Değerli Okurlar,
Haftaya THY Destek A.Ş. kuruluşu haberiyle başladık. Uzun zamandır haber sitemizden sürekli dile getirdiğimiz taşeron sorununun çözümü için atılan bu güzel adım herkesi umutlandırdı. Tabii bu aşamadan sonra farklı iştiraklerde çalışan bu taşeronların tek elden nasıl yönetileceği merak konusu. Aynı zamanda kapsamı, ücret ve sosyal haklar gibi konularda çokça sorgulanıyor. Umuyoruz ki kurulan bu şirket birilerine yeni ihdas edilen makamlar çöplüğüne ve yeni büyük maliyetlerin tabelasına çevrilmez. Çünkü taşeron olarak uzun yıllardır çalışan ve çok büyük mağduriyetler yaşayan bir kitle var geride.
Onların sorunlarını giderecek ve tek bir çatı altında daha büyük bir aidiyet duygusuyla verimli çalışmalarını sağlayacak bir düzene ihtiyaç vardı. Ahmet Bolat Bey de bu güçlü iradeyi göstererek elini taşın altına koyup çok da cesur bir adım attı. Biliyoruz ki bu ihale mafyalarının tekerine çomak sokmak belki bilmediğimiz birçok tepki ve baskılara da neden olabilir. O nedenle taşeronlarla ilgili böylesi önemli bir hamlenin büyük hassasiyet ve sorumlulukla yönetilmesi gerekir. Herkes bu konuda gerekli desteği vermeli. Taşeronlarının sosyal hakları mevcut THY iştiraklerindeki personellerden ayrıştırılmamalı ve hatta sendikal hakları konusunda da özgür bir alan bırakılmalı.
TGS ve diğer iştiraklerden bu hususta çok talep ve sitem alıyorum. Sendikalaşmalarına karşı bazı iştiraklerde yukarıdan baskı ve direnç olduğu duyumlarını alıyorum. Bence en kötü sendika bile sendikasızlıktan iyidir. Neticede sizi işveren karşısında temsil eden bir iradeniz olması taleplerinizi iletip savunacak bir yapının olması çok önemli. Tabii ki burada başarılı olmaları için temsil ettikleri kitlelere samimi şekilde hizmet eden insanlar olmalı ve her zaman hesap sorularak eleştiri yapılabilmeli. Ben hep yapıcı eleştirilerle doğru tespitler yapılmasına destek verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Eleştirilerden ya da sivil iradelerden korkmayın. Sendikalar ve dernekler bu toplumda misyonlarına ve temsil ettikleri kesimlerin faydasına bir rol üstlenirlerse birçok sorunun daha kolay aşılacağına inananlardanım.
Cumartesi günü Babamın da uzunca bir dönem dernek başkanlığını ve onursal başkanlığını yaptığı UTED’in seçimine katıldım. UTED’in bu dönemde gittikçe zayıflayarak üyelerinin çoğunu kaybetmiş ve etkinliğini yitirmiş güçsüz halini görmek açıkçası beni çok üzdü. UTED bizim ailemizin bir parçası gibiydi. Yıllar içinde maalesef beceriksiz yönetimlerin elinde üye sayısı eriye eriye 300 küsür sayılarına inmiş. Ne 10000’lere ulaşan teknisyenlere ulaşılmış, ne de onlar adına doğru dürüst bir faaliyet yapılmış. Bugün tüm pilotların %50’sinden fazlası TALPA’ya üye iken UTED’de bu oran %5’lerde kalmış. Sadece sosyal medyadan içerik paylaşarak dernekçilik yapanlar, eleştiri ve tenkitlerden çok alınmış olmalı ki oradaki varlığımıza bile tahammül edemeyip sağ olsun edepsizliklerini de esirgemediler.
Birincisi ben ömrünü havacılığa adamış, son gece ölmeden birkaç saat önce bile bu sektör için kalbi atan, köşesinde yazan, haber yapan bir teknisyenin, havacılıkta akademisyen olarak yetiştirdiği bir evladım. Bu sektörün evladı ve bir parçası olmanın hep gururunu ve sorumluluğunu da omuzumda taşıdım. Bu derneğin evladından rahatsızlık duyanların kini nefreti neye olaki acep.
