Değerli okurlar, geride bıraktığımız hafta öncekinden pek farklı değildi. Yine iyi bir haber yoktu.Bizim dertlerimiz bize yetmiyormuş gibi bir de başımıza coronavirüs çıktı. Etrafımızdaki ülkelerde bu virüs hızla yayılıyor ama bizde henüz rastlanmadığı açıklandı. Umarız öyledir.
İŞ GÜVENCESİNE VİRÜS BULAŞACAK (MI)…
Ancak gidişat onu gösteriyor ki, sivil havacılıkta sıkıntı devam edecek. Coronavirüs nedeniyle global taşımacılık sektörü daralmaya başladı. Çin’in neredeyse dünya ile havayolu bağlantısı kesildi. Bu, ekonomide ve ulaşımda ciddi kan kaybı demek. Yetmedi, virüsün hızla yayıldığı, can kaybının arttığı ülkelere hava ulaşımı kısıtlanmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı, İran’dan sonra G. Kore ve İtalya seferlerinin de durdurulduğunu açıkladı. Bu sadece sayılan ülkelere sefer yapan havayollarını değil ülkemizdeki havalimanı işletmelerini, akaryakıt, ikram ve yer hizmetleri şirketlerini de olumsuz etkileyecek. Gelir ve karlılık düşecek, şirketler zarar yazmaya başlayacak. Belki Atlas olayı gibi toplu bir işten çıkartma olmasa da şirketlerin ciddi personel azaltmasına yol açma tehlikesi ile karşı karşıyayız. Çünkü tasarruf denilince işverenin ajandasındaki ilk maddede “işçiyi kapıya koy.” yazıyor.
Yeni işten çıkartmaların gündeme geldiği bir dönemde, daha önce işsiz kalan garibanlar nasıl iş bulacak? İşte bu tamamen örgütsüzlüğün ya da kendini örgütlüymüş gibi sanmanın bir sonucu. Adam gibi bir sendikan olsa işveren bu kadar kolay adam harcayabilir mi? Gidişatı görerek üyelerinin hakkını koruma refleksiyle hareket eden ve “erken uyarı” sistemini çalıştıran bir sendika olsa patronlar bu kadar rahat hareket edebilir mi? O halde çözüm, korkmadan çekinmeden doğru-dürüst bir sendikaya üye olmaktan geçiyor. Yoksa, elinize tutuşturulan bir fesih kağıdı ile kapıya konulur ve kendinizi kalabalıkta yapayanlız ve çaresiz hissedersiniz.
BANKALAR BU KREDİLERİ ATLAS’A NASIL VERDİ?
Geçtiğimiz haftasonu Hava-Sen’in organize ettiği toplantıya yaklaşık 100 Atlas çalışanı katıldığını öğrendim. Sendika hukukçuları çalışanları bilgilendirmiş. Herkesin kendi derdine düştüğü bir dönemde çok önemli bir destek olduğunu düşünüyorum. Dilerim, Atlas’çıların bundan sonraki hukuk mücadelelerinde bu destek Havasen’le sınırlı kalmaz, başkaları da bu soruna el atar. Bu arada airlinehaber’e düşen bir haberi de hatırlatayım. Atlas şirketinin toplam 220 milyon lira borcunun olduğu ortaya çıkmış. En büyük alacaklı ise, 90 milyon lira ile Şekerbank. Ardından Ziraat bankası ve Odeabank geliyor. Bu banka alacaklarına aklım ermedi. Ev kredisi aldığında evine ipotek koyan, araba aldığında ruhsatına “satılamaz” kaydını işleten, gariban KOBİ’nin istediği kıytırık bir kredide bile teminat isteyen koca koca bankalar nasıl olmuş da teminat almadan bu kredileri vermişler? Teminat aldılarsa niye bu teminatlara el koyarak, satışını isteyerek verdikleri parayı tahsil etme yoluna gitmemişler? Teminatsız para verdilerse neye güvenmişler? Bu krediler ne zaman alınmış ve ne yapılmış? Bu bankalara sormak lazım şimdi. Yahu arkadaş uçakları bile kiralık olan bir şirkete teminat almadan nasıl borç verdiniz? Gerçekten garip bir durum…Bakın bu banka kredi borçları olmasa belki de çalışanların alacaklarını alabilme şansları daha fazla olacaktı. Bu noktada Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun(BDDK) da konuyu incelemesinde fayda var.
