağlık.

      Cevapla
  3. 5 yıl önce

    Ali bey yazının sonu çok güzel bitmiş.SUSAMAMMMM….

    Cevapla
  4. 5 yıl önce

    tebrikler özet olmuş.

    Cevapla
  5. 5 yıl önce

    İyi de ibb ve diğer belediyelerden atılanlar bankamatik işçileri ve iktidar destekçisi işçiler,onlar iş bulsun diye nice işçiler işten haksız yere atıldılar,mevcut iktidar döneminde thy’den 13 bin kişi atıldı, hükümet ve onun başı kendilerinden olmayan işçiler haksız yere atılırken neredeydi? Ayrıca her kurumda kadrolaşma var diyen muhalefete iktidarın başı ‘ne var bunda siz de iktidar olun siz de istediğinizi işe alın’ demedi mi? Bizler,bile bile başkalarının hakkını yiyerek, torpil,hemşehricilik,yandaşçılık ile iş sahibi olan işçileri veya çalışanları şartlar ne olursa olsun savunmalı mıyız?

    Cevapla
  6. 5 yıl önce

    Hak iş başkanı sınıf sendikacılığı değil siyasi sendikacılık yapıyor, 305 kişinin baş sorumlusu metin külünk idi, sene içinde 3 defa grev yapan Lufthansa’ kimse mağdur olmadı yöneticiler gitti, hak iş başkanı 600 TGS personeli atılınca sesi çıkmıyor! Belediyeye partiden iki seçim arası alınan partili personel ! Thy teknik AŞ ‘de nasıl örgütlendin siyasi baskı ile, insanlar özgür seçim yapamıyor,THY teknikte genelge mağdurları yargıtay kararına rağmen sıkala hukuksuz olarak eski pozisyona gelmedi, çelik iş sendikası alınan paradan bile avukatlık yüzde 10 aldı, o zaman aidat ne oluyor! 8 yılda siyasi iktidar ile desteği 700 bin üyeye sahip oldunuz! Bu kadar destek var neden TGS , Havaş , Çelebi’de örgütlenemiyorsun! insanlar sendikaya bile iki kelime edemiyor ! Neden işbirliği var! Somada yakınları ölenler susturuldu tekmelendi nerdeydiniz. İnsanlar özgürce sendika seçmek istiyor, tekniği havacılık kolundan tencereye tava sendikasına üye yaptırdınız!!

    Cevapla
  7. 5 yıl önce

    Ali bey, inan okadar guzel konulara degindindiniz ki. Tarafsiz olmaniz durustlugunuzu gostermekte.

    Cevapla
  8. 5 yıl önce

    Türkiye’de bugün hükümetten ve/veya sermayeden tamamen bağımsız, %100 işçi lehine çalışan bir konfederasyon ve sendika kalmamıştır. THY, 17 senedir İK yönetimi açısından zaten an acıklı kurumlardan biridir. Havacılıkla zerre ilgisi olmayan torpillilerin direkt “uzman” olarak işe başlatılıp daha kurumda senesini bile doldurmadan 8. ayında “müdür”, 2 sene sonra da başkan yardımcısı yapılabildiği bir kurumdur! Liyakat ve performans kriterlerinin çoktan unutulduğu, genel müdürlükteki mescidde cuma namazında personelin kimliklerini kazayla! düşürdükleri yerdir. 2013’de Topçu’nun talimatıyla ele geçirilip sapsarı bir sendika hâline getirilen Hava-İş de bu personel profilinin kaçınılmaz sonucudur. Hava-Sen ise gayet iyi niyetli kurulmuş bir oluşum olsa da hem THY yönetiminin sert müdahalesi hem mevcut personelin yeteri kadar cesur davranamaması ve yer personeline yeteri kadar ulaşamaması sebebiyle yetersiz kalmıştır. Ezcümle yapılacak tek şey yeni ve sağlam fikirlerle donatılmış oluşumlardır.

    Cevapla
  9. 5 yıl önce

    İktidar ve sermaye işçileri yandaş halr getirir.Buda bölünme demektir.
    İBB deki işçiler bir görüşün veya siyasi partinin tarafı olabilirler ancak onlar işçidir bunu unutmayın.
    Bankamatikçiler hariç tabi..

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      İşçiler de paranın esiri olup,yandaş hale gelip,bölünmesin o zaman. Her işçinin politik görüşü tabii ki vardır ama bu onlar için iş bulmada veya başka bir durumda avantaj olmamalı.İbb veya başka kurumdaki işçiler başkalarının haklarını yiyerek iş buluyorlarsa,bu sistemi yaratıp,yaşatanlara durmadan oy verip duruyorlarsa onlara işçi denilebilir mi? Bu ülke insanı ne zaman şark kurnazlığını,çıkarcılığı,zenginin, güçlünün,iktidarın yanında olmayı marifet sanmayı bırakır,başkalarının haklarına saygılı olmayı,birlik ve beraberliği,örgütlü tepki vermeyi öğrenir o zaman önce insan sonra vatandaş sonra da işçi olabilirler.

      Cevapla