İkincisi UTED benim ikinci evim, oradaki tüm üye ve meslek mensupları kendi ailemizin bir parçası gibidir. Bizim evde siyaset futbol ya da magazin değil hep havacılık, teknisyenler, pilotlar ve bu sektör konuşulurdu. Oraya uzunca yıllar emek vermiş onursal başkan seçilmiş, gidip dönemin başbakanı Özal’a yeni imzalanan TİS’e rağmen %148 zam almış, yetmemiş yapılan hukuksuzluklara karşı çıkmış, tek başına açtığı davalarla cesurca mahkemelerde mücadele vermiş, binlerce insanın tazminatlarını tahsil etmelerini sağlamış bir adamın bayrağını devir almış bir oğlu olarak, orada olmamdan daha doğal ne olabilir ki?
Üçüncüsü hem sektöre insan yetiştiren akademisyen olarak hem de medyada haber sitesi yöneten, sizlerin dertlerini sorunlarını dile getiren bir yazar olarak yanınızda olmamdan kim neden rahatsızlık duyar? Ne geçmişine ne de mesleğine saygısı olmayan bu başarısız ve hazımsız adamları demek ki rahatsız etmişim. Yapılan yanlışları görürsem de rahatsız edeceğim. Merak etmeyin!!! Oradaki ahlaklı ve onurlu insanlar zaten bu iki üç adama hak ettiği tepkiyi verdi. Misafirperverliğini divanıyla yönetim kurulu ile fazlasıyla gösterdi. Sağolsunlar…
Bir haber sitesi olarak şirket, sendika, dernek gibi tüm paydaşlarıyla bir araya gelip sektörün sorunlarını birlikte konuşmamızın ne sakıncası olabilir? Sonuçta bu sektördeki her paydaşla sizi temsil eden her kesimle iletişim halinde olmamızın size faydadan başka ne zararı olabilir ki. Demek ki kuyruğuna bastıklarımızın acısı fazlaymış. Beceriksizliklerini tenkit ettiklerimiz bizi ürkütemezler. Biz her zaman doğru ve yararlı işleri alkışlayıp, yanlış ve sektöre zarar veren her konuyu muhataplarıyla eleştiririz. Hukuka ve yasalara aykırı bir dil ya da anlayışı asla sahiplenmediğimiz gibi bu tip şahısları ifşa etmekten de asla çekinmeyiz. Haber Sitesinde kiralık haberle yalan yanlış iftiralarla gündem oluşturanların hali ortada. Mahkemelerde sürekli attıkları iftiralarla yargılanıp hesap vermek zorunda kalıyorlar. Biz her zaman tüm muhataplarla her gelen haberi titizlikle inceleyip, gerekirse birebir konuşup teyit ettikten sonra yayınlıyoruz. Dürüst ve ilkeli habercilik bunu gerektirir…
Yazımın ikinci bölümünde bu haftaki tüm güncel gelişmeleri sıralamak istiyorum.
İstanbul Havalimanının inşa edildiği zeminin güçlendirildiği ve tüm tasarım süreçlerinin depreme uygun gerçekleştirildiği ifade edildi. Böylesine bir dönemde yıl içerisinde milyonlarca yolcunun sirkülasyonunun sağlandığı havalimanımız için gayet yerinde ve güven dolu bir açıklama oldu. Hassasiyetlerinden dolayı kendi adıma teşekkür ediyorum.
Sadece bu haftaya ilgili olmayan başka bir gelişme ise İGA’nın Akpınar’daki lojmanlarını depremzedelere açtığı bilgisini aldım. Öncelikle çalışan yakınları olmak üzere aileleriyle süresiz olarak misafir edildiklerini ve tüm ihtiyaçlarının karşılandığını öğrendim. Bu ihtiyaçlara da okula yazdırmak, kreş açmak, giyim, tüm gıda, eczane ve sosyal hayat masrafları da dahilmiş.
Hatay’da felaketin yaralarını sarmak için sürdürülen çalışmalar hızla devam ederken İGA da bölgede 350 konteynerlik kent kurulumunu tamamlayarak yaklaşık 2 bin 100 afetzedeyi 8 Mart itibarıyla ağırlamaya başlamayı hedefliyor.
