Bildiğiniz üzere Türkiye AB üyesi olmadığından EASA Part-145 yetkisini SHGM aracılığı ile değil havayolu veya MRO merkezlerimizin kendine verdirtilmiştir. Kısaca; SHGM, EASA nın sadece taşeronudur. Bu vesileyle EASA karşısında sorumlu olan kurum SHGM olamaz. Bazılarımız bu önemli konuyu irdelerken veya yazarken maalesef bilgisizce SHGM yi mesul tutmaktadırlar.
EASA yetkisi almak SHGM ye para kazandırmaz ve kendisi üye olmadıkça onu bağlamaz. EASA yetkisi AB üyesi olmadığımıza rağmen ülkemize verilen bir ikramiye gibidir. Havayolu veya MRO şirketlerimizin can damarı bu yetkiyi SHGM değil EASA geriye alabilir ve bizdeki gibi araya aracı koymak ve alışık olduğumuz gibi araya aracı koyup rica ve minnet etmekle bu konuyu kapatmaya gitmek mümkün değildir.
Olası bir EASA havayolu veya MRO anlaşmazlığında bundan kaybedecek olan şirketin ta kendisidir. EASA yetkisi giden şirketler ve MRO lar para kazanamayacak ve kapılarına kilit vurmak zorunda kalacaklardır. Bu nedenle havayolu şirketlerinin ve MRO merkezlerimizin en kaliteli personelini kalite departmanlarında çalıştırması ve denetimlerde aranılan özellikleri harfiyen yerine getirmeleri şarttır.
Türk sivil havacılığı adına bu yetki kısıtlamaları bir yüz karası olup Türk sivil havacılığının gelişmesine ve ülkemizin bu bakım faaliyetlerinde açığa düşerek piyasayı başka ülkelere kaptırması söz konusudur. Bu nedenle EASA nin şakası olmadığını ancak Sarı kartı yediklerinde anlayabilen şirketlerimize bu bir ders olmalı ve faaliyetlerini daha dikkatli titizce yürütmelidirler.