- “SHGM Yönetmeliği ve Havacılıkta Yeni Dönem: Değişim Rüzgarları Esiyor”
- “UTED ve Sektördeki Değişim: EASA Lisanslılar ve SHGM Uyum Çabaları”
- “Dil Puanları ve Lisans Dönüşümü: UTED’in Değerlendirmesi ve Tartışmalar”
- “Hava İş Sendikası ve Ücret Mücadelesi: Sözleşme Görüşmelerinde Son Durum”
- “THY Teknik ve İmza Parası: Çalışan Beklentileri ve Çözüm Arayışları”
- “Havacılıkta Stratejik Yatırımlar: İGA ve TUSAŞ Projeleri”
- “TUSAŞ’ın Kahramanmaraş Tesisi: İstihdam Olanakları ve Bölgeye Etkiler”
- “İMZA PARASI İLE SENDİKALAR ALDIKLARI AİDATLARI TELAFİ Mİ EDİYOR?”
Değerli Okurlar,
Geçtiğimiz dönem SHGM’nin yayınladığı yeni yönetmeliği ve bunun tüm yönleriyle etkilerini detaylıca hem köşe yazılarımızla hem de sitemizden haber olarak sıkça gündemimize almıştık. Sivil Havacılık Otoritesinin diyalog kapılarını yeniden açması gerek UTED’in ciddi çalışmaları ve girişimleri, gerekse bu durumun olası yetkili teknisyen eksikliğine sebebiyet verecek olması ile sıkıntı yaşayabilecek şirketlerin konuyu gündemlerine almasıyla olumlu adımlar atılmaya başlandığını görüyoruz.
Esasen geçmiş UTED yönetimindeki bir kesimin özellikle EASA lisanslılarla girdikleri gereksiz tartışma ve kıyaslamalar, olayların başka yönlere taşınmasına, kötü sonuç ve ağır yaptırımlara neden olmuştu. Usulsüzce yapıldığı iddia edilen sınav ve eğitimlerle, parayla satın alınmış lisanslılar gibi gruplar arasında çok ağır ithamlar ve tartışmalar yaşanmıştı.
Ülkemizde neredeyse son yıllardaki alınan lisansların %60’dan fazlasının mevcut müfredat ve sınav yapısı nedeniyle EASA’ya bağlı yerlerden alınmasıyla ülkemizdeki resmi otorite kuruluşlarında birtakım önlemler alınmasına ihtiyaç duyuldu. Getirilen ağır koşullar ile dışa bağımlılığı bir bakıma engelleyerek durum kontrol altına alınmaya çalışıldı. Neticede ülkemizin dışarıda bir ülke ile yaşayacağı herhangi bir siyasi ya da diplomatik sorunda, bu lisansların alındığı ülkeler tarafından yapılacak değişikliklerle ya da yaptırımlarla lisansların iptali ya da askıya alınması gibi riskler de bulunmaktaydı. Bu durumda ülkemizdeki binlerce yetkili teknisyenin yetki sorunu yaşayıp, sektöre olumsuz etki edeceği gerekçesi ile olası kriz ihtimaline karşı SHGM lisansına dönüşüm hızlı bir şekilde dayatılmaya başlandı.
Niyet stratejik olarak haklı görülse de uygulamada yine 3000 civarında EASA modüllerini vermiş ve yetkilendirilmek için bekleyen çalışan mağdur olmuştu. Hem harcadıkları zaman hem de yüksek maliyet karşısında önlerine konan ağır koşullar herkeste büyük bir hayal kırıklığı ve kaosa sebep olmuştu. Benim de yakından takip ettiğim hatta zaman zaman yetkililerle görüştüğümüz bu konuda, UTED’in öncülüğünde atılan adımlarla bu mağduriyetin giderilmesi açıkçası sevindirici oldu. THY gibi sektörün amiral gemisi şirketlerinde yönetimleri duydukları rahatsızlıkları ve yaşadıkları sorunları ortaya koyunca nihayet bazı yumuşatıcı eylemler hızlıca hayata geçirildi.
