featured

Alkışlayan kaldı mı?

HaberTürk Pazar’dan Ayşe Özek Karasu, ünlü seyahat dergisinde çıkan “Kaptan pilotun uçağı indirmesi büyük bir marifetmiş gibi alkışlamayın, zaten işini yapıyor” şeklindeki yoruma ilişkin yazmış:

Ünlü seyahat dergisi Conde Nast Traveler’da bir yazı çıktı: “Kaptan pilotun uçağı indirmesi büyük bir marifetmiş gibi alkışlamayın, zaten işini yapıyor” şeklinde. İnsan merak ediyor tabii yere teker koyan pilotu alkışlayanlar var mı hâlâ diye.

Bir zamanlar istisnasız her iniş, alkışlı olurdu. Tezahürat sesleri bile yükselirdi nadiren. “Uçak aprona yanaşmadan kemerlerinizi açmayınız…” anonsunun yapılmadığı zamanlardı. Alkış ve akabinde kemer şakırtıları… Uçakların sigaralı olduğu zamanlardı. İnişe geçerken “Koltukları dik duruma getiriniz” anonsuna paralel “Sigaraları söndürünüz” uyarısı yanardı. Bilirsiniz hâlâ duruyor onlar, sanki sigara içilebiliyormuş gibi. Ön koltuklara sigara yasağı geldiğinde arkada ayakta içildiği günlerdi sonraları.

Derken seyreldi iniş alkışları ve zaman içinde zayıfladı, bitti. Uzun yıllardır ne iç ne de dış hatlarda alkışa tanık oldum. Sanırım uçak yolculukları arttıkça insanlar da inişleri “olağan” karşılamaya başladı. İşte bu nedenle Conde Nast Traveler Dergisi editörlerinin, iniş curcunası üzerine yazdıklarına denk gelince şaşırdım. Demek, pilot yere teker koydu diye hâlâ alkışlayanlar varmış dünyanın bir yerlerinde. Editörler diyor ki; “Ne diye alkışlıyoruz? Hayatta olduğumuz için mi? Hâlâ yaşıyor olmamız sürpriz mi? Pilotun uçağı yere indirmesi büyük bir performans değil. Taksiden inerken şoförü alkışlıyor muyuz? Ya da bizi sağ salim karaya ulaştıran feribot kaptanına ayağa kalkıp selâm çakıyor muyuz?” Hatta bir editör, kendisi alkışa katılmadığı için içerleyen yolcular olduğundan dem vuruyor. Aşırı turbülanslı bir uçuşu, fırtınalı inişi ustalıkla kotaran kaptan pilotların alkışlandığı durumları ise daha normal karşılıyorlar. “Fakat madalyaya da gerek yok” diyerek.

Peki kimler, hangi havayolunda, nereye giderken/inerken alkışlıyor? Bizim havalimanı muhabiri Gökhan Artan’a sordum. Artık alkışa ne şahit olduğunu, ne de mürettebattan duyduğunu söyledi. Sadece Almanya uçuşlarında gurbetçilerin ara sıra alkışladığı oluyormuş. Aile çevresinde de soruşturdum. Teyzem son aylarda bir kez rastladığını söyledi. Çok sallantılı bir havada güzel iniş yaptı diye alkışlanmış pilot. Teyzem leyleği havada gördüğü için hangi uçuş olduğunu hatırlamıyor bile. Annem, uçakla irtibatın kesildiği çok fırtınalı bir Antalya uçuşunu unutamamakla birlikte, “O kadar korkmuştum ki, alkış malkış hatırlamıyorum. Alkış az kalırdı. Pilotu alnından öpmek gerekirdi” diyerek işi ileri götürüyor.

Ve ipucunu gezgin kuzenim Ali veriyor. “Eski Sovyet ülkelerinde rastlıyorum. Moğolistan uçağı yolda Kırgizistan’a inmişti. Bir sefer de Tayland’da iç seferde, Chang MaiBangkok uçuşunda rastladım.

Almancılar da yapar nadiren” diyor.

Conde Nast Traveler bir Amerikan dergisi olduğu için Amerikalıların alkışladığını düşünerek o cenahtaki online forumlarda alkış muhabbetine baktım. Fakat o da ne! Amerikalılara göre, onların dışında herkes alkışçı. Mesela İspanyollar çılgınca alkış tutuyormuş. Iberia ve Spanair dahil Malaga, Barcelona, Valencia’ya defalarca uçtum, hiç rastlamadım. Brezilyalılar, Japonlar, Ruslar, İtalyanlar, Yunanlılar, Almanlar, Çekler, Filipinli, Kanadalı, Dominik ve Jameikalılar… Amerikalılara göre liste genellemeyle böyle uzayıp gidiyor. Tüm yorumların ortak noktası, alkışlara daha çok Ryanair gibi ucuz havayolu şirketlerinde; eski Sovyet cumhuriyetlerinde ve bazı Asya rotalarında rastlandığı şeklinde. Çünkü ucuz charter seferleriyle tatile giden turistlerin genelde ilk kez uçağa binen acemi yolcular olduğu kabul ediliyor. Eski Sovyet cumhuriyetlerinde İlyuşin ve Tupolev’lerle uçmak da önemli bir badire. Her inişte rahatlıyor insan. El Al ile İsrail’e inişte de yoğun alkışa tanık olanlar var. Şahsen rastlamadım ama milli marş söylendiği bile oluyormuş alkışın yanı sıra.

PİLOTLAR NE DİYOR?

Peki pilotlar ne diyor bu işe? Yolcuların genelde bayrak taşıyıcı havayollarına ait uçaklarda daha yoğun milli hislerle alkışladıklarını anlatıyor çoğu. Özellikle de uluslararası uçuşlardan yurda inişlerde. Bir nevi Olimpiyat madalyası ya da maç galibiyeti gibi. İsrailli, İtalyan ve Almanları örnek gösteriyorlar. American Airlines uçuran bazı pilotlar, Avrupalı yolculara hafiften küçükseyerek bakıyor. Mesela bir pilot şöyle diyor: “Avrupalıların pek uçuş tecrübesi yok. Uçuşu pilotun rutin işi değil de, bir tür sirk gösterisi, doğa kanunlarına sihirli bir meydan okuma sanıyorlar. Kalifiye bir pilotun yumuşak iniş yapması sanki çok olağanüstü bir beceriymiş gibi davranıyorlar. Alkışı hakaret sayarım, şansım yaver gitmediği takdirde düzgün iniş yapamayacağım mesajıdır benim için.” (HT)

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 Yorum

  1. 7 yıl önce

    Onu bunu bilmem de, A310 u kuş gibi konduran Toraman kaptanı bilirim. Ben yıllardır yumuşak iniş falan görmedim. Birbirimizi kandırmayalım

    Cevapla