Değerli okurlar, açılışı tam anlamı ile muammaya dönen 3. Havalimanında sorunlar bitmiyor. İnsanlık dışı koşullarda çalıştıklarını ileri süren binlerce işçi geçtiğimiz günlerde eyleme başlamıştı. 24 işçinin tutuklanması ile olay farklı bir boyut kazandı. İşçilerin taleplerine bakınca gerçekten şaşırdım. Ücretlere zam istenilmemiş ! Haa, geriye dönük ödenmemiş aylıklarını istemişler ama o farklı tabii… Peki ne istemişler? Servislerin zamanında kalkmasını, yatakhanelerin ve banyoların temizlenmesini, işçi kıyafetlerinin verilmesini, revir personelinin işçilerle ilgilenmesini, gerekli sağlık malzemelerinin bulundurulmasını, işçilerin kanını emen tahtakuruları ile mücadele edilmesini istemişler… Yani insanca bir çalışma düzeni…
UÇUŞ EMNİYETİNİ BIRAK, PARAYA BAK…
Bunları okuyunca bizim pilotların uçuş emniyeti talebi aklıma geldi… Hani son birkaç aydır parayı öne çıkararak pilotları “dövizle mi versek, altına mı baksak, üstüne mi yatsak” diyerek oyalayan THY sonunda TL’de karar kılarken artık esamesi okunmayan uçuş emniyeti ! Karar kıldı da, şu % 30 zammı verse gam yemeyeceğim… Gösteriyor ama vermiyor… Milleti para ile oyalarken uçuş emniyetini unutturuyor. “Bırak bu para mara işini, önce şu çalışma koşullarını düzelt.” diyen bir sivil toplum kuruluşu da çıkmıyor. Hava İş desen “İşinizin bekası için pilotlara fazla para verilmesine itiraz etmeyin.” diyor. Havasen desen vitesi boşa aldı, rölantide gidiyor, gündemin gerisinden geliyor. TALPA ise bildiğiniz gibi… Ne ses ne nefes ! Susarak, gözlerini ve kulaklarını kapatarak dernekçilik yapıyor…Ne diyeyim, parayı pulu bırakıp insanca bir çalışma düzeni için itirazlarını yükselten havalimanı işçileri kapak olsun bizimkilere…
CESUR CEO
Havalimanı demişken CEO Kadri Samsunlu beyi de atlamayalım. Eylemden sonra işçilerle görüşen Samsunlu sorunların varlığını kabul etmiş ve çözüleceğini söylemiş. Özür de dilemiş. Bunlar güzel de, şu “Korkaklar zafer anıtı dikemez.” lafı neyin nesi Kadri bey? Sonuçta bir havalimanı yapıyorsunuz…Dünyada binlercesi var… Kime karşı bu sözleriniz? Elinizi tutan mı var, size mani olmaya çalışanlar mı var? Bu sözü etmeden önce Eflatun bu sözü ne amaçla söylemiş bir araştırsaydınız… Bu sözü işçi eylemlerinin başlamasından sonra sarfetmiş ve şöyle demiş Kadri bey “Havalimanını yükselten işçilerimin emeklerin dış kaynaklarca suistimal edilmemesi için var gücümle çalışacağım!” Suçlu bulunmuş anlaşılan: Dış güçler… Bu havalimanının kaymağını Almanların yediğini, bir dünya mal sattığını, Duty Free’sini de 25 yıl süreyle işleteceğini daha önce yazmıştık. O zaman kim bu dış güçler?
HAVALİMANINDAN YABANCILARIN HABERİ YOK.
Havalimanı’ndan devam edelim. 29 Ekim’de açılacağı açıklandı ama ne THY ne de yabancı havayollarının bundan haberi yok galiba… Geçenlerde THY’nin sitesine girdim Istanbul-Singapur-İstanbul bileti için uçuş aradım.
Dönüşü için 5 Aralık 2018 tarihini seçtim. Dönüşü nereye verdi dersiniz? Atatürk Havalimanına… Hani 3. Havalimanımız 29 Ekim’de açılacaktı? Hani uçaklar buraya inecekti? Bizimkilerin haberi yoktur belki(!), bir de yabancılara bakayım dedim. British Airways’in sitesine girdim. 15 Kasım 2018 tarihi için Londra Heathrow uçuşu aradım. İstanbul’da hangi meydana inecekmiş British? Bildiniz, Atatürk Havalimanı…
Dönüş için de 20 Aralık 2018 tarihini seçtim. Londra’ya gidecek BA uçağı hangi havalimanından kalkacak? Yine Atatürk Havalimanı….İngilizlerin de haberi yok anlaşılan…
Bir de Singapur Havayollarına bakayım dedim. 30 Kasım 2018 günü Singapur Havayolları uçağı Atatürk Havalimanından kalkacak, 20 Aralık 2018’de yine Atatürk Havalimanına inecek, iyi mi?