Artık 9 Şubat’a kadar modüllerini vermiş kişiler SHGM’ye log book ile başvurup SHGM lisansı için başvurularını yapabilecekler. Buradaki mağduriyetin giderilmesi çok önemli bir adım. Fakat öteki taraftan hali hazırda mevcut EASA lisanslı yetkili teknisyenlerin SHGM dönüşümü için önceki uygulamaya göre tüm modüllerden yeniden sınav ve dil şartı ile ilgili durumlarındaki belirsizlik halen devam ediyor. Açıkçası bu arkadaşların sil baştan tüm modüllerden sınava girmesi ve yeniden sil baştan değerlendirilmesi mevcut uygulama ile hem çelişki hem de haksızlık ve mağduriyet yaratır. Eğer bu sorun ortadan tamamen kaldırılmak isteniyorsa hepsini kapsayan bir seferlik SHGM lisansı dönüşümünün sağlanması ve bu defterin artık tamamen net kalıcı kurallarla kapatılması lazım. Ayrıca SHGM mevcut sınav müfredatını ve soru bankasını da gözden geçirecek yeni stratejiler ile bu dışa yönelimin önüne geçilmeli.
Biz ICAO’ya bağlı bağımsız bir ülkeyiz haliyle kendi ülkemizi ve sivil havacılık sektörünü koruyacak her türlü önlemi alma hakkına sahibiz. Burada kendimizle çelişen konuları mutlaka çözüme kavuşturmalıyız. Mesela şu an SHT 66’da belirtildiği üzere son 3 yılda dışarıdan alınmış uçak tipleri SHGM lisansına başvuru ile işlenebiliyor, 3 yıldan fazla süredir alınanlar ise tecrübe kaydı ile lisansa işlenip dönüşümü yapılabiliyor. Fakat mevcut durumdaki yetkili tipi olanların sınava tabii pozisyonunda olmaları çok büyük bir çelişki daha yaratıyor. Bu da yeni çelişki ve mağduriyetlere neden olacaktır. Umarım en kısa sürede güçlü bir diyalog ile bu konudaki belirsizlik giderilerek yapıcı çözümlerle bu konulara açıklık getirilir.
Dil konusunda UTED’in geçtiğimiz yıl öneri olarak SHGM’ye sunduğu modele benzer bir şekilde geçerlilik süresi konulması metot olarak doğru olsa da yıl sıralaması ve örüntüsünde mantık kuramadığım yerler var…
- -50-59 dil notu 2 yıl
- -60-69 dil notu 4 yıl
- -70-79 dil notu 6 yıl
- -80-89 dil notu 9 yıl
- -90-100 dil notu 13 yıl geçerli sayılacakmış.
Buradaki örüntünün artış mantığını anlamış değilim. Pilotlar ve hava trafik kontrollerindeki gibi;
- Level 4 – 4 yıl
- Level 5 – 6 yıl
- Level 6 – sınırsız geçerlilik süresi gibi bir mantıkla yürünebilirdi.
Şimdi 90 puan ve üzeri alan bir teknisyen neden pilot ve hava trafik kontrolleri gibi sınırsız süre geçerlilik hakkına sahip olmasın ki… Bir de puanlara 2-4-6-9 en sonunda 13 yıl olarak belirlenmesini açıkçası anlamış değilim. Neden 15 ya da 12 yıl gibi değil de özellikle 13 bir anlam veremedim.
Ayrıca EASA’nın alt eğitim komisyonu EAMTC de bu günlerde teknisyenlerin dil puanları ile ilgili değişiklikler konuşuluyor. Teknisyenlerdeki A2 seviyesinin B1 seviyesine, Eğitmenlerdeki B1 seviyenin de C1 seviyesine çıkarılması söz konusu. Bu durumda umarım 70’den 50’ye çekilen bu dil sınavı notları yeniden değiştirilmek durumunda kalmaz. Sık müdahale ve değişimler sürekli kargaşa ve tartışmalara neden oluyor. Burada kalıcı ve sürdürebilir kurallar konulmalı. Günü kurtaran adımlar sürekli çözümden çok sürekli sorun yaratıyor.