Ayrıca İGA Akademinin de ziyaretimde bizzat gözlemlediğim üzere ülkemize depremzedelere destek olmak amaçlı gelen tüm yabancı heyetlere hem Havalimanında hem de arama bölgelerinde eşlik ederek birçok dilde yardımcı olduğunu da belirtmek istiyorum.
THY basın müşavirliğinden duyurulan açıklamaya göre AFAD Koordinasyonuyla Hatay’daki afetzedeler için 800 kişilik yaşam alanı oluşturulduğu bilgisi kamuoyu ile paylaşıldı. Bu bilginin yanı sıra THY, Birleşmiş Milletler Göç Örgütü’nün Kenya’nın başkenti Nairobi’de toplanan yaklaşık 240 tonluk yardımı deprem bölgesine ulaştırdı. Ayrıca KAP’a yapılan açıklamada %100 THY iştiraki olan “THY Destek Hizmetleri A.Ş.’ şirketinin kurulmasına karar verildiği açıklandı. Son olarak son birkaç senedir uluslararası arenada eski gücüne kavuşan Inter Milan’ın, gelecek sezon takımın ana forma sponsoru olarak Türk Hava Yolları ile görüştüğü bilgisi tarafımızca kamuoyu ile paylaşıldı.
TUSAŞ tarafından verilen bilgiye istinaden Milli Muharip Uçak’ın motoru çalıştırılarak ilk kez piste çıktı. Ayrıca ANKA SİHA’nın sipariş tutarı 500 milyon doları aştı. Son gelen bilgilere göre Endonezya, Çad ve Cezayir, Türkiye’den “ANKA SİHA” tedarik etmeye karar verdi.
Atlasjet’ten alacağı bulunan çalışanlar 22 Şubat tarihinde toplantıya çağırıldı ve avukatlar zaman kaybetmemek için istinafa gitmeme çağrısında bulundu.
Turkish Technic deprem bölgesine insani yardım ve arama-kurtarma ekipleri ulaştırmak üzere sefer gerçekleştiren uluslararası hava yollarına, ücretsiz hat bakım hizmeti verdiğini açıkladı.
Son olarak, ilk bizim duyurduğumuz habere istinaden SunExpress çalışanlarına Yapı Kredi ile yapılan 3 yıllık anlaşma doğrultusunda en az yarım maaş promosyon verileceği öğrenildi.
Ayrıca 25.02.2023 tarihinde UTED’de göreve gelen Ömür Caninsan’ı ve ekibini de tekrardan kutluyorum. Enerjileri ve vizyonları ile umarım teknisyen camiasına güzel hizmetler vererek hayırlı işlere vesile olurlar. Gidenlerin çıkardığı EASA SHGM tartışmalarının sonuçları ortada. Ayrıştırıcı bir dilde elitlerle avamlar gibi sınıflaştırıcı yaklaşımlarıyla sektöre sadece zarar verenlerin yarattığı boşluğu doldurmak zorundalar. Bugünlerde çok konuşulup ve tartışılan bu dil sınavı ve koşullarıyla ilgili soru ve sorunlar için acil aksiyon almalılar. Görünen o ki değişen uygulamalar birçok kişinin yetkisinin yenilenmesinde sorun çıkaracak. Belki şirketler kendi içinde bu sorunu alternatif çözümlerle aşabilir. Bunların dernek ve sendikalarla geniş bir çerçevede ele alınıp değerlendirilmesi lazım. Diğer türlü kutuplaştıran ve bireyselleştiren bir anlayışla Camianızı böler ve gücünüzü daha da zayıflatırsınız. Unutmayalım ki gün birlik olma ve omuz omuza dayanışma içinde olma günü…
Eski yönetimi rezil etmişsiniz. Bence az bile yazılmış. Ama zaten bitmiş tükenmişler hakkında daha da yazmaya ne gerek. Umarım yeni yonetim bu enkazı alıp eski seviyesine ulastirabilir
UTED Uçak teknisyenlerine engel çıkarma derneğinden tekrar yeni yönetimle Uçak teknisyenleri derneğine dönüşmesini canı gönülden diliyorum.
Tubek toplantısı ile övünen eski yönetim onu bile sonuca ulaştıramadı. O kadar eksik bilgi aktarılmış ki bizleri ayristirdiniz. Bari icinizde biraz daha bilen birileri olsaydı da böylesine bir birliktelik ve toplantı güzel sonuclar getirseydi