Değerli Okurlar,
1987 yılında İleri Teknoloji Endüstri Parkının kurulmasıyla Türk Silahlı Kuvvetlerinin ihtiyaçlarına yönelik amaçlarla Sabiha GÖKÇEN Havalimanının yapımına karar verildi. 2000 yılında da işletmesi Savunma Sanayii’ne bağlı olarak kurulan HEAŞ’a devredildi. Önceden Savunma Sanayii Müsteşarlığına bağlı birçok şirketin sermaye ortaklığındaki hisseler zamanla TSK Güçlendirme Vakfı ile ASELSAN ve HAVELSAN altında toplanmaya başladı.
2001 yılında uçuşlara başlayan havalimanının o günlerde yapımına ve maliyetine karşı olanların bugünkü büyümeyi ve kırdığı rekorları öngöremedikleri için çokça tepki verildi. Şehir merkezlerine uzaklığı, bölgedeki sis ve hava koşulları vb. konularla sıkça gündem olan ve çoğu zaman çok ağır eleştirilerin hedefine oturtulan havalimanı yıllarca düşük kapasite ve zararla yaşama tutunmaya çalıştı.
Sabiha GÖKÇEN Havalimanı yaklaşık 13 yıl boyunca Havaalanı İşletmeciliği ve Havacılık Endüstrileri A.Ş.’nin (HEAŞ) altında ağırlıklı olarak askeri bürokrasi ile yönetildi. 2013 yılında Denizcilik alanında çok üst düzey yöneticilik ve bürokratlık yapmış olan Hasan NAİBOĞLU‘nun Genel Müdür olarak atanmasıyla ilk defa sivil bir yönetime geçiş yapıldı.
Yaklaşık 7 yılın ardından 2020 yılında Hasan NAİBOĞLU’nun emekli olmasıyla görevini Hüseyin SAĞLAM’a devretti. THY’de 1987 yılından itibaren Uçak Mühendisi olarak işe başlayıp en son Uçak Bakım ve Operasyondan sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı yapmış Hüseyin SAĞLAM, havacılıkta yaklaşık 32 yıllık tecrübesi ile aynı zamanda dönemin Savunma Sanayi Başkanı Prof. Dr. İsmail DEMİR Bey’inde eski en yakın mesai arkadaşlarından biriydi. 2 yıl süren HEAŞ Genel Müdürlüğü görevini o da sesiz sedasız Güvenlik Müdürü Mustafa KARAKUŞ’a devretti.
2022 yılının Kasım ayında basına açıklanmayan bir ek protokol ile HEAŞ’ın tüm yetkilerinin DHMİ Yönetimine devredildiği iddia edildi. Böylece DHMİ Genel Müdür Yardımcısı ve Yönetim Kurulu Üyesi Fatih ÇAKMAK da HEAŞ Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine getirildi.
Gelir gelmez herkesi huzursuz eden sert mizacı ile yönetim kurulunun toplantı salonuna keyfinden ve lüksünden ödün vermeyerek maç izlemek için dijital yayın altyapısını bile kurdurup, her yeri sil baştan aşağı döşettiği söylenen Çakmağın, yüksek enflasyon ve asgari ücretlere yapılan zamlar karşısında himayesindeki personeline %18-19’luk zam oranı teklifi HEAŞ’ta herkes için öfke ve çok büyük bir hayal kırıklığına neden olmuştu…
Neyse ki daha sonra Savunma Sanayi Başkanlığına Prof. Dr. Haluk GÖRGÜN’ün gelmesiyle seyyanen 5000 TL + %35’lik bir zamla en azından yaklaşık 400 kadrolu bir o kadar da taşeron çalışana can suyu verilerek rahat bir nefes aldırılmıştı…
Yine İsmail Demir’in yakın çevresinden olduğu bilinen aynı zamanda eski İBB İSTGÜVEN Merkez Operasyon Müdürü Mustafa Karakuş’un 5 aylık genel müdürlüğünün ardından, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih KACIR’ın çok yakın akrabası olan Faruk KACIR’ın HEAŞ Genel Müdürlüğüne atanması herkesi şaşırtmıştı. Eski Para Lojistik ve Özel Güvenlik Hizmetleri A.Ş. Genel Müdürü olan Faruk KACIR’ın daha göreve dahi gelmeden başlayan kurumlar arası yetki çatışmaları ve yeni yönetim kurulu başkanının içerideki baskısı ile halen belirsizlik ve huzursuzluğun fazlasıyla hâkim olduğu belirtiliyor.
Özetle Denizcilikle başlayıp, Havacılığa, en son İBB’cilere kadar uzanan Sabiha Gökçen Havalimanında HEAŞ’ın sivil yönetimi büyük hayal kırıklığı ve hüsranlarla devam ediyor. Sivilleşme adı altına başlayan sürecin liyakatsiz kadrolaşma ve giderek işlevsizleşme ayrıca beceriksiz kirli egolu yöneticilerin altında büyük bir belirsizliğe doğru sürüklenmesi sona ermeli.
DHMİ’ye tüm yetkileri ile devri konuşulurken, yılan hikayesine dönen Sabiha GÖKÇEN havalimanındaki 2. Pist ise henüz hayata geçirilmedi. 2014’te ihalesi yapılıp 2015’te yapımına başlanmış, hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından da 2022 yılının Eylül ayında biteceği ilan edilmiş 2. pistten henüz net bir haber yok.
