Değerli Okurlar,
Yarın yıllarca meydanlarda, acımasız sistem karşısında emeği ile elindeki bir pankart ile dilindeki bir slogan ile meramını haykıran, hakkını adaletsiz düzen karşısında canıyla kanıyla arayanların günü… İnşaatlarda köle gibi çalıştırılıp sonra bir ömürlük emeği borçla faizle elinden alınan, bankalara, müteahhitlere ömrü emeği pul edilip, umutları, çocukları enkaz altlarında kalmışların günü…
İnşaatlarda köle gibi çalıştırılıp sonra bir ömürlük emeği borçla faizle elinden alınan, bankalara, müteahhitlere ömrü emeği pul edilip, umutları, çocukları en kaz altlarında kalmışların günü… Çıkarılan imar ve af yasalarının, denetimsiz ve kontrolsüz yapıların, zengin ettiği mektep yüzü görmemiş, cahil ve görgüsüzleri bir ömür omuzunda taşıyanların günü… 1 Mayıs evde ana, dışarda tacizlerle, töre ve şiddetle kadın işçi olmanın bedelini canıyla ödeyenlerin günü…
Hasta çocuğunun yanında olamayan, nerde nasıl olduklarının kaygısıyla dünyanın diğer bir ucunda çaresiz bir uzaklığa rağmen gülümsemek zorunda olan, rapor aldığında savunma, izin kullandığında mobbinge uğrayan, dinlenme aralığı, otopark kavgası veren kabin emekçilerinin günü…
Sesleri yorgunluktan çatallı çıkan, üzerindeki kıyafetleri terden ve stresten sırılsıklam olan, her seferin yorgunluğunda rengi atan, aldığı maaşı son kuruşuna kadar üzerindeki büyük sorumluluk ve yüksek riskle sonuna kadar hak eden ne doğru düzgün oy kullanabilen ne doğumuna ne cenazelere yetişemeyen, bayramda seyranda bile dur durak bilmeden uçan, şımarık bir yolcunun klima şikayetinden bile azar duyan, hak ettiği değeri göremeyen pilotlarında günü…
Neden mi? Çünkü Almanya’dan gelip oy atan vatandaşın 20 gün oyu güvenli bir şekilde korunabiliyorken, uçucu personelin seçmen kâğıdı ya da e-devlet kaydı ile kullanacağı oya da sahip çıkılması gerekir. Her havalimanına bir sandık konularak uçucu personelimiz T.C. Kimliğini ve uçucu personel kimlik kartını göstererek oyunu kullanabilmeli. Sadece uçucu personel için eklenecek bir talimatla 14 Mayıs tarihinde yurtiçindeki tüm havalimanlarına sandık konulması yeterli olacaktır.
Yerdeki uçağı sefere vermek için pandemi, kriz, savaş, kar kış dinlemeyen, boya raspası kokusunda astım alerji, neredeyse bir vida sıkmak için akrobatik hareketler yüzünden ya fıtık ya da eklem ve kas hastası olan, yağmur, çamur, soğuk dinlemeden, hangar ve atölyelerin pasında ömür tüketen, yetki alabilmek, hatta teknisyen sayılabilmek için kırk elekten geçirilip, kırk yönetmelik ve mevzuata denek edilen, yemekhanelerden aç çıkan, servislere uykusuz binen, her sıkışıldığında ücreti önce düşürülen, iş yükü günden güne yükselen, izniyle mazeretiyle taciz edilen, havada yük, yerde uçucu sayılan uçak teknisyenlerinin günü…
Bavul körüklerinde elleri nasır tutan, elinde süpürgesi ve beziyle size hijyen sunmak için asgari ücretle yaşama tutunan, bilet kuyruklarında yolcudan, vardiya aralarında başındakilerden azar işiten, ücreti düşük iş yükü büyük, yolcu hizmetlerinin, yer görevlilerinin, bu adaletsiz düzende çalışan taşeron emekçilerinin günü…
Bu 1 Mayıs’ta yeni dünya düzenini okuyabilen, değişen kapitalizmin her rengini görebilen, modern akla ermiş, gelişen teknolojiye entegre olmuş, sivil iradesi ve cesareti yüksek, bilimsel ve stratejik önermeleri olan örgütlü bir toplumun hayalini kuruyorum… Bunun en iyi örneğini bu yıl karının, kazancının bir kısmını çalışanıyla bölüşen, onlara tüm eksik ve aksaklıklara rağmen bir adım atıp, zeytin dalı uzatan havayolu şirketlerinin açıkladıkları kararlara ve kırdıkları rekorlara bakarak görebilirsiniz.
