featured

HÜKÜMSÜZDÜR!

Değerli Okurlar, bu hafta Ay Ülkesi’nin Sanduka seçimlerini anlatmaya devam edecektim. Ancak Airlinehaber’de Hava-İş Sendikası seçimleriyle ilgili haberlere ve yazılara bakınca vazgeçtim. Ay Ülkesi’nin değerli okurları beni bağışlasınlar,  bu hafta bizim dünyamızı yazacağım. Zira bizim dünyamızdaki durum Ay Ülkesi’nden daha beter ve ibretlik bir hal aldı. Bu yüzden Ay Ülkesini ilerleyen haftalarda yazacağım. Bu kez de siz bizim sandukamızda olup bitenleri öğrenin. Bakalım hangisi daha beter…
Yazının başlığını hükümsüzdür diye koydum. Ne alaka Ali Gülçiçek, diyeceksiniz. Anlatayım:
Gazetelerin ilan sayfalarında kayıp ilanları vardır. Hani ehliyet, nüfus cüzdanı, pasaport gibi kişisel kimlik niteliğindeki belgelerimizi kaybettiğimizde verdiğimiz ilanlar.
Başlık aynen şöyledir; Hükümsüzdür!
00145627…seri numaralı ehliyetimi kaybettim; Hükümsüzdür.
Veya 43675…seri numaralı nüfus cüzdanımı kaybettim; Hükümsüzdür.
Bu ilanlarda bize ait resmi bir belgenin kaybolduğunu beyan ederiz. Bunu yapmadığımızda bu kimliklerimiz başkaları tarafından kötü niyetle kullanılabilir ve başımıza olmadık işler açılabilir.
Örneğin, bir pilot veya teknisyen arkadaşımızın kimliği bir taksici veya kamyoncunun eline geçerse ve o da kimlikte tahrifat yapıp kendini pilot veya teknisyen yerine koyup bu kimlikle gidip uçak tamir etmeye çalışır veya uçağı uçurmaya çalışırsa neler olabileceğini düşünmek bile istemiyorum. Bu düşünce bile tüylerinizi ürpertmeye yetiyor, öyle değil mi?
Bunun bizimle, Hava-İş ve sendika seçimi ile ne alakası var, dediğinizi duyar gibiyim.
İşte Hava-İş Sendikasında yaşanan da tam olarak budur. 1962 yılından beri faaliyet gösteren Hava-iş Sendikası ilk defa hükümsüz hale düşmüştür.
Evet, geçmişte yanlış yönetimler oldu, Sendikamızın üyesi ile sorunlar yaşadığı dönemler oldu, grevler yaptı, grev oylamaları yaşandı. Ama Hava-İş Sendikası’nın ve üyelerinin hep bir kimliği oldu.
İlk defa olanları hiç bir anlayışın, tutumun ve davranışın içerisinde değerlendiremiyorum.
Hava-İş kimliğini kaybetmek üzeredir. Bu kimlik, üyelerinin iradesi dışında başka yerlere teslim edilmek istenmektedir.
Mevcut Hava-İş yönetimi iktidarda kalmak isteyebilir. Bunun için mücadele etmek hakkıdır. Atilay Ayçin 25 yıl verdi bu mücadeleyi. Elindeki genel merkez olma avantajını hep kullandı. Yasalar özellikle genel kurul yapma yetkisi bakımından sendika yönetimlerinden yanadır. Mahkemeler, yasalara bakarak çoğunlukla sendika yönetimlerinden yana karar verir. Atilay, bunları çok ustaca kullandı ve 25 yıl iktidarda kaldı. Ancak Hava-İş Sendikasının kimliğini hep korudu ve son seçime kadar buna hep dikkat etti.
Son seçimde, iktidarda kalmak için kamyoncu delege yöntemini kullandı ve bu da sonu oldu.
35 yıldır Türkiye sendikal hareketinin içinde mücadele vermiş bir işçi olarak uyarıyorum;
Hava-İş Sendikası’nın kimliği ile oynamayın! Hava-İş Sendikası’nın üyelerini gazetelerin orta sayfalarında yer alan kayıp ilanlarındaki ,HÜKÜMSÜZDÜR! durumuna düşürmeyin.
Bu yaşananlar, bir sendikal mücadele arenasından da çıkmış görünüyor.
Sivil Havacılık çalışanlarına bu kötülüğü yapmayın! Yaparsanız ne mi olur?
Anlatayım; 11-12 Kasım akşamı gazetelerin orta sayfasındaki ilan aynen şöyle olacaktır;
Hükümsüzdür!
 Dört yıldır kullanmakta olduğum Hava-İş Sendikası Genel Başkanı Kimliğimi kaybettim.
 Ali Kemal TATLIBAL.
Ya da THY A.O.Personeli olarak kullandığım; pilot, teknisyen, kabin memuru, uzman, kargo memuru, veri iletişim teknisyeni vs.
Kimliklerimizi kaybettik HÜKÜMSÜZDÜR!
 
