ÇILDIR’A TEKNİK A.Ş. MODELİ…

ÇILDIR’A TEKNİK A.Ş. MODELİ…
Değerli okurlar, THY’nin garip işleri bitmek bilmiyor. Şimdi yeni kriz Aydın Çıldır’da sürüyor. Başta Aydın Çıldır’da çalışanlar olmak üzere vicdanı olan, aklı olan, izanı olan herkesi çıldırtacak cinsten. Hikayeyi baştan anlatalım. 21 Haziran 2012 yılında THY Aydın Çıldır Havalimanı İşletme A.Ş. unvanlı bir şirket kurulur. Kurucusu kim diye baktığınızda İkramdan uçak koltuğuna, havayolu işletmesinden tekniğe, akaryakıttan yer hizmetlerine,hava trafik kontrolörlüğüne kadar havacılığın her alanından anlayan (!) ülkemizin son 15 yılda yetiştirdiği büyük havacılık dehası Hamdi Topçu ile karşılaşıyorsunuz. Başka kimler var? Temel Kotil, Asaf Bora, Kazım Çalışkan… Sermayesi 50.000 TL. Bunun 49.996 TL tutarındaki bölümü THY’ye ait. Kalan 4 hiisse ise sayılan isimlere verilmiş. Kuruluştan hemen sonra Öğretmen Pilot İbrahim Metin Koçkar şirkete Müdür olarak atanmış. Kuruluştan 5 ay sonra sermaye tam 1000 kat artırılarak 50 milyon TL’ye yükseltilmiş. 1 yıl sonra Koçkar’ın yerine İnanç Ural atanmış. 2015 Mayıs ayında, Hamdi Topçu THY’den sonra Çıldır’dan da çıkartılmış ve yerine İlker Aycı gelmiş.
Bayan Genel Müdürün zor sınavı…
2016 yılında bir garip olay var. Şirketin 50 milyon TL olan sermayesi 23 milyon liraya indirilmiş. Neden gerek duydular acaba? 2017 Ekim’inde ise adı, Aydın Çıldır THY Uçuş Eğitim ve Havalimanı İşletme A.Ş. olarak değişmiş. Yönetimde İlker Aycı, THY İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı Abdülkerim Çay  ve İsmail Gerçek var. Şirketin Genel Müdürü ise havacılık camiasında tanınmayan bir isim olan Sunay Karamık. Karamık, bazı insan kaynakları şirketlerinde yöneticilik yapmış, 2006-2007 yıllarında AKP İstanbul teşkilatında görev almış, İki kez de milletvekili adayı olmak için başvurmuştur. Uçuş Eğitim gibi spesifik bir alanda Genel Müdürlüğe soyunmak gerçekten büyük cesaret…Demek Sunay hanım geçmişine ve birikimine güveniyor.
Önce atarım, sonra sıfırdan başlatırım !
Bütün bunları niye anlattık. Çıldır’daki Eğitim Akademisi, THY’nin % 100’üne sahip olduğu bir şirket. Burada çalışanların özellikle öğretmenlerin tamamına yakını THY kadrosunda görünüyor. Şimdi yeni kuruluşla birlikte şirket, çalışanlarının THY ile ilişkisini kesmesini ve sonrasında yeni şirkete geçmesini istiyor. Yani yıllarca THY bünyesinde görev yapmışsınız hani meşhur deyimle müktesebatınız var. Yeni şirket için bu hiç önemli değil. “Silin THY geçmişinizi, gelin yeni bir sayfa açalım” diyor. İyi de kardeşim, bu insanlar şu anda THY’nin personeli… Sana ne oluyor? Peki “geçmişini sil, yeni şirketin çalışanı ol” denilince akla ne gelir? Daha iyi şartlar, değil mi? Kazın ayağı öyle değil… Yeni şirkete geçenlerin maaşı düşüyor. Kazanılmış haklar badem oluyor… Teknik bir konu olduğu için sordum, soruşturdum. Meğer işyeri devirlerinde personelin kazanılmış hakları ile birlikte devri de mümkünmüş. Ama yeni şirketimiz çok katı ! “Önce THY seni işten atacak, sonra bana geleceksin” diyor… En basit bir soru akla geliyor hemen…Pass bilet hakları ne olacak? Tıss yok. Yahu kardeşim, böyle bir teklif ve anlaşma olur mu? Haa, motomot Toplu Sözleşmeye uyacağım diyorsan, TİS açık… İşyerini kısmen veya tamamen kapatırsan veya devredersen o işyerindeki çalışanlarına başka görev teklif edersin. Yok, olmadı yine TİS’in 8. Maddesine göre sözleşmeyi karşılıklı anlaşma(ikale) ile sonlandırırsın. Bakıyoruz, arkadaşların böyle bir niyeti yok ! Ben seni THY’den atarım, tazminatlarını veririm. Sonra da daha kötü şartlarla yeni şirkette işe başlatırım diyorlar…Yani deyim uygunsa, “kucağımdasın, seni vermem ellere” türküsünü çığırıyorlar…
Teknik A.Ş. örneğini uygula, sorun çözülsün…
Şimdi burada duralım. Çıldır çalışanlarını çıldırtmadan bir çözüm mümkün mü ? Tabii ki mümkün ! Bakın THY buna benzer bir işlemi bundan 12 sene önce yapmıştı. Mayıs 2006’da Genel Müdür Teknik Yardımcılığını Teknik A.Ş. isimli bir şirket haline dönüştürmüştü. Nasıl benziyor değil mi? THY Uçuş Akademisi de şimdi aynı yöntemle ayrı bir şirket haline getiriliyor. Benzerlikler bitmedi. Hem Teknik A.Ş.’nin hem de yeni Uçuş Eğitim Şirketinin sermayelerinin tamamı THY’ye ait. Peki ne yapmıştı THY o zaman? Sıkı durun… Teknik Genel Müdür yardımcılığındaki tüm çalışanları TÜM ÖZLÜK HAKLARI ile birlikte Teknik A.Ş’ye geçirmişti…Unutmadan, pass biletler de dahildi bu haklara…Ancak daha sonra Teknik A.Ş’ye girenlere pass hakkı tanınmasa da 2011 yılında Atilay Ayçin başkanlığındaki Hava İş, Teknik A.Ş.de imzalanan TİS ile bu hakkı da almıştı…. Peki, altında imzaları olan TİS’in 8. Maddesini bile uygulatamayan Sayın Sendikamız ne yapıyor Aydın Çıldır için? Hiçbir şey… Onlara da kızmamak lazım…Arkadaşların büyük çoğunluğu 2006 ‘da daha THY’ye girmemişti bile. Bilmezler o günleri…
Sözü fazla uzatmayalım. Sayın THY yönetimi size tavsiyem, 2006 yılında Teknik A.Ş.’yi kurarken uyguladığınız yöntemi Çıldır’da da aynen uygulayın. Çıldır çalışanlarını tüm özlük hakları ile birlikte yeni şirkete devredin. Yeni mağduriyetler yaratmayın. Zorla, köşeye sıkıştırarak tekliflerinizi kabul etmekten başka seçenek bırakmadığınız bu insanların aidiyet ve sadakat duygularını yok etmeyin. Bu arkadaşların hepi topu 30 kişi olması sizde “ciddiye alınmayacak bir azınlık” düşüncesi uyandırmış ise, yol yakınken bu tavırdan vazgeçin. Unutmayın bu öğretmenler, yarın milyon dolarlık uçakları teslim edeceğiniz pilotlarınızı yetiştiriyorlar…
Ne demiş şair ?
“ Kısa çöp uzun çöpten hakkın alır elbette. ”
 
SENDİKACILARIN ÜNİFORMA SEVDASI
THY’de üniformayı olur-olmaz yerlerde giymek mümkün değildir. Uçuş ekipleri görev dışında üniformayı giyemezler. Ama Sendikacı olursan bu kurala uymasan da olur. Niye mi yazdım bunu? Son Sendika Genel Kurulunda delege olmadığı halde kürsüye çıkan, Zeytin Dalı grubunun salonu terk etmesine neden olan bir pilot vardı hani? Erkan Kayhan isimli bu arkadaş o gün kürsüye resmi üniforma ile çıkmıştı. Uçuştan mı gelmişti, uçuşa mı gidecekti? Hiç sanmam. Arkadaş zaten Sendika temsilcisiydi. Genel Kurulun olduğu gün uçacak değildi ya… Mutlaka sendikal izin almıştır. Değil mi Erkan bey? Peki izinli olduğu gün niye giyer bir insan üniformayı? Bitmedi. Sendikanın yaptığı işyeri ziyaretlerinde de Sendikanın 2 pilot yöneticisi ısrarla üniforma giyiyor. Hatta Sendika yönetiminin maaile katıldığı Milli İstihdam Şurasında da bu arkadaşlar yine üniforma giymişler. Beyler siz o Şurada THY’yi değil Hava iş’i temsilen bulunuyorsunuz. Hava iş’in üniforması varsa onu giyersiniz. Peki ısrarla her yere üniformalı gitmekten maksat ne olabilir ki? Acaba “bakın bizim yönetimimizde pilotlar da var” demek mi istiyor Sayın Sendika? Yoksa başka sebebi mi var? Diğer pilot ve kabin memurları görev dışında üniforma giyemez iken bu arkadaşların ayrıcalığı ne acaba? Ne dersiniz Sayın THY yönetimi? Halen sizin personeliniz olan bu amatör yöneticiler için bir işlem yapmayı düşünür müsünüz?