F-35 savaş uçakları için geliştirilen SOM-J füzesinde önemli aşamalara geldiklerini aktaran TÜBİTAK SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, “Çok yakında F-16’dan atışları da planlanıyor. SOM-J, F-35 iç istasyonu için geliştirilen bir seyir füzesi olmakla beraber hem F-16’da hem Milli Muharip Uçağımızın (MMU) iç istasyonunda kullanılabilecek çok yetenekli önemli bir seyir füzemiz” diye konuştu.
Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) Savunma Sanayii Araştırma ve Geliştirme Enstitüsü (SAGE), yüksek teknoloji ürünü bir dizi füze ve mühimmatı güvenlik güçlerinin kullanımına sunmaya hazırlanıyor.
TÜBİTAK SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, yürüttükleri çeşitli projelerde gelinen aşamaya ilişkin değerlendirmede bulundu.
Okumuş, hava-hava füzelerinin geliştirilmesini içeren Göktuğ Projesi’nin Milli Savunma Bakanlığı tarafından 2013 yılında başlatıldığını ve Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından yürütüldüğünü söyledi.
Projenin hava-hava füze teknolojisi olarak Türkiye’ye önemli bir teknoloji kazanımı sağladığını vurgulayan Okumuş, Bozdoğan füzesine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Önemli aşamaya geldik, kritik aşamaları aştık. Geçtiğimiz yıl yer testleri tamamlanmıştı, uçaktan atış testlerine başlamıştık. Onda da yakın zamanda Cumhurbaşkanımızın açıkladığı önemli gelişmeler yaşandı. Bozdoğan füzemiz uçaktan atıldı ve hedef uçakla başarıyla angaje oldu, onu imha etti. Bu tür projelerde test süreçleri devamlılık arz ediyor. Testler devam ediyor, yeni atışlar olacak. Bunların bir kısmının bilgisi veriliyor, bir kısmı da bilgisi açıklanmadan devam ediyor. Kritik aşamayı aştık, bundan sonra projenin çok daha hızlı ilerleyeceğini düşünüyoruz. Bu yıl sonunda ya da önümüzdeki yıl içinde tamamlanıp artık üretimiyle ilgili planlamaların yapılacağı aşamaya geldiğimizi söyleyebiliriz.”
Akıncı ve Aksungur’a SOM-J füzesi
SOM Seyir Füzesi Projesi’nde, SOM A, SOM B1’in envantere girdiğini hatırlatan Okumuş, bu tür projelerde sürekli yeni yetenekler kazanımıyla ilgili ek çalışmaları sürdürdüklerini bildirdi.
SOM B2, SOM C1, SOM C2 için geliştirme ve testlerin devam ettiğini ve yakın zamanda tamamlanacağına işaret eden Okumuş, şöyle konuştu:
“Bir yandan ek yeteneklerin kazanımı ve gösterimiyle ilgili testler de yapılacak ama SOM artık belli bir olgunluğa ulaştı. SOM, İHA’lara takılabilecek bir seyir füzemiz ama bir yandan da ROKETSAN’ın ana yükleniciliğinde SOM-J çalışmaları devam ediyor. SOM-J’de de önemli aşamalara geldik, çok yakında F-16’dan atışları da planlanıyor. SOM-J, İHA platformları için özellikle Akıncı, Aksungur gibi İHA platformları için daha da avantajlı. İHA platformlarında SOM’dan ziyade belki SOM-J’yi görebileceğimizi düşünüyorum. SOM-J, F-35 iç istasyonu için geliştirilen bir seyir füzesi olmakla beraber hem F-16’da hem Milli Muharip Uçağımızın (MMU) iç istasyonunda kullanılabilecek çok yetenekli önemli bir seyir füzemiz. İHA tarafından çoklu taşıma imkanları da sağlayacağı için SOM-J’yi görebileceğimizi düşünüyorum. Entegrasyonla ilgili bazı çalışmalar başladı. F-16’dan ilk atış testlerimizi tamamladıktan sonra hızla bu yıl içinde İHA’larda da önemli yol alacağımızı düşünüyorum.”
MMU için yeni sorumluluklar üstlenmeye hazırlanıyor
TÜBİTAK SAGE’nin MMU Projesi’ne yönelik çalışmalarına ilişkin de bilgi veren Okumuş, bunun çok önemli ve Türkiye’nin projesi olduğunu vurguladı.