Anlaşılan İGA’nın tahtakurusundan daha önemli bir sorunu var… Herhalde 30 Ekim günü İGA’cılar havaya bakıp birbirlerine soracaklar “Allah Allah, bir tane gelen uçak yok. Sapa bir yerde mi yaptık bu havalimanını? Baksanıza kimse bulamıyor.” Benim asıl merak ettiğim konu,
29 Ekim günü resmi bir açılış yapıp inşaata devam edilirse, hizmet vermeye başlamış mı sayılacak? Böylece 29 Ekim’den itibaren taksimetre işlemeye ve yolcu garantisi karşılığı İGA’nın hesabına para yazılmaya mı başlanacak?
TALPA’NIN AİLE ALBÜMÜ
Türkiye Havayolu Pilotları Derneği (TALPA) 3 Ekim günü Olağanüstü Genel Kurula gitme kararı almış. Tüzük Değişiklikleri yapacaklarmış. Tüzük değişiklik tekliflerine şöyle bir göz gezdirdim. Neredeyse her maddeyi değiştiriyorlar. Bir de tablo yapmışlar. Anla anlayabilirsen. Allı, yeşilli, mavili tam 50 sayfa… Bu tabloyu kimler hazırladıysa gönülden kutluyor ama zeka seviyelerini de cidden merak ediyorum ! Herkesi kendileri gibi zeki(!) zannediyorlar herhalde… Bu nedir kardeşim yahu ? Bari yanına bir de kullanma kılavuzu verseydiniz… Sanki kimse anlamasın diye özellikle böyle karmakarışık bir tablo yapmışlar… Bakalım TALPA üyeleri nasıl çıkacak işin içinden.
TALPA demişken, geçenlerde Kokpitten Bakış dergisinin son sayısı gözüme ilişti. Vaktim de vardı, ciddi ciddi okudum. Bir meslek örgütü dergisini mi okuyorum yoksa TALPA yönetim kurulunun albümüne mi bakıyorum, karar veremedim. Biliyorsunuz TALPA her yıl 26 Nisan’ı Dünya Pilotlar Günü kutluyor. Bu sene son anda 26 Nisan balosunu iptal ettiler. Gerekçe olarak da “Son günlerde yaşanılan gelişmeler, üyelerimizin moral ve motivasyonunu olumsuz yönde etkilemiş olup, camiamızda huzursuzluğa ve mutsuzluğa sebep olmuştur.” şeklinde bir açıklama yapmışlardı. O gelişmelerin neler olduğunu ne hikmetse yazmamışlardı. Oysa o tarihten hemen önce Havasen yöneticisi ve üyesi 6 pilot işten atılmıştı. İlker beyin karşısına çıkıp “Sayın Aycı, attığınız pilotlar aynı zamanda bizim üyemiz. Bu nasıl iş?” demek yerine anne veya babasına kızan çocuğun akşam yemek masasına oturmaması gibi bir tepkiyle(!) yetinmişlerdi. Dergiyi dikkatle okudum, acaba 26 Nisan Balo yemeğinin iptal edilişine ilişkin bir cümle var mıydı? Ne gezeeer? Ne atılan pilotlar ne de yemeğin iptali ile ilgili tek satır yok ! Sanki Moritanya’da sendika kuran pilotlar işten atılmış… Sonra ne oldu? Antalya’da İlker beyle fuar standında hoş sohbet görüntüler… Ardından da İlker beyi makamında ziyaret ederek gülümseyerek mutlu-mesut poz vermeler…
YÖNETİM KURULU SAHNEDE…
Dönelim dergiye… Şöyle bir baktım da, 23 Nisan’da Hezarfen havaalanında yapılan şenlikte sahneye çıkmayan TALPA yöneticisi kalmamış. Geçen sene olduğu gibi mikrofonu kapan yine fırlamış sahneye… Aynı anda 3-4 yönetim kurulu üyesi sahnede, hepsinin ellerinde birer mikrofon. Ne kadar da seviyorlar bu işi… Neyse, bir de iyi tarafından bakalım. Bu arkadaşlar adına sevindim açıkçası… İşlerini kaybederlerse kesinlikle aç kalmazlar. Sunuculuk munuculuk yapar, çorbalarını kaynatırlar ! Ama beni asıl kopartan, birbirlerine plaket verdikleri o fotoğraf oldu. Bu arkadaşlardan biri, sınav merkezinin kuruluşundaki hizmetlerinden dolayı diğer arkadaşlarınca plaketle ödüllendirilmiş. Körler sağırlar misali… Demek diğer üyeler bu işe katkı vermemişler. Başkan Yardımcısı arkadaş tek başına inat etmiş, sınav merkezini kurmuş. Tebrik ediyorum ben de ! Plaketle yetinmeyin bence. Sınav Merkezine bu arkadaşın adını verin. Daha şık olur !