Hava iş sendikasının zam talep oranını %75’e çekmesinin ardından yapılan görüşme ve toplantılardan henüz bir sonuç elde edilemedi. Haliyle 10 binlerce çalışan halen zamsız ücretlerle gözlerini açıklanacak oranlara dikti. Hatta olurda zam oranlarında bir farklılık olursa THY Teknik’e de yansıyacağı için orada da beklentiler halen devam ediyor. Biz netice itibari ile bu oranlar ne kadar çok yukarılara çekilebilirse ve ne kadar çok zam alınabilirse her iki taraf içinde memnun olacağımız için umarım tez zamanda imzalanır. Tekniğin sözleşmesinde bazı odak gruplarda daha fazla beklentiler olsa da genelinde sosyal diğer ek tazminatlarda alınan %100 – 150 arasındaki artışlar kök ücrete eklenince %64’leri aşan bir oranda ücretlere ortalama bir artış sağlandığını görüyoruz. Bazı iş gruplarında bu rakamların %100’leri aşması da ayrıca sevindirici. Yetkili teknisyenlerin ve C kategori ile MSS teknisyenlerinin de ilave tazminatlarla düşünülmesi yerinde olmuş. Her sözleşmenin eksiği, sevineni ya da üzüleni olur ama genel anlamda odak konuların bile sendikaların gündemine girmesini ve sadece ücret zammı ile değil sınıflar arasındaki ücret ve iş dengesini gözetmeye çalışmalarını önemsiyorum.
Ayrıca imza parası kültürünün de artık yavaş yavaş THY ve sendika ilişkilerine oturması çalışanlar açısından bence çok önemli. Üyesinden kesilen 2 yıllık aidattan fazlası ediyorsa ne ala. O da çalışan için çok iyi bir ek kazanım ve toplu bir destek olacaktır. Umarım Hava İş tarafı da süreç uzadıkça beklentilerinin çok fazla yükseldiğinin farkındadır. Benim kişisel kanaattim THY Tekniğin yan eklerle aldığı rakamlara yakın bir düzeyde sözleşmenin biteceği yönünde. Hatta önümüzdeki hafta iyi haberler alabiliriz. Ahmet Bey’in çalışanlarını olumsuz bir ayrımla değerlendireceğini düşünmüyorum.
Umarım bir an evvel TSS ve TGS’nin sendikalaşmalarının önü açılır onlarda bu zam oranlarına ulaşırlar. Tüm görüşmelerin ardından Ahmet Bey’den bir jest bekleniyor. Bu şirketlerdeki arkadaşlarında toplu sözleşme oranlarında zamlarının revize edilmesi herkesi çok memnun edecektir.
Bu haftanın gündemindeki diğer başlıkları Selahattin Bey’in İGA için ana ve yedek pistlerine yönelik devam eden yatırımın 890 milyon Euro değerinde olduğunu duyurmasının yanı sıra DHMİ’ye ödenen 580 milyon Euro ve elektrik üretiminin tamamını güneş enerjisinden karşılayacak 140 milyon Euro değerindeki proje yatırımları, TUSAŞ’ın 22 Şubat tarihinde açılacak ve 100 kişinin istihdam edileceği Kahramanmaraş Tesisi, THY’nin Uçak Bakım Teknisyeni ilanı ile Savunma ve Havacılık Sanayiinde yerli projeler üreten firmaların bu yıl içinde toplam değeri 10,240 milyar doları aşan sözleşme imzalaması olarak sıralayabiliriz.
Hepinize sağlık ve başarı dolu bir hafta diliyorum…
Havacılık camiasında tüm dünyada iddia ediyorum SHGM kadar sık kural değiştiren, daha önce kabul ettiğini bir anda kabul etmeyen, daha sonra itirazlar sebebiyle tekrar kabul eden, kendi yetkilendirdiği kurumları takip etmeyen, aniden kafasına göre sınav yapmaya başlayıp bir anda herkesten o sınavı almasını bekleyen, sürekli gelen tepkilerin yoğunluğuna göre geri adım atan başka bir Sivil Havacılık Otoritesi tanımıyorum.
SHGM’nin hiç bir yol haritası yok, sektörde çalışanlara danışmak yok, yeni bir düzenleme getirmeden önce etraflıca düşünmek yok, kafasına göre sürekli yeni bir düzenleme getirip birilerini mağdur ediyor.
Ahmet Bey de LinkedIn’de tekrar daha aktif olmuş. Muhtemelen 1-2 haftaya sözleşme imzalanacaktır.
Reklama gelince saçan koskoca şirket, personeline gelince şurada 2023 temmuz maaşını ödemeyi layık görüyor…
Easa lisanslı teknisyenleri yetkilendirmeyip easa modülleri ile shgm lisansı veriyorlar bir de shgm kendisi ile çelişiyor.