TUSAŞ’ın ana yükleniciliğinde yürüyen projede TÜBİTAK SAGE olarak MMU’nun belli iş paketlerinde paydaşlık yaptıklarına dikkati çeken Okumuş, “Halihazırda yürüyen sözleşmelerimiz var. İlk etapta yerli ve milli mühimmatların MMU’ya entegrasyon tarafıyla ilgili çalışmalar yürütüyoruz. Bu konudaki çalışmalar devam ediyor, yürüyen bir çalışmamız var. MMU çok büyük bir proje, bunun dışında farklı iş paketleri için de görüşmelerimiz sürüyor. Yetenek ve kabiliyetlerimiz ölçüsünde TUSAŞ ile bu projede önemli roller üstleneceğiz, yakın görüşmelerimiz devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
Yeni yeteneklerle KGK varyantları geliyor
Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine giren ve seri üretimi devam eden Kanatlı Güdüm Kiti’ni (KGK) de çok önemsediklerini vurgulayan Okumuş, kitin F-16’larla 110 kilometrenin üzerindeki hedeflere angaje olabildiğini söyledi.
KGK’de de ek yetenekler kazandırma, geliştirme çalışmalarının devam ettiğini belirten Okumuş, “Yakın zamanda özellikle algoritma ve yazılım tarafından yaptığımız iyileştirmelerle Aksungur İHA’dan 30 kilometreye başarılı bir atış gerçekleştirdik. Kısa vadede KGK ile SİHA’lardan 50 kilometrenin üzerine ulaştırabileceğimizi görüyoruz. KGK SİHA olarak bir varyantını geliştirmiş olduk. Hem Akıncı hem Aksungur’u, ilerideki muhtemel SİHA’larda kullanımı olacak stratejik bir ürün olarak görüyoruz. İtkisi olmamasına rağmen çok uzun mesafelere aerodinamik yapısı sayesinde ulaşabiliyor. KGK’nin geliştirme süreci farklı modellerle devam edecek, lazer arayıcı başlıklı bir KGK’yi kısa vadede geliştireceğiz. Benzer yetenekler kazanacak KGK. Hem jet uçaklarında hem SİHA’larda çok etkin olarak kullanacağız. Envanterimizde de yüksek adetlerde yer alan bir ürün.” diye konuştu.
Üst seviyede hava savunma için yeni füzeler
Gürcan Okumuş, TÜBİTAK SAGE’nin Türkiye’nin hava savunma sistemlerinin gelişiminde de sorumluluklar üstlendiğini dile getirdi.
Hava savunma sistemlerinin Türkiye’nin çok önemli bir ihtiyacı olduğunu vurgulayan Okumuş, HİSAR Projesi’nde önemli bir aşamaya gelindiğini bildirdi.
Okumuş, TÜBİTAK SAGE’nin de içinde yer aldığı uzun menzil hava savunma sistemi projesi Siper’in devam ettiğini anımsatarak, bunun katmanlı hava savunmanın çok önemli bir parçası olacağını anlattı.
Hava savunmanın Türk savunma sanayisinin öncelikli işlerinden biri olduğuna dikkati çeken Okumuş, şunları kaydetti:
“Hava savunmada Göktuğ Projesi kapsamındaki füzeler dünyadaki örneklerine de baktığınızda hava-hava füzeleri açısından çok önemli bir yerde. NASAMS Hava Savunma Füze Sistemi gibi bunların karadan ve denizden kullanılabilen varyantları var. Göktuğ Projesi’nde Gökdoğan ve Bozdoğan füzelerinin yeteneklerinin belli çalışmalar sonunda hava savunma füzesi olarak da değerlendirilebileceğini düşünüyoruz. Gemiden veya karadan atılabilen farklı platformlara evrilebileceğini görüyoruz. Biraz daha geliştirilerek G-40 dediğimiz bir konseptimiz var, üzerinde çalışıyoruz. Bunların belli kısmı TÜBİTAK SAGE olarak iç proje olarak yürüttüğümüz veya kavramsal çalışmalarını belli bir noktaya getirdiğimiz projeler. İleri safhada Türkiye’nin katmanlı hava savunma sistemi daha üst seviyede planlanıyor. TÜBİTAK SAGE’nin bazı ürünleri de bunun parçası olacak. Halihazırda devam eden projeler var. Yeni projelerin içinde olabileceğimizi de düşünüyoruz.”