TALPA’NIN PEMBE DERGİSİ
Bu arada üşenmedim saydım. Tam 15 sayfa, bu cevval Yönetim Kurulunun fotoğraf ve haberlerine ayrılmış. Yani bildiğiniz albüm yapmış arkadaşlar… Kimin parasıyla? Tabii ki üyelerin… Yazıktır günahtır beyler… FTL ile ilgili tek satır var mı dergide? İşten atılan veya işsiz kalan pilotlarla ilgili tek cümle var mı peki? Ara ki bulasın… Ama haklarını verelim, yüzlerinde güller açarak İlker beyle poz verdikleri fotoğraflar var. Yetmez mi? Bundan iyisi Şam’da kayısı… Dergiyi okurken aklıma pembe gazete geldi. Ünlü işadamı Rockefeller hastayken ve 100 yaşına yaklaşırken morali bozulmasın diye her gün işlerin yolunda olduğunu yazan ve sadece iyi haberlere yer veren ve tek nüsha olarak basılıp kahvaltıda masasına konulan o meşhur gazete… Neler mi varmış o gazetede? Şirketlerinin yaptığı sondajlarda her gün petrol bulduğu, Amerikalıların neredeyse tamamının beyefendinin bankası Citi Group’u tercih ettiği, borsada Rockfeller şirketleri hisselerinin tavan yaptığı hatta tuttuğu beyzbol takımının bütün maçları açık farkla kazandığı….
Uzun yıllar sonra ülkeye gelen ve TALPA’nın dergisini okuyan bir pilot “Ne güzel, meslektaşlarımızın keyfi yerinde, yiyorlar içiyorlar, eğleniyorlar, o fuar senin bu toplantı benim geziyorlar. Bayrak taşıyıcı havayolunun CEO’su ile de ilişkileri süper.” diye düşünmez mi? FTL’miş, kalpten kanserden ölen pilotlarmış, uçuş emniyetiymiş, hava iş kanunu imiş, falanmış filanmış…
Bunlar da sorun mu Allah aşkına?
8 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Fena yazmışsın Talpa’yı hocam.Sahiden 3 sene oldu, bunların dişe dokunur tek bir icraatları yok. Neyse ki, Seçimin yapılacağı Genel Kurula az kaldı.
Rauf bey iyi yakalamışsınız.İşte gazetecilik bu olsa gerek. İstanbula gelecek olan yabancı şirketlere bile hala AHL veriliyorsa 3.havalimanının açılışı zor. Havalimanı açılıp hemen kapanacak gibi. Henüz hiç bir şey bitmiş değil Atatürk havalimanına devam …
Uçuş emniyeti, FTL deyip sonra da “% 30 mu, döviz mi olacak?” Diyenlere, cahil işçilerin verdiği ders gerçekten ibretlik.
Sancınızı çok iyi anlıyoruz Rauf bey.Seçime az kaldı.Çalışmaya devam.O beğenmediğin sınav merkezi büyük fedakarlıklarla açıldı,elinde kalem salla bakalım.Yapılan güzel şeyleri de bir zahmet takdir edin.Böyle basit ayak oyunlarıyla Talpa yı kötüleyerek bir yere varamazsınız.Ayakta kalan tek sivil toplum örgütüne alttan çalışmayın,Ayıpp
Allah razı olsun Rauf ve Sefa beylerden. milleti uyandırıyorlar. Sen niye oradan pırtladın? Yoksa o sınav merkezini kuran sen misin?
Sen de kesin gazel okumaktan başka bir işe yaramayıp atılan YK üyesisin..
29 Ekim’de yeni hava alanının kodu IST olarak değişeceğinden arama sonuçlarında bir hata yok.
yazar HAKLI . Mesut bey siz de kontrol etseydiniz görürdünüz . IST yazıyor doğru. Ama ilaveten ATATURK AIRPORT da yazıyor . Ben baktım. Diz de bir bakıverin lütfen.