featured

HERKESİN DOĞRUSU KENDİNE DENSE DE ASLINDA DOĞRU TEKTİR… UTED GENEL KURULU

 
 
Halkımızın sık, sık kullandığı bir deyim vardır. “ Herkesin doğrusu kendine…
Bu deyim her ne kadar toplum içinde yaygın olarak kullanılsa da aslında DOĞRU TEKTİR.
Şimdi diyeceksiniz ki,  nereden çıktı bu doğru?
Aslına bakacak olursanız, bu haftaki konuma dikkat çekmek amaçlı kullandığım bu başlıktan sonra konumuza girmek istiyorum.
Yöneticilik; Gerçekten zor ve sıfatı ne olursa olsun herkesin yapamayacağı bir görevdir. Ancak, ülkemizde bu görev anlayışı, insanların kişisel özelliklerine bakmadan, sadece öğrenim düzeylerine eş değer gitmektedir.
Deneyim, bilgi, kişisel özellik gibi önemli kriterlere maalesef fazla önem verilmemektedir. Belki de bu kriterlere dikkat edilmemesinin nedeni torpil mekanizmasıdır.
Bu yanlış mantıkla seçilmiş bazı yöneticiler de; “herkesin doğrusu kendine” mantığı ile kendi doğruları doğrultusunda politikalar üreterek yöneticilik yapmaya çalışmaktadırlar.
Bazı yöneticiler, yönettikleri çalışanların fikirlerini almakta hiçbir sakınca görmemekte iken, bazıları ise kendilerinden başkalarının fikirleri olamazmış gibi, kendi doğrularını dayatmaktadırlar.
Bu farklı farklı yapıları olan yöneticilerin birbirinden farklı yönetim anlayışları, yönettikleri çalışanları birbirinden uzaklaştırmakla kalmayıp kaosa sürüklemektedir.
Hele bir de yöneticilerin altında yer alan alt düzey yöneticiler vardır ki, emir aldıkları üst yöneticiyi adeta aratır bir şekilde; tabiri caizse, “Vur deyince, öldürürler”. Bu tür yöneticilerin doğrusu ise, üst yöneticisinden aldığı mantıklı veya mantıksız emirleri düşünmeden hatta üzerine ekleme yaparak uygulayıp,  kendi üstü olan yöneticiye daha çok yaklaşabilme, daha cesur görünebilme amaçlıdır. Bunun diğer adı da yalakalıktır.
Yine, bazı yönetici türleri vardır ki, bunlar neyi, nasıl yapacaklarını kafalarına koymalarına rağmen, demokratik bir ortam sağlıyormuş gibi görünüp, çalışanlardan birçok öneriyi almış olmak için alır ama, sonunda kendi doğrularını oynarlar.
THY gibi farklı, farklı ünitelerin yer aldığı bir şirketteki yöneticilerin “TEK DOĞRUSU” olmalı ve bu tek doğruları, doğru algılayan kişilerle çalışmalıdırlar
Aslında iş verimini artırmak, zoraki dayatmalar ile değil, çalışanları birer makine olarak değil, birer insan olarak görmekle elde edilir. Bu nedenle çalışanların sorunlarını doğru anlamalı ve onlara bir ağabey şefkati ile samimi yaklaşılmalıdır.
Hedef tam olarak belirtilmeli ve hedef belirlenirken sivil toplum örgütlerinin, sendika ve derneklerin mutlaka fikri alınmalıdır.
Tabii ki çalışanlar, dernek veya sendika yönetimlerini seçerken son derece dikkatli hareket etmeli ve gerçekten kendilerini temsil edeceklerine emin oldukları yöneticileri iktidara getirmelidirler. Toplumun sorunlarını yukarılara götürüp çözüm için uğraşmamış veya uğraşmayacaklarını düşündükleri kimseleri kesinlikle ve kesinlikle iktidara getirmemelidirler.
 Kötü bir dernek veya sendika yönetimi işverenden çok daha tehlikelidir. Çünkü toplum için değil kendilerinin geleceği için yönetime yakın olmayı seçtiklerinde, üst yönetimler aşağılarda her şeyin normal olduğunu ve çalışanların mutlu olduklarını sanırlar. Sendika veya dernekler yayın organları ile şikâyetlerini yazmalı ki üst yönetim altlarda neler oluyor bilebilsin.
Çalışan insanlar; işlerini kaybetmemek, geleceklerini gölgelememek adına yöneticilerine yanlışlarını söyleyemezler. Bu nedenle yöneticinin, doğru yaptığını sanıp, bir başka yanlışa gitmesi önlenemez.
