ABD’nin Türkiye’den yapılacak uçuşlarda elektronik cihazların bagaja konması yönündeki uygulaması Atatürk Havalimanı’ndaki transit yolcu trafiğini ciddi biçimde etkileyecek. Geçen yıl 690 bin yolcu İstanbul üzerinden ABD’ye aktarmalı uçuş yaptı. Türkiye’den aktarmalı olarak ABD’ye giden havayolu şirketlerinde elektronik cihazlar kabine alınacak.
Türk Hava Yolları bu sene 30 uçağını hangara çekti. İşçilerine zam yapmama teklifinde bulundu ve yılı 47 milyon TL zararla kapattı. Bir de bunun üstüne Trump’ın elektronik cihaz yasağı ABD uçuşları için Türkiye için olumsuz bir haber oldu.
Sadece geçen yıl Atatürk Havalimanı’ndan 690 bin transit yolcu geçti. Şimdi bu yolcuların aktarma merkezlerini bu yasak nedeniyle Avrupa ülkelerine kaydırabilecekleri belirtiliyor.
‘TERCİHLERİNİ AVRUPA ÜZERİNDEN YAPACAKLAR’
Özellikle İstanbul üzerinden transit olarak ABD’ye uçacak olan yabancı yolcu sayısında büyük kayıp olacağını belirten havalimanı otoriteleri, “Atatürk Havalimanı son yıllarda özellikle okyanus aşırı uçuşlarda transit yolcu bakımından adeta bir üs gibi çalıştı. Bu yasağın gelmesi özellikle transit yolcuları çok etkiler. Yolcu, bu gibi uçuşlarda uzun yol boyunca diz üstü bilgisayarı veya tabletiyle çalışır veya oyalanır. Bundan mahrum kalmak istemeyen transit yolcular, tercihlerini Avrupa ülkeleri üzerinden yapacaklardır” dediler.
Atatürk Havalimanı’nda geçtiğimiz yıl 690 bin transit yolcunun geçtiğini belirten yetkililer, Türkiye’nin bu yasak kapsamına alınmasının zararını ABD’ye direkt sefer yapan tek havayolu şirketi olan THY’yi etkileyeceğini söylediler. Sabah saatlerinde önce İstanbul’un yasak kapsamında olmadığını açıklayan THY, daha sonra saat 13.30 sıralarında, kapsam alanına girdiklerini belirterek şu açıklamayı yaptı:”Amerika Birleşik Devletleri’ne seyahat edecek yolcularımızın dikkatine. ABD varışlı seferlerimizde geçerli olmak üzere, cep telefonu veya akıllı telefondan daha büyük elektronik cihazların kabin içinde taşınmaması konusunda ilgili otoritelerce karar alınmıştır. Medikal cihazların hariç tutulduğu uygulama kapsamında elektronik eşyalar uçak altı kargo bölümünde taşınabilmektedir.”
Sam Amca global eşkiyası, “benim ülkeme getireceğin laptop, tablet, kamera” gibi elektronikleri HİÇ GETİRME” diyemiyor da “el bagajında getirme!” diyor. Yolcu da kendi açısından son derece haklı: zira bagaj içinde uçak altına verilecek bu değerli eşyaların zarar görme olasılığının yanısıra, özellikle JFK’de bagajların açılıp içinden bunların yürütülmesi yüksek olasılık… JFK bu konuda sabıkalı, zaten!… Bu dayatmaya karşılık, THY ve diğer havayolları bu yasağı delmeden yolcularının kıymetli eşyalarını güven altına alabilecek bir yöntem gelişebilir; çok da zor olmaz ama biraz zaman alır! Buna karşılık Türkiye (THY değil) bu yasağı ortaya çıkartan ABD, bu yasağa katılan İngiltere ve bundan sonra yasağa katılacak her kim olacaksa bu ülkelerin pasaportunu taşıyan yolculara (transit yolcuları katmıyorum) IST’da (ama sadece IST ve ESB’da) akıllara ziyan bir e-vize uygulaması başlatır (gelecek yolcuya böyle kabin içi cihaz kısıtlaması falan de getirmeye gerek yok!…): İçinde en fazla 100 kişinin sığacağı ve içinde nezarethanelerdekine benzer arkalıksız tahta sıralar bulunan özel bir bölüm hazırlarlar IST ve ESB’da. Tepede birkaç klima: yazın sıcak, kışın soğuk hava üfler sürekli olarak. Her yolcuya da 15 dakikada bir e-vize işlemi verilir. Yaşlısı, çoluk çocuğu ayırımı yapılmaz!… İsteyen bu koşullarla Türkiye’ye giriş yapar; isteyen hiç gelmez!… Başta ABD’li olmak üzere bu adamların 2 şeye tahammülleri yoktur: “) Evlatlarının tabut içinde ülkeye geri gelmesi, 2) Boş yere, göz göre göre zaman kaybı!…
havadan eyy diyeceğimize icraat yapalım karşılık verelim yiyorsa tabii ! yok yemiyorsa da eyvallah deyip sineye çekelim boşa üflemeyelim olmayan itibarımızı daha da batırmayalım !
THY, ABD den dönecek yolculara elektronik eşya kısıtlaması getirsin, kimse Amerika’da bu tip şeylere para harcayamasın. Nasılsa yolcu sayısı kamikaze oldu, bari başı dik yenilelim.
3. Havalimanı yaraya tuz basacak desenize. Dünya Devi, Dunya Lideri vs vs vs diye diye, çalalım oynayalım kendi kendimize.