Değerli Okurlar,
Geçtiğimiz hafta THY Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Bolat’ın Bayram İkramiyesi müjdesini sizlere ilk biz sitemizden haber yaparak duyurmuştuk. Çoğu kimsede banka promosyonu gibi daha yüksek ve kalıcı bir meblağ beklentisi oluştuysa da bayram öncesi verilen bu harçlığın özellikle düşük ücretli iş grupları için değerli bir katkı olduğu asla yadsınamaz. Bu bakımdan yönetimin bayram üstü bu jesti tüm personel için bence çok makbule geçti.
Banka promosyonu konusunun her dönem hem bizim hem de diğer paydaşların da (sendikalar ve dernekler) sıkça dile getirmesine rağmen halen açıklığa kavuşmaması gerçekten çok üzücü. Herkesçe bilindiği üzere artık maaş ödemelerinde banka promosyonu diye bir gerçek var. Şirketlerin bu promosyon bedellerini her dönem bankalarla yaptığı anlaşmalar neticesinde personelleri adına aldığı herkesçe biliniyor. Bazı kamu ve özel kuruluşlarda 50.000 TL’yi aşan bu meblağlar açıkçası her yerde artık sorgulanmaya başlandı. Bunun bir an evvel toplu sözleşmelerle teminat altına alınıp mutlaka işverenlerin tekelinden çıkarılması lazım.
Sendikalar gerekirse çok büyük mücadeleler verip bu konuda muhakkak işverenlerini ikna etmeliler. Ülkemizdeki yüksek gelir vergisi konusunda da sendikalara çok büyük sorumluluk düşüyor. Çalışanlar üzerindeki bu büyük yükün daha makul bir çerçevede hafifletilerek yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Takip ettiğim kadarıyla bu konuda birçok kez sendikaların girişimde bulunmasına rağmen Hazine ve Maliye Bakanlığı çok büyük direnç gösteriyor.
THY’nin bünyesindeki taşeronları için kurduğu THY Destek Hizmetleri A.Ş. (THY TSS), sosyal hakları ve ücret sistemi yapılan bir toplantı ile ilan edildi. Artık net ücret üzerinden maaş ve ikramiye ödemeleri yapılacak olması bence en önemli kazanımları. Muhakkak bunun THY tarafından tüm ücret sistemine yansıtılarak net maaş üzerinden yeniden ücret sistemi düzenlenmesi gerekiyor. Bu kadar yüksek gelir vergisi ödeyen çalışanlar sene sonunda neredeyse maaşlarının %50’sinin altına düşüyorlar. Bu konuda bence yeterli kamuoyu desteği oluşursa gerekli yasal düzenlemelerle ya da işverenlerin fedakarlığıyla çözümler üretilerek bu haksızlığa da son verilebilir.
Ramazan’ın son günlerine geldiğimizde her evi saran tatlı bayram heyecanı bu yıl biraz buruk ve acı geçiyor. Ülkemizde yaşanan asrın felaketinden sonra deprem bölgelerindeki insanımızın hali ve yaşadıkları acı, tüm sofralara hatta tüm organizasyonlara da yansıdı. Deprem bölgesine hem fiziki hem maddi destekleriyle göz dolduran THY Tekniğin kahramanları için bu yıl UTED tarafından bir iftar yemeği düzenlendi. Normalde yıllarca hafızalarda kaldığı gibi tüm ülkede gündem olan, UTED’in büyük eğlenceli organizasyonları gibi bir iftar olmadı. Deprem bölgesindeki afetzedelerin ve yaşanan tüm bu acıların hassasiyeti ile işyerinde daha mütevazi bir iftar yapılma kararı alınmış. Bir iftar bizden bir iftar sizden kampanyası ile ayrıca iftar programına katılanlardan deprem bölgesine yardım toplanması da ihmal edilmemiş.
Aldığımız bilgilere göre özellikle THY Genel Müdürü Bilal Ekşi’nin bu konuda özel desteği ve katkılarıyla bu iftar, işyeri yemekhanesinde BEKARD tarafından hazırlanmış. Menüsü, servisi ve ortamın sıcaklığıyla herkesçe çok takdir toplayan bu organizasyon, yaşanan tüm felaketlerin ardından katılanlara büyük bir moral olmuş…
Eski ve günümüz uçak teknisyenlerinin bir araya geldiği, duygusal anların yaşandığı bu ortam, herkes tarafından memnuniyet dayanışma ve güzel günler için iyi bir umut kaynağı olarak değerlendirebilir. Özellikle organizasyondaki iftar özel menüsünden sonra katılan tüm personelin arzu edildiğinde herkesin fazlasıyla memnun olabileceği menülerin yemekhanelerde sunulabileceği ve yaşanan bu yemekhane sıkıntılarının da aslında bir talimatla çözülebileceği kanaati oluşturmuş. Hakikaten bizde bu çağda açız, yemekler çok kötü, soğuk ya da hijyen koşulları uygun olmadan dağıtılıyor gibi şikayetleri bu kadar büyük ve güçlü bir kurumda duymaktan utanır olduk.
Diğer bir konuda teknisyenler için şirket vasıtasıyla düzenlenen bir iftar programına şirketin üst yönetiminden kimsenin katılmamasını da inanın çok fazla yadırgadım. Mesela Ahmet Bey, Bilal Bey ya da Mikail Bey mutlaka katılarak çalışanlarını yalnız bırakmayıp destek ve moral verebilirdi.
Teknisyenler için hele de böyle bir zamandaki organizasyonlar bence çok büyük moral ve destek kaynağı olacağından sitemleri hiç haksız bulamıyorum. Böyle günlerde onlara atacağınız her adım, çalışanlarınızı size kat be kat daha fazla yakınlaştıracaktır.