Siz çalışanlar olarak, bu yanlışı suratlarına söyleyebilecek korkusuz ve kendini ispatlamış çalışanları seçip göreve yollamanız şarttır. Denenmişlerden memnunsanız aynen devam etmelisiniz.  
Yöneticinin yapması gereken, çalışanların kendi içinden seçtikleri insanları dinlemek ve konulan hedef ve stratejilerini onlarla paylaşarak çalışan kesimin gerçek düşüncesini ve sorunlarını anlayabilmektir. Elçiye zeval olmaz derler. Ancak elçiyi seçmek de siz çalışanlara düşüyor. Dernek veya sendika yöneticilerini seçmek çalışan kesimin görevidir. Bu lideri seçerken geçmişindeki toplumsal faaliyetler içerisinde yer alıp almadığı ve yer aldığı faaliyetler içerisindeki başarı karnesine bakmak lazım.
İşverenler, dernek veya sendika seçimleri öncesinde geri planda kalır gibi görünseler de işin aslı öyle değildir. Kendilerine problem olmayacaklarından emin oldukları kişilere destek olurlar.
Örneğin; UTED’in 3 sene önceki genel kurulunda divan başkanlığı yaparken Teknik A.Ş Genel müdür yardımcısı Bay Hüseyin görevlendirilmişti. Tabii ki genel kurullarda yöneticiler davet edilir. Bizde etmiş ve üst düzey birçok yönetici genel kurullarımıza gelmişti. Ancak, bu davetli kişiler sadece genel kurul başladığında misafir olarak kısa bir konuşma yapar ve başarılar dileyip genel kurulu terk ederlerdi. Ancak Bay Hüseyin neredeyse tüm genel kurulu izlemişti. Bu tür bir durumda çalışanlar nasıl kalkıp işvereni eleştirebilsinler ki… Bu nedenle, Bay Hüseyin’e yönelik birkaç kere imalı kelimeler sarf ettikten sonra genel kurul bitmeden ayrılabildi. Umarım tekrarı yaşanmaz…
Onursal başkanlığından geçen hafta istifa ettiğim UTED, teknisyenler için sendikadan daha önemlidir. Teknik A.Ş den emekli olan veya emekliliğini bekleyen teknisyenlere sorduğunuzda sizlere o zamanlardaki UTED’i anlatacaklardır.
Onursal başkan seçildiğim son genel kurulda, 2006 yılı idi ve banka hesabında 520.000 TL nakit ve Bakırköy’deki dernek yönetim binasını bıraktık. Aidat 10 TL idi ve 1200 üyemiz vardı. Her sene iftar yemeklerini sadece İstanbul’da değil Ankara-İzmir-Adana ve Antalya’daki üyelerimiz için de ayrı ayrı yapardık. Her sene UTED kuruluş gecelerini Türkiye’de hiçbir sivil toplum örgütünün yapamadığı ve iddia ediyorum ki yapamayacağı kalitede ve o yılların en popüler sanatçılarının yer aldığı müzikhollerde yapardık.
500 kişilik salon eşleriyle gelen üyelerimizle hınca hınç dolardı. Protokol da THY yönetim kurulu başkanı ve genel müdürler ve yönetim kadroları mutlaka katılım sağlarlardı. Kendisini de GÜNAY Restoranda ağırladığımız Uğur Cebeci, UTED’in o mükemmel üstü gecelerini TV lerde yayınlatırdı. Bu şekilde bilinmişliğimizi sağlardık. Derneğin kuruluş günü olan 5 Aralıkta yapılırdı. Şimdilerde 5 Aralığı anan bile yok.
Teknisyenlerin uçuş görevi elbiseleri ve iş kıyafetleri UTED kontrolünde yaptırılırdı. Uçuşa katılan teknisyenin yeri en önlerdeydi.  UTED, üyeleri için her şeydi. 4 Eylül 1987 de sadece teknisyenlere yönelik sözleşme dışında %148 zam ve hepinizin bildiği vergisiz iş tazminatını kazanmış ve tüm üyelerimiz 5 yıl geriye dönük tazminat vergi iadelerini almışlardı. 2006 yılının 100-150.000 TL civarında ödemeler neticesinde eski ağabeyleriniz evler, arabalar aldılar. (o zamanlar ki bu parayı o zamanki dolar kuruna çevirin bakalım ne çıkacak) Bu kazandığımız davadan sonra ilgili kanun teknisyenin tazminatlarını net alamayacak hale getirildi. Ben emekli olduğumdan itiraz edemedim ama UTED yönetimine kanuna karşı dava açın diye söylediğim halde açmadılar.
