Değerli okurlar, Sedat Peker’in videoları ile başlayan fırtına devam ediyor. Hergün yeni bir iddia ortalığı karıştırmaya yetiyor. Biz ise, sektör yayıncılığı yapan bir site olarak havacılıkla ilgili olan iddia ve olaylara odaklanıyoruz. Borajet de bu iddiaların tam göbeğine yerleşmiş durumda.
BAY HAMDİ’NİN SBK İLE OLAN DANSI !
2016 yılının ikinci yarısında biliyorsunuz Borajet el değiştirmişti. O güne kadar havacılıkla hiçbir ilgisi olmayan Sezgin Baran Korkmaz şirketin yeni sahibi olmuştu. Bugünlerde ortaya saçılan belge ve bilgilere göre, Borajet’in sahibi Yalçın Ayaslı hakkında sistematik bir kampanya yürütülmüş, FETÖ’cü olduğu iddia edilerek 15 Temmuz kalkışmasının yarattığı iklimden de yararlanılarak şirketi satmaya zorlanmıştı. Korkmaz, şirketi aldıktan sonra bir süre olayı anlamaya çalışmış sonra da havacılık dehası(!) Hamdi Topçu ile el sıkışmıştı. Bay Hamdi ilk olarak THY eski İnsan Kaynakları Başkanı, bugünkü Hava İş yönetiminin akıl hocası Serdar Uygur’u Borajet yönetimine getirmişti. Bu arkadaşın THY’den niye çıkarıldığı, çıkar çıkmaz Hava İş sendikasına nasıl danışman olduğu, TÜSHAD adındaki derneğe nasıl yönetici yapıldığı soruları hala cevapsız. Hamdi beyin daveti üzerine Borajet’e geçen Uygur’a sendika danışmanı kadrosunda olduğu Hava İş’ten 18 Ocak 2017 tarihinde sadece 1 yıllık hizmeti karşılığı tam 99.513 TL ( 3.77 dolar kuru üzerinden yaklaşık 26.000 dolar) ödenmesi de açıklığa kavuşturulmuş değil.
Ardından da bay Topçu, 15 Temmuz hain kalkışmasından hemen sonra işten atılan THY Muhasebe Başkanı Hüseyin Bağrıyanık’ı sisteme dahil etmişti. Biliyorsunuz 22 Temmuz tarihinde 211 kişi, birçok gerekçenin yanısıra “FETÖ’ye müzahir(destekçi) oldukları” iddia edilerek işten çıkartılmıştı. Operasyonda dikkat çeken, işten çıkartılanların önemli bölümü THY’nin mali işler ve finans bölümü çalışanı olmasıydı. Genel Müdür Mali Yardımcılığının 32 personeli birer SMS mesajı ile kapıya konulmuştu. İçlerinde kimler yoktu ki? Genel Müdür Yardımcısı Coşkun Kılıç, Hüseyin Bağrıyanık (Muhasebe ve Mali Kontrol Başkanı) ve Eyüp Işık (Finansman Başkanı) ve 12 müdür… İddialara göre bay Hamdi’nin has adamı olan Coşkun Kılıç da Borajet’e Genel Müdür yapılacaktı. Ne olduysa oldu, Sezgin Baran Korkmaz ile anlaşmazlığa düşen hatta iddialara göre üzerinde uzlaşılan bütçe ödenmeyen Topçu ve ekibi kısa süre sonra ayrılmak zorunda kaldı.
