250 METREKARELİK TADİLAT KAÇ LİRAYA YAPILDI ?
Sendikada yapılan tadilat hızla devam ediyordu. Tadilat operasyonunun ağırlık merkezi alt katta yer alan geniş toplantı salonuydu. Eski yönetim zamanında üyelerin gelip çay kahve içtiği, internete girdiği, bilardo oynadığı, sohbet ettiği, sosyalleştiği alanı ortadan kaldırmak ana hedefti. Zaten güvenlikçiler, eski alışkanlıkla lokale gelen üyelere ahiret soruları soruyor, geldiklerine geleceklerine pişman ediyorlardı. Tadilat bittiğinde, işin kaça yapıldığı bir türlü öğrenilemedi. Alt tarafı 250 metrekarelik bir alandı. Ama işin 750 milyon liraya yapıldığını söyleyen de vardı, 1 milyona yapıldığını iddia eden de.. Bu rakamlara, Hava iş’in bulunduğu binayı yıkıp yeniden yapmak mümkündü… şeffaflık sözü ile işbaşına gelenler, gizli-saklı işler yapınca rakamlar havada uçuşuyordu…
RUHSATSIZ MALZEME NE OLA Kİ ?
Tatlıbal’ın geçen bölüm yazdığımız Güvenlik Önlemleri teker teker hayata geçiyordu. Yalnız o yapılacak işler listesinde bir kalem vardı ki, dikkat çekici idi: Ruhsatsız malzeme alınması…Her türlü faaliyeti yasalarla, alım satım işleri tüzükle ve Yönetim Kurulu Kararları ile yerine getirilmek zorunda olan bir sendikaya “ruhsatsız malzeme” nasıl alınırdı ki?
BU KADAR ÇİKOLATA ŞEKER HASTASI YAPAR !
Akçeli iddialar bitmiyordu. THY’de taşeron işçi iken yüksek maaşla Başkana özel kalem müdürü yapılan M. Salih Uğur’un çeşitli gerekçelerle alınan çikolataları eski işyeri olan Pelit’ten aldırdığı ileri sürülüyordu. Yine iddialara göre sendikanın çikolata harcamaları bayağı yüksekti. Faturalar üzerinde yapılacak bir incelemenin aşırı çikolata alımını ortaya çıkaracağı söyleniyor, bu çapta bir tüketimin sendika yöneticilerini şeker hastası yapabileceğinden söz ediliyordu. Eski yönetimin çiçek faturalarını şişirdiğini ima eden yeni Hava İş’in çikolata faturalarını izah etmekte zorlanacağı ileri sürülüyordu.
BAŞKAN 500 TL HARCAMA LİMİTİNİ AŞTI MI ?
Sendika Başkanı Tatlıbal ile Genel Mali Sekreter Meriçli’nin Sendika hesabından aldıkları Kredi Kartları ile yapılan harcamalar bir başka tartışma konusu idi. iddialara göre, sendikal faaliyetlerle ilgili harcamalarda kullanılması gereken Kredi Kartlarının başka harcamalarda da kullanılması söz konusu idi. Sendika tüzüğünün 22. maddesine göre başkanın yapacağı tek kalemdeki harcama 500 TL ile sınırlıydı. Üstelik tüzük bu konuda da bir sınırlama getirmiş, bütçe içinde kalınmasını zorunlu tutmuştu. Genel Mali Sekreter de, bu harcamalar dahil her türlü giderin yapılmasını gözetmekle görevliydi. Tüzüğe göre, kasada en fazla 4.000 TL nakit bulundurulması gerekirken birçok kez bu miktarın aşıldığı iddia ediliyordu.
LÜKS RESTORANLARDA YENEN YEMEKLER SENDİKADAN MI ?
Hava İş çalışanlarına tanınan aylık 400 TL yemek parasının yüklendiği Ticket Cardlar, Yönetim Kurulu üyelerine de verilmişti. Amaç, Yönetim Kurulu üyelerinin öğlen yemeği ihtiyacının karşılanmasıydı. Oysa Başkan ve üyeler, yemeklerini Basın Ekspres’teki Çargah Restaurant, Florya sahildeki Şazeli Restaurant ve sendikanın bitişiğindeki Ali Haydar Kebapçısında yiyorlardı. Buralarda bir kişinin, ortalama 100 TL’ye yemek yediğini bilenler, Yönetim Kurulu üyelerinin Ticket Cardlarındaki paranın 4-5 günde biteceğini söylüyorlar, kalan günlerde yemeklerin hangi fasıldan yenildiğini merak ediyorlardı. Bayram ve yılbaşı günlerinde çalışanlara dağıtılan 500 TL’lik Carrefour kartları Yönetim Kuru üyelerine de dağıtılıyordu.