Tesadüf odur ki; Ben geriye dönük tazminat vergi iademi aldıktan bir hafta sonra verimsiz bulunarak iş akdim feshedildi. Mahkemede yaşananları kısaca anlatayım. Avukat tutmadan mahkemeye gittim. Hâkim;  evet Sefa Bey siz verimsizliğiniz için ne diyorsunuz dediğinde, ben hiç konuşmadan elimde duran DANIŞTAY imzalı vergisiz iş tazminatının kabulünü hâkime verdim.
Hâkim bey, bu ne dedi ve okumaya başladı.    
Maliye aleyhine dava mı açtınız dedi. Evet dedim. Danıştay kararına şöyle bir göz attı ve durumu anında anladı.  Siz fena yere dava açmışsınız diyerek güldü. Kısaca THY seni verimsiz diyerek atmasın da ne yapsın diye düşünmüş olmalı ki;
Kâtibe seslenerek; – yaz kızım dedi… İşe iadesine ve şimdi hatırlayamıyorum ya 6 ya da 8 maaş ekstra tazminat ödenmesine diye yazdırdı. Hâkim bey, verdiğim belgeyi okuyunca neden verimsizlik yalanı ile işten çıkartıldığımı anında anlamıştı. Hiç konuşmadan teşekkür ettim ve mahkemeyi terk ettim. THY’ye geldim işe geri dönme talebim bile olmayacağını sadece tazminat hakkım için geldiğimi söyledim. Sonuç olarak; Tüm haklarımı almakla kalmayıp, binlerce çalışana emsal oluşturdum.
HAVA-İŞ sendikası ve avukatı Abdi Pesok’un, bu dava kazanılamaz diye açmadığı dava, bizim lehimize sonuçlanmıştı. O günün parası ile 177 Trilyon bugünün parası ile 177 milyon TL teknisyen arkadaşlara maliyece ödendi. %148 civarında zamdan sonra bu trilyonluk dava sonrasında işten çıkartıldığım halde UTED genel kurulundan tarafıma jest yapılarak THY’den aldığım maaş kadar ücretle başkanlığa devam etmem istendi. HAYIR dedim ve daha önceleri birçok kere ricacı olduğum Tevfik Kırmacı’ya başkan olması için zamanında rica etmiştim. Sağ olsun beni kırmadı ve benimle çalışan tüm yönetim kurulu üyelerimize de rica ederek Tevfik Kırmacı ile çalışmalarını sağladım. Sağ olsunlar onlarda beni kırmadı ve benim yönetim kurulum Tevfik kardeşimizin başkanlığı altında çalıştı.
Şimdilerde bakıyorum da aday olmak isteyenler var. Ne mutlu eski yönetime… Derneği ‘bırakabilecekleri genç bir grup var. Onları üye yapmamak için değil kazanmak için çalışmalılar. Oy çokluğu ile değil oybirliği ile seçim kazanılmalı.  
Genel kurul bu jestten sonra oybirliği ile beni Onursal Başkan ilan ettiler. THY başka UTED başka… THY den ayrılıp UTED de başkanlık yapmak mümkündü. Ancak bu kadar büyük başarıların bir daha gelemeyeceğini ve görevimi bırakmanın tam zamanı olduğunu hissetmiştim. Tevfik kardeşim başkanlığı kabul etmese ne yapardım bilemiyorum. Kimse, ben belki tekrar devam ederim diye aday olmamıştı.
Sonuç olarak; 19 sene tek dereceli başkanlık yaptığım UTED le artık Onursal Başkanlık gönül bağım istifa etmem ile son buldu.
Aslında işin doğrusu buydu. 2006 yılından beri gelen UTED yönetimlerine karşı hiç eleştiri yazamadım.
Hem Onursal Başkan ol hem de UTED yönetimini eleştir. Olabilirdi ama ben yapamadım.  
Şimdi kalemim çok daha özgür. Kimseye minnet borcum yok. THY’yi eleştir, Sendikaları eleştir, TALPA dâhil diğer dernekleri ve Vakıf’ı eleştir.  UTED’e gelince suskun kal… Olmuyordu.  
NOT/ UTED Genel Kurulu 8 Mart 2020 Pazar günü imiş. Tüm üyeleri orada bekliyorum. Derneğinize sahip çıkın. Emekli arkadaşlar da fahri üye olduklarından katılabiliyorlar. Onlar da gelecek. Hareketli ve çok sesli bir genel kurul sizleri bekliyor. Hadi şimdiden hayırlı olsun.
Gençler ne yapacaklarını bilirler… UTED’i özlenen o eski günlerine döndürmek sizin elinizde…
UNUTMAYIN Kİ İNSANLAR LAYIK OLDUĞU ŞEKİLDE YÖNETİLİR…
 