TOPÇU’LU THY’NİN BANKASYA HESABI…
Topçu’nun Borajet’e ilgisi eskiye dayanıyor. Yönetim Kurulu Başkanı iken 2011 yılında Borajet ile anlaşma yapmış ve Borajet uçakları THY/AnadoluJet adına uçmuştu. Bu operasyon zor durumdaki Borajet’e nefes olmuştu. Bugün ortaya saçılan iddialar doğru ise, 2016 yılının ikinci yarısında medyada Borajet’in eski sahibi Yalçın Ayaslı’nın FETÖ ile bağlantılı olduğuna ilişkin kampanya başlatılmış, Ayaslı da şirketi SBK holdingin alt şirketi 1 milyon TL sermayesi olan Bugaraj isimli şirkete satmıştı. Soru şu: Ayaslı FETÖ’cü ise Hamdi bey 2011-2016 arası bir FETÖ’cü ile mi işbirliği yapmıştı? Bu noktada, Sedat Peker’in videolarından sonra adı gündemden düşmeyen AKP eski milletvekili Metin Külünk’ün bir TV yayınındaki şu sözlerine kulak verelim: “Maaşını bu örgütün bankasından alan, bu bankaya para yatıran kişileri suçlayacaksın, bu hain örgütün bankasına trilyonlarca para yatıran Türk Hava Yollarının geçmiş yöneticilerine göz yumacaksın, böyle şey olmaz.”
Şimdi can alıcı soruya gelelim: SBK isimli şahıs “ölü fiyatına aldığı” şirket için ekip kurmaya çalışıyor. Bula bula Havacılık dehası bay Topçu’yu buluyor ! Yahu bu ülkede havacılığa yıllarını vermiş, yöneticilik yapmış mesela Cem Kozlu gibi onlarca üst düzey yönetici varken havacılığı internetten öğrenen, kendisine gelen iki satırlık İngilizce yılbaşı mesajını dahi okuyamayan, asıl mesleği muhasebecilik olan birine niye gidersiniz ki? İlginç bir durum. Yine soralım. Topçu, SBK ile nasıl ve hangi şartlarda anlaştı? Anlaşma neden bozuldu? Topçu bey ve ekibi 1-2 aylık mesaileri karşılığı SBK’dan ne kadar para, maaş veya tazminat aldı? Bu anlaşmanın içinde SHGM’yi de ilgilendiren sözler veya taahhütler de var mıydı?
Evet, Borajet olayının öncesinde de sonrasında da Hamdi Topçu var. Çıksa da konuşsa…O konuşmazsa bakarsınız SBK bu olayı anlatır veya videolara, tweetlere konu olur. Biz de bu ilginç ilişkileri öğreniriz…
YANGINLAR BAŞLADI, UÇAK YOK…
Sıcaklar son birkaç gündür hızla artmaya başladı. Ardından da, yangın haberleri birbirini izledi. Marmaris’te ciddi yangın var, üstelik yerleşim yerlerine de çok yakın. Bakıyoruz, havadan söndürmede sadece helikopterler görev yapıyor. THK’nın yangın söndürme uçakları şartnamedeki bir maddeye takıldığı(!) için devre dışı bırakılmıştı. THK’nın yangın söndürme uçakları 4 bin 900 litre kapasiteli olduğu için ihalelerindeki 5 bin litre şartını sağlayamamıştı. Ciğerlerimiz yanıyor ama söndürme uçağımız yok. Kapasitesi çok daha düşük helikopterlerle müdahale etmeye çalışıyoruz. O da şartlar uygunsa…Örneğin geçtiğimiz günlerdeki bir yangına, alçak bulut tavanı nedeniyle müdahale edemeden ger dönmüş helikopterler. Gerçekten yazık oluyor bu güzel ülkeye.. On yıllar, yüz yıllar sonra yetişen güzelim ağaçlar 15 dakikada kül oluyor.