HEAŞ’ın yönetim kurulu başkanlığı görevini üstlenen ayrıca Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’na bağlı Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdür Yardımcısı Fatih Çakmak, aynı zamanda DHMİ Yönetim Kurulu üyeliğinin yanı sıra yaklaşık 12 yıl da Beyoğlu Belediyesi’nde üst düzey yöneticilik ve Başkan Yardımcılığı yapmış. Daha sonra Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile DHMİ’ye getirilmişti. Şu an aynı zamanda HEAŞ’ın mevcut Yönetim kurulu başkanlığını yürütüyor.
Başkan vekilliği ve yönetim kurulu üyeliğine atanan bir diğer isimde Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı’nda İdari ve Mali İşler Daire Başkanı Muhsin Tamer Özdemir. O da aynı ekiple görevine devam ediyor.
Selçuk Karadeniz ise DHMİ İnşaat ve Emlak Dairesi Başkanı olarak 2008’de İBB’de göreve başlamış, AKP’nin İBB’yi kaybettiği dönemde belediyedeki Üstyapı Projeler Şube Müdürlüğü görevini yürütmüş eski bir belediyeci.
Yönetim kurulunun en son üyesi ise İstanbul Ulaştırma ve Koordinasyon Merkezi (UKOME) toplantılarına bakanlık temsilcisi olarak katılan, toplantılardaki tartışmaları ve İBB’deki gereksiz polemikleri ile sürekli gündeme gelen Serdar Yücel… Halen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 1’inci Bölge Müdürlüğü görevine o da devam ediyor…
Son olarak Cumhurbaşkanlığı eski helikopter pilotu Emniyet Müdürü Çetin Orhan ise Hava Ulaştırma Daire Başkanlığına yükselen bir diğer yönetim kurulu üyesi olarak yerini almış.
Yani etüt zemini yapılmadan inşaatına başlanan ve henüz bitirilemeyen pistlerin hesabı hiç kimseye sorulmadan, yanı başında çökmüş tünelleri inşa ederek havacılık çalışanlarına her gün uzun yollar, yoğun trafik ve yüksek maliyetle işkence edenlerin sürekli yönettiği bir HEAŞ…
Güvenlik müdürü ya da halkla ilişkiler mezunu ya da birçoğu belediyecilikten kalma, havacılıktan bi haber, egosu yüksek, süksesi ve lüksü mide bulandıranlarla yönetilen bir HEAŞ…
Ücretlerden tasarruf eden makamlarındaki şatafattan tasarruf etmeyen, organizasyonel gelişimden ve kurumsal anlayıştan uzak, büyütmek yerine giderek küçülten, yetkilerini devreden, altındaki İSG firmasındaki temizlik işçilerinin bile isyan edip kazan kaldırdığı bir HEAŞ…
Güvenlik açığı ve denetim yetersizliği yüzünden sürekli cezaların kesildiği, kişi başı 120-130 TL bile ihale edilen aç yemek firmalarının işçiyi doyurmadığı HEAŞ…
Limak ve Malezyalı ortağı ile başlayan havalimanı işletmeciliği serüveninin, bu aralar 2 pistin açılma ve pastanın büyüme ihtimali ile pusuda bekleyen birilerinin iştahını kabarttığı bir HEAŞI kime şikâyet etsek de halden anlar da bir çare olur…
Hepinize sağlık ve huzur dolu haftalar diliyorum…
HEAŞ’TA Günlük yaşam gündüz vardiyası 8.30 iş başı saat 10.00 a kadar kahvaltı keyfi 10.30 a kadar sindirim 12.00 ile 13.00 arası ofisler kapalı 13.00 ile 16.30 arası lak lak ve dedikodu müdürler iş giriş ve çıkışında kart basmaz personel son 2,5 yıldır kart okutur gece vardiyası na gelenler saat 0.3 e kadar kim yatacak saat 0.3 den sonra kimin yatacağının hesabını yapar ve gün tamamlanır tüm birimlerde çek yat mevcuttur.
14 yıllık heaşda taşeron olarak çalıştım ömrümde bu kadar taşerondan çalan bir şirket görmedim en basiti Kendi personelleri mesai yapınca 12 saat mesai yazılıyor biz yapınca 11 saat mesai yazılıyor sebebini sorunca sen yemek paydosu yapıyorsun diyorlar bunu güvenlik temizlik ve peyzaj firmalarının hepsinde yapıyorlar heaş personelleride yanlış anlamasın ama orada bütün yük taşeron işçilerde yazınızdada 400 kadrolu bir o kadar da taşeron çalışana can suyu verilerek rahat bir nefes aldırılmış yazmışsınız taşeronun can suyu filan aldığı yok kardeşim iyi araştırın lütfen
HEAŞ Bir akraba şirketimidir. En az 10 personel karı koca olarak çalışmaktadır emekli olup ayrılanlar hariç tabi birinin oğlu bakanın akrabası diğerin kızı halasının oğlu teyzesinin oğlu milletin çocuguda aptal yok kpss yok bilmem ne biz burada aptalmıyız bizler çalışalım bu torpillilerde burada bankamatik memuru olsun bir an önce çözüm