Yorumunuz…çabuk unutuldum bravo hepinize ben sizin için gece gunduz çaliştim emeklerim boşa gitti ankaraya zonguldak taksim silivri de trabzon rize de hep sizin hakkinizi savundum sizler hep mutlu olun diye unuttunuz ALI HAYDAR
Talıbal’ın, THY’ye babasının torpiliyle uzman olarak girip akabinde şef yapıldığı ve 2013’te Hamdi Topçu’nun Hava-İş’i ele geçirme projesinde, akıl hocası ve imamı (THY İK Başkanıyken paralelden kovulan) S. Uygur’un direktifleriyle hareket ettiğini zaten bilmeyen yok. Ayçin’in yanlışlarını ve hatalarını bin kez anlatıp kendisini bu konularda fersah fersah geçmiş, verdiği sözleri tutmamış, kendi seçilmiş genel sekreterini sırf yönetimsel yanlışlara muhalefet ediyor diye sendikaya sokmayan ama sonra temsilcilere, “Zat sendikaya gelmiyor” diye baştan aşağı iftira dolu bilgiler veren, hamisi Topçu da şirketten gönderilince bu sefer İlker Aycı’nın kucağına düşmüş birinin bir dönem daha sendika başkanlığı yapması demek işçilerin geleceğinin hepten kararması demektir. İşçilere daha fazla zarar vermeden gönderilmeleri elzemdir. Aycı-Tatlıbal ikilisi ve en son da yıllardır sendikaya muhalefet eden bir havacılık sitesini de bağlayarak Haramzade Trio’yu oluşturdular. Allah emekçinin yardımcısı olsun!
Airlinehaber iyi ki varsınız. Kaliteli bir üslup la içeriği yazıyorsunuz. Hakaret içeren,basit size yakışmayan cümleler yok. Bu şekilde habercilik yakışmış sizlere
ayçin ne idiyse şimdiki de o ! o da eskiden kendi adamlarını işverenle bazı konularda anlaşıp !, şef,müdür yaptırıp,yurtdışına tayin ettiriyordu yağlıbal’da öyle ! ayçin’de tek maaşla oğlunu avustralya’da nasıl okuttuğunu, her akşam ocakbaşında yemek,kişisel ve ev masraflarını tek maaşla nasıl karşıladığını,yanında çalışanların beylikdüzünde nasıl pansiyoner evler tutup kirasını sendikaya ödettiğini ve kumarbaz muhasebecinin oynadığı iddia vs oyunların paralarının sendika kasasından çıktığı iddialarına belgelerle cevap veremiyordu yağlıbal’da kendi ve yanındakilerine karşı yapılan iddialara belgelerle cevap veremiyor!
yağlıbal, ayçin’i eleştiriyordu sendika harcamalarını,gelir,gideri üyelere aylık rapor olarak sunmuyor, kendi ve ekibinin maaşlarını açıklamıyor diye kendisi niye yapmıyor ? yine onu yemeklere,otellere,çiçekçilere,pastanelere vs fazla para harcadı diye yerden yere vuruyordu kendi maşallah pelit’ten aşağı çikolata yemiyor,hergün bir kebapçıda maaile götürüyor ! tadilat, kime,hangi şartlarda,kaça yaptırıldı,kimlerden teklif alındı,daha ucuza yapılamaz mıydı? açıklama nerede ? tabii ki yok! yağlıbal, ayçin’e dava açacaktı ne oldu niye açamadı da geçmişe sünger çektim dedi?
gelecek seçimde ayçin’in seçimlere girip kazanma ihtimaline karşı benden hesap sormasın diye ona şirin mi görünmek istedi? sendika başkanı passat’a biner mi diyordu kendisi ne marka arabaya biniyor ? ayçin hiç değilse korumayla gezmiyordu kendi silahlı korumayla geziyor ! neden ve kimden korkuyor? durup duruken sendikaya çağırdığı iktidarın profesörüyle beraber neden uçucuların sorununu meclise sunmaya çalışıyor? neden daha önce bunu yapmad da şimdi yapıyor? seçim yatırımı mı yapıyor? haktan,hukuktan,dinden,imandan bahsediyor thy’ye nasıl girip şef olduğunu ve bir anda sendika başkanı yapıldığını ve eşinin doğum iznindeyken nasıl thy’de müfettiş yapıldığını açıklayamıyor ! işçinin hakkını,hukukunu sözüm ona koruyacak olan biri nasıl olur da iş mahkemesinde işçiler aleyhine tanıklık yapar ve düğününde işverenin yönetim kurulu başkanı şahit olur? thy’de fetodan atılmışları nasıl ve niye sendikada işe aldı? işvereni neden sendika gezisine davet etti? ayçin ve yağlıbal, bulmuşlar hesap sormaz,sorgulamaz,umursamaz,tepkisiz,çıkarcı, tek dertleri maaş,ikramiye,pass bilet olan, ülkemiz ortalamasının üstünde maaş ve sosyal haklara sahip sözüm ona işçileri istedikleri gibi at koşturuyorlar ! yağlıbal,bu sorulara belgelerle cevap verebilirse ne ala veremezse ayçin gibi şaibeli başkan olarak anılır hem çalışan hem yönetici bu insan kalitesiyle,bu devran da böyle sürer gider, bu ülkede de adalet,eşitlik,hak,hukuk,hakkaniyet bir adım ilerleyemez dolayısıyla da ülke ve toplum olarak geri gitmeye devam ederiz ama kimin umurunda !
Sanırım daha dosyanın başlarındasınız. Malzeme çok orada.
Kırk haramilreri geçtiler. O anlattığınız harcamalar devede kulak kalır, daha neler var neler.