Amerika Birleşik Devletleri (ABD), yıllar sonra Artemis programıyla Ay’a yeniden gitmeyi planlıyor. Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) Kızıl Gezegen’e yolculuktan önce Ay’a yeniden gidilmesi gerektiğini vurguluyor. Peki ama neden? İşte detaylar…
Amerika Birleşik Devletleri Başkanı John F Kennedy 12 Eylül 1962’de ilerleyen yıllarda insanoğlunun Ay’a gideceğine dair planları kamuoyuna duyurmuştu. Soğuk Savaş’ın en şiddetli döneminde, Sovyetler Birliği’nin Dünya yörüngesine ilk insanlı uydu fırlatmasının ardından ABD’nin uzayda üstünlüğünü gösterecek büyük bir zafere ihtiyaç duyuyordu. Kennedy Rice Üniversitesi’nde 40 bin kişiye hitap ettiği konuşmada “Biz Ay’a gitmeyi seçtik, çünkü bu zorluk bizim kabul etmeye hazır olduğumuz, ertelemeyi istemediğimiz ve kazanmaya niyetlendiğimiz bir zorluk” ifadelerini kullanmıştı. ABD Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), son Apollo görevinden elli yıl sonra Artemis programı ile şimdiye kadarki ‘en güçlü roketini’ test etmeye hazırlanıyor. Amaç, 1972’deki Ay görevinden bu yana ilk kez insanları Ay’a geri döndürmek ve bir Mars misyonuna zemin hazırlamak.
ABD, yıllar sonra Artemis programıyla Ay’a yeniden gitmeyi planlıyor. Peki yapılmış bir şeyi neden yeniden tekrar etmek istiyor? Ay’a inen uzay aracı Apollo 11’in astronotlarından Michael Collins ve Mars Topluluğu kurucularından Robert Zubrin, yeniden Ay’a gidilmesi kararını eleştiriyor ve ABD’nin doğrudan Mars’a gitmesi gerektiğini savunuyor. Ancak Amerikan Havacılık ve Uzay Ajansı (NASA) Kızıl Gezegen’e yolculuktan önce Ay’ı yeniden zapt edilmesi gerektiğini vurguluyor. İşte nedenleri:
UZUN UZAY GÖREVLERİ
NASA Apollo 11’in birkaç günlük görevine kıyasla, haftalarca sürecek görevler için Ay’da sürdürülebilir şekilde insan bulundurabilmek istiyor. Amaç: Mars’a çok yıllı gidiş dönüş yolculuklarına nasıl hazırlanılacağını daha iyi anlamak. Derin uzayda radyasyon çok daha yoğun ve insan sağlığına ciddi tehdit oluşturuyor. Uluslararası Uzay İstasyonu’nun (ISS) bulunduğu alçak yörünge Dünya’nın manyetik alanı sayesinde kısmen radyasyondan korunuyor, ama Ay da durum farklı. Artemis’in ilk görevinde radyasyonun canlı organizmalar üzerindeki etkisini çalışmak ve radyasyona karşı koruyucu yeleklerin etkinliğini değerlendirecek birçok deney planlandı.
Daha da ötesi, ISS’ye sıklıkla yeniden ikmal yapılabilirken, neredeyse bin kat daha uzaktaki Ay’a yolculuklarda bu daha da karmaşık hale gelecek. NASA, her şeyi yanlarında götürmekten ve maliyeti azaltmaktan kaçınmak için Ay’ın yüzeyindeki kaynakların nasıl kullanılacağını öğrenmek istiyor. Özellikle Ay’ın güney kutbunda var olduğu doğrulanan buz halindeki su, hidrojen ve oksijen atomlarına ayrılarak roket yakıtı haline dönüştürülebilir.
YENİ TEÇHİZATIN DENENMESİ
NASA ayrıca Mars’ta evirilmeye devam edecek teknolojilerin pilot çalışmalarını Ay’da başlatmak istiyor. İlk deneme uzay yürüyüşleri için kullanılan uzay giysileri üzerine. En erken 2025’te Ay’a inecek ilk insanlı görev için giysiler Axiom Space adlı şirket tarafından tasarlanıyor. Diğer ihtiyaçlar ise astronotların hareket edebilmesi hem de hem basınçlı hem de basınçsız araçlar ve yaşamsal ortam. Son olarak, sürdürülebilir enerji kaynağına erişim amacıyla NASA taşınabilir nükleer ayrıştırma sistemleri geliştirmek için çalışıyor. Ortaya çıkabilecek sorunların giderilmesi yalnızca birkaç gün ötedeki Ay’da, birkaç ay ötedeki Mars’tan daha kolay olacak.
ARA DURAK OLUŞTURMAK
Artemis programının en büyük ayaklarından biri Ay’ın çevresinde bir uzay istasyonu inşa etmek. Gateway adı verilen bu istasyonun Mars’a yolculuk için ara bir durak olarak hizmet vermesi planlanıyor. AFP haber ajansında konuşan Gateway programı sorumlusu Sean Fuller gerekli bütün ekipmanın, mürettebatın uzun yolculuğun başlamasından önce birkaç fırlatışta gönderilebileceğini söyledi. Fuller “Bu biraz, yol çıkmadan önce gerekli her şeyi almak için benzin istasyonunda durarak yola devam etmeye benziyor” diye açıkladı.
ÇİN’E KARŞI LİDERLİĞİ KORUMAK
ABD’nin Ay’a yerleşme çalışmalarına öncelik vermesini bir diğer sebebi de 2030’da taykonotlarını Ay’a göndermeyi planlayan Çin’den önce davranmak. Çin, Rusya’nın bir zamanlar gurur duyduğu uzay programını yitirmesinin ardından günümüzde ABD’nin en büyük rakibi oldu. NASA Başkanı Billl Nelson geçtiğimiz günlerde verdiği bir mülakatta “Çin’in aniden oraya gidip ‘Burası bize ait bir bölge’ demesini istemiyoruz” sözleriyle durumu açıklamıştı.
BİLİM ADINA
Apollo görevleri Dünya’ya yaklaşık 4 bin kilogram ay taşı getirdi. Yeni örneklerin göksel nesneler ve onların oluşumuyla ilgili bilgileri derinleştirmesi umuluyor. AFP’ye konuşan Jessica Meir “Apollo görevlerinde topladığımız örnekler güneş sistemimize olan bakışımızı değiştirdi. Bence Artemis programından da bunu bekleyebiliriz” dedi. Meir, tıpkı Apollo döneminde olduğu gibi bilimsel ve teknoloji alanında ileri buluşlar beklentisi içinde.