285 milyon sterlin harcanan okyanus üstündeki havaalanına bir yıl sonra ilk uçak indi. St. Helena adası, en yakın anakaraya yaklaşık 2000, en yakın adaya ise yaklaşık 1300 kilometre uzaklıkta. Şiddetli rüzgar, büyük jetlerin havaalanına inişine izin vermiyor.
Büyük Okyanus’taki İngiltere’ye ait St. Helena adasına 285 milyon sterlin harcanarak yapılan havaalanına, açılmasından bir yıl sonra ilk kez bir ticari uçak indi. Tesis, dünyanın en işe yaramaz havaalanı olarak nitelendiriliyor.
St. Helena en yakın anakaraya yaklaşık 2000, en yakın adaya ise yaklaşık 1300 kilometre uzaklıkta. Adaya genellikle, İngiltere Kraliyet Posta İdaresi’nin çalışan son gemilerinden biri olan RMS Saint Helena’yla beş gün süren bir yolculuğun ardından ulaşılıyor.
St. Helena’daki havaalanı resmen geçen yılın Haziran ayında açılmıştı. Ancak tehlikeli derecede şiddetle esen rüzgârlarda büyük jetler havaalanına inemiyor.
British Airways adına Comair tarafından işletilen uçak Boeing 737-800 tipi uçak da ancak üç denemenin ardından adaya inebildi. Uçakta 60 yolcu bulunuyordu.
Kişi başına maliyeti 290 bin TL
4534 kişinin yaşadığı adadaki havaalanının maliyeti kişi başına 63 bin sterlin (290 bin TL). İngiltere hükümeti adaya bir havalaanı yapılmasına 2005’te karar vermiş ancak uygun bir inşaat firması bulunamaması ve küresel mali kriz nedeniyle inşaat 2011’de başlayabilmişti.
Havaalanıyla ilgili geçen yıl hazırlanan bir resmi raporda, zorlu hava koşullarının hesaba katılmaması ‘affalatıcı’ ifadesiyle eleştirilmişti.
St. Helena adasının tarihte ise önemli bir yeri var. Ünlü Fransa İmparatoru Napolyon Bonapart 1815’te teslim olduğu İngiltere tarafından St. Helena’ya gönderilmiş ve 1821’de adada ölmüştü. (Milliyet)
4 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Böylece zafer havalimanı “en işe yaramaz” ünvanını kaptırdı desenize
Merak ediyorum biAllahın kulu bu haberi araştırdı mı diye?Ne verirlerse otluyoruz maaşallah.Ya arkadaş bu ne biçim habercilik bu ne koyun okuyuculuk.Meydanın kodu FHSH açın bi araştırın nerede hangi okyanusta niçin yapılmış.Yok bi uçak inmişmiş te falan onlarca video var yaklaşma ile ilgili.Değişik modellerde uçakların indiği.Şimdi gelelim havacılık kafasıyla düşünmeye Bu meydan orada var diye ETOPS uçuşları gerçekleşiyor.Oraya hiçi iniş olmasa bile onun orada olması Milyonlarca dolarlık yarar sağlıyor.Vah benim havacı sitem, vah benim havacı yazarlarım vah benim havacı koyun okurlarım.Ha ETOPS nedir diye soran oluyorsa o zaten bugün negiysem haberlerini okusun havacılık değil.
Bak arkadaşım; Bu haber bir alıntı. Gazeteden alınıp konmuş. Editörümüz havacılık doktoralı falan değil. Havacılık bilgisi olsa da fark etmez bunu bilemeyebilir. Şimdi ben olsam ne yazardım. “Sevgili Airlinehaber editörü. Bu haberde bir yanlışlık olmalı. Çünkü o havaalanı ETOPS uçuşlar için kullanılmak için bulunmakta. Aksi takdirde şirketler o havaalanı olmasa kurallara göre uçuşlarını yapamazlar. Bu nedenle en işe yaramaz havaalanı dememek lazım.” İşte yapmanız gereken yorum bu. Bu tür yorum attığınızda diğer okurlarda konuyu anlayacak ve size teşekkür edecektir. Şimdi sizin tarzınız ile attığınız yorum en azından okurları koyun yapıyor. Editör koyun oluyor. Bu haberi diğer gazetelerde okuyanlar ve paylaşanlar da koyun oluyor. Bu yorumu yani okurlar için koyun dediğiniz bu tarz bir yorumu editör onaylamamış.Ben gördüm onayladım ve size bu cevabı yazdım.
50 Yaş Şiiri
Ne zaman baksam çevreme elli yıl sonra
Hep aynı gördüklerim; bir keşmekeş, bir bozuk düzen
Bir lokma ekmek uğruna tükenmesi insanların
Yaşamak ve ölmek için hep aynı neden
Sefil doymazlık: ete, kana, paraya
Öylesi bir açlık ki eksilmeyen, bitmeyen
İnsan, ezebildiğince mutlu insan, oğul
Nereye gidersen git hep o tuzak, o dümen
Küçük hesaplarla kabaran büyük hesaplar
Ve değişmez çığlığı insanoğlunun: Ben, ben, ben!”
Sen yok musun? Onlar yok mu? Biz yok muyuz?
Nereye bu gidiş? Delicesine pupa yelken
Söyle neyi değiştirebilirsin ki tek başına
Yıldırırlar, sustururlar vururlar seni de hemen
Düşler bitmişse, gerçekler bir tokat gibi inmişse
Tek başına mutlu ol bakalım, olabilirsen
En güzeli sevmek diyeceksin insanları tümüyle
Usanmadan, bir şey ummadan, beklemeden
Ver, durmadan ver, eller uzanmış, baksana
Ver ki; kurulsun sofra, başlasın şölen
Bir yanda umutların, düşlerin, düşüncelerin
Bir yanda aldığını geri vermez koca bir evren
Bak! Bütün ağızlar yutmaya hazır seni
Bir noktadan, bir lokmadan başka nesin sen
Dönüp gerilere bakıyorum, bir de kendime
Elli yıl geçmiş, ha gün, ha yarın derken
Değişen birşey yok, bir şaşkın benden başka
İşte aynı yol, aynı kapı, aynı merdiven
Hani nerdeler? Kimi yitmiş kimi gitmiş dostların
Bir ak saçlı anan kalmış yolumu bekleyen
Sabah-öğle-akşam . . . Hep o tekdüze yaşam
Ve kırılmış bir kalple yorulmuş bir beden
İşte böyle geçti yıllar. bozbulanık
Ben sevdim, ben ağladım, başkalarıydı gülen
Ne zaman uzattıysam ellerimi, parçalandı
Mutluluk serseri bir mayındı denizlerimde yüzen
Ümit Yaşar Oğuzcan