Örneğin THY, ilkleri ve yenilikleri ile öncü olduğu kadar yapılan haksızlıklar, adaletsizlikler ve ortaya çıkan aksaklıklarla en kötü emsalde olabiliyor. O yüzden THY’nin emekçileri bu sektör için çok önemli… Emekçilerine sahip çıkarak, onların sorunlarını ve taleplerini önemseyerek, hak ettikleri değeri ve ücreti vererek… ezilerek, kırılarak yönetilmelerine müsaade etmez, onların ruhunu okşayan, başarılarını ödüllerle teşvik ve motive ederseniz havada da yerde de daha çok büyük rekorlar kırarak büyük başarılar elde edebilirsiniz.
Bugün Teknofestler düzenleyip Milli Muharip Uçaklarını, İHA ve SİHA’ları, Kızılelmaları, Akıncıları, Milli Helikopterleri gururla havalandırabiliyorsanız, bunu yalnızca vizyonunuzla ya da projelerinizle başaramazdınız. Bu gururu bu ülkenin mühendislerine, pilotlarına, teknisyenlerine ve kısacası havacılık alanındaki tüm emekçilerine borçlusunuz.
Yerli araçlarını üreten, kendi doğalgazını ve petrolünü arayıp çıkaran, sizi bu ülkenin markalarıyla yurt dışında gururla temsil eden her alandaki başarının ardında, çalışan emek veren alın teri döken bu toprakların emekçileri var…
Üzerlerindeki vergi yükü, maaşlarının enflasyon karşısındaki eriyişi, giderek zayıflayan alım gücü ve zamların altında kalan ücret artışları günümüzdeki tüm emekçilerin en büyük sorunları…
Maalesef ki hala liyakatsiz istihdamların ve ehliyetsiz yöneticilerin hâkim olduğu, insani evrimini tamamlayamamış cahil egolarla yönetilen, yıllık izin isterken bile baskıya uğrayan, fazla ve bayram mesaisi bile adam gibi toplu sözleşmeye göre hesaplanmayan, terfi süreçleri verilen sözleri ve vaatleri hep askıda tutulan, ücretinin ya da pozisyonunun tenzili baskısı ve mobbingi hep başından eksilmeyen bir düzendir havacılık sektörü… Örgütlü işçiye yüksek alerjili işverenler, kendi getirdiği sendikaları ve sendikacıları bile paçavra edip, hayata geçirmeye çalıştıklarını dayatarak, saçmalıklarla çalışanı rezil edip ve değersizleştiren bir sistem var…
İşçilerin Allahtan ve birlikte dert yandıkları arkadaşlarından başka kimsesi olsun istemiyorlar. Özgüvenleri o kadar zayıf ki dernekleri ve sendikaları bile üyelerinin yönetmesine müsaade etmiyorlar. Sürekli işlevsiz pasif bir kitle arzu ediliyor. Her haksızlığı kanıksayan sesini çıkarmayan bir toplum, bu baskı ve stresle birlikte iş yerinde huzursuzluk verimsizlik yaratır… Başta ülkemizin ve havacılık sektörümüzün tüm dünya emekçilerinin 1 Mayısını gönülden kutluyorum. Emek Şehitlerini dua ve saygıyla anıyor, tüm emek gazilerine selam ve saygılarımı sunuyorum…
Teknofest’in yanı sıra haftanın gündem konularına değinirsek, “En iyi aile dostu Uluslararası Havalimanı” ödülünü ikinci kez kazanan İGA’yı tebrik ediyoruz. 25 Nisan tarihinde ATAK-2 Projesi kapsamında geliştirilen T929 Ağır Sınıf Taarruz Helikopterinin ilk kez motor çalıştırması haftanın bir diğer önemli gelişmesiydi.
1 Mayıs Dünya Emek Gününüz kutlu olsun…
Hepinize sağlıklı ve iyi bir hafta dilerim…
Bunlar nasıl cümleler nasıl kelimeler böyle. Her bir iş tanimini ne de güzel anlatmışsınız. Pilotlara deginmeniz de güzel oldu. Kendi adıma beğendim.
Harika bir tasvir. 1 Mayıs ancak bu kadar güzel anlatilabilirdi.
Ne kadar güzel anlatmışsınız bizi. Boya raspasina kadar yazmanız. Allah sizi başımızdan eksik etmesin