THY’DE VUKUATLAR BİTMİYOR !
Havacılıkta kara bulutlar devam ediyor. Özellikle THY’de vukuatlar bitmiyor. Pistten çıkanlar, direği biçenler, wingleti taktıranlar, lastik patlatanlar… Neredeyse her hafta bir olay var. Sonrası otomatiğe bağlanmış gibi… Pilotlardan oluşan kurula talimat ver, al savunmayı sonrasında da patlat cezayı… Eee sorun çözüldü mü? Yav birader, “cezayı verdik, hatta pilotu işten attık da, bu olaylar niye bu kadar sıklaştı, nerede hata yapıyoruz?” diyen yok… Eğitimde mi sorun var, planlamada mı yoksa uçuş işletmede mi? Ya da insan kaynakları ve personel yönetiminde mi? İşlerin giderek sıkıntıya girdiği bir dönemde işsiz kalma korkusu ve stresi ile görev yapan pilotun hata yapmaması mümkün mü? Yetkili sendika desen bu işlere bakmıyor. Baksanıza, pilotun tutuklanması olayında bile en son tepki verdi. Merak ettim baktım. Açıklamayı ilk yapan 25 Şubat günü Havasen olmuş. Ondan birkaç saat sonra TALPA tutuklama kararını değerlendirmiş. Hava İş ise 26 Şubat günü, TALPA açıklamasından apartarak bir açıklama yapabilmiş. Sahi siz kazayı falan boşverin de, Kooperatif işleri ve Hava İş Genel Merkez inşaatınız nasıl gidiyor? Arada bir açıklama yapın da merakta bırakmayın bizi !
Geçen hafta 34 askerimiz şehit oldu. Hepsine rahmet, ailelerine de sabır diliyorum. Ateş düştüğü yeri yakar. Söylenecek söz bulmakta zorlanıyorum. Ne demiş Oğuz Atay? Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, Ağzına dolar… Sussan acıtır, Konuşsan kanatır.
8 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Emeklerimizin karşılığını alamadan aylarca çalıştık sonra da kapının önüne hiçbir açıklama yapmadan koydular yazık
küçük bir kar topu gittikçe büyüyerek bir çığa dönüşmek üzere. Altında kalma tehlikesi var !
Neden basın bu Atlasglobal olayını haber yapmıyor anlamıyorum bir doğa koleji kadar duyaramadık sesimizi.yazıklar olsun medyasıda batsın atlasıda
Burada en fazla Atlasjet çalışanları mağdur oldu. 3 aydan fazla maaş bile almadan çalıştılar. Daha ne kadar özveri yapacaklardı. Hizmetlisinden başkanlarına kadar hem madden, hem manevi olarak tükendiler. Bu süreç içinde ailelerine sığındılar, bankalardan kredi aldılar, ev sahiplerine borçlandılar. Yani travmaları önümüzdeki aylarda da sürecek. Yazık etti hem kendine, hem personeline.
Sesimizi duyan sadece sizsiniz
En sondaki dizeler efsaneymiş hocam. Eline sağlık.
Banka konusuna %100 katılıyorum. Yıllık kredi kartı aidatını bile sildiremiyoruz. 100 liralık aidatı hesabımı kapatacam desem bile silmiyorlar. Şirketlere gelince iş değişiyor.
Calısanlar kaldık ortada maaslarımızı tazminatlarımızı alamadan