Değerli okurlar, havacılıkta sıkıntılı bir haftayı daha geride bıraktık. Haftanın olayı hiç kuşkusuz AtlasGlobal firmasının iflas başvurusunda bulunması idi. Herkesin kulağının üstüne yattığı ve görmezden geldiği Atlas olayını haberleri ve köşe yazıları ile gündemde tutan, en doğru bilgileri veren yine AirlineHaber oldu. Yeniden uçacak, şöyle kaçacak, şu kadar uçak getirecek gibi balon haberlerin bir işe yaramadığı sadece bu şirkete emek veren pilotundan sekreterine çalışanları yatıştırmak ve umut pompalamak amaçlı olduğu kısa sürede ortaya çıktı. Eee “Bal, bal demekle ağız tatlanmıyor.”
BEKLENEN SON…
Atlas patronajının bu süreçte “param gelecek, dertler bitecek” dediği nakit bir türlü gelmedi. Dile kolay, tam 4 aydır “arada ellerine tutuşturulan” üç kuruş para dışında çalışanlar maaşlarını alamadı. Kabin başta olmak üzere büyük bir personel grubu bu süreçte işten atıldı. “Hakkımızı verin” diyenlere “mahkemeler orada” cevabı verildi. Düşünsenize para yok, mahkemeye gitsen, avukat tutsan para lazım… Tam bir çaresizlik hali. Hadi kaptanlar, bir yolunu bulup bir başka şirkette veya yurt dışında iş bulurlar da, ya kabin memurları ve yer personeli? Onlar ne yapacak? 8 milyon işsizin olduğu, lisansüstü diploması bulunanların elektrik sayacı okuduğu, mühendislerin asgari ücrete razı olduğu bir ülkede nasıl iş bulacaksın? Hele bir de yaşın ilerlemişse, şansın sıfıra yakın. Havacılık zaten sınırlı bir sektör. Bunun yanında Atlas’ın iflası yolcuları da ciddi biçimde etkileyecek. Örneğin artık Erivan seferleri olmayacak, KKTC uçuşlarında rekabet unsurlarından biri sahadan çekilecek. Özellikle yurt dışına yapılan seferlerde daha uygun alternatifler sunan bir oyuncu olmayacak. O nedenle olaylar bu noktaya gelmeden devletin müdahale etmesini istedik. SHGM’nin müdahalesi ise “Ya sorunu çöz ya da Uçuş İşletme Lisansını askıya alırım haa” ile sınırlı kaldı. Kolombiyalı büyük yazar Gabriel García Márquez’in çok satan romanı Kırmızı Pazartesi, işleneceğini herkesin bildiği, engel olmak için kimsenin bir şey yapmadığı bir cinayetinin öyküsünü anlatır. Teşbihte hata olmaz, yaşadığımız aslında buna benziyor. Herkesin sonunu bildiği ama çekirdek çitleyerek seyrettiği bir süreci hep birlikte yaşadık. Ne diyelim, havacılığımıza da, çalışanlara da yazık oldu. Bundan sonra bu sürecin her yönü ile incelenmesi devletin ve gerekirse yargının sorumluluğundadır. Tabii ki, çalışanların hak ve alacaklarının ödenmesi öncelikle ele alınmalı…
THY’NİN KARI BOEING’TEN Mİ?
Geçtiğimiz haftanın bombalarından biri de THY’nin açıkladığı kar rakamı idi. Gerçekten ciddi bir rakam. Peki, işlerin kötü gittiği izleniminin yerleştiği bir ortamda bu kar nereden geldi? Cevap: Boeing’ten… Bakın 20 Ocak günü ne yazmışız? “Ama İlker beyi takdir etmemek elde değil. Bilançoyu düzeltmek için son anda iki hamle yaptı. Birincisi Boeing ile MAX tazminatı konusunda anlaşıp yılın son günü parayı kasaya soktu. Haa bu arada şu soruyu da soralım. Acaba daha fazla para alacakken sırf 31 Aralık günü kasaya girsin diye daha az bir tazminata razı olmuş mudur?” Evet, kasaya sokulan para bilançoyu düzeltmiş belli ki… Ancak paranın miktarı hala bilinmiyor. Kimi 150 milyon dolar diyor, kimi 200 milyon dolar kimi de 225… Peki bu konuda asıl konuşması gereken THY ne diyor? Hiçbir şey demiyor ! İşte THY’nin KAP’a yaptığı açıklama: “”Ortaklığımız, yere indirilen ve teslimatları yapılamayan Boeing 737 Max uçaklarıyla ilgili maruz kaldığı kayıplarının belli bir kısmının Boeing tarafından tazmin edilmesi konusunda Boeing ile anlaştı”
Güzel de, kaça anlaştınız birader? Halka açık bir şirket değil misiniz? Ne kadar aldığınız ortaklarınızı ilgilendirmiyor mu sizce? Yani “Uzatmayın kardeşim, tamam işte aldık birşeyler, paramızı kurtardık siz ona bakın.” demek değil mi bu tavır? Ama bence 1 ay önce sorduğumuz soruyu tekrar edelim. Acaba THY yönetimi, bilançoyu düzeltmek için alacağından daha az bir rakama razı olmuş mudur? Diğer bir soru, bu para gerçekten 31 Aralık günü banka hesaplarına geçmiş midir? Yoksa ” nasılsa ödemeye söz verdiler, biz almış gibi bilançoya yazalım, daha sonra alsak da olur. ” denilerek mi bilanço düzenlenmiştir?
Özetle, piyasada dolaşan rakamların en düşüğü olan 150 milyon doları baz alsak karşılığı 900 milyon TL eder. Açıklanan kar tutarının yaklaşık % 60’ı… Eğer Boeing’ten alınan para 225 milyon dolar ise, karın tamamı Boeing’ten gelmiş demektir.
KARA KUTU ALMANYA’DA…
5 Şubat 2020 günü yaşanan Pegasus kazası ile ilgili her kafadan bir ses çıkmaya devam ediyor. Bu tartışmaları bitirecek inceleme ise Almanya’da başlatıldı. Alman Hava Aracı Kaza Soruşturma Bürosundaki (BFU-Bundesstelle für Flugunfalluntersuchung) çalışmaya Ülkemiz Kaza Kırım heyeti de katılıyor. Çalışmalar ayrıca Alman Federal Sivil Havacılık Merkezi (LBA-Luftfahrt-Bundesamt) tarafından da destekleniyor. Şu anda gözümüz kulağımız Braunschweig’daki bu iki merkezde. Çalışmaların bu hafta tamamlanması bekleniyor. İyi de, bu FDR ve CVR’ı çözümleyecek uzman yok mu Türkiye ‘de? Mesela, sayın THY’miz, yok pistten çıktın, yok lastik patlattın, yok geç oturdun, yok erken kalktın deyip pilotlara kan kustururken FDR’ı kendisi inceliyor ya… Merak ettim, Pegasus’un 2018 başındaki Trabzon kazasında FDR’ı kim incelemişti acaba?
HAVA İŞ SENİ ÇAĞIRIYOR !
1.5 milyar TL (eski parayla 1.5 katrilyon) kar açıklayan THY’miz biliyorsunuz yılın ilk günlerinde uçuş personelinin yakıt, otoban ve pazar mesailerini iç etmişti. Yetkili sendikamız ise, üyelerinin rağbet etmediği, THY işvereninin ise ciddiye bile almadığı 50-60 kişilik bir eylemle(!) durumu protesto etmiş ve konuyu mahkemeye taşımıştı. Ancak geniş bir kesim “mahkemeye gidilmesini” eleştirip bunu danışıklı dövüş olarak değerlendirince sayın sendikamız ” Valla dava açtık, inanmıyorsanız gelin bakın.” tadında bir açıklama ile tüm üyelerini 20 Şubat 2020 günü saat 14.00’de Çağlayan Adliyesine çağırdı. Gelmesine gelelim de, hangi mahkemede görülecek dava? Merak ettim baktım, Çağlayan Adliyesinde tam 312 tane mahkeme var ! Senin üyen nereden bilecek davanın hangi mahkemede olduğunu. Bu işi biraz merak edenler veya benim gibi soranlar İş Mahkemesinde olabileceğini düşünürler de, öyleyse bile tam 36 tane de İş Mahkemesi var birader. Koridor koridor mahkeme mi aratacaksınız millete ? Tam 18 blok var Adliyede… Gelenler mahkemeyi bulduklarında bir de bakacaklar ki, duruşma bitmiş ! Benim anlamadığım bütün davalar Bakırköy’de açılırken bu mahkeme niye Çağlayan’da? Dikkatimi çeken bir başka nokta da davanın neden sadece “Pazar mesaisi” ile ilgili açıldığı… THY’mizin yılbaşı sürpriz paketinde otoban ve ek yakıt paralarının kaldırılması da vardı oysa… Demek THY’nin bu paraları kesmesini normal karşılıyor yetkili sendikamız !
30 Yorum
- Yorumların Sıralanışı
- Yeniden Eskiye
- Eskiden Yeniye
Ali Kemal bey sen de gelecen mi mahkemeye?
Verdiğiniz son rakam doğru olanı. 225 milyon USD’ye anlaşıldı. Sizin hesaba göre karın hepsi Boeingten alınan tazminatla sağlandı
Senin o kucuk mantigina gore 20 25 ucakla 1.5 milyar kar gelir elde etmesi gerekiyorsa ve bu parayi buna gore verdilerse, 300 ucakla kar ne olmaliydi bir soyle bakalim bize.Bu seneyi bu parayla yirttilar isciden kestikleride dahil. Bakalim bu seneyi ne yapacaklar bu beceriksiz yonetimle.
Boeing babasının hayrına vermedi o parayı yatan uçaklar için verdi kazanmamız gerek parayı verdi diyebiliriz aslıda
Atlas Jetten.biz yolcular da önceden aldığımız ama ucamadığımız biletlerin parasını geri alamadık
THY nın kar ettiğine çok sevindik, aksi si beklenemez zaten. THY süpermarket sektörünü bırakıp, gros market işine girince işleri acayip düzeltti. “SÜPERMARKET YÖNETMİYORUZ” dediler ya.
Size Ersoy Sözü veriyorum bir daha maaşlarla ilgili sorun yaşanmayacak.
Artik yalan solenecegi zaman ‘ersoy sozu’ siye bir cumle girdi litareture
Çalışanlarını kullanarak şirketi boşaltan havacılıkta tanınmış malum şahsın ismi?
Boyundan postundan utanmadan insanların gözünün içine bakarak yalan söyledinya!!!
Bizim başımız dik, son güne kadar patrona destek verdik. Bu dört ay içinde diğer şirketlerindeki hisselerini devretmesini, hayra yorarak, güzelce seyrettik. Ama o devirlerden Atlasglb’e para girdisi göremedik. Hizmetlisinden genel müdürüne kadar çok kişi mağdur oldu. Tüm birikimlerimiz gittiği gibi borç batağına saplandık. Bankadan kredi bile alamıyoruz. Gelecek para herhalde piyangodan falan bekleniyor. Alacakların üzerine muhtemelen soğuk su içeceğiz bu yasal durumda ama bu işin sorumlusu insanların yüzüne nasıl bakacak? En çok aldatıldığımıza üzülüyorum. İşletme kelimesinin anlamını şimdi daha iyi anladık, bizi işletmişler. Yazık, bunun öbür tarafı da var; bu tarafı da. Kul hakkı. Kendisini af ettirecek, çalışanların hakkını ödeyecek bir hareket bekliyoruz, hiç ümidimiz kalmasa da. Başımız dik ama gözlerimiz yere bakıyor. Airlinehaber’e de teşekkür ediyoruz, süreçte sağır ve dilsizi oynamadığı için, şirketten verilmeyen haberleri duyurduğu için.
merak etme .. patronon herkesın yuzune bakar … bu ulkede her sey olursun ama rezil olamazsın .. bir de adaletin olmadıgı ulkelerde züürt tesellısidir allaha havale etmek hakkını helal etmemek … sen hic hakkını helal etmeyen yada allaha havale eden alman ingiliz gordun mu ..? gecmıs olsun …
Paramızı öde tek göz.
Atlas icin yazdiklariniza tesekkur ederim dogru soze nedenir yazik oldu
Kar 750 milyon USD. Boeing’den alınan 225 milyon olsa %60 mı eder? Yalan haber yazma Rauf Eren
Kar 1.500.000 .000 ₺. Bunun karşılığı senin matematiğine göre 750 milyon dolar yapıyorsa, 1.500.000 .000 ₺: 750.000.000 dolar = 2 ₺ . Yani dolar kuru 2 ₺ oyle mi? Ya da senin matematikten gidelim. 750.000.000 dolar X 6 ₺ = 4.500.000.000 ₺ kar yapmiş THY. Oysa açıkladığı kar 1.500.000.000 ₺. Nasıl yapcez şimdi? Ne içtiysen söyle biz de ondan içip hesap yapalım.
Size en basit yolla anlatalım. Ortada 1 milyar 530 milyon 828 bin TL kâr var. Hal böyle iken Boink’ten gelen para ise hadi 225 milyon USD olsun. Döviz kuru da 31 Aralık’ta 5.95 idi. Böylelikle 1 milyar 338 milyon TL para ediyor.
Rauf Bey eline sağlık düşük miktarı almış yine de %60 demiş. 225 milyon USD ise gerçekten de kârın %87’si Boink efendiden gelmiş
kar 250 milyon dolar hocam ama nedeni ne olursa olsun bayrak taşıyıcımız yılı karla kapatmiş.
Günümüzde artık sendikaların modası geçmiştir. İşlevsiz hale gelmiştir. İşçinin hakkını korumaktan çok işverenin bir fonksiyonu haline gelmiştir. Artık sendikalardan medet ummamalıyız. Birlik olmalıyız. Risk alarak. Cesur olarak. Başka da çaremiz yok. Başka türlüde düzelmez bu iş.
HavaSen durumla ilgilendi. Bu ilgi bile bizi mutlu etti. Sendika üyesi olmamıza rağmen, meslektaş/ havacı olarak ilgileri hem havacılığın hem de insanlığın bir değeridir. Kendilerine teşekkür ediyorum. Keşke diğer sendika, vakıf, dernek ve firmalar da bir geçmiş olsun deme medeni cesaretine sahip olabilseydi.
Bu sendikaların bir de bizlerden aidat toplayıp şirketin işini görmesi iyice saçma sapan bir hal aldı gerçekten.
Ahiret var unutma!!!
Ya yoksamı, sen toprağa gömülüp, keçilerin bokunda geri döneceğini sananlardanmısın? Yoksa yeni trend varda acaba o mu sorularıyla yoklama yapan cinstenmisin? Git kardeş sen neye inanıyorsan inan, milletin kafasını bulandırma. Elhamdülillah müslümanım ve evet ahiret var inanıyorum.
ya yoksa ??
Atlasglobal mağduru bir yolcu olarak size yaptığınız haberlerden dolayı çok teşekkür ediyorum. 2-3 tane havacılık sitesi var ama sizin kadar kimse bu konuyu sorgulamadı. En ünlü havacılık sitesi sayılan sitenin baş yazarı köşe yazısında bugün şöyle yazmış;
“Ben şirketin sahibi Murat Ersoy’u iyi tanırım. Son kuruşuna kadar da şirketi ayakta tutmak için çaba harcadığına eminim”
Yüzlerce çalışan binlerce yolcu bu kadar mağdur olmuşken hala patron güzellemesi yapanlara diyecek sözüm yok. Zaten yorum yazsam da yayınlamıyorlar.
Açıkçası şirkette bu problemlerin olduğunu bilseydim bilet satın almazdım. Kimse personeli 3-4 aydır maaş almayan bir şirketle uçmak istemez. Sizler daha iyi bilirsiniz ama bana göre bu uçuş güvenliğini riske atan bir durumdur. 3-4 maaş alamayan pilot bunalıma girebilir. Depresyona girebilir. Bunlar çok doğal şeyler.
Sonuç olara bu saatten sonra ne yazsam fayda etmeyecek. Orta halli birvatandaş olarak yediğim bu kazığı sindirmeye çalışacağım.TesekkurlerAtlasglobal
Ali Kıdık isimli şahıs bu aralar Merter metro istasyonunun hemen çıkışına bir gece BÜFE kondurmakla meşguldü. Utanmadan İBB zabıtalarına da 24 saat boyunca BÜFEKONDUsu yıkılmasın diye nöbet tutturdu. Neyse ki İBB yanlıştan döndü ve Ali Kıdık’ın BÜFEKONDUSUNU kaldırdı. Gündemi takip edemeyenler için google’a “Ali Kıdık-Büfe” yazın kepazeliği görün. Atlas batarken hala Atlas’ı göklere çıkardıysa vardır bir bildiği KIDIK’ın.
Sen nasıl yalancı üç kağıtçı adamsın. Batış zamanı bari yanına Serhanı çağırmasaydın. Harun zaten biliyordu olayları. o da mağduru oynadı gerçi. …krler mağdurunu bir gün elbet. Asıl seni ..mek lazım M.Ersoy. Sayende aç açıkta kaldık. Kokpit paylaşım toplantısıymış, ersoylarda para kalmazmış, hıyar ağası kimsin sen !! Kardeşin kale almıyor seni. Ya da bizi s……..
Aklıma geldikçe günde üç öğün ALLAH BELANI VERSİN diyorum.
Sayin Murat Bey;Bakın size yıllardır Bey olarak hitap ediliyor ve bir bey olarak bundan sonraki hayatınızı layıkıyla devam ettirin. Allah fazlasnı versin mal varlığınız yedi ceddinize yeter. Çalışanlarının haklarını istersen ödeyebilecek durumdasın. Bu kadar Garibanın hakkı ile yaşayacağın hayat hayat değidir. Şu mağdur insanların yanında olki bir ömür sende huzur içinde Ahhh almadan yaşa.
Esenlikler
Ne kadar saf ve temiz kalpli insanlar varmış ki etrafında zor zamanında bile sana destek oldular bu ay yatmadı olsun gelecek ay yatar maaşlarımız ama biz şirketimizin arkasında duralım dediler. Sen ise o kadar insanın hakkını emeğini yok saydın ya zannetmiyorum artık bu hayattada huzur bulabileceğine . Bide bu yandaş medyayada yazıklar olsun 1 haber bile yapmadılar bu kadar insan maaşlarını alamamışken madurken çok yazık .