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

30 Yorum

  1. 5 yıl önce

    evet siz çok mücadele ettiniz teşekkür ederiz emeğiniz çok tevfike teslim ettiniz ilk yönetim senin eski yönetimindi arada olmayanlarda vardınama sonrakinde maalesef kırmacı iş verenin kucağına bıraktı kongre sonrası vardiya şefliğinde uçak atelye müdürününde katıldığı kutlama yapıldı keşke kırmacı teslim etmezseydi uted farklı olurdu dişe diş göze göz

    Cevapla
  2. 5 yıl önce

    sefa bey çabalarınızı biliyoruz ve bundan dolayı teşekkür ederiz.Ancak bir hatırlatma yapayım Tevfik ilk seçildiğinde doğru senin eski yönetimindi ama olmayanlarda vardı sonrasında eski yönetim ayrıldı aday olmadı yani başkaları yönetime girdi onlarında hakkını bi tamam teslim edesin o dönemdede çok güzel işler oldu keşke Tevfik kırmacı yönetimi iş verenin adamlarına teslim etmezseydi o gün sizde onlara oy kullandınız oysa seçim sonrası vardiya şefliğinde uçak atelye müdür kutlama yaptı .

    Cevapla
  3. 5 yıl önce

    Sefa Bey, Thy de çalıştığın sure içinde şirketine ve teknisyenlere bir çok faydan oldu. Çok çalışırdın. Hiç bir zaman yan gelip yatmadın. Seni tanıyan herkes aynı şeyi söylüyor. Sonuç olarak duayen havacılık uzmanı oldun.

    Cevapla
    • Yönetici 5 yıl önce

      Çok teşekkürler TT Muhendıs nickli arkadaşım. Sadece Görevimizi yaptık. Sefa İnan

      Cevapla
  4. 5 yıl önce

    Uted gitsin teknisyenleri Cimere şikayet etsin.

    Cevapla
  5. 5 yıl önce

    PROMOSYONLAR NOLDU

    Cevapla
  6. 5 yıl önce

    Ülkeyi Darul Harp kabul edip herşeyi talan eden zihniyete ne yazsanız boş

    Cevapla
  7. 5 yıl önce

    Sefa abi Elif yetim denen torpilci müdürü haber yapacak mısın yoksa sende bu olaya karşı kulaklarını mı tıkayacaksın ?

    Cevapla
    • Yönetici 5 yıl önce

      Elif yetimler o kadar çok ki hangisini yazayım. Sefa İnan

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      yazdıkça inadına dahada yükseltirler maaşınada zam yaparlar hatta başkan yaparlar

      Cevapla
  8. 5 yıl önce

    Mevcut başkan sanırsam hem iş hayatı olarak hemde diğer faktörler ile daha da yukarı oynamak istiyor. Yetmedi mi be kardeşim! Hangarda kaç teknisyen tanıyor seni?