TURİST DÖVİZ DE GETİRİR, VİRÜS DE…
Sonunda Rusya’dan beklenen müjde(!) geldi. Rusya Federasyonu vatandaşlarının Türkiye’ye gitmesine izin verdi. Her ne kadar kağıt üzerinde, yolcuların aşılı olması veya son 6 ay içinde covid geçirmiş olması ya da son 72 saat içinde alınmış negatif PCR testi sonucu aranmakta ise de, bu şartların ne derece titizlikle arandığı meçhul. Biliyorsunuz şu anda Delta varyantının en çok rastlandığı ülke Rusya. 1 Haziran’da 9000 civarında olan yeni vaka sayısı 26 Haziran günü 21.312’ye fırlamış. Ve biz bu ülkeden gelen turistleri çiçeklerle karşılıyoruz. 80’lerin bilindik sloganı “Turist döviz, döviz refah getişrir.” İdi. Bu sloganı değiştirmek doğru olacak herhalde:”Turist döviz ve virüs getirir.”… Üç dolar, beş euro gelecek diye insanlarımızı riske ediyor, sonra da hastalanan yurttaşlarımız için yüzlerce, binlerce dolar masraf yapıyoruz. Ne diyelim, denize düşen virüse sarılırmış…
Unakıtan’ın ve Topçuzade Hamdi’nin prensi Çoşkun Kılıç her taşın altından çıkıyordu.Hamdi ve Coşkun’un Temel Kotil’e nasıl tezgah kurduklarını da bu sitede okumuştuk.
yazının neresi yalan? 15 Temmuz’dan sonra Çoşkun Kılıç ve saz arkadaşları atılmadı mı şirketten? THY’nin hesapları BankAsya’da değil miydi? Hamdi, Borajetle anlaşmadı mı? Sonra kapı dışına konmadı mı?.
Okur Yorumu diyen arkadaş Hamdi Topçu mu yoksa :))))
Yazılanlar açık kaynaklarda yer alan bilgiler. Aslında Topçu dava açsa da, birtakım belgler mahkeme kanalıyla istense, millet de saklı gerçekleri öğrense
Hamdi efendi birini dava edecekse önce hemşerisi AKP milletvekili Metin Külünk’ü dava etsin.
Beyler dikkat edin birilerini elinizde belge yoksa fetö ile suçlamayın eğer sizi bulup dava ederse yüklü tazminat ve hapis cezası alabilirsiniz.
Yazdıkları tamamen hayal ürünü, hamdi beyin kitabında hepsinin cevabı zaten var ayrıca bay hamdi bay topçu demek gazeteciye yakışmaz çok seviyorsan siyaseti bırak koşe yazarlığını in sahaya gör boyunun ölçüsünü Bay Yazar Pardon Yazar bey.
Bay Hamdi kitap mı yazmış yoksa yazdırmış mı?
Abi birgünde, her şeyden anlayan yeri doldurulamayacak insan; Afşin kpt hakkında ayrıntılı bir yazı yazarsanız seviniriz.
Thy eski muhasebe başkanı ve diğerleri fetöcü değillerdiyse neden thy’den bir anda gönderildiler ve eğer fetöcülerse nasıl oluyor da Thy’den gönderildikten sonra Borajet ve Hava İş sendikası gibi yerlerde çalışmaya devam edebildiler? Thy’ye fetöcüleri tıka basa dolduran,onlarla makamları,işleri paylaşan,bankalarına trilyonlarca lira para yatıran,onların yedikleri her haltı ne de olsa bizdenler diye görmezden gelen hamdi ve Tusaş’a adeta sus payı olarak müdür yapılan temel ve şu an savunma sanayi başkanı olan ve adı ifşalarda geçen ismail hala nasıl oluyor da serbestçe dolaşıyorlar? Hainlerin mobbingleri ve kendilerine yer açılsın diye haksız yere işten atılanlar neden işe iade davalarını kazandıkları halde işe başlatılmadılar ve hala başlatılmıyorlar? İşten atılan eski sicilli personelin pas bilet gibi sosyal haklar için açtıkları ve kazandıkları davayı mevcut başkan ilker neden uygulamıyor,mahkeme kararını hangi güce sığınarak takmıyor? İktidar sayesinde ülkede kokuşmamış,bozulmamış,çürümemiş,yozlaşmamış hiçbir kurum,şirket kalmamış ne yazık ki…