UTED’in yeni yönetiminin üzerindeki ölü toprağını atması gerek şirketin üst düzey yönetimi gerekse sektördeki diğer havacılık firmalarıyla kurduğu güçlü diyalog, gündemdeki konulara hızlı bir şekilde giriş yapılması, bence iyi bir başlangıç olarak değerlendirilebilir. Haftalardır yazılarımızda da dile getirerek eleştirdiğimiz THY’nin dil sınavı ücretlerine yaptığı zamla ilgili görüşmesi her ne kadar beklentileri karşılamamış olsa da niyeti ve girişimci ruhu bakımından önemli. THY Eğitim Başkanlığı’nın anladığım kadarıyla direnci ve bu konudaki haksız ısrarı halen sürüyor.
Burada küçük ve sembolikte olsun indirimi UTED açısından olumlu algılansa da bence THY açısından alay ve memnuniyetsizlik konusu oldu. Burada UTED’in bu girişimini ve gayretini asla küçümsemiyorum. İşveren tarafındaki bu aciz oranlardaki lütfa da açıkçası kızmadan edemiyorum. Size yıllarını adamış ve bu yetkisini kendi işyerinde kullanacak olan personelinize bu mu ayrıcalığınız!
Bu yıl deprem bölgesinde 7000’den fazla üyesinin olumsuz etkilendiği 200’den fazla da vefatla kayıplar veren, büyük bir yasın hâkim olduğu Özçelik İş sendikasının da deprem bölgesine 20 milyondan fazla nakdi yardım ve onlarca tır, gıda ve giysi benzeri yardımlarda bulunduğu için bu yıl hiçbir işyerinde organizasyon düzenlenmediğini öğrendim. Umarım önümüzdeki dönemde Teknik A.Ş ‘de bu eksiklikleri tamamlayarak, üyelerine varlıklarını daha güçlü biçimde hissettirirler. Yaklaşan Uçak Teknisyenleri günü bence bunun için iyi bir fırsat, mutlaka onları mutlu edecek adımlar atılmalı. İşveren, sendika ve üyelerin bir arada olduğu etkinliklerle onlara moral ve motivasyon sağlayacak ortamlar sağlanmalı.
Haftanın ayrı bir trajikomik olayı, kalemlerinden tehdit zehirleri akanların düştüğü rezil haldi. Hem siyasete soyunup hem de bağımsız medya olmanız mümkün değil. Neyse ki yanlış hesap Bağdat’tan dönmüş. Yapılan haksız ve hukuksuz işler gün gelir ayağınıza dolanır, hevesiniz kursağınızda kalır. Geri adım atmak zorunda bırakır.
Bu hafta gündemi oluşturan diğer konuları özetleyecek olursak, THY 15 Nisan itibariyle hesaplara geçen bayram ikramiyesinin yanı sıra Afetzede adaylara yönelik kabin memuru ve Mühendis/Uzman Yardımcısı/Teknisyen/Teknik Destek Personeli ilanlarını yayınlandı ve taşeron çalışanların geçişi de aşama aşama başlatıldı.
Havalimanlarımızdan 39 milyon yolcunun uçtuğu ve geçen yıl aynı döneme kıyasla uçak trafiğinin %29 arttığı açıklandı. İGA için ise bu artış 2022-2023 ocak ayı kıyaslamasına göre %63, şubat ayına göre %42, mart ayına göre ise %32 olarak ifade edildi. İGA Akademi ile ilgili hem içeriden hem de dışarıdan alınıp tamamlanan her bir eğitim sonrası kişilere barkod girildiği ve 2022 yılında tamamlanan 81.721 eğitim için tohum üretilerek uygun yerlere dronelarla ekimlerin gerçekleştiğini öğrendim. TUSAŞ ile ilgili olarak ATAK-2 Projesi kapsamında geliştirilen T929 Ağır Sınıf Taarruz Helikopterinin ilk üçünün teslimatının 2025’te Kara Kuvvetleri Komutanlığına gerçekleştirileceği açıklandı. Pegasus Havayolları Rodos ve Midilli’ye 2 yeni hat açacağını duyurarak, uçuş ağını genişleteceğini ilan etti. AnadoluJet ise İzmir-Belgrad ve Ankara-Taşkent’in yanı sıra ağustos ayı itibariyle Ankara-Bişkek uçuşlarını, uçuş ağına eklediğini duyurdu. Son olarak, ilk uçuşunu 12 Nisan 2005 tarihinde yapan Corendon Havayolları’nın 19. sezon ve 18. yılını kutluyor, emniyetli uçuşlar diliyoruz.
Hepinizin aileniz ve sevdiklerinizle birlikte sağlıklı, huzur dolu bir bayram geçirmenizi diliyorum…
İyi bayramlar!!!
Banka promosyonları konusundaki görüşünüze tamamen katılıyorum. Bu konulardaki fikirlerinizi beğenerek okuyorum.
Biz havacılar, gelir vergisinden muafiyet almaliyiz. Pilotlar gibi bizim maaşlarımızdan da az vergi kesilmeli.
Maaşımın yarısı vergiye gidiyor.
TK yönetimine yaranmaya çalışan TT’nin yöneticilerinin yükselmeyen dolar karşısında yükselen maaşların kendilerini dezavantajlı duruma bıraktığını ve bakanlığa kadar gidip doların yükselmesi için ricacı olan bu yöneticilerin promosyon parasını vermeye razı olmasını düşünmek hayalden öteye geçemez.