    Cevapla
  9. 5 yıl önce

    Ya bu dernek hakkında artık diyecek bir şey yok. Günümüzde yüzsüzlük artık moda olmuş. Sendikası yüzsüz, yönetimler yüzsüz, dernekler yüzsüz. O yüzden bırakın gitsin. Başka bir dernek kuralım. Kangren olmus uzuvla ugrasmayalım. Kesip atalım.

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Ata teknik havacılık isminde teknik camiayı ayırt etmeyen bir dernek kurulduğu söyleniyor. Henüz kendilerini pek piyasaya çıkartmadılar ama yakında duyarız muhtemelen. Sawda çalışan teknisyen ve mühendisler birlikte kurmuş diye söylentiler var.

      Cevapla
    • Bu konu defaten masaya yatırıldı. 50 yıllık bir çınarı yıkmak sadece akılsızlık. Zayıflatılmış olması hafızaları silmez. Bu yönetim ve ortada kalmayan ekibi gidecek. Kimse kusura bakmasın vizyonu olmayan arkadaşlar yüzünden bu haldeyiz.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Ne demek “başka bir dernek kuralım, kangren olmuş uzuvla uğraşmayalım” 50 yıllık koca çınarı mı devireceksiniz? Genel kurullara kaç üye katılıyor? Yazıklar olsun. Siz nasıl teknisyensiniz, nasıl üyesiniz? Bi silkinin, kendinize gelin yahu. Şöyle çok sayıda üye ile gümbür gümbür genel kurula katılın da 50 yıllık koca çınarı 100 yaşına taşıyın. Hadi gaari…

      Cevapla
  10. Zamanında Sefa İnanın ayrılması ne kadar doğru ise Bugünkü başkanın da ayrılıp yenilerinin gelmesi lazım. Yüzler eskidi. Bu camia kendine dernek başkanı çıkaramayacak kadar aciz hale geldi ise başta üyeleri dernekten küstüren yönetim sonrasında da üyelerin kendisini sorgulaması lazım

    Cevapla
  11. 5 yıl önce

    İşe giderken ayaklarım geri geri söverek geliyorum mesai bitse de gitsek diyerek saat dolduruyorum inanın mesai sonu özgürlüğüne kavuşan mahkum gibiyim adeta Üniversitede okurken mesleğe hayrandım stajlarimda off günde bile sefime rica edip koşa koşa mesaiye geliyordum eğleniyordum mesai ne zaman bitti anlamıyordum bile yorgunlugu tatlıydı sayenizde şimdi hayata küstük nasıl bayrak taşıyıcı firma bu anlamadım daha iyiyi beklerken kendimizi nerede bulduk para mara ücret de bir yere kadar tamam dışarıya göre az kazanıyorum arkadaşlarıma göre ama huzurum var kafam rahat bana değer veriliyor desem o da yok sabır çekiyoruz lisansı alıp kaçana kadar.acaba bende mi sorun var diye de sordum kendime ama benim gibi çok kişi var memur mühendis km ofis boylar için gerçekten harika şirket ama bak.

    Cevapla
  12. 5 yıl önce

    Sefa bey size ne olduda kaç senedir dernek hakkinda hiç yazı yazmadinizda şimdi hareketlendiniz adaymi olacaksiniz?

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Doğru olmadığı halde yönetim süresinin 3 seneye çıkartılmasından olabilir mi? Vaziyet bitik keşke Sefa abi gelse ama sadece hayallerde…

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Bu saatten sonra adam rahatını neden bozsun. Yaşamı yerinde, akışı yerinde, ülkenin en fazla okunan havacılık haber sitesi elinde. Bizler için konuşmuş, anlayana tabi

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Dernek kaşıbeyaz iftarspora döndüğü için olabilir mi acaba??