Saygılarımla…
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

16 Yorum

  1. 7 yıl önce

    “Ucucu” işene bak! Sen hayal aleminde yaşayıp halusünasyon görüyorsun sanırsam. Yurt dışına gitmek gibi bi hayalim hiç olmadı, mücadeleden de kaçacak bi adam olmadım, hayatımın hiç bir merhalesinde… BASİT düşünülecek ve BASİT yaklaşımla tartışılacak bi konu olmadığından sen anlayamaya bilirsin, normal karşılıyorum . Zaman, sana lazım. Ayde Kolay gele.

    Cevapla
  2. 7 yıl önce

    Sn Ali Gülçiçek size sormak istediğim konu şu “Son seçimde, iktidarda kalmak için kamyoncu delege yöntemini kullandı ve bu da sonu oldu.” normal zekada olan bir insan kendi kendine şunu sorar ” madem bu adam son kertede iktidarda kalmak için böyle bir oluşuma tevessül ediyor, peki o zaman neden kaybetti? bunu kim ve nasıl sağladı? hani diyorum seçim günü delegeleri ile oraya gidip oy kullanmayanlar mı? peki babacımlar mı? kim sn Gülçiçek? kim yani birilerini suçlayacağınıza adam gibi biz her şeyi bilenler olarak bu seçimi Ayçin kazanmasında ne olursa olsun diyenleriz demek cesaretini gösteriniz lütfen, bunların yönetime gelmeleri bir dönem İstanbul belediye başkanlığı seçimine benziyor, yok son seçimlerde kamyoncuyu delege olarak getirmiş, biz korktuk seçime girmedik; oyları da sadece Ayçin ve yönetimi kazanmasın diye böldük deme cesareti bile yok hala!! inanınki bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösteriyor, sizlerde o bile yok!!!

    Cevapla
  3. 7 yıl önce

    Hırslarina biraz gem vur esmèr kabin:))

    Cevapla
  4. 7 yıl önce

    Aferin sana esmèr kabin,
    Şu yurt dışına gitme hayallerinden vazgeç.
    Mücadele bu topraklarda sürecek.Sende zamanla kim doğru kim yanlış öğreneceksin.Hırslarina biraz hem bir.
    Gözlerinden öperim.

    Cevapla
  5. 7 yıl önce

    Ben oyumu kullandım “Uçucu”, Tatlıbal a oy verecek kadar da emeğine saygısız biri değilim. Ama, acık söyleyeyim, Çarkci Kaptan ın listesinden de birkaç kişinin ismini, tükenmez kalemle cizdim, bilesin.

    Cevapla
  6. 7 yıl önce

    Esmer kabin sen git Tatlıbala ver oyunu rahatla..

    Cevapla
  7. 7 yıl önce

    Kabul ediyorum “Kazım”; bu yönetimin gelmesinde en büyük etken Bahadır Altan-Engin Barutcu-Ayhan Günal ve Atilla Kaya nın öncülük ettiği ekiptir, Gökkuşağı Ekibi. Ama Ali Gülçiçek in payı da çok! Hepsi de işvereniyle, üyesi olduğu sendikanın yönetimi için pazarlıklar yaptı, bu vesileyle de kendilerini kullandırtmış oldular Hamdi Topçuya. Ben buna kızıyorum, dürüstce anlatın diyorum!

    Cevapla
  8. 7 yıl önce

    keşke bu yönetimin gelmesinde en büyük sorumluluğun bahadır altan ve ayhan kaptan da olduğunu söyleyebilseydin.

