- AJET’in görkemli lansmanın ardından çalışanlar mevcut özlük ve ücret hakları için endişeli…
- Aynı iş kolu ve aynı unvanla çalışan herkesin mevcut haklarının korunması lazım…
- Havacılık asla hata ve ihmal kabul etmez…
- Dalgın veya dikkati dağılmış bir personelin hatasının bedeli kan ve yıkım olur.
- Artan enflasyon ve hayat pahalılığında yıl sonlarında bu kadar yüksek gelir vergisi büyük bir işkence.
- THY’de uzunca yıllardır ilk defa üst yönetimlerinden bu kadar yüksek memnuniyet…
- Şirketin gerçeklerinin sunumlardaki gibi olmadığını birilerinin Ahmet Bey’e anlatması lazım…
- İç denetim ve kontrol sistemi THY‘nin tüm şirketlerinde daha da güçlenmeli…
Değerli Okurlar,
Geçtiğimiz hafta görkemli bir lansman ile ANADOLUJET artık yeni bir marka ve yönetim yüzüyle AJET olarak uçuşlarına başlayacağını duyurdu. İlk 10 yılda 200 uçaklık bir hedefle gerek yurt içi gerekse yurt dışında yeni bir alternatif olmaya farklı klasmanda daha ekonomik seyahat imkânı sunmak hedefleniyor. Tabii yeni şirket ve yeni bir organizasyon beraberinde birçok yeniliği veya farklılaşmayı da getirebilir.
Daha önceden THY personeli olarak AnadoluJet’e hizmet veren uçucu ve operasyon personelleri ücret sosyal hakları ile mevcut koşulları noktasında tedirgin durumdalar. Hali hazırdaki özlük hakları ve maaş ücret pozisyonlarının bu durumdan ne denli etkileneceği merak konusu. Ayrıca Hava İş üyesi olarak mevcut toplu sözleşme çerçevesindeki haklarının nasıl sürdürüleceği herkesin sorduğu soruların başında geliyor. Aynı iş kolu ve aynı unvanla mevcut durumun korunması lazım. Zaten aynı sendikaya üyelikleri devam ederse sendikanın da yılbaşında yetki başvurusu ve işverenle onlar adına toplu sözleşme başvurusunda bulunması lazım. Tüm bu süreçlerin bir an evvel ilgililerce görüşülüp kamuoyunun aydınlatılması lazım. Belirsizlikler dedikodu ve fitneye neden olur, bu da çalışanların şirket içindeki huzurunu ve verimini olumsuz etkiler. Bu bakımdan mutlaka personel yönetim ve işleyiş ile ilgili gerekli adımların atılıp, herkesin kendini güvende hissettiği bir zemin hazırlanmalı. Havacılık asla hata ve ihmal kabul eden bir meslek değildir. Dalgın veya Allah korusun dikkati dağılmış bir uçucu personelin neden olabileceği telafisi imkânsız senaryoları düşünmek bile istemiyorum.
Diğer iştiraklerde uygulanan farklı ücret politikaları ve uygulamalar çoğu zaman tartışma ve huzursuzluğa neden oluyor. Misal THY A.O.’daki skalalar, ücret parametreleri ile vergi uygulamasının Teknik A.Ş.’den farklı olması çalışanlarda büyük tepkiye neden oluyor. Özellikle yılın son aylarında bu yüksek gelir vergisi kesintileri nedeniyle ücretler yağ gibi eriyor. Enflasyon ve hayat pahalılığı arttıkça ücretlerin yıl sonuna doğru düşüşü tüm ücretli çalışanlar için gerçekten büyük bir işkence. Özellikle yaklaşan toplu sözleşme süreçlerinde bunların mutlaka gündeme alınıp bir ara formülün bulunması lazım. Sabit bir vergi diliminde insanların en azından aldıkları ücretin korunması gerekiyor. Bu durumun sosyal yardımlar veya refah payının artışından çok daha önemli olduğunu düşünüyorum. Ahmet Bey’in bu konuda da THY’de büyük bir devrim yapmasını ve tüm çalışanları mutlu edecek bir adımı atmasını herkes gibi bende çok arzu ediyorum. Yeniliklerin ve cesur adımların atıldığı bu dönemde, THY çalışanlarının uzunca yıllardır üst yönetimlerinden ilk defa bu kadar yüksek memnuniyet duyduklarını görüyorum. Bunu THY TEKNİK ve TGS içinde gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz.