      Cevapla
    • Son yıllardır yazmamasının
      1. sebebi neredeyse hiçbir pozitif şey yapılmamış olması.(Gidin derginin son sayısında başkanın yazısını okuyun 5 senede ne yapılmış iftar yemeği 50 yıl galası şaka gibiler)
      2.Yönetimin iletişim eksikliği 3.onursal başkan sıfatıyla kendi derneğini mi alaşağı edecek adam?!
      Peki onursal başkanlığı bırakınca ne olacak! …..siz o zaman görün yazıları. Şimdiki yönetim ya da yerine gelecekler doğru işler yapamazlarsa yazilari düşünemiyorum bile. Gerçi belki iyi olur kimse öyle at koşturamaz şimdiki gibi…

      Cevapla
  13. 5 yıl önce

    Kısa ve net yazacağım UTED’in ismini değiştirin THY TEKNİSYENLER DERNEĞİ yapın. MaşaAllah yönetim hep TK’lı arkadaşlarımızdan oluşuyor özelden maalesef yok.

    Cevapla
  14. 5 yıl önce

    Sefa abi bu kadar onurlu ve gururlu bir mesleği o kadar yerin dibine soktular ki bu torpil tayfası yüzünden biz gencler ne kadar sahip cıkabiliriz? Ama malasef bu şirketın can damarları teknisyen yetiştiren değerli insanlar malesef tek tek istifa edip gidiyorlar. Yakında bir elin parmağı işini bilen insan kalıcak. İstediği kadar eleman alsın.onu yetiştiren müdür değil ustası teknisyen. Bu insanlar maaş için değil teknisyene aşağılıkça verilen değer yüzünden bu hale geldi. İnsanların benimsenme duygusunu yok ettiler. Teknisyenin tek isyanı iş değil uygulanan sacma sistemler ve politikalar.Teknisyenin sayesinde tüm departmanların maası yatan bu şirketin yönetimi bilsin ki Teknisyeninin derdi sıkıntısı dinlemediği sürece bu sistem ve politikalar yüzünden yakın zamanda ucus emniyeti cok ciddi anlamda sıkıntıya girecek.

    Cevapla
    • 5 yıl önce

      Sefa emsal kararla birlikte binlerce teknisyeni kendi öz avukat yiğenine mecbur bıraktın ve yiğenin bu işten baya para kazandığını söylüyor. Bunu da yaz. Yayınlamazsın ama okursun nasıl olsa

      Cevapla
      • Yönetici 5 yıl önce

        Yanılıyorsun. Benim kazandığım tazminatlardan vergi ödenmemesi davasını Danıştaydan emekli olan ablam üstlendi idi. İlk ben kazandım danıştay onayladı ve sonra önce bizim yönetim kurulu üyelerimiz ve davayı ilk açıp hem de danıştaydan onaylatan kişi olması nedeniyle, arkadaşlar avukat olarak ablamı görevlendirdiler. Avukat yeğenin dediğiniz Ablamın oğlu. Tabii ki birlikte çalıştılar. Avukat verdiği hizmetin ücretini alır. Ancak emekli arkadaşlara sorarsanız bu rakam benim ve bizim yönetim kurulunun ısrarı ile yanlış hatırlamıyorsam %5 e kadar düşürüldüydü. Daha detaylı bilgi almak istiyorsan beni arayabilirsin. Evet bayağı para kazandılar. Konumuz avukatların kazandığı para mı yoksa arkadaşların kazandığı tazminat mı? Onu anlamadım. Siz işinizi bedava mı yapıyorsunuz?

        Cevapla
    • 5 yıl önce

      Evet bende Süreyya hanıma vekalet verdim ve kazandı. Vergi davaları için her birey tek başına dava açabiliyor. Toplu dava yok. Teknisyen arkadaşların bazıları, sefa beyin emsal davası ile başka avukatlara da davayı verdiler. Burada önemli olan ilk emsal oluşturan davayı açan ve kazanandır. Kimseye zorla avukat ismi verilmedi ki. Bir çok arkadaş emsal davayı kullanıp farklı farklı avukatlar eşliğinde davayı kazandı. Önemli olan sefa beyin ilk açtığı ve kazanıp emsal oluşturduğu davadır.

      Cevapla
    • 5 yıl önce

      Sefa Bey,sizin emsal olduğunuz dava sayesinde biz de davayı kazanmıştık.Hatta sendika üzerinden davalara gerekli evrakları sağlamıştık da başka arkadaşlar da kazanmıştı.Geçen kulaklarını hayırla çıtlattık.Allah razı olsun.

      Cevapla