    Cevapla
  9. 7 yıl önce

    Ali Bey, yıllarca sırf sendikada görev alabilmek için Atilay Ayçin e muhalefet etmişsiniz, biliyoruz. Sadece son seçimde Atilay Bey e teklifte bulunmamışsınız,size sendikada görev vermesi için sanırım son seçimde de başkalarından medet umdunuz.Artık, Recep ve Cem Bey de açık açık anlatıyorlar herşeyi…Son Genel Kurul sonrası da THY yönetimi sizi, teşekkür etmeden gönderdi , değil mi? Recep Bey ve Cem Akar ı da gönderdiği gibi. Hükmünüz ve göreviniz bitmişti çünkü. Göreviniz, İşveren Vekillerinin talimatlarını uygulamaktı, Sendika yönetimine karşı. Ne kadar acı bir durum! Şimdi de kalkmış, 35 yıllık emek mücadelesi diyebiliyorsunuz. Sizdeki tecrübeler hiçte yabana atılır gibi değildir muhakkak ta çıkarımları hiç işçi lehine değildir. Artık, bir emekli olarak oturun köşenize bir faydanız olmayacaksa bile. Eğer dürüst olabilecekseniz bu 35 yılın muhakemesi olarak anılarınızı yazın, daha çok işe yarar bence. El birliğiyle değiştirdiğiniz Havaiş Sendikasının dönüşümünde sizlerde pay sahibi olduğunuz için gurur duyuyorsunuzdur.

    Cevapla
  10. 7 yıl önce

    12 kasımda Tatlıbal kazanırsa.Gerçekten hükümsuzdur.

    Cevapla
  11. 7 yıl önce

    55 yıllık havacılık sendikası kimlerin eline kaldı? 2013’te Ayçin’in neyin ne olduğunu anlatmadan apar topar grev kararı alması ve bizlerin de greve çıkmaması yüzünden işveren iyice cesaretlenedi ve kabin personeli işe alarak yasak olmasına rağmen grev kırıcılığı yaptı. Bahadır ve Ayhan Kaptanlara da güvenmekle hata ettiğimizi 8 Aralık 2013’teki genel kurulda acı bir şekilde anladık. 16,000 uçuş personelinin desteğini alamayan bir sendika yönetimi biraz şerefi varsa istifa etmelidir. O yüzden İskender ÇARKÇI Kaptanımızın arkasındayız.

    Cevapla
  12. Birisi şuna köse yazısı yazmayı öğretsin. Saçmalayıp duruyo

    Cevapla
    • 7 yıl önce

      Sen önce düzgün Türkçe yazmayı öğren de öyle yorum yap. Çok biliyorsan sen bir yazı yaz, seni de görelim paşam!

      Cevapla
  13. 7 yıl önce

    Ali Bey, gerçekleri öğrendiğimiz her an beynimizden vurulmuşa dönüyoruz. Yılbaşından beri uygulanmayan FTL yüzünden berbat bir yüksek sezon geçirdik. Uçuş yorgunluğundan ve sendikamız tarafından sahipsiz bırakılmanın verdiği moral bozukluğuyla sicilimize bir aksaklık işlenmemesi için uğraşırken hem sağlımızı hem de psikolojimizi boduk maalesef. Yaptığımız tüm başvurulara rağmen bizlerden kesilen aidatlarla faaliyette olan sendika(mız) bir kaç göstermelik mail atmak ve 9 ay sonra! TİS’i imzalarken muhattabı olmayan üç alt kademe yöneticiyi dava etmek dışında hiçbir şey yapmadı. En sonunda da şirketimizin %72’sini oluşturan biz, uçucu ekiplerin delege sayısı en az 160 civarında olması gerekirken kamyoncu delegeleri üye yapıp bizleri 2013’teki seçimlerindeki delege sayımız olan 97’den de geriye düşürüp 85 delegede bıraktı! Bu durumda Havacılık sendikası olarak kurulmuş Hava İş Sendikası’nın artık havacılara ait bir sendika olmaktan çıkarıldığını üzülerek öğrenmiş bulunmaktayız. Yazıklar olsun!

    Cevapla
  14. 7 yıl önce

    Gulcicek hikayeniz hukumsuzdur

    Cevapla
    • 7 yıl önce

      Yandaş yandaş yorum yazacağına saçma sapan, yazıda yanlış veya katılmadığın hususlar neyse onları yaz da biz de anlayalım neden hükümsüzmüş.

      Cevapla