Bilim insanlarına göre uçaktaki koltuk seçiminiz karakterinizi ele veriyor…

Cam kenarında rahatça başınızı yaslayıp uyuyabiliyorken, koridorda da istediğiniz gibi kalkıp gezebilir, bacaklarınızı ara ara uzatabilirsiniz. Her iki yerin de kendine göre güzellikleri var elbet…
Koridorda oturmak hem ortada hem de cam kenarındaki yolculara yakın olmak demek, kabinde ve dışarıda ne olup bitiyorsa bundan haberiniz olacak demek.
Öte yandan Seyahat uzmanı Gilbert Ott’a göre en fazla diz boşluğu olan koltuklar tabii ki acil çıkış kapısına yakın olan kısımda, fakat cam kenarındaki yolcular da en az onlar kadar rahat seyahat ediyor.

Peki uçaktaki koltuk tercihimiz, karakterimiz hakkında neleri ele veriyor?

Diğer bütün ufak tefek etkenler bir yana, aslında tercihin temelinde rahatsız edilmemek ya da uyandırılmamak yatıyor. Hatta bu uğurda gerekirse tuvalete bile gitmiyoruz.

Harley Street Özel Terapi kliniğinde baş psikolog olarak görev yapan Dr. Becky Spelman şöyle diyor;

Cam kenarını tercih eden yolcular kontrolü elinde tutmayı seven insanlar oluyor, hayata karşı duruşları daha çok ‘herkes kendine’ kafasında ve çoğunlukla da kolay irite oluyorlar. Daha ziyade kendi dünyalarında olmayı tercih ediyorlar.”

Yine Dr. Spelman’a göre koridor tarafını seçenler daha çekingen, başkalarına karşı daha düşünceli ve az sinirlenen insanlar.

Davranış psikoloğu Jo Hemmings de aynı fikirde;“Cam kenarındaki koltukların yolcuları genellikle bencilliğe daha yatkın kişiler. Bunun yanı sıra muhtemelen daha çok uçtukları için daha az tedirginler ve diğer yolcuları rahatsız etmekten pek çekinmeyen kişiler. Koridor tarafını seçen yolcularsa, muhtemelen uçakta daha gerginler, uyumaya pek alışkın değiller. Diğer yolculara göre daha sosyaller.”

İşin ilginç kısmı ise Airline Weekly dergisi analiz uzmanı Seth Kaplan, bu tercihleri yapan yolcuların sayısının hemen hemen birbirine eşit olduğunu söylüyor:

“Aldığımız uçuş verilerine göre cam kenarını seçen yolcu sayısı, koridoru seçen yolcu sayısından sadece %1 daha fazla.”