GELECEĞİN HAVALİMANI TRENDLERİ

Değerli okurlarım, hava ulaşımının iskelesi niteliğindeki havalimanları bir ülkenin, bölgenin ve şehrin gelişmişlik göstergelerinin başında gelmektedir. Alışılagelmiş klişe havalimanı tasarım ve ticari faaliyetlerinin dışında bu hafta geleceğe yönelik bir projeksiyon çizmeye çalışalım; alternatif yapılanma şekillerinden bahsedelim.
Bildiğiniz üzere havalimanlarındaki terminal işletmecileri açısından bağlantılı uçuşu olan ve bekleyen yolcu en sevilen müşteridir. Ayrıca dolaşmak için uçuştan sonra vakti olan veya uçuşuna erken gelen yolcu da aynı şekilde en makbul yolcu kesiminde yer almaktadır. Belirtilen yolcular sahip oldukları bu zaman diliminde terminal içerisinde vakit harcamakta, dolaşmakta ve muhtemelen alış-veriş yapmaktadırlar. Bu durumda terminal içerisinde sunumundan ticari fayda elde edilecek bir takım konseptlere göz atabiliriz.
Bünyesinde seçkin markaların yer alacağı ticaret ve alış-veriş merkezlerini barındıran havalimanları komşu ülke ve şehirlerden gelecek alış-veriş tutkunlarına hitap eder nitelikte olacaktır. Ayrıca bulunduğu ülkeye özel ürünlerin yabancı müşterilere sunumunun en kolay yapılabileceği yerlerden biri de havalimanları içerisinde konuşlandırılacak bu merkezler olacaktır.
Turizm gelirleri, bir ülke açısından gelir ve refahın en etkin şekilde dağılmasına ilişkin dinamikler arasında yer almakla birlikte; ülke ekonomisi açısından kritik öneme haiz olan bir unsurdur. Bu kapsamda, çeşitli eğlence merkezlerini barındıran havalimanları ile ülke ekonomisine ciddi ölçüde ekonomik katkı ve pazarlama gücü sağlanabilecektir.
Otel yapılanmasının ilgili havalimanında yeterli şekilde konuşlandırılmış olması durumunda ihtiyaç sahibi yolcuların buralarda konaklaması; özellikle uluslararası hava trafiğine açık havalimanları için bunun zaruri bir ihtiyaç olduğu düşünüldüğünde ticari anlamda önemli bir gelir getirici faaliyet olarak belirtilebilir.
Havacılık alanında ileri teknoloji ihtiyaçlarını milli kaynaklarla bir araya getirmek için kamu kurumlarında ve özel sektörde mevcut olan Ar-Ge çalışmalarını artırmak ve birleştirmek, sektörün rekabet gücünü artırmak için gereken bilimsel ve teknolojik altyapı çalışmaları yapmak, yerli ve yabancı sermaye yatırımlarını proje alanına çekmek ve ileri teknoloji üretiminde ve Ar-Ge alanında istihdam yaratmak amacıyla havaalanlarında araştırma-geliştirme merkezleri de kurulabilir.
Tek modlu taşımacılık faaliyetinde bulunan işletmeler, yeni pazarlar yaratmak ya da rekabet sonucu düşen pazar paylarını arttırmak amacıyla yeni stratejiler geliştirmektedirler. Geleceğin büyükşehirlerinde ulaşımın bir ihtiyaç olduğunu bilen karar vericilerin yapacakları en rasyonel ulaşım politikası; havalimanlarını, otogarları ve raylı sistem garlarını birbirine en optimum uzaklıkta konumlandırmaları ve üç ulaşım modunun hareket terminallerini birbirine entegre etmeleridir.
Bu bağlamda; yukarıda sıraladığımız ticari faaliyetlerin dışında karayolu ulaşımında faaliyet gösterecek kuruluşlar vasıtasıyla havalimanı terminallerinden çevre il ve ilçelere entegre yolcu taşımacılığı sağlanarak zaman ve konfor yönünden müşteri memnuniyeti ve ulaşım alternatifleri yaratılabilecektir. Tüm projeksiyonların dışında; “engelsiz ve çevreci havalimanı” konseptlerinden de vazgeçilmesi söz konusu değildir; bilakis sosyal sorumluluk bilinciyle hareket eden işletmecilerimiz için olmazsa olmazlar arasındaki yerini almalıdır.
Haftaya görüşmek üzere.