Sadece ara kademelerdeki ukala, had bilmez ve vahşi egolu arkadaşlara fırsat verilmesin yeter. Geçtiğimiz günlerde toplu sözleşmeye aykırı bir uygulama girişiminin hem sendikaya hem de iç şikâyet sistemleri ile iç denetim birimine ulaştıran personellerin durumuna, her iki tarafında müdahalesi ile engel olunduğunu öğrendim. Sendikalar zaten toplu sözleşmelerine sahip çıkmak ve üyelerini bu konuda korumakla mükellefler. Bu konudaki duyarlılıkları asli vazifeleri. Ama işveren tarafının da kendi atadığı yöneticileri denetlemesi ve işleyişlerini sorgulaması bence çok kıymetli. Üstelik direkt Ahmet BOLAT Bey’e bağlı bir makam tarafından resmen CEO’ları adına herkese her türlü soruyu sorabilecek, gerektiğinde hesap soracak bir organizasyon bence içerideki yönetici kalitesini de çok olumlu etkileyecek. Bundan sonra hiçbir başkan ya da müdür öyle ben yaptım oldu diyememeli. Altında üstündekinin baskısı altında ezilen, korkudan sesini çıkaramayanlara şirketinde sahip çıkması ve tüm konularda yaptırımı olabilmesi şirketin vicdanının ve adil yönetim anlayışının korumasına da vesile olacaktır.
Ben özellikle bunu çok ama çok önemsiyorum. Çünkü en çok bu konuda şikayetler ve serzenişler alıyorum. Bende açıkçası lüks ofis ve toplantı salonlarında Ahmet Bey’e kendilerini pazarladıkları ya da övdükleri gibi olmadığını düşünüyorum. Bazı gerekçelerin Ahmet Bey’e ve Genel Müdürlere farklı açılardan da anlatılması lazım.
Misal TEKNİK A.Ş.’deki yeni ucube ücret skalası tüm mühendis ve uzmanlarda memnuniyetsizlik yarattı. Normal ilerleyen bir ücret sistemini güya personelin lehine ve avantajına diye sunup onların aleyhine koşullarla hayata geçirdiler. Ücret ve hak kaybı yaşayanlar özellikle insan kaynaklarına karşı çok fazla öfkeli. Mevcut İK yönetiminin özellikle tecrübeli mühendislerin maaşlarına karşı art niyetle yaklaştıklarını düşünüyorlar. Getirilen ağır koşullar ve kriterlerle uzman ve mühendislerin ücret ilerleyişi zorlaştırılarak neredeyse engelleniyor. Bu sistemin teknisyenlere de uygulanacağı ile ilgili kaygı ve endişeleri bize iletiyorlar. Ahmet Bey’in ve Mikail Bey’in buna müsaade etmemesini bekliyorlar.
Açıkçası çalışanları huzursuz eden ve haksızlıklara neden olan bu tarz saçma uygulamalara niçin ihtiyaç duyulduğunu anlamak mümkün değil. İşsizlikten mi yoksa vasıfsızlıktan mıdır bilinmez! Bu tarz önerileri yenilik, şirkete karlılık ve verimlilik diye sunanlara gerçekten hesap sorulmalı. İşiniz şirketi mutlu ve verimli bir biçimde yönetmek mi? yoksa egonuzu tatmin etmek için saçma sapan zırvalarla milleti bezdirmek mi? kestiremiyorum. Böyle giderse buradan isim isim hikâye hikâye yazmak gerekecek.
Umarım bu iç denetim ve kontrol sistemi daha da güçlenerek tüm THY şirketlerinin gerçekten sağlıklı yönetilmesine yardımcı olur. Alınan karar ve konulan kuralların ne kadar doğru ya da ne kadar sağlıklı olup olmadığına destek olur. Yoksa bu liyakatsiz kadrolar, THY ve Ahmet Bey’in bunca emeğine zarar verecek bizden uyarması…
Ben yöneticilerimize güvenmek istiyorum ama artık geçinemiyorum.teknik destek personeliyim bu ay kesilen vergilerle aldığım para 22.000 TL ve ben 6 yıldır bu sirketteyim bu parayla kiramı mı odeyeyim kış günü faturalarimi mı odeyeyim yoksa çocuklarıma kışlık kıyafet mi alayım.Allah razı olsun ara ara kâr payı vs de dagitmasaniz ZATEN bitiğiz ama bizlerin sizlerden beklentisi artık maaşımızı düzeltiniz önümüzü görelim bizim de çocuklarımız var bizlerde onlara gelecek hazırlamak onları daha iyi şartlarda yaşatmak için mükellefiz.lutfen artık kendinizi bizim yerimize koyunuz ne yapmalıyız gecinemiyoruz
4857 no’lu iş kanunu diye bir şey duydun mu? 1 yılı doldurmadan izin hak edemezsin kardeş. bundan önce kullandırıyordu ise de işverenin inisiyatifidir zaten bu, her an vazgeçebilir. buna da ağlamayın artık.
Anatolian jet yap Ajet neyin nesi imaj zedelenmesi isim kaptirilmasi resmen su pozisyonda AnadoluJet diye bir firma ortaya çıksa tüm gelirlerin yarısını oraya kaptiracaginiza eminim