Değerli okurlar, sessiz sedasız devam eden 26. Dönem Toplu İş Sözleşmesi görüşmelerinde şapkadan tavşan çıktı ve Hava İş sendikası görüşmelerden sonuç alınamadığını açıkladı… Şimdi, Hava İş’in yaptığı başvuru ile tarafsız arabulucu atanacak. Tarafsız arabulucu, görevlendirildikten sonra 15 gün içinde uyuşmazlıkları gidermeye çalışacak. Bu süre 6 işgünü daha uzatılabilecek. Sonra da 3 işgünü içinde raporunu hazırlayacak. Yani kabaca önümüzde 25-30 günlük bir süre daha var. Maaşallah güzel ayarlanmış ! Tam 3. havalimanına taşınma öncesi sözleşme imzalanacak.
HAYDİ İŞÇİLER GREVE !
Ondan sonra gelsin veciz ifadeler… “Çalışanlarımızla kavgalı bir halde taşınmak istemiyorduk. Çalışanlarımızın kafasının rahat olması gerekiyordu. Bu büyük projeye, hakkını elde etmiş, çocuklarının geleceğini sağlama alan çalışanlarımızla daha fazla katkı sunabilirdik. Sözleşme bitti, şimdi olanca gücümüzle Dünyanın en büyük havalimanını yükseltmek için çalışacağız…” falan filan. Yerseniz… Bunları niye yazdık? Çünkü arabulucu süreci de anlaşmazlıkla bittikten sonra Hava İş’in tek seçeneği kalıyor: Grev kararını açıklamak… “Yok artııık” dediğinizi duyar gibiyim. Hava İş ve grev.. Valla, grev kararını açıklarlar ve hatta greve bile çıkabilirler de, greve katılacak işçi bulabilirler mi, işte ondan pek emin değilim ! Daha evvel bir yazıma konu ettiğim o meşhur madde var ya, hani “greve katılan üyelerin TİS farklarından yararlanamayacağına” ilişkin olan? İşte o madde “Yararlanma: Geçici Madde 1” olarak sendikamızın yeni TİS taslağında yer almaya devam ediyor… Gel de greve katıl…
GREV DENİLİNCE İRKİLEN YÖNETİCİLER
İşin şakası bir tarafa, gelelim grev kararının açıklanması ihtimaline… Düşünsenize, 3. Havalimanına taşınmışsınız ve tam o sırada yetkili sendikamız Grev kararını açıklamış… Gelsin rezervasyon iptalleri , çakılan THY hisseleri… Bir de bakmışsınız, Tarafsız Arabulucu abimiz veya ablamız artık kim ise, hesapta anlaşamayan bu ikiliyi uzlaştırmayı son anda başarıverirmiş. Tablo bu… Aksini söyleyen olursa, 3. Havalimanındaki personel lokantasında bir yemek ısmarlayacağım, söz… Hatırlayın Bay Hamdi Topçu’nun ve THY ileri gelenlerinin eski Hava İş yönetiminin grev kararı alması karşısında söylediklerini… Çünkü grevin şüyuu vukuundan beterdir. Yani greve çıkmana gerek yok, grev lafı dolaşmaya başladığında grevden daha fazla etki yapar. O nedenledir ki, akıllı işveren grev laflarının dolaşmaya başlamasına izin vermez ve işçisi ile anlaşır.
2016’DA ARABULUCUYA GİDİLMEDİ…
Şimdi sizi 2016 yılına götüreyim. 25. Dönem TİS, 29 Mart 2016’da imzalanmıştı. Şimdi tarihlere bakınca “O zaman da arabulucu sürecinde mi imzalanmıştı?” diye sorabilirsiniz. Hayır, ilk 60 günlük sürede imzalar atılmıştı. Nasıl mı? Efendim 6356 sayılı yasaya göre, karşılıklı görüşme süreci “ilk toplantının yapıldığı tarihten itibaren” başlıyor ve 60 gün sürüyor. İçinde bulunduğumuz 26. Dönemde ilk ve “tek” toplantı 3 Ocak 2018 günü yapıldı ve 60 günlük süre 4 Mart günü bitti. Oysa, 2016 yılında ilk toplantı 10 Şubat 2016’da yapılmıştı. Dolayısı ile, 11 Nisan’da 60 günlük süre dolacaktı. Bu tarih gelmeden taraflar anlaşıvermişlerdi. Yani işin sırrı TİS döneminin başladığı 1 Ocak gününde değil, ilk toplantının yapıldığı tarihte saklı… Peki Hava İş bu süreci nasıl anlatmıştı üyelerine “3 aydır devam eden TİS görüşmeleri…” Sanki 1 Ocak’ta görüşmeler başlamış gibi… 1.5 ayda bitirdikleri işi, 3 aydır müzakere ediliyormuş gibi sunmuşlardı…
İŞİ UZATMAK İKİ TARAFIN DA İŞİNE Mİ GELİYOR?
Şimdi dönelim can alıcı sorulara… Peki Hava İş ve THY bu TİS döneminde 60 günlük süreyi niçin hemen başlattılar? Çünkü bu kez Havasen faktörü vardı. Beğenseniz de beğenmeseniz de, TİS süreci ile ses çıkarabilecek tek örgütlü güç Havasen… Dernekleri saymaya gerek bile yok… Derin bir sessizlik hakim o cephede… İşin uzaması her iki tarafın da işine geliyor aslında. Hava İş, farkları almak isteyen Havasen’cileri bir süreliğine de olsa geri almak için işi uzatıyor. THY de, gidişatı görmek istiyor. Ama ne olursa olsun, benim tahminim 3. Havalimanına taşınma öncesi Mart sonu gibi imzaların atılacağı. Seçim sonuçları ve ekonomik krizin etkilerinin derinleşebileceği 1 Nisan sonrasına bu işi bırakmak akılcı olmayacak…Herhalde dertleri, ölümü gösterip sıtmaya razı etmek…
TIKANIKLARI AÇAN MR. MUSCLE !
Hava iş’in “arabulucuya gidiyoruz” açıklamasını okuyunca bundan 3 sene önce, 25. TİS imzası aklıma geldi. İmza töreninde bakın ne demiş Hava iş Başkanı Tatlıbal?
“Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın İlker Aycı’ya çok teşekkür ediyorum. Bizim için en önemli konu işçi haklarıdır. İlker Bey TİS görüşmeleri sırasında yaşadığımız tıkanıklıklarda hep çözüm için çalıştı. Bizden çok yoruldu. Şunu söylemeliyim ki, gerçekten işçi haklarına önem gösteren ve hakkı teslim eden bir yönetimle yan yanayız. Bu şirketin önünde bent bırakmayız. Bu tutumumuzu ‘sarı sendikacılık’ olarak görenler, yaftalayanlar var. Bizler hizmet etmeye devam edeceğiz ve verilen sözlerin de tutulacağına inanıyoruz”
İlginç sözler…Her tıkanıklıkta ilker bey devreye girip çözmüş. Eee, bu sefer iş tamamen tıkandığına göre İlker bey yardımcı olmadı mı?
Bir de İlker beye kulak verelim:
“Müzakerelerin her biri çetin geçer hiçbir anlaşma kolay olmaz. Masada biz bir kulağımız üstüne yatıp bir düşünelim deyip ara verdiğimiz zamanlar oldu. Ali Kemal Tatlıbal ve ekibi çalışanlarımızın lehine bizi zorladılar bu masada. Yeni sözleşme tüm çalışanlarımıza hayırlı olsun”
Karşılıklı iltifatlar sürüp gidiyor. Hava İş’e bakarsanız işi İlker bey çözmüş… İlker beye göre de asıl kahraman Hava iş yönetimi…
SENDİKA ALMAZ, İLKER BEY VERİR…
Gerçekten ilginç bir süreç yaşıyoruz. Birbirine iltifat etmek veya suçlamaktan öte herkesin pozisyonu belli aslında.. Hava iş sendikalığını yapacak, işveren de işverenliğini… Ama işin içinde başka ince hesaplar varsa milletin de gazını almak lazım tabii… Şimdi bu gerçekten hareketle 11 Şubat 2016’da TİS görüşmeleri başlar başlamaz Tatlıbal’ın sarfettiği şu sözleri nereye koyacağız *
“Biz Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı İlker Aycı’nın samimiyetine inanıyoruz. Onun işçilerin haklarını vereceğine ve koruyacağına inanıyoruz.”
İlker beyin insafa gelip haklarını vermesini diliyor. Hak verilmez alınır, sözünden habersiz anlaşılan…
DUYURU TAHTASINDA BİLE ANLAŞAMAMIŞLAR…
Gelelim “tıkanan” 26. Dönem TİS’e… Hava İş tarafından hazırlanan TİS taslağı 125 maddeden oluşuyor. Peki kaç maddede anlaşma sağlanamamış? Tam 74 maddede… Yahu birader şuna komple anlaşamadık deyin olsun bitsin. Unutmadan anlaşılamayan maddelere baktım da bunların neresinde anlaşamadılar anlamadım. Mesela “Duyuru Tahtası ve Ekranlar” maddesi var. THY size duyuru tahtası vermem mi diyor? Sendika Baştemsilcilik Odaları var mesela… Ama ilginç bir madde dikkatimi çekmedi değil. “Üyelere eşit işlem yapılması “ başlıklı 4. Madde… Anlaşmazlık nereden çıktı acaba*? Yoksa Hava İş mi bu maddede sıkıntı yaratıyor, açıklamadıkları için bilemiyoruz. Şimdi Hava İş’e düşen, bu 74 maddeyi tek tek yazıp karşılarına THY’nin itirazını veya teklifini açıkça belirtmek. Millet öğrensin kim haklı kim haksız, kim rol yapıyor, kim mağdur? Ama hakkını yemeyelim, Sendikanız haklarınız korumaya kararlı… 7 Mart günü TİS görüşmelerine son verip arabulucuya başvuran sendikanız, aynı gün THY ile İşçi Sağlığı ve Güvenliği (İSG) toplantısı yapıyor ! Biliyorsunuz, İşçi sağlığı ve güvenliği Hava İş’in en iddialı olduğu konulardan… Abant’ta falan onlarca toplantı yapıldı geçtiğimiz 3 yılda… Sahi ne oldu bu toplantılara? Artık yapılmıyor da… Yoksa tüm üyelere İSG eğitimi verildi de onun için mi? Neyse dönelim konumuza… İSG toplantısındaki Hava İş taleplerinden biri hangisi biliyor musunuz? Kokpite verilen bardakların iyileştirilmesi… Nasıl ama? “Bütün renkler bitti, fıstık yeşili kaldı” durumu…
Evet, bu pilav daha çok su kaldıracağa benziyor. Olan yine işçiye olacak. Eee, çalışan kardeşim sen de hak ediyorsun ama… Kör topal, iyi-kötü bir alternatif sendika kuruldu. Onu bile yaşatamıyorsun. Böyle giderse Hava İş yine tek tabanca kalır, sen de önüne konulanı yemekle yetinirsin… Benden söylemesi…
12 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Iste onemli bir konuda ISIMSIZ bir yazi daha….
.
“İnsan ne fakirlikten, ne sürülmeden, ne hapisten, ne de ölümden korkmamalı, yalnız korkak olmaktan korkmalıdır.”
Eşini işverende Müfettis yapan hamasetsi başkandan siz işci faydasına onurlu bir kareket bekleyebiliyormusunuz.
Birileri icin para mal mulk mevki makam once gelir, onun icin yasar, kimileri icinse onur haysiyet seref namus hak hukuk once gelir, degerleri icin yasar, degerleri icin gerektiginde sahip olduklarindan haklarindan vaz gecer, ancak her “gonlunde merhamet” tasiyan insan evladi neyin yanlis neyin dogru oldugunu bilir de, neden hala ham heveslerin, çig duygularin, bayaginin bayagisi biyikli adamlarin pesinden kosar, bile isteye arkadaslarini, kendi haklarini, cocuklarinin gelecegini baltalar, kaziklar anlamak mumkun degil. Allah her insana akil fikir vermis kullansin diye, ne diyelim kimileri hala aklini peynir ekmekle yemekle mesgul, afiyet olsun. Biz davamizin pesindeyiz havasendeyiz, bizi temsil etmeyen, ettirmeyen bir sendikanin pesinde kosmayiz, destek de olmayiz, yaninda da gorunmeyiz, iyi oldu dayanisma da odemiyoruz, varsin farklar da, havaisli meslekdaslarimiza destegimiz olsun, ne de olsa “coluklarinin cocuklarinin rizkidir” helali hos olsun.
Bravo
211 konusuna neden kimse değinmiyor? Bu kadar sayıda insan sucsuz günahsız toplu şekilde işten çıkartıldı. Sendikanın en başta iş güvencesini sağlaması gerekmiyor mu? Bu kişiler sendika üyesiydi. Hava iş bu çalışanlarla ilgili ne yaptı??
Neden mi sevgili kardesim? Cunku bu toplum kendisine dokunulmadigi surece baskalarinin basina gelenlerden zevk alan bir toplum oldu artik, iyi ki ben atilmadim diye sevinmekle mesgul insanlar, cunku yurdum insani korkmaktan ve korkarak yasamaktan baska birsey yapamaz oldu, sadece kuru konusma, bol dedikodu ve korku, bu kadar basit, cogunluk korkak, sinmis ve bencil, baska aciklamasi da yoktur, Allah yardimciniz olsun, malum sozde sendika adam gibi bir sendika olsaydi, ortaligi ayaga kaldirirdi siz atildiginizda ama kuyruklarini sikistirip kulubelerine saklandilar, sahipleri “cik” demeden de kafalarini bile cikaramazlar.
Thy nin 211 i çıkarmssımdan sonra 2.darbeyi vurdu ve vekalet almıyacağız 211 e hiçbir yardım yapmayacağız demişti.Şimdide MODAYA uyarak, 211 e yardımcı olacağız geriye aldıracağız diyiyor ama dil ucuyla.
Ara bulucu vs gibi argumanari sendika ve işveren yalnizca hukuki bir zorunluluk oldugu için ve zaman kazanmak için kullaniyorlar. Yoksa ne arabulucunun nede bi baskasinin hiç bir etkisi yok. Grev surecine 5 gun kala imzalanir zaten hersey hazirdir, sadece arkaniza yaslanin ve tiyatroyu izleyin.
Mr. Muscle ne alaka anlamadım.
MR muscle bir lavabo açıcı . Döküyorsun tıkanan boruya 5 dakikada açıyor.
Takma kafana senin zekan yetmez orayada yalandan mesul kaptan yazma onlar elit insanlardır senin gibi moron değil
Doğru söze kim ne desin? Kabahatin büyüğü THY çalışanlarında. Biz sessiz tepkisiz kalırsak bırakın yeni kazanımları, elimizdekileri